Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
işık, teorileri

İşık Teorileri

Eski 10-29-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İşık Teorileri





IŞIĞIN FARKLI DALGA BOYLARI
Evrendeki yıldızların ve diğer ışık kaynaklarının hepsi aynı türde ışın yaymazlar Bu farklı ışınlar, dalga boyuna göre sınıflandırılır
Farklı dalga boylarının oluşturduğu yelpaze ise çok geniştir En küçük dalga boyuna sahip olan gama ışınları ile, en büyük dalga
boyuna sahip olan radyo dalgaları arasında 1025'lik (milyar kere milyar kere milyarlık) bir fark vardır Konunun ilginç yanı ise,
Güneş?in yaydığı ışınların tamamına yakınının, bu 1025'lik yelpazenin tek bir birimine sıkıştırılmış olmasıdır Çünkü bu daracık alanda,
yaşam için gerekli olan yegane ışınlar bulunmaktadır

RADYO DALGALARI
Hem ışık hem de ısı, elektromanyetik ışınım olarak bilinen enerjinin farklı şekilleridir Elektromanyetik ışınımın tüm farklı şekilleri,
uzayda enerji dalgaları şeklinde hareket ederler Bu, bir gölün üzerine atılan taşların oluşturduğu dalgalara benzetilebilir Ve nasıl bir
göldeki dalgaların farklı boyları olabiliyorsa, elektromanyetik ışınımın da farklı dalga boyları olur
Ancak elektromanyetik ışınımın dalga boyları arasında çok büyük farklar vardır Bazı dalga boyları kilometrelerce genişlikte olabilir
Başka dalga boyları ise, bir santimetrenin trilyonda birinden daha ufaktır Bilimadamları, bu farklı dalga boylarını sınıflara ayırırlar
Örneğin santimetrenin trilyonda biri kadar küçük dalga boylarına sahip olan ışınlar, gama ışınları olarak bilinir Bunlar çok yüksek
enerji taşırlar Dalga boyları kilometrelerce genişlikte olan ışınlara ise "radyo dalgaları" adını veririz ve bunlar çok zayıf bir enerjiye
sahiptir Bu nedenle gama ışınları bizim için öldürücü iken, radyo dalgalarının bize hiçbir etkisi olmaz
Otomatik olarak açılan kapılardaki fotoelektrik alıcılar:
Tahmin edeceğiniz gibi fotoelektrik alıcılar ışığa karşı aşırı duyarlı elektronik malzemeler kullanılarak yapılır (diyot gibi) Eğer ışık şiddetinde
büyük bir değişme olursa alıcıdaki diyot özelliği değişerek daha iletken hale gelir ve devreden akım geçmesini sağlar (diyot burada anahtar görevi görür)
Dolayısıyla bir düğme kullanarak kapıyı açıp kapatabileceğimiz gibi böyle bir fotoelektrik alıcılı bir devre ile de bir kapıyı açıp kapatabiliriz

GÖKKUŞAĞI OLUŞUMU



Gökkuşağı oluşumu ışığın dalga teorisi ile açıklanabilmektedir, güneş ışınlarının yağmur damlaları veya sis bulutlarında yansıması
ve kırılmasıyla meydana gelen ve ışık tayfı renklerinin bir yay şeklinde göründüğü meteorolojik olayı Gökkuşağında görülen yedi renk;
kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mordur


19 yüzyılın başlarına kadar ışık küçük parçacıkların akışından oluştuğu düşünülüyordu Parçacık teorisinin baş mimarı olarak kabul edilen Newton, ışığın bir ışık kaynağından parçacıklar olarak yayıldığı ve bunların gözde meydana getirdiği uyarımlar sonucunda görme olayının gerçekleştiği görüşüyle yansıma ve kırılma olaylarını başarılı bir şekilde açıklamıştır
Newton`un teorisi ( görüşü ) zamanının bilim adamları tarafından büyük kabul gördü Onun yaşadığı zamanda ışığı açıklayan diğer bir teori ortaya atıldı Bu teoriye göre ışık bir çeşit dalga hareketi idi ki 1678 de alman fizikçi ve gök bilimci Christian Huygens kırılma ve yansıma olaylarının dalga modeliyle de açıklanabileceğini gösterdi

1801 yılında Thomas Young ışığın dalga teorisini destekleyen ilk gösteriyi gerçekleştirdi Işığın uygun koşullarda dalgalar gibi girişime uğradığını gösterdi
19 yüzyılda (1873)Maxwell ışığın bir çeşit elektromanyetik dalga olduğunu öne sürdü Daha sonraki yıllarda Hertz tarafından Maxwell in teorisi ispatlanınca, dalga modeli daha fazla taraftar topladı
19 yüzyılın sonlarında Planck ve Einstein yaptıkları çalışmalar sonucu tekrar parçacık modeli güçlendiPlank`a göre bir enerji türü olan ışığın yapısı keşikli yani tanecikli olmalıydı Işık enerjisini taşıyan bu tanecikler daha sonra Einstein tarafından foton olarak adlandırıldıTanecik modeline göre foton, ışık enerjisini taşıdığı kabul edilen ve kütlesi olmayan çık hızlı taneciklerdir
20 yüzyıla kadar iki farklı modelle açıklanmaya çalışılan ışık hakkındaki tartışmalara 1920`li yıllarda De Broglie ve Scrödinger tarafından farklı bir bakış açısı getirildi Bu bilim adamlarına göre ışığın tek bir modelle açıklanamayacağı hem dalga hem de parçacık özelliği gösteren dual (çift ) bir yapıya sahip olduğu fikrini savundularIşık hakkındaki bugün kabul edilen görüş budur
Yukarıda da açıklandığı üzere ışık, bazen dalga bazen de parçacık davranışı gösteren bir tür enerjidir

Tek yarıkta girişim (Kırınım)


Su dalgalarının kırınım özelliği gösterdiğini biliyoruz Yani su dalgaları dalga boyundan daha küçük bir aralıktan geçerken dairesel dalgalar şeklinde yayılırlar Işıkta da kırınım olayı gözlenir İnce bir yarıktan geçen ışık önündeki perde üzerinde aydınlık ve karanlık saçaklanamalar meydana getirir Çift yarıkta girişimden farklı olarak, kırınım olayında merkezi aydınlık saçak çok parlak ve diğerlerinden iki misli geniştir

Çift yarıkta girişim (Young deneyi)


Birbirine yakın ince iki yarıktan ışık geçirildiğinde, resimdeki gibi aydınlık ve karanlık çizgiler (saçaklar) görülür Mavi ışıkla yapılan bu deneyden aydınlık ve karanlık saçakların oluşması, ışığın perde üzerindeki bazı noktalarda birbirini söndürdüğünü bazı nıktalarda ise birbirini güçlendirdiğini anlıyoruz Bu olay su dalgalarındaki girişim olayına benzer Maksimum noktaları aydınlık, minimum noktaları karanlıktır




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.