Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gelir, haritasıtürkiyede, mutluluğun, resmi, türkiye, yok, yoksulluğun

Türkiye Gelir Haritası-Türkiye'de Mutluluğun Resmi Yok Ama Yoksulluğun Resmi Var

Eski 10-29-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiye Gelir Haritası-Türkiye'de Mutluluğun Resmi Yok Ama Yoksulluğun Resmi Var





Türkiye'de zengin ile fakir arasındaki gelir uçurumu, yerleşim bölgelerine göre de derinleşti 2006 yılında, kentlerde yoksul ve aç sayısı azalırken, kırsal kesimde yaşayanlar arasında açların sayısı arttı

Ankara Ticaret Odası'nın (ATO), Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı "2006 Yılı Yoksulluk Çalışması" verilerinden hazırladığı "Yoksulluğun Resmi" raporuna göre, gelir dağılımındaki uçurum, kentlerle kırsal kesim arasında derinleşti

KIRDA YOKSUL SAYISI AZALDI, AÇ SAYISI ARTTI

Türkiye genelinde açlık ve yoksulluk verileri ortaya ilginç bir manzara çıkarttı 2006 yılında, 2005 yılına göre, gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını yeterince karşılayamayanlar olarak tanımlanan yoksulların sayısı, 1 milyon 751 bin kişi azalarak 12 milyon 930 bin kişiye geriledi Aynı dönemde, "gıda yoksulluğu" olarak da ifade edilen ve bir insanın beslenmek için bir günde alması gereken asgari 2100 kaloriyi alamayan "aç"ların sayısında da ülke genelinde 623 bin'den 539 bine düştü

Bu olumlu tablo yerleşim yerleri bazında ele alındığında aynı iç açıcılık devam edemedi Kentsel yerleşim yerlerinde yoksul ve aç sayısı azalırken, kırsal yerleşim yerlerinde yoksul sayısı azaldı, açların sayısı arttı Yani nüfusu 20 binin altındaki yerleşim yerlerinde yoksulların bir bölümü "kefeni yırtıp" yoksulluk sınırının üzerinde yaşamaya geçerken, daha büyük bir bölümü yoksulluktan da geriye giderek "ekmeğe muhtaç" hale geldi Kırsal bölgelerde, yoksul sayısı 288 bin azalıp 8 milyon 706 bine gerilerken, aç sayısı 182 bin artarak 521 bine ulaştı Yani kırsal kesimde yaşayan 106 bin kişi yoksulluktan kurtulurken, 182 bini açlık sınırına geriledi

2005 yılında, ülke genelindeki "aç"ların yüzde 54'ünü oluşturan 339 bin kişi kırsal kesimde yaşarken, 2006 yılında bu oran yüzde 97'ye yükseldi Bir başka söyleyişle, Türkiye'deki açların neredeyse tamamı kırsal bölgelerde yaşadı

ÖĞÜN BAŞINA 57 KURUŞ DÜŞTÜ

Türkiye İstatistik Kurumu, 2006 yılında dört kişilik bir hanenin açlık sınırını aylık 205 YTL olarak açıkladı Yani açlık sınırında yaşayan dört kişilik bir ailenin bir ferdi ayda 5125 YTL harcayabildi Günde 171 YKR ile tüm gıda ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalan bir ferde öğün başına da 57 YKR düştü Deyim yerindeyse, açlık sınırında yaşayan kişi, sofraya aç oturup aç kalktı

53 MİLYON ÇOCUK YOKSUL

Yoksulluk en çok çocukları vurdu 2006 yılında Türkiye genelinde yoksulluk sınırının altında yaşayanların oranı yüzde 1781 seviyesinde iken, çocuklarda bu oran yüzde 2523 oldu Bir başka deyişle 2006 yılında 15 yaş altındaki 53 milyon çocuk yoksulluk içinde, yani yeme, barınma, sağlık ve eğitim gibi insani ihtiyaçlardan mahrum yaşamak zorunda kaldı 53 milyon yoksul çocuğun 17 milyonu kentlerde, 36 milyonu da kırsal bölgelerde yer aldı

SOĞANIN CÜCÜĞÜ BİLE, AÇLAR İÇİN HAYAL

Dört kişilik bir ailede, kişi başına açlık sınırı 2003 yılında 42 YTL iken, 2006 yılında 5125 YTL'ye yükseldi; fert başına açlık sınırı üç yılda yüzde 22 arttı Buna karşılık, enflasyon hesaplamasında kullanılan 125 gıda maddesinden 67'sinin fiyatlarındaki artış daha fazla oldu

Bu dönemde, örneğin, ortalama fiyat artışı zeytinde yüzde 64, zeytinyağında yüzde 655, nohutta yüzde 628, kuru fasulyede yüzde 518, patateste yüzde 422, çayda yüzde 395, pirinçte yüzde 358, dana etinde yüzde 356, beyaz peynir ve mercimekte yüzde 253 oldu Fakirin zengin olunca yemeyi hayal ettiği "soğanın cücüğü" bile üç yıllık dönemde açlık sınırının üzerinde, yüzde 268'lik oranda arttı

Üç yıllık dönemde, temel gıda maddelerinin birçoğunun fiyatının, açlık sınırının üzerinde gerçekleşmesi, açlık sınırında yaşayanların pek çok gıda maddesini tüketemediğinin de bir başka kanıtı oldu

EKMEK BULSA KATIK YOK

Söz konusu üç yıllık dönemde pek çok gıdanın fiyatındaki artış, TÜİK'in belirlediği açlık sınırı rakamlardaki artışın üzerinde gerçekleşse de fakirin yiyeceği ekmekte fiyat artışı yüzde 179'da kaldı Bir kilogram ekmeğin fiyatının 131 YKR olduğu dikkate alınırsa, açlık sınırında yaşayan bir ailede, bir bireye öğün başına düşen 57 YKR ile 435 gram ekmek alınabiliyor Gıda yoksulluğu çeken birey "ekmeğin yanına katık da olsun" derse, o zaman yediği ekmeği kısması gerekiyor 2006 yılında zeytinin ortalama fiyatı 7 lira 77 kuruş idi Gıda yoksulu birey, payına düşen 57 YKR ile 31 gram zeytin ve 250 gram ekmek alabilir

Açlık sınırında yaşayan vatandaş, "sıcak yemek yiyeyim" derse işi zor Örneğin, milli yemeğimiz kuru fasulyeyi yemek istiyorsa da ekmekten vazgeçmesi gerekir 2006 yılında kuru fasulyenin fiyatı 306 YKR, kuru soğanın 66 YKR, salçanın da 263 YKR olduğu dikkate alınırsa, 100 gram soğan, 50 gram salça ve 124 gram kuru fasulye ile etsiz ve yağsız, kuru fasulye pişirebilir

GÜNDE 458 KURUŞU BOZDUR BOZDUR HARCA

TÜİK'in verilerine göre, 2006 yılı yoksulluk sınırı dört kişilik bir hanede aylık 549 bin YTL Yoksulluk sınırında yaşayan dört kişilik bir ailenin 230 YTL'yi gıda, 319 YTL'yi de gıda dışı harcamalar için ayırdığı hesaplanıyor

2006 yılında, yoksulluk sınırında yaşayan dört kişilik bir ailede kişi başına düşen günlük harcama tutarı ise 458 YKR oldu Bir kişi, günlük 192 YKR'a karnını doyururken, barınma, giyinme, sağlık, eğitim ve yakacak gibi tüm ihtiyaçları için harcayabileceği miktar 266 YKR oldu Yani, yoksul vatandaş, günde 458 YKR'u bozdurup bozdurup harcayarak bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştı

Yoksul vatandaş, 458 YKR'a harcamalarını karşılamak için sihirbaz gibi yaşarken, TÜİK'in verileri, açlık sınırında olduğu gibi yoksulluk sınırında, gıda dışı harcamaları oluşturan 130 maddedeki fiyat artışının , yoksulluk sınırı rakamından daha fazla arttığını ortaya koydu

2006 yılında, 2003 yılına göre, yoksulluk sınırı, yüzde 317 artarken, kiralar yüzde 742, telefon kart fiyatı yüzde 749, dolmuş fiyatı yüzde 527, devlet hastanelerinde ameliyat yüzde 646, metro fiyatı yüzde 493, belediye otobüsü yüzde 473 hastane yatak fiyatı yüzde 403, yakacak odun fiyatı yüzde 369, banliyö tren fiyatı yüzde 331, soba fiyatı yüzde 326 artış gösterdi

GİYİMDEKİ ARTIŞ SEVİNDİRDİ, SEVİNÇLER KURSAKTA KALDI

Gıdadan sonra temel ihtiyaç olan giyim harcamaları artışı yüzde 103 ile yoksulluk sınırındaki artışın altında kalarak yoksulları sevindirdi Ancak diğer harcama artışlarındaki yükseklik nedeniyle yoksulun sevinci yine kursağında kaldı

MUTLULUĞUN RESMİ YOK AMA YOKSULLUĞUN VAR

"Yoksulluğun Resmi" raporunu değerlendiren ATO Başkanı Sinan Aygün, kentsel ve kırsal kesimde yaşayanlar arasındaki farkın uçuruma dönüştüğünü belirterek, "Eğer siz insanlara yaşadıkları yerde iş ve aş imkanı veremezseniz, göç, buna bağlı olarak kentlerde de sorunlar artacaktır Bu gelir dağılımına bakıldığında mutluluğun resmi yok ama yoksulluğun resminin var olduğu görülüyor" dedi

Türkiye'de yoksulluğun resmine bakılarak ekonomide gelişmek için ne yapılmasına karar verilmesi gerektiğini de kaydeden Aygün, şunları söyledi:

"Türkiye tarımdaki nüfusu azaltıp sanayiye kaydırarak gelişmeye çalışıyor Ancak sanayide de yeterli gelişme olmadığı için kırsal kesimdeki insanlarımız "aç" yaşamaya mahkûm kalıyor Türkiye bir an önce teşvik sistemini verimli hale getirerek uygulamaya koyup, üretim yapan, istihdamı artıran bir ülke haline gelmek zorundadır"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.