10-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aktin Nedir? Aktin Hakkında
Aktin Nedir? Aktin Hakkında
Aktin, yuvarlak şekilli, yapısal bir proteindir Heliks şeklinde polimerize olarak mikrofilament olarak da bilinen aktin filamentlerini oluşturur Aktin filamentleri hücresel iskeleti oluşturur- ökaryotik hücrelerde, üç boyutlu, hücreyi boydan boya saran ağ Aktin filamentleri hücreye mekanik destek sağlar, hücrenin şeklini belirler, hücrenin hareket etmesine olanak sağlar (aktinden oluşan lamellipodia, filopodia ve pseudopodia gibi yapılar aracılığıyla); bazı tip hücrelerarası bariyerlerin oluşumunda, sitoplazma akıntısında ve hücre bölünmesi sırasında hücrenin ekvatorunda boğum oluşmasında rol alırlar Kas hücrelerinde, myosin adlı proteinle birlikte, kasılma eyleminin gerçekleştirilmesinde asli bir rol alırlar

Fare embriyonik fibroblastlarında, hücrelerin aktin iskeleti phalloidin adlı molekül aracılığıyla görüntülenmiştir
Hücre sitoplazmasinda aktin genellikle ATP'ye bağlı olarak bulunur, ama ADP'ye bağlanması da mümkündür ATP-aktin kompleksleri aktin filamenti oluşumunda daha hızlı polimerize olurken daha yavaş depolimerize olurlar ADP-aktin kompleksleri için durum tam tersidir
Aktin ökaryotik hücrelerdeki en yaygın olarak bulunan proteinlerden biridir ve hücre içi konsantrasyonu genelde 100 µM'dan fazladır Aktin, evrimsel olarak, türler arasında en iyi korunmuş proteinlerden biridir Alg ve insan hücresindeki aktin proteinler aminoasit içeriği ve dizilimi açısından birbirlerinden %5'ten daha az farklılık göstermektedirler
Tarihçe
Aktin ilk kez 1887 yılında W D Halliburton tarafından deneysel olarak incelenmiştir Halliburton kastan miyozin preparatlarını pıhtılaştıran bir protein izole etmiş, buna "miyozin-fermenti" adını vermiştir Bununla birlikte Halliburton bulgularını daha ileri bir şekilde tanımlayamamış, bu sebeple de aktinin keşfi genellikle onun yerine Macaristan'ın Szeged Üniversitesindeki Albert Szent-Gyorgyi'nin laboratuvarında çalışan genç biyokimyacı Brúnó F Straub'a ithaf edilmiştir
1942'de Straub kas proteini çıkarmak için yeni bir teknik geliştirmiş ve bu teknik onun önemli miktarda nispeten saf aktin çıkarabilmesine olanak sağlamıştır Straub'un kullandığı metod temelde bugün laboratuvarlarda kullanılan metodla aynıdır Szent-Gyorgyi daha önceden yavaş kas ekstraksiyonları tarafından üretilen miyozinin daha viskoz formunu 'aktifleştirilmiş' miyozin olarak tanımlamıştı ve Straub'un proteini bu aktifleştirici etkinin kaynağı olduğu için 'aktin' olarak anılmıştı II Dünya Savaşı sebebiyle Szent-Gyorgyi ve Straub'un çalışmalarını Batılı bilimsel jurnallerde yayımlamaları mümkün değildi ve husus Batıda ancak 1945 yılında, Acta Physiologica Scandinavica'ya ek olarak basıldığında tanındı
|
|
|