|  | Uyak Nedir? |  | 
|  02-06-2010 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Uyak Nedir?Uyak Nedir? Şiirde dize sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliğine "uyak" ya da "kafiye" adı verilmektedir  Halk şiirinde ise  "ayak"  denir  Bir ses sanatı olan uyak bazen dizelerin içindeki  sözcüklerle de yapılır;  ama bu tür kullanımlara şiire ahenk katmak için  başvurulur  Bu nedenle uyak  denince dize sonundaki sözcüklerin ses  benzerliği  söz konusudur  Şiirde uyak, dize sonlarındaki anlamlan ayn sözcükler ile işlevleri farklı ekler arasında görülür  Aynı sözcükler ve ekler uyak  sayılmazlar  Dize sonlarında  yinelenen sözcüklere ve eklere "redif adı  verilir; redifler çoğunlukla Türk halk  edebiyatı örneklerinde görülür  Uyağın, şiirin ses yapısı bakımından belirli bir yeri vardır  Bu  nedenle hemen  her dönemde sıkça kullanılmıştır  Bazen uyaksız şiir  olamayacağı konusunda  görüşler bile ortaya atılmıştır  Uyağın şiirin ahenk ya da ezgisi üzerindeki etkisinin  dışında,  özelllikle uzun şiirlerde belirli bir düzenleyicilik görevi de  vardır  Özellikle  ezberlemeye yönelik şiirlerde uyak akılda kalıcılığı  sağlar  Düzyazıda ahenk  için de uyak kullanılabilir  Divan  edebiyatında önemli bir yeri olan bu tür  uyağa "seci" denir (bak  Dîvan   Edebîyati)  Uyaklar da seslerin sayısına göre üçe ayrılır: a) Yanm uyak, dize sonundaki tek ünsüz benzerliğine dayanan uyak türüdür  Ak/ok  sözcüklerinde "k" yanm uyağa örnek olarak  gösterilebilir  b) Tam uyak, dize sonundaki bir ünlü ile bir ünsüzün ses benzerliğine dayanan uyak türüdür: Başında bu mucizenin Sesler, kokular ve renkler Ebediyet kadar derin Bir anın vadini bekler  (A  H  Tanpınar) Bu dizelerdeki "mucizenin" (-in) ve "derin" (-in) sesleri arasında tam uyak görülür  Son heceleri "a" ya da "u" ile biten dizeler de tam uyaklı kabul edilir: Her yaz şimale doğru asırlarca bir koşu Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultusu  (Y  K  Beyath) Bu dizelerin sonundaki u ünlüsü tam uyağa örnektir  c) Zengin uyak, dize sonunda ikiden çok ses benzerliğine dayanan uyak çeşididir  "Tunç uyak" adı da verilir: Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı Verme dünyalan alsan da bu cennet vatanı  (M  A  Ersoy) Burada "tanı" ve "vatanı" (-tanı) zengin uyak oluştururlar  Bir taraf bahçe, bir tarafta dere Gel uzan sevgilim, benimle yere Suyu yakuta döndüren bu hazan Bizi garkeyliyor düşüncelere  (Âhmed Haşim) Bu dizelerdeki "dere" (-ere), "yere" (-ere), "düşüncelere" (-ere) zengin uyağa örnek olarak verilebilir  Ses bakımından aynı ama anlamca ayrı sözcüklerden ya da söz öbeklerinden oluşan uyak türüne "cinaslı uyak" denir: Kalem böyle çalınmıştır yazıma Yazım kışa uymaz, kışım yazıma  (Gevheri) İlk dizedeki yazıma "kader, alınyazısı", ikinci dizedeki yazıma "yaz mevsimi" anlamına gelmektedir  Uyaklar dizelerdeki düzenlerine, bulunma yerlerine göre de adlandırılırlar: a) İç uyak, dizelerin ortalarında bulunan uyaktır: Şeb-i hicran yanar canım döker kan çeşm-i giryânım Uyarır halkı efganim kara bahtım uyanmaz mı  (Fuzuli) "Canım" ve "efganım" sözcüklerinde iç uyak "-an" ile sağlanmaktadır  b) Sarma uyak, her dörtlüğün birinci ile dördüncü, ikinci ile üçüncü dizelerine uygulanan uyak türüdür: Çözülen bir demetten indiler birer birer Bırak yorgun başlan bu taşlarda uyusun Tutuşmuş ruhlarına bir damla gözyaşı sun Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler  (Z  O  Saba) Burada "birer" (1  dize) ile "güvercinler" (4  dize), "uyusun" (2  dize) ile  "sun" (3  dize) birbiriyle uyaklıdır  c) Baş uyak, dizelerin başında bulunan uyak türüdür: Gönlümüz bağlandı zülfün teline Alınmaz gözleri mestim alınmaz Sencileyin cevredici kuluna Bulunmaz gözleri mestim bulunmaz  (Gevheri) İkinci dizedeki "alınmaz" ile dördüncü dizenin başındaki "bulunmaz" sözcükleri baş uyak oluştururlar  ç) Çapraz uyak, her dörtlüğün birinci ile üçüncü, ikinci ile dördüncü dizeleri arasında yapılan uyak türüdür: Keder, saçlarıma ak Yüzüme çizgi serdi Ruhumu çırılçıplak Soyup çarmıha gerdi  (N  F  Kısakürek) Burada "ak" (1  dize) ile "çırılçıplak" (3  dize), "serdi" (2  dize)  ile "gerdi"  (4  dize) arasında, capz, uyaklardır, 
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  |