Ayçiçeği Faydaları Ve Tıbbi Etkileri, Ayçiçeği Hakkında

Ayçiçeği Faydaları ve Tıbbi Etkileri, Ayçiçeği Hakkında



■Ayçiçeği Latince Adı : Helianthus annuus

Ayçiçeği, 1-2 metre boyunda, yaz aylarında sarı renkli, yassı, koni şeklinde çiçekler açan sert ve dik gövdeli bir bitkidir Ayçiçeği genel olarak ılık iklimleri sever, soğuk iklimlerde gelişmesi yavaşlar Soğuk, yüksek yerler hariç ülkemizin bütün bölgelerinde yetiştirilebilir Özellikle Ege, Trakya, Marmara bölgelerinde çok ekilir Ayçiçeği bitkisi tohumuyla yani kavrulmamış çekirdekleriyle çoğaltılır Ekim zamanında toprak sıcaklığının 10-12 derece olması istenir Bol ışık ve yüksek sıcaklık koşullarında ayçiçeği yağ verimi daha yüksek olur Ayçiçeği tablalarındaki çiçeklerin, tohum bağlayabilmesi için toprak nemli olmalıdır Bu yüzden çiçeklenme ve döllenme evresinde yüksek yağış ister Yüksek asidik özellikteki topraklardan hoşlanmaz

■İçindeki Maddeler (Etken Maddeler)

En önemli maddesi oleik asid, linoleik asid, araşidonik asid gibi doymamış yağ asitlerini içeren yağdır Ayrıca selüloz ve protein taşımaktadırB1, B3, B6 ve E vitaminlerinden zengindir

■Halk Arasındaki Adı

Gündöndü, günçiçeği, günebakan isimleriyle de anılır Nadiren şemşamer denilen yöreler de bulunmaktadır

■Ayçiçeğinin Faydaları ve Tıbbi Etkileri

Çıbanların ve kurdeşenlerin iyileştirilmesinde, kolestrolün düşürülmesinde kullanılır Ayçiçeği kökleri ise kan şekerini arttırmadığından şeker hastalarının bu kökleri bazı içeceklerinde doğal tatlandırıcı olarak kullanmaları önerilir

İçerdiği fosfor ve çinko kemik ve dişlerin oluşumu için gereklidir İçeriğindeki fosfor ise, kalp kasının kasılması ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcıdır Ayrıca çinko ise yaraların iyileşmesi, aknenin önlenmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, tekrarlayan enfeksiyonların ortadan kalkması, tat ve koku duyarlılığının güçlenmesi, sperm hareketlerinin artması açısından önem taşır Bağışıklık sistemini güçlü tutmaya yarar, kan şekeri düşüklüğüne faydalıdır Ayçiçek yağındaki E vitamini kalp, damarlar, beyin ve sinir fonksiyonlarını düzenler, yaraların iyileşmesine yararlı olur, prostat kanserine karşı korur, cilt yaşlılığını geciktirir

Posalı bir besindir Posalı besinler kanser yapıcı zararlı maddelerin bağırsakta kalma süresini kısalttığı ve bağırsak duvarı ile temasını azalttığı için kanserden korunmada faydalı olurlar

Ateş düşürücü, öksürük etkilerini geçirmek için ayçiçeği çekirdeklerinden soyulmuş 50 grlık miktar 05 lt su içinde kaynatılır Suyun yarısı buharlaşınca ateşten indirilir, çekirdekler temizlenip 100 gr toz şeker veya bal ilave edilir Bu karışımdan günde 3 defa 2 çay kaşığı içilir

Ayçiçek yağı içilmez ama gargara olarak kullanıldığında uykusuzluk, kronik baş ağrısı ve asabiyete iyi gelir Ayrıca ağızdaki zararlı bakteri ve molekülleri yok eder Vücudun zehirlerden temizlenmesine yardımcı olur

■Ayçiçek Yağı Nasıl Kullanılır?

Ayçiçek yağı genel olarak yemeklerde kullanılır Fakat hastalık tedavilerinde istenilen etkilerin sağlanması için soğuk presle elde edilen ayçiçek yağı 10-15 dakika yani ağızda beyaz hale gelene kadar gargara yapılmalıdır

■ Ayçiçek Tohumu Nasıl Kullanılır?

Toplanan ayçiçeği tohumları ezilerek lapa haline getirilir Yara, çıban gibi hastalıklara bu şekilde uygulanır

■Herhangi Bir Hastalığımız Olmadan Ayçiçeğini Hastalıkları Önlemek İçin Nasıl Kullanabiliriz?

Ayçiçeği, yüksek kalorili bir bitki olduğu için çok önemli bir enerji kaynağıdır Yüksek oranda E vitamini ve oleik asit içermesi sebebiyle birçok hastalığa iyi gelen ayçiçeği, çeşitli şekillerde günlük hayatımızda kullanılabilir

Ayçiçeği yağı çerez olarak tükettiğimiz ayçiçeği çekirdeklerinden elde edilir Ayçiçeği yağları sıvı yağ olarak yiyeceklerimizi pişirmek, yemeklere tat vermek üzere salata, kızartma ve konservelerde kullanılabilir Ayrıca ayçiçeği çekirdekleri yani tohumları günlük olarak 40 gr civarında tüketilirse vücuda yarar sağlar

■Ayçiçeğinin Zararları Veya Yan Etkileri

Bilinen çok büyük bir zararı yoktur Fakat fazla yağ, kalp damarlarını tıkayabileceği, şişmanlatıcı etki yapabileceği yani obezite etkisi oluşturabileceği ve kansere sebep olabileceği tehlikeleri yüzünden kullanılmamalıdır