|  | Malatya Müzesi (Merkez) |  | 
|  10-13-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Malatya Müzesi (Merkez)Malatya Müzesi (Merkez) Malatya’nın Aslantepe Mevkii’nde, 1912 yılında Hitit dönemine ait bazı eserlerin ortaya çıkması üzerine arkeoloji yönünden yöre önem kazanmıştır  Malatya il merkezinde müze teşkilâtı olmadığından bu eserlerin bazıları İstanbul Asar-ı Atika Müzesi’ne gönderilmiş, bazıları da yerinde korunmaya çalışılmıştır  1929 yılında Aslantepe köylülerinin buldukları bazı eserleri yabancılara satmalarının duyulması üzerine Milli Eğitim Bakanlığı Malatya Valiliği’ne yazdığı 22  7  1932 tarihli yazıda eski eser kaçakçılığının önlenmesini ve bulunan eserlerin toplanmasını istemiştir  Bunun üzerine Aslantepe’de gizli olarak yapılan kazılarda ele geçen eserler Malatya’da İzzeddin İlkokulu’nda koruma altına alınmış, ardından Ankara Arkeoloji Müzesi’ne, Eski Malatya’daki Ulu Cami’deki minber ile kürsü de Ankara Etnoğrafya Müzesi’ne götürülmüştür  Malatya Kültür Direktörü Malatya Ulu Camisi’nin müze haline getirilmesini istemiş, ancak bir sonuç alınamamıştır  Bunun üzerine Malatya’nın turizm yönünden gelişimini isteyen Malatyalılar, Malatya’da bir müze kurulmasını sürekli dile getirmişlerdir  Bu arada 1966 yılında il merkezindeki Taşhoron Kilisesi’nin restore edilerek müze haline getirilmesi istenmiş ve bu da sonuçsuz kalmıştır  Bu çalışmalardan sonra Malatya Millet Parkı içerisindeki bir bina müze için kiralanmış ve Gazi İlkokulu başta olmak üzere diğer yerlerdeki eserler buraya nakledilmiş ve müze 7  3  1971’de ziyarete açılmıştır    Günümüzde Malatya Müzesi beş ayrı bölümden oluşmuştur  Bunlar Arslantepe Salonu, Taş Eserler Salonu, Karakaya Salonu, Klasik Çağlar Salonu ve Etnoğrafya Bölümü’dür   Müzenin Arslantepe Salonu Malatya ve çevresinden derlenen fosillere ayrılmıştır  Bunun yanı sıra Arslantepe Höyük’te yapılan kazı buluntuları burada sergilenmektedir  İlk defa Hogarth tarafından 1895 yılında bulunan Arslantepe Höyüğünde kazıları Delaporte (1932-1938), C  Schaeffer devam etmiş (1946-1948), 1962 yılına kadar ara veren kazılara S  M  Puglisi devam etmiş (1962-1990), Alba Palmieri başkanlığında bir süre yapılan kazıları halen Marcella F  Ragipane sürdürmektedir  Bu kazılarda höyüğün en üst noktasından başlayarak Orta Çağ, Roma, Helenistik, Geç Hitit, Hitit İmparatorluk Çağı, Eski Hitit-Asur Koloni Çağı, Eski Tunç ve Kalkolitik Çağa ait eserler ortaya çıkmış ve bunlar müzeye taşınmıştır  Bu eserler arasında kemik deliciler, süs eşyaları, obsidiyen ok uçları, bilezikler ve keramikler bulunmaktadır  Bu bölümde Hitit dönemine ait sergilenen çok sayıda keramik ve boğa başlı Rhytonlar bulunmaktadır    Sarduriye ait yazıt, Arga Tepesi Orta Tunç Çağı buluntuları ve Maşattepe Tümülüs kazısından ortaya çıkarılan Roma Çağı eserleri bulunmaktadır   Müzenin Karakaya Salonunda ise, Karakaya Baraj Gölü sahasında kalan Caferhöyük, Değirmentepe, İmamoğlu, Pirot ve Köşkerbaba kazılarından ortaya çıkan eserler sergilenmektedir  Burada Neolitik Çağa ait figürinler, cilalı taş baltalar, obsidiyen aletler, çeşitli keramikler, çanak-çömlekler teşhir edilmektedir   Müzenin Klasik Çağlar bölümünde ise Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler kronolojik bir sıra içerisinde sergilenmiştir  Bunlara ait cam eserler, rölikler, keramikler, takılar, kandiller, heykelcikler ve sikkeler ayrı gruplar halindedir   Müzenin etnoğrafik bölümünde ise; Malatya folklorunu ve etnoğrafyasını yansıtan halk sanatı eserleri bir araya getirilmiştir  Malatya Odası, Neolitik Dönemden Günümüze İnsan ve Silah, Malatya Sivil Mimarisinde önemli yeri olan Başoda bu bölümün en önemlilerindendir  Ayrıca etnoğrafya bölümünde kesici ve delici aletler, Osmanlı dönemi kılıçları, tüfek ve tabancaları, kilimler, cicimler, zililer, yastıklar ve düz yaygılar ile kadın ve erkek giysileri, takılar, sedef kakma mücevher kutuları, rahleler, bakır kap kacaklar ve Kuran’lar bulunmaktadır  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |