|  | Fiilimsiler (Eylemsiler) |  | 
|  05-15-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Fiilimsiler (Eylemsiler) FiilimsilerFiillerden türemiş olmakla birlikte bir fiil gibi çekimlenemeyen olumlu, olumsuz şekilleri yapılabilen ve cümlede isim, sıfat, zarf gibi görevlerde kullanılan sözcüklerdir (Eylemsiler)  Aslında fiil oldukları halde cümle içinde çekimli halde bulunmayan, fiile benzeyen, ama fiillerin görevini yapmayan kelimelere   fiilimsi denir  Bir cümlede ne kadar fiilimsi varsa o kadar cümlecik vardır  Çünkü her fiilimsi bir yan cümlecik oluşturur  Çekimli fiilin bulunduğu gruptaki kelimeler temel cümleciği meydana getirirler  Üç grupta incelenir  a  İsim - Fiil Fiillere “-mak, -mek” , “-ma, -me”, “-ış, -iş, -uş, -üş” eklerinin getirilmesiyle yapılır  Fiil kök ve gövdelerine eklenen “-me, -mek, -iş” ekleri sonucu meydana gelirler  Fiillerin isim gibi kullanılabilen şekilleridir  İsim - fiiller; hem bir eylemin adı oldukları için isim, hem de özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil olan kelimelerdir  “O şimdi romanını bitirmekle meşguldür  ” “Size gelmeyi ben de çok istemiştim  ” “Onun yemek hazırlayışını gördün mü hiç?” cümlelerinde altı çizili sözler isim-fiildir  Bu ekleri benzer eklerle karıştırmamak gerekir  “Sana, bir daha buraya gelme, demiştim  ” cümlesinde altı çizili sözcükteki ek isim-fiil eki değil, olumsuzluk  ekidir  Bazı sözcükler aslında isim-fiil ekleriyle türediği halde, zamanla isimleşmiş, yani fiilimsi özelliğini kaybetmiş olabilir  “Biraz ekmek alabilir miyim?” “Bugün gelmediğini danışmadan öğrendim  ” “Derste yağış türlerini inceledik  ” cümlelerinde altı çizili sözcükler  isim-fiil değildir  “Deneme sınavlarıyla bu öğrencileri denememiz doğru değil  ” cümlesinde altı çizili birinci sözü “denememe” şeklinde kullanamayız; çünkü bu sözcük artık isimleşmiştir  Ancak altı çizili ikinci sözcük “denemememiz” şeklinde kullanılabilir; yani olumsuz yapılabilir, öyleyse fiil anlamı devam ediyor; yani bu isim-fiildir  b  Sıfat - Fiil Fiillere “-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” eklerinin getirilmesiyle yapılır  Çoğu zaman sıfat görevinde kullanılır  Varlıkları niteledikleri için sofat, yan cümlecik kurdukları için de fiil sayılan kelimelerdir  “Kışta açan çiçeklerin ömrü az olur  ” “Öpülesi elleri vardı analarımızın  ” “Senin ne bitmez çilen varmış böyle  ” “Buralarda bir akar çeşme yok galiba  ” “Size biraz bilinmedik fıkralar anlatayım  ” “Bana gazetemi getirecek biri yok mu burada?” “Onda ne yakası açılmamış sözcükler vardır  ” cümlelerinde altı çizili  sözcükler sıfat-fiildir  Sıfat-fiil eklerinden “-dik” ve “-ecek” ekleri çoğu zaman kendinden sonra iyelik eki alarak kullanılır  “Çözdüğüm soruları niçin yeniden soruyorsun?” “Gideceğin gün belli mi?” cümlelerinde altı çizili sıfat-fiiller iyelik eki almıştır  Bu ekler aynı zamanda sıfatla hiç ilgisi olmayan kullanımlarda da görülür  Bu, daha  çok dolaylı anlatımda karşımıza çıkar  “Kitabımı sana verdiğimi unutmuşum  ” “Senin de bizimle geleceğini bilmiyorduk  ” cümlelerinde sıfat-fiil ekleri  sıfatla ilgisi olmayan bir kullanımda görülüyor  Sıfat-fiiller niteledikleri isimler düştüğünde onların yerine geçebilir  “Benden aldıklarını ne zaman geri göndereceksin?” “Beni arayanların adreslerini almayı unutma  ” cümlelerinde altı çizili  sıfat-fiiller ismin yerine geçecek şekilde kullanılmıştır  Kimi zaman sıfat-fiiller çekimli fiillerle karışabilir  “Gideceğim bu şehirden artık  ” “Gideceğim herkes tarafından biliniyor  ” cümlelerinde altı çizili sözcüklerin yazılışları aynıdır  Ancak birincisinde “Ben gideceğim” ifadesi olduğundan çekimli fiildir  İkincisinde ise “benim gideceğim” anlamında olduğundan, yani fiilin sonunda iyelik eki kullanıldığından fiil, sıfat-fiildir  Elbette fiilden türeyip sıfat olan her sözcük de fiilimsi değildir  “Yıkık duvarların resmini çektik  ” cümlesinde altı çizili sözcük “yıkmak” fiilinden türemiştir  Ancak fiilimsi değildir  Çünkü fiilimsilerin fiil anlamı devam ettiğinden olumsuz şekilleri de kullanılabilir  Biz bu sözü “yıkmayık” şeklinde kullanamayız  Aynı cümleyi biz; “Yıkılmış duvarların resmini çektik  ” şeklinde söyleseydik, bunu “yıkılmamış” şeklinde de ifade edebilirdik  Çünkü bu sözcük fiilimsidir  c  Bağ-Fiil (zarf-fiil) Fiillere, bağ-fiil eki dediğimiz eklerin getirilmesiyle yapılır; cümlede daima zarf olarak kullanılır  Birleşik bir cümlede iki cümleyi bağladıkları için bağlaç; özne, nesne, tümleç aldıkları için fiil sayılan kelimelerdir  Bağ fiillere “ulaç” da denir  Çekim ekleri almazlar  Cümlede zarf olarak kullanılırlar  “Kapıyı açınca karşımda onu gördüm  ” “Soruları çözdükçe konuyu daha iyi anlıyorum  ” “Bize haber vermeden gitmeyin sakın  ” “Bu kağıdı müdüre imzalatıp geri getirin  ” “Televizyon seyrederken çoğu kez uyuyakalırdı  ” “Gezdiği yerleri anlata anlata bitiremiyordu  ” “Sınıfa girer girmez öğrencileri azarlamaya başladı  ” “Sadece kitap okuyarak bu kadar bilgi kazanılamaz  ” “Köyden ayrılalı yaklaşık on yıl oldu  ” “Ders çalışmaksızın sınavı kazanacağını mı sanıyorsun?” cümlelerinde altı çizili sözcükler bağ-fiildir  Görüldüğü gibi yüklemin durumunu ya da zamanını bildirerek onun zarfı olmuşlardır  Bunlar arasında yapı bakımından diğerlerine benzemeyen bağfiil eki “-ken” ekidir  Bu ek diğer fiilimsi eklerinin aksine kendinden önce bir çekim eki alarak kullanılır  Bunun nedeni “-ken” ekinin, ekfiilin bir bağ-fiil eki olmasındandır  Hatta bu özelliğinden dolayı isimleri bile zarf yapabilir  “Ben çocukken burada yaşlı bir çınar ağacı vardı  ” cümlesinde “-ken” eki “çocuk” ismini zarf yapmıştır  Elbette bu, bir fiilimsi değildir  Çünkü fiilimsiler fiillerden türeyen sözcüklerdir  Bağ-fiil eklerinin diğer fiilimsi eklerinden önemli bir farkı vardır  Diğer fiilimsilerden sonra isim çekim ekleri kullanılabildiği halde bağ-fiillerden sonra hiçbir çekim eki kullanılamaz  Bazı bölgelerde “koşaraktan” gibi kullanımlar görülse de yazı dilinde böyle bir kullanım yoktur  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |