Sadi Şirazi

Eski 08-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadi Şirazi




İslâm âlimlerinden ve büyük velîlerdendir Asıl adı Müslihüddîn Şeyh Sâdî’dir 1193 (H589)te Şirâz’da doğdu 1292 (H 691) de orada vefât etti Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin halîfesinin talebesidir Onun derslerinde yetişerek kemâle geldi Ömrü ilim öğrenmekle, talebe yetiştirmek ve insanlara doğru yolu göstermekle geçti Moğol ve Haçlılarla yapılan savaşlara katılıp, cihad etti Bir defâsında Haçlılara esir düştü On dört defâ hacca gitti Bütün şiirlerinde Sâdî mahlasına rastlanmaktadır

Sâdî küçük yaşta yetim kaldı İlk tahsilini Şiraz’da tamamladıktan sonra, Moğol istilâsı üzerine Bağdat’a gitti Bağdat’ta Nizâmiyye Medresesinde tahsilini tamamladı Sonra İslâm ülkelerini gezmeye başladı Anadolu, Mısır, Suriye, Delhi, Azerbaycan ve Belh’e uğradı Buralarda Şihâbeddîn Sühreverdî başta olmak üzere, birçok İslâm âlimiyle görüştü

1257’de tekrar Şiraz’a döndü Bu sırada, devlet başkanları Ebû Bekr, Moğollarla sulh yaptı Memleketi rahata kavuştu Bu hükümdar tarafından iyi bir kabul gören Sâdî, onun adına 1257’de Bostân adlı eserini ve bir yıl sonra aynı şekilde kendisine büyük saygı gösteren Veliaht İkinci Sa’d adına da Gülistan adlı eserini yazdı Bu eserleri sâyesinde kısa zamanda şöhreti memleketinin dışına taştı Birkaç sene sonra, hâmileri, koruyucuları olan Ebû Bekr bin Sa’d bin Zengî ve oğlu İkinci Sa’d vefât etti Yerine çocuk yaşta bulunan ikinci Sa’d’ın oğlu Muhammed geçti Bu hükümdarla birlikte Salgurlu Hânedanı çöktü 1264’te de Moğol hâkimiyeti altına girdi Bu karışıklıklar esnâsında Sâdî tekrar Şiraz’dan ayrıldı Mekke’ye gitti Hac yaptı Ömrünün son yıllarını mezarının yanındaki dergahta ibâdet edip ilim öğretmekle geçirdi 1292’de Şiraz’da vefât etti Mezarı Şiraz’ın kuzeydoğusunda, şimdi kendi adıyla anılan hangahının bulunduğu yerdedir

Şâirin manzum ve nesir olan eserleri, ölümünden sonra külliyât hâlinde bir araya toplanmıştır Bu külliyât sonradan Bîsütûn diye şöhret bulan Übey bin Ahmed bin Ebî Bekr tarafından, biri 1325’te, diğeri de 1334’te olmak üzere iki defâ düzenlenmiştir İlki, kasîde ve gazellerin ilk harfine göre ve ikinci tertip ise, son harfine göre yapılmıştır Külliyât, 16 kitap ve 6 risâle olmak üzere 22 eseri ihtivâ etmektedir Ancak külliyâtta mevcut isimlerin hepsinin bizzat müellif tarafından mı konulduğu kat’î olarak bilinmemektedir

Gülistan, nesir kısımlar arasına birtakım manzûmeler ilâvesiyle meydana gelmiş bir önsöz ve 8 bölümden ibârettir Birinci bölüm hükümdârların hal ve hareketleri; 2 bölüm dervişlerin ahlâkı; 3 bölüm kanâatin fazîleti; 4 bölüm susmanın faydası; 5 bölüm sevgi ve gençlik, 6 bölüm tâkatsizlik ve ihtiyarlık; 7 bölüm terbiyenin önemi ve 8 bölüm sohbet âdâbıyla ilgili hikâye ve menkîbeleri ihtivâ etmektedir Bu hikâyelerin bir kısmı kendi müşâhedelerine, bir kısmı da İslâm âlimlerinin sohbetlerinde duyduklarına ve okuduklarına dayanmaktadır Eser üslûp ve tertip bakımından mükemmeldir Bütün bölümler sıralanırken birbirleriyle bağlantılıdır Nesir ve manzûm kısımlar arasında bir nispet, ilgi sağlanmış ve fikirler kısa ve açık bir şekilde ifâde edilmiştir Hemen hemen bütün dünyâ kütüphânelerinde Gülistan’ın yazma nüshaları vardır Eser Avrupa’da ilk defâ Lâtince tercümesiyle birlikte, 1651’de Amsterdam’da neşredilmiştir Türkçeye ve birçok doğu ve batı dillerine tercümesi yapılmıştır Sâdî’nin bu eseri birçok kimse tarafından taklit edilmiştir

Külliyâtta, Gülistan’dan sonra Sâdî’nin manzum eserleri gelmekte ve bunların başında Sâdînâme bulunmaktadır Ancak bu eser, şarkta ve batıda daha çok Bostan adıyla tanınmaktadır Adâlet, ihsan, ahlâk, mertlik, tevâzu, rızâ, kanâat, terbiye, şükür, tövbe ve münâcât gibi konuları içine alan 10 bölümden ibârettir

Bostan’da hikâye ve menkîbeler kısa, öz ve güzel olarak yazılmıştır İfâdeler her bakımdan sağlamdır Bostan da Gülistan gibi asırlarca İslâm âleminde büyük rağbet görmüş, medreselerde ders kitabı olarak okunmuş, birçok şerh ve tercümeleri yapılmıştır Yakın zamana kadar Anadolu’da okunan Bostan, muhtelif kimseler tarafından şerh ve tercüme edilmiştir Sâdî’nin külliyâtında Bostan’dan sonra yer alan Farsça ve Arapça kasîdeleri, bir hükümdarın veya devlet erkânının medhinden ziyâde, onları dâimâ insanlığa âdil olmaya dâvet eden bir nevî nasihatnâmedir Kasîde mâhiyetinde gazelleri de vardır Bostan ve Gülistan’da aynı beyitlerin tekrarına çok rastlanır

Bîsûtûn’un tertibine göre, kasîdelerden sonra mülemmaât gelmektedir Bunu müteakip, sırası ile 20 bendlik terciât ve hayatının gençlik, olgunluk ve ihtiyarlık devrine göre tertip edilmiş tayyibât, bedâyî, havâtîm, gazelliyât-ı kadîm ile dört kısımdan ibâret ve dört dîvân teşkil eden gazeller gelmektedir Sâdî, şiirde bilhassa gazelleriyle şöhret bulmuştur Gazeli, bugünkü müstakil edebî şekil hâline getiren o olmuştur Gazellerinde tasvirleri canlı ve duygularını rahatça ifâde etmiştir Medresede elde ettiği bilgileri, seyâhâtleri sırasında uğradığı muhtelif merkezlerdeki âlimlerle sohbet, tecrübe ve görgüsünün mahsulü olan malzemeyi, eserlerinde kullanmıştır Onun eserlerinde bu malzeme ve fikirler ölçülü-biçili ve insanı sıkmayacak tarzda edebî sanatlara müracaat edilmek sûretiyle işlenmiştir Sâdî, İran’da gazeli müstakil bir edebî şekil hâline getirmesi yanında, yeni bir nesir üslûbunun da sâhibi sayılır O, biri sâde sayılan, biri resmî haberleşmede kullanılan ve diğeri cümle sonları kafiyeli olan nesir tarzlarını da bulmuştu

Eserleri:

Gülistan, Bostan, Takrîr-i Dibâce, Aklu Aşk, Nasihat-ül-Mülûk, Havâtîm gibi birçok eseri vardır

Şiirlerinden bir beyit:

“Ey Sâdî! Safâ yolunda ilerlemek

Mustafa’ya (sallallahü aleyhi ve sellem) uymakla nasîb olur hep

Gülistan adlı eserindeki bir mesnevînin tercümesi şöyledir:

“Ey kardeş! Bu dünyâ kimseye kalmaz Gönlünü, her şeyi yaratan Allahü teâlâya bağla Sana bu kâfidir Dünyâ mülküne güvenip bel bağlama Çünkü bu dünyâda senin gibi birçokları yaşamış ve sonunda ölüp gitmiştir Değil mi ki, en sonunda ölüm vardır ve bu can göç (ölüm) yolunu tutacaktır O halde ister taht üzerinde can vermişsin ister toprak üzerinde, ne fark eder!”


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.