|  | Ş...İle Baslayan Deyimler Ve Anlamlari |  | 
|  08-25-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ş...İle Baslayan Deyimler Ve AnlamlariŞad olmak: Sevinmek  mutlu olmak  "Seni gördük  şad olduk  " Şafak atmak: Aniden önemli bir durumla karşı karşıya kaldığını anlamak  bu sebeple tedirgin olmak  "Onu yanımdan kovunca bende şafak attı  " Şafak sökmek: Güneşin doğmaya başlamasıyla gece karınlığının yavaş yavaş kaybolup ortalık aydınlanmaya başlamak  "Şafak sökmeye başlayınca yola  çıkmaya  karar verdiler  " Şaha kalkmak: 1  Atın ön ayaklarını yerden kesip arka ayakları  üstünde  yerde durması  2  Coşmak  kükremek  baş kaldırmak  "Azgın at şaha  kalkarak  binicisini sırtından yere attı  " Şaka gibi gelmek: Bir türlü inanamamak  "Bütün olup bitenler şaka  gibi  geliyordu onlara  " Şaka götürmemek: 1  Şakadan hoşlanmamak  2  Bir iş ya da durum  dikkatsizliğe  önemsenmemeye gelmemek  "Bu iş şaka götürmez beyler  dikkat edin!" Şaka kaldırmak: Kendisine yapılan şakalara katlanmak  dayanmak  Şaka maka (derken): "Ciddiye almıyor  ağırlığını duymuyor  gerektiği gibi  önemsemiyorduk ama sonunda gerçekten önem vermemiz gerektiği ortaya  çıktı"  anlamında kullanılır  Şakası yok: 1  Tehlikeli  2  (O) hatır gönül tanımaz  gerekeni  yapar  ciddi bakar olaya  "Şakası yok bu adamın  hemen buradan gidelim  " Şakaya getirmek: 1  Oldukça önemli  ciddi bir şeyi açıktan  söylemeyip  şaka yollu söylemek  2  Önemli bir meseleyi şaka yaparak  geçiştirmek  "İşi şakaya  getirip unutturmaya kalkma emi!" Şakaya vurmak: Ciddî bir söz ve davranışı şaka yoluyla geçiştirmek  Şamar oğlanı: Herkesin hıncını aldığı  dövdüğü  çattığı  söylendiği  kimse  "Yeter artık  şamar oğlanı olmaktan kurtar kendini!" Şamata koparmak: Gürültü  patırtı yapmak  Şapa oturmak: Güç bir duruma düşmek  çıkmaza girmek  "Şimdi şapa  oturduk  işte  yardım alacak kimse de yok ortalıkta  " Şart koşmak: Bir işin yapılmasını önceden bir şarta bağlamak  "Para  almadan  vermeyeceğini şart koş ona  " Şeref vermek: Onurlandırmak  yapıp ettikleriyle övünç kaynağı  olmak  Şerefini korumak: Onurunu  kişiliğini gözetmek  Şeşi beş görmek: Yanlış görmek  görüşünde aldanmak  "Şeşi beş  gördüm her  hâlde  " Şeyhin kerameti kendinden menkul: Çok büyük işler yaptığını belirtiyor ama bunu doğrulayacak ne kanıt ne de kimse var ortalıkta  Şeytana uymak: Dinin emirleri dışına çıkmak  haram olan işlere  bulaşmak  doğru yoldan ayrılmak  "Şeytana uyup da tekrar kumara başlayacak diye  korkuyorum  " Şeytan diyor ki!: "İçimden şu kötü işi yap  doğru yoldan ayrıl  eğilimi  geçip duruyor" anlamında kullanılır  "Şeytan diyor ki git şunu bir güzel  döv  " Şeytan dürtmek: Durup dururken uygunsuz  kötü bir davranışta  bulunmak  "Güzel güzel oynarken arkadaşına vurup kaçtı  şeytan dürttü her  hâlde  " Şeytan görsün yüzünü: "Onunla hiç görüşmek  bir arada bulunmak  istemiyorum" anlamında kullanılır  Şeytanın art bacağı: Çok afacan ve yaramaz (çocuk)  Şeytanın ayağını kırmak: 1  Aksiliği  uğursuzluğu yenmek  2  Herhangi bir  sebepten ötürü yapamadığı bir şey yapmak  "Haydi  şu şeytanın bacağını  kır da  bize gel  " Şeytan kulağına kurşun: İyi bir durumdan  işten gidişten söz  ederken  "Aman nazar değmesin  Allah kötülerin şerrinden korusun  şeytandan uzak  bulundursun  " anlamında kullanılır  Şeytanın yattığı yeri bilmek: Çok kurnaz ve açıkgöz olmak; bilinmesi  hatırlanması güç şeyleri bilmek; pek çok şeyden haberdar olmak  "O ne  tilkidir  bilemezsin  şeytanın yattığı yeri bile bilir  " Şıp diye geçmek: Ansızın  birdenbire geçmek  Şifayı bulmak (veya kapmak): Hastalanmak  "Burnum akıyor  yine  şifayı  kapacağız desene  " Şimdiden tezi yok: Hemen  hiç durmadan  hiç vakit  kaybetmeden  "Şimdiden  tezi yok  ne yapılacaksa yapılmalıdır  " Şimşekleri üzerine çekmek: Söz ve davranışlarıyla çevresindekileri kızdırmak; rahatsız etmek; sert eleştirilerine  saldırılarına hedef ve  neden  olmak  "Boşu boşuna şimşekleri üzerine çektin  " Şirazesinden çıkmak: Bozulmak  çığırından çıkmak  düzenini  yitirmek  Şom ağızlı: Hemen her olayı kötüye yoran  kötü şeyler olacağını  söyleyen  ileri  sürdüğü ihtimallerin gerçekleşmesinden korkulan kimse  "Milleti korkutup  durma  kapa şu şom ağzını da rahatlayalım  " Şöyle bir: Üstünkörü  gelişigüzel  üzerinde durmayarak  "Şöyle bir  baktım  vitrindeki elbiselere" Şöyle böyle: 1  Ne iyi ne kötü  orta derecede  2  Hemen hemen  aşağı  yukarı  yaklaşık olarak  "Şöyle böyle üç yıl oldu onunla görüşemedik  " Şundan bundan: Belli belirsiz  önemsiz şeyler  "Eh işte  şundan  bundan  konuşup durduk  " Şunu bunu bilmemek: İtiraz dinlememek  mazeret kabul etmemek  bahane  istememek  "Şunu bunu bilmem  yarın akşam sizi bekliyoruz  " Şunun şurası: Küçümseme  azımsama  yakın bir yer belirtmek  istendiğinde  kullanılır  "Şunun şurası on adımlık yer  gelmeyecek misin?" Şüphe kurdu: Kişinin içini kemiren  onu tedirgin eden kuşku  "Onu            arkadaşlarıyla birlikte gönderdim ama yine de içimi bir şüphe  kurdu            kemirip duruyor   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |