Prof. Dr. Sinsi
|
Vücuttaki Madensel Maddeler
Vücuttaki Madensel Maddeler
Vücuttaki Madensel Maddeler
İnsan vücudunun en önemli kısmı sudur Su canlılığın olabilmesi için vazgeçilmez bir maddedir Ancak, suyun görev yapabilmesi için, tuza da gerek vardır Sofra tuzu olarak tanıdığımız madde sodyum ve klor elementlerinden yapılmıştır Bu iki element birlikte hareket ederler Bu nedenle özellikle sodyumu ele alacağım
Sodyum
Gıdalarla alınan sodyum ile böbrek tarafından atılan sodyum miktarına bağlı olarak kanda ve tüm vücutta belirli bir denge içinde bulunur Böbrekler, atılan sodyum miktarını değiştirerek belirli bir oranda bu dengeyi korumaya çalışır
Aşırı terleme ve kusma ile, tuz alınmadan aşırı miktarda su içilmesi kandaki sodyum oranını düşürür, bol tuz yenilmesi ve az sıvı alınması da bu miktarı normalin üzerine çıkarır Bunların dışında, öncelikle böbrek ve böbrek üstü bezi olmak üzere bazı organların hastalıklarında da bu denge bozulabilir
Vücuttan tuz ve su eksildiğinde, ağız kuruluğu, halsizlik, tansiyon düşüklüğü, çarpıntı ve şok görülebilir
Tuz alınmaksızın bol su alınması halinde de, su zehirlenmesi olarak adlandırılan, adale kasılmaları, çırpınmalar, şuur kaybı ve koma ile ölüme kadar varabilen bir tablo görülebilir
Potasyum
Hücrelerin içinde bol miktarda bulunup, kanda ve doku arası sıvılarda daha az miktardadır
Böbrek ve böbrek üstü bezi hastalıklarının dışında, kanda potasyum azalması aşırı ishal ve kusma ile idrar söktürücü ilaçların uzun süre kullanılması halinde görülür İlk belirtisi kas güçsüzlüğüdür İleri derecelere vardığında bağırsaklara ve solunum kasları dahil olmak üzere tüm kaslarda hareket kısıtlılığı olacak ve bu da hayati tehlike yaratacaktır
Potasyumun kanda yüksek düzeylerde bulunması, böbrek hastalığı, ciddi yanıklar, kanamalar gibi etkenlere bağlı olarak idrar miktarının azalması hallerinde görülebilir Genellikle fazla bir belirti vermeden kalp üzerinde toksik etkiler gösterebilir Bu etki de bazen hayati tehlikelere yol açabilir
Kalsiyum
Sağlıklı insanların kanının 100 mililitresinde 8 8 ile 10 4 mg arasında kalsiyum bulunur İnsan vücudunda kalsiyum dengesi, paratiroid bezleri ve D vitamini tarafından düzenlenir Öncelikle kemik metabolizması ve kaslar için gerekli bir madensel maddedir
Eksikliği halinde, dilde, dudaklarda, parmaklarda duyu değişiklikleri, kaslarda ağrı ve kramplar görülür Kalp de bir kas olduğu için kalsiyum metabolizmasından çok etkilenir Uzun süreli kalsiyumdan fakir beslenme, kemiklerin zayıflaması gibi bir sonuç yaratır
Kalsiyumun kandaki düzeyinin gerektiğinden fazla olması hali, genellikle, paratiroid bezinin hastalıklarında görülmektedir Hafif dereceli yükselmeler, fazla bir belirti vermez Bu hastalarda sık böbrek taşları görülür Kalsiyum yükseldikçe kas güçsüzlüğü, böbrek kireçlenmesi, kemiklerde gereğinden fazla kireç toplanması gibi durumlar belirir
Fosfor
Kalsiyumla birlikte hareket eden bir elemandır Böbrek, paratiroid bezi ve hormon düzensizliklerinde, vücuttaki fosfor dengesinde de bozulmalar olur
Kronik açlıklar, bağırsaklardaki emilim bozuklukları, alkolizm, devamlı idrar söktürücü kullanılması gibi hallerde kandaki düzeyi düşer Tıp dilinde hipofosfatemi olarak adlandırılan fosfor eksikliklerinde, sinir ve kas ilişkisinde aksaklıklar, kas güçsüzlüğü, kas hücresi yıkımı, beyin fonksiyonlarında bozulma, koma ve hatta ölüm bile görülebilir
Magnezyum
Magnezyum da vücudun önemli elementlerindendir Kanın bir litresinde 1 6 ile 2 1 miliekivalan magnezyum bulunur
Eksikliğinde, iştahsızlık, bulantı, kusma, uyuklama, güçsüzlük, titreme, kas seyirmeleri ve kasılmaları gibi belirtiler görülür
Yüksekliği, böbrek yetersizliği olan hastalarda, sindirim sistemi tedavisi amacıyla magnezyumlu ilaçlar verilmesi halinde görülür Kas refleksleri kaybolur, kalp elektrosunda bozukluklar görülür, solunum ve dolaşım aksar, şok ve hatta ölüm bile görülebilir
Eser Elementler
Sodyum, potasyum, fosfor, magnezyum ve kalsiyum gibi vücutta bol bulunan elementlerden başka, çok düşük miktarlarda bulunmasına rağmen çok önemli görevler yapan maddeler de vardır Eser elementler olarak adlandırılan bu maddelerin önemlileri şunlardır;
Demir
Toplam olarak erkeklerde 3 45, kadınlarda ise 2 45 gr kadar demir, tüm vücuda dağılmış olarak bulunur Bunun %60-70 kadarı kan hücrelerinde hemoglobin içinde, %10-12 kadarı kaslarda miyoglobin içinde ve enzimlerde, %15-30 kadarı da, karaciğer, dalak ve kemik iliğinde depolanmış olarak bulunur
Gıdalarla alınır Kadınlar her ay adet kanamalarıyla kan kaybettikleri için, gıdalarında daha fazla demir bulunmalıdır En önemli demir kaynağı, et, karaciğer ve dalak gibi gıdalardır
Gıdalarla az alınması, sindirim sisteminde demir emilimiyle ilgili sorun olması, kan kaybı gibi hallerle vücutta demir azalması, kendini demir eksiklği kansızlığı şeklinde gösterir
Bazı hastalıklarda ya da ilaç şeklinde gereğinden fazla demir alınmasında vücutta aşırı demir birikir Zamanında tedavi edilmezse, karaciğer sirozu, şeker hastalığı, ciltte bronz rengi, kalpte büyüme ve tahribat gibi hayati önemi olan sorunlar yaratabilir
İyot
Vücuttaki iyodun %80 kadarı tiroid bezinde bulunur En önemli kaynağı, deniz ürünleridir Denizden uzak, deniz ürünlerinin yenmediği ortamlarda, eğer içme sularında da yeterli iyot yoksa, iyot eklenmiş sofra tuzları kullanarak gereken miktarı almalıdır
Yeterli iyot alınmadığı taktirde, iyot eksikliği guatrı denilen bir tür guatr görülür Eksikliğin ciddi olduğu hallerde, tiroid yetersizlğine bağlı ciddi sorunlar görülebilir
İyot fazlalığının sorun yaratabilmesi için, alınması gereken dozun 20-30 kat fazla çok uzun süreler için alınmalıdır Bu da, ters bir etki yaratarak tiroid bezinin çalışmasını durdurabilir
Çinko
İnsan vücudunda toplam olarak 1-2 5 gram çinko bulunur Kemiklerde, dişlerde, saçta, deride, kaslarda, testislerde ve karaciğerde depolanmış haldedir
Toprak yiyenlerde, bağırsak paraziti olanlarda ve devamlı olarak lifli besinleri çok bol tüketenlerde çinko eksikliği görülebilir Eksikliği özellikle gelişme çağındaki çocuklar için önem taşır Yeterli çinko alamayanlarda, gelişme bozukluğu, saç, deri ve tırnak sorunları görülür İleri boyutlu eksikliklerde, çocukların cinsel gelişmesi de aksar
FLUOR
Kemiklerin ve dişin yapısındaki önemli maddelerdendir Çay ve deniz balıklarında bol miktarda bulunursa da en önemli kaynak içme sularıdır İçme sularına fluor katılması, o suyu içen toplulukta diş çürüğü ihtimalini büyük oranda ortadan kaldırır
Fluor alınması aynı zamanda osteoporoz denilen kemik zayıflaması hastalığını da önleyici ve tedavi edici etki yaratacaktır
Gereğinden fazla alındığında da zarar verebilir Kalıcı dişler üzerinde sarı-kahverengi lekeler ortaya çıkar ve diş minesi bu bölgelerde tahrip olmaya başlar aşırı fluor yüklenmesi kemiklerde de normal dışı gelişmeler ve eklemlerde çarpılmalar gibi belirtiler ortaya çıkarır
Bakır
Normal bir erişkin insanda 100-150 mg kadar bakır bulunur Bunun %90 kadarı kas, kemik ve karaciğerde depolanmış haldedir
İleri derecede beslenme ve bağırsakta emilme bozukluğu olanlarda bakır eksikliği görülebilir Bu durumda kansızlık, cilt ve kemik kusurları ve zeka gelişme bozuklukları görülür
Bakırın da fazlası zehirleyicidir 15 mg dan daha fazla elementel bakır yutulması halinde, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, yaygın kas ağrıları gibi belirtiler ortaya çıkar Zihinsel kusurlar ile koma ve ölüm de görülebilir
Kobalt
B 12 vitamininin yapısına katılır Eksikliği, bir çeşit kansızlık yapar Kobalt eksikliği bulunanların kansızlık amacıyla kulanılan ilaçlarına mutlaka kobalt katılmalıdır Ancak kobalt tedavisi, bu zehirli bir madde olduğu için çok dikkatle sürdürülmelidir Aşırı miktarlar, özellikle çocuklarda tiroid eksikliği ve kalp yetersizliği gibi tehlikeli durumların ortaya çıkmasına neden olabilir
Krom
Kromdan zengin bir madde olan bira mayası kullananlarda, kolesterol ve trigliserit gibi kan yağlarında düşme, şeker toleransında düzelme görülmektedir Şeker hastalarında ise insülin ihtiyacı azalmaktadır Ani kilo kaybı, sinir uçları tahrişi ve şeker toleransı bozukluğu olanların tedavisinde en etkili madde kromdur
Selenyum
E vitamini ile birlikte, antioksidan bir madde olarak tanınır Böylece hücre yıkımını yavaşlatmak gibi bir etkiye sahip olur
Selenyumdan eksik beslenmenin çok uzun süreler devam etmesi, vücuttaki selenyumun da azalmasına neden olur Özellikle Çin'in bazı bölgelerinde çocukluk döneminde görülen kalp kası hastalıklarının nedeni selenyum eksikliğidir Daha düşük boyutlu selenyum eksikliğinde tırnak yatağında beyazlanma, kaslarda ağrı ve hassasiyet görülür
Selenyumun da aşırısı zarar verir Özellikle hücre yaşlanmasını yavaşlatıcı etkisinin belirlennmesinden sonra, selenyum haplarını gereğinden fazla kullanan kişilerde zehirlenme belirtileri görülebilmektedir Aşırı selenyum alındığı hallerde saç ve tırnak dökülmeleri, deri döküntüleri ve polinevrit denilen sinir rahatsızlığı ortaya çıkar
Manganez
Kemiklerin ve bir çok enzimin yapısına giren manganez, kepekli tahıllarda, yeşil yapraklı sebzelerde ve çayda bol miktarda bulunur Deney amacıyla manganezden arıtılmış bir beslenmeye giren kişide kilo kaybı, bulantı, kusma, deri tahrişi, saç uzamasında yavaşlama ve saç renginde beyazlaşma görülmüş
Manganez zehirlenmesi ise beslenme ile fazla manganez alınmasıyla oluşmaz Nadiren, manganez üretimde çalışan kişilerde ortaya çıkabilir ve Parkinson hastalığı benzeri sinir sistemi belirtileri ortaya çıkarır
Molibden
Çok uzun süre, sadece damardan beslenmek zorunda kalınılan bir hastada molibden eksikliği görülmüş Bu hastada çok hızlı bir nabız, hızlı solunum, gece körlüğü, görme bozukluğu, aşırı uyarılma ve koma ortaya çıkmış Ancak bu durumun çok seyrek olduğunu da bilmek gerekir
Silisyum
Hayvan deneylerinde, silisyum eksikliği, gelişme geriliği, kemik, kıkırdak ve bağ dokusu bozukluklarına neden olmaktadır Ancak şu ana kadar insanlarda silisyum eksikliği ile ilgili bir tesbit yapılamamıştır
Fazlalığı ise, magnezyum trisilikat yapısında olan antiasitleri, mide rahatsızlığı nedeniyle uzun yıllar boyunca kullanan kişilerde görülür Bu kişilerde silikat yapısında olan böbrek taşlarına sık rastlanılmaktadır
Görüldüğü gibi insan vücudunda bir çok element var Bunların hemen hepsi çok önemli görevler yapmakla beraber, fazlalığında ise toksik etki yaratmaktadır Gerek eksikliği ve gerekse fazla birikmeyi önlemenin tek yolu, hemen her türlü gıdanın yer aldığı karışık bir beslenme uygulamak ve vitaminler de dahil olmak üzere hiçbir ilacı konunun uzmanı bir hekime danışmadan kullanmamak
|