|  | Ortaçağ Avrupa'sında Cadılar Ve Cadı Avı |  | 
|  08-17-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ortaçağ Avrupa'sında Cadılar Ve Cadı Avı Mistik açıdan Zararlı büyü, sağaltma ve üretkenlik/bereket büyüsünün tersi olarak alınırsa, cadının karşısında da bilge kadın veya iyilik perisi yer alır  İkisi de büyülü güçlere ve gizemli/gizli bilgiye hükmedebilirler Cadı, kelimelerin ve işaretlerin gücüyle İnsanlara, hayvanlara ve bitkileri  ' zarar verirken, bilge kadın bu gücü başkalarına yardım etmek için kullanır  Cadı kendi ihtiyacı için insanların yiyeceklerini (süt, tereyağı, tahıl vb  ) ve yaşam (sağlık) güçlerini çalarken, iyilik perisi insanlara bunları hediye eder; cadının hasta ettiği insanları sağaltır; cadının afsunladığı insanları kutsayarak yaşama döndürür  İyilik perisi cadının kullandığı, onu var edeni büyü gücünü iyi tanır  Büyünün temel prensiplerine göre, bu sanal niyete göre yararlı olmak veya zarar vermek amaçlarıyla kullanılabilir  İki farklı kadın kimliği aynı gücün birbirine tamamen zıt kullanımlarını temsil ederler: yardım eder veya zarar verirler  Prensiplere göre, büyü yoluyla gelen hastalıkları veya diğer zararlı büyüleri ancak büyüyü yapan cadı sağaltabilir veya kaldırabilir  Cadı tarafından insanlardan çalınan bir şeyi yine cadının kendisi geri verebilir  Buradan 'Çalınan Erkeklik Organı'nın öyküsü daha iyi anlaşılabilir; hatırlanacağı üzere çalınmış, erkeklik organını geri alabil inek için, aynı (çalan) cadıya ricada veya tehditte bulunulur   Bilge kadınlar, sağaltıcı (Hederin), falcı (VC'almagerin) ve kutsayıtı (Segnerin) olarak göz gönül-bağlama büyüsü, üretkenlik/bereket büyüsü yaparak musibeti defedebilirler  Bilge kadınlar, kabiliyetlerine göre üç gruba ayrılır; birinci grup organik maddelerin etkilerini iyi tanır; bitkilerden, hayvanlardan ve insanların vücut parçalarından (tırnak, saç, kemik, kan vb  ) yararlanır  Diğer grup, vaftizde, afsun duasında ve ruh çağırmaların düşüncelerin, kelimelerin, işaret ve mimiklerin gücünden yararlanır  Son grup falcılıkta uzmanlaşmıştır  Başkaları tarafından geçmişte yaşanmış, ancak görülmemiş olayları anlatabilme, gelecekte yaşanacak olayları önceden görebilme, okuyabilme yeteneğine sahiptir   Sağaltma bilgesi-otacı kadınlar yada iyilik perileri {he Roman" size=2>ûkundige Frauen) birçok nedenden dolayı cadı olarak tanınmışlardır  Büyünün iki yönlü kullanımı, sağaltmak Veya zehirlemekte kullanılan maddenin dozunun belirleyici olması, onlan ince bir çizgi üzerinde yürümeye zorlamıştır  Yöntemleri ve pratikleri şeytan işi olarak yorumlanmıştır  Sağaltıcı —bilge— kadının tedavi etmeye çalıştığı insan ve hayvanları kurtaramaması, başarısız olması soru işaretlerini de beraberinde getirdiği için, cadılıkla suçlanması kaçınılmaz olmuştur  Şifalı bitkilerin dozunun dalgınlıkla yüksek verilmesi insanların ve hayvanların zehirlenmesine yol açarken, düşük doz şifa vermeye yetmez ve hasta ölür  Ortaçağın halk hekimliğinde hastanın sağalması veya ölmesi birbirine çok yakındır  Katolik kilisesi büyü kullanarak insanları ve hayvanları tedavi etmeyi günah saydığı için, bu günahı işleyenler büyücülük yapmak ve büyücü olmakla suçlanmışlardır  Bu noktada ak büyü (ıveisse Mugie) ile kara büyüyü (schıvarze Magie) birbirinden ayırmakta zorluk çeken kilisenin tehlikeyi savuşturabilmek için toptancı bir yaklaşım içinde olduğunu söylemek pek mümkün değildir  9  yüzyıldan itibaren Hıristiyanlığın büyüye bakışı, büyü zararlı olmadığı takdirde hoşgörülü olmuştur denebilir  Hatta kilisenin dönem dönem gösterdiği hoşgörü teologlar ve ruhban kesimi nezdinde tartışma yaratacak boyutlara ulaşmıştır  Kırsal kesimde insan ve hayvan sağlığından ve gündelik yaşama ilişkin birçok konudan halk hekimlerinin sorumlu olması, doğal olarak ak büyünün uygulanmasına zemin hazırlayarak, sağaltıcı bilgelerin varlığını da meşru kılmıştır  Bu meşruluk, ak büyü/kara büyü pratiklerinin son tahlilde aynı kaynaklardan beslenmeleri nedeniyle birbirlerine karıştırılmaları, giderek ayırt edilemez hale gelmeleri, daha da önemlisi Waldesçiler, Katharosçular ve Bogomiller gibi heretik grupların kâfirlikle suçlanmaları nedeniyle illegaliteye dönüşmüştür  Oldukça karmaşık olan bu sürecin gelişiminde Katolik kilisesinin tavrı, Reformasyon dönemine kadar pek net olmamakla birlikte, yine de gerektiği kadar müdahaleci olarak nitelendirilebilir  15  yüzyılın ilk yarısında başlayan cadı takibinin, 16  yüzyılın ikinci yansından itibaren bir 'sürek avı'na dönüşmesi ve Hıristiyanlığın reforme edildiği bir dönemde, kontrolün kilisenin elinden sivil otoriteye geçmesi, aynı zamanda yararlı-zararlı tüm büyü pratiklerinin cadılık eylemi içinde eridiğine, tek ve amansız bir düşman olarak sadece cadı kimliğinde birleştirildiğine işaret etmektedir  Büyüyle sağaltımın günah olması, sağaltım pratiklerinin önünde önemli bir engel oluşturmamıştır; bilakis ruhban sınıfına mensup taşra papazlarının ve gezici rahiplerin sağaltıcı bilgelerin yardımına sıklıkla başvurdukları bilinen bir gerçektir  Yine de, büyükle uğraşan kadınlar mevcut önyargılar nedeniyle- erkeklere göre daha sıkı kovuşturulmuşlardır  Bildikleri sağaltma yöntemleri 'kocakarı yöntemleri' olarak nitelenmiş ve cadılık yapmakla eşdeğer, kriminal bir suç olarak görülmüştür  Bu "öğüt vericiler (Ratgeberirmen) kilise tarafından, 'yaşlıoooooo', 'deli karı1  yada tümüyle  'sahtekârlar' veya  'cadılar' olarak kabul edilmiştir  Eğitimli doktorlar erken yeniçağda sadece büyük kentlerde ve saraylarda çalışmaktaydı; küçük şehirler, kasabalar ve tüm kırsal kesim insanları ve hayvanlan tamamıyla büyü yoluyla sağaltmaya çalışan halk hekimlerine kalmıştı  Hekimlik bilgilerini insanların ve hayvanların anatomileri ve vücut fonksiyonlarından tecrübe ile öğrenmiş bu gruba hamamcılar, cellatlar, mezarcılar ve çobanlar da dahildir  Günümüzdeki yaygın inanışın aksine, özellikle de 15  yüzyıla kadar cadılık suçlamasıyla yargılanan kadınların çoğunluğunu 'bilge' kadınlar oluşturmamaktadır  Yaşadıkları bölgelerde cadılar 'bilge" kadınlar olarak değil, bilakis "kötü" kadınlar olarak tanınmışlardır  Bilge kadınlar cadıların karşı kutbunda kimi zaman bilerek ve isteyerek  yer almışlardır  Bilgi' kadınlar, kendilerinin de büyü çözücü yetenekleri olması nedeniyle, cadı inanışından ve cadı korkusundan zaman zaman kârlı çıkmışlardır  Bilge kadınların varlığını çoğu zaman zararlı bulan kilise, onları da cadı kimliğinin bir parçası olarak görse de, konumlarının çok önemli olmadığımı bilincindedir  Bu hoşgörü, bazı istisnalar dışında, 'Cadı Avı Çağı'na kadar süregelmiştir  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |