|  | Çölde Bir Kum Tanesi... |  | 
|  08-03-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çölde Bir Kum Tanesi... Bir varmış bir yokmuş; çok eskilerde, hayatın büyülü olduğu bir zamanda yaşayan bir kum tanesi varmış   Dünyadaki en büyük çölde, milyarlarca kum tanesi arasında belki de en hayâlperestiymiş!!! O kadar hayâlciymiş ki, bir kurduğu hayâli bir daha kurmaz imiş  Çöl çok büyük olsa da yaşadığı çevre çok küçükmüş  Hep yeni şeyler yaşamak istiyormuş; fakat ne buna kuvveti yetiyormuş ne de içinde bulunduğu çevre izin veriyormuş   Kum arkadaşlarının sayısı, onu geçmezmiş  Bunlar hayatlarını neşe ve eğlence içinde geçirip yaşamın amacını hep biraz daha mutlu olabilmek zannederlermiş   Günlerden bir gün, onlar mutluluk hayâllerine devam ederken çölde bir rüzgâr esmiş  Ama ne rüzgâr!   Eşi benzeri görülmemiş!   Kum arkadaşlar,, çok korkmuşlar ayrılacağız diye    Ağlamışlar yalvarmışlar Tanrılarına, “ne olur, bizi ayırma!” diye    Ne var ki, rüzgâr ayırmış onları , belki de bir daha bulamayacakları sekilde !   birbirlerine sarılmışlar Her biri tek başına kalmış koca sahrada     Başlarına gelecek en büyük belâ olarak düşünmüş her biri bu olayı!    En çok üzülen de, bizim hayâlperest kum tanesi olmuş   Günlerce yememiş , içmemiş , gezmemiş , uyumamış  Sadece düşünmüş ,, düşünmüş    “Acaba ne yapacağım bundan sonra?” diye sordukça açılmış, açıldıkça genişlemiş bilinci ve idrâki   Düşünmüş Yalnızlığını düşünmüş; milyarlarca kum tanesi içinde yalnızmış  Çölü düşünmüş ne kadar büyükmüş! Aklının alamayacağı kadar büyükmüş!    Hiç konuşmak gelmiyormuş içinden ,düşündükçe şaşıyormuş o büyüklüğe!    Kendisi ne kadar da küçükmüş!    Düşünmüş , düşünmüş , düşünmüş    Hayretlere salmış kendini   Öyle bir hâle dalmış ki, kendi bile ne olduğunu anlamamış!    Böylece, günler ayları, aylar yılları takip etmiş   Bir ara kendine gelmiş; ondan sonra yalnızlığın kadrini bilmiş   Karar vermiş “daha çok öğrenmeliyim” diye    Aramış bir bileni, günlerce aylarca yıllarca    Tek emeli bu olmuş   Sormuş bütün kumlara “nasıl öğrenirim ?”diye  Kumlardan biri, cevap vermiş; “aradığın, bu çölde bir kum tanesi; ama istediğin her şeyi verir sana  Bütün ilim onda; yalnız,çok araman lazım!” Bizim hayâlperest,aramaya başlamış  Günler ayları, aylar yılları kovalamış   Neredeyse, bütün çölü dolaşmış  Rüzgâr, onu bir oraya atmış, bir buraya    Neyse ,sonunda bulmuş aradığı bilge kumu, anlatmış ona tek isteğini  Bilge kum, “bekle” demiş;”ama beklerken hiç bir şey sorma”   Günler geçmiş aylar ,yıllar geçmiş, ne bir kelime konuşmuş ne de bir şey istemiş  Sadece susmuş, sustukça düşünmüş, düşündükçe açılmış; açıldıkça yayılmış   Sahrayı düşünmüş; kendine göre sonsuz olan sahranın dahi bir sonunun olduğunu    Sonra dönmüş, sormuş kendine: ‘Ben kimim ?’ diye ‘Nereden geldim, nereye gidiyorum?’ ‘Niçin geldim buraya bir kum tanesi olarak?’ Bu sorular, bilincini ve idrakini allak bullak etmiş  Yine de susmuş  Hâlini hisseden bilge kum, ‘Ne hissediyorsan o’sun sen!   ’ demiş   Önce, kavrayamamış ne demek istediğini  Rüzgâr olduğunu hayâl etmiş  Çok hoşuna gitmiş; ama hayâlleri yine de sınırlıymış o şekilde bile çölün dışına çıkamamış   Anlamış biraz olsun, bilge kumu!    Bir gece bilge kum gelmiş, bizimkinin yanına, “bak “demiş “yukarıya!” bakmış ,o güne kadar bakmadığı yukarıya, inanamamış, çöl büyük; ama ne önemi kaldı ki sonsuz gökyüzünün yanında !    Ondan sonra, devam etmiş bilge kum; “Arama hiç boşuna dışarıda!    Aradığın, kendinde    Özünde bulduğun da dışarıda     Her şey sende, özünde   Kâinât sende, özünde  !    Bu bilge sözler, onu yine düşündürmüş  Öyle bir hâle dalmış ki, sırf o hâl olmuş  Ne kum kalmış gözünde , ne çöl ne de yıldızlar    Sadece kendi kalmış; bir başına, tek başına derken, bir an kendine gelmiş  Bakmış, bilge kuma    Yanında sanki bir hiçmiş!    Anlayamamış O’nun bu hâlini  Bir şey de soramamış  Anlamış, yaşadığı hâlin bilge kuma göre, sonsuzda bir damla olduğunu  Yine beklemiş sabırla yıllarca!!! En sonunda söylemiş bilge kum ona : ‘Alemlerinaslı hayâldir, var olan hiçtir  Hiçin dahi varlığından bahsedilemez   Özün özü budur; yolun sonu yokluktur  ’ Bunu duyan hayâlperest kumda ne hayâl kalmış kuracak, ne de düşünce    Hepsi yok olmuş hiçlik denizinde    Kendi de yok olmuş, varsaydığı varlığı da     | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |