![]() |
Ölüm Ötesi Hayat Üzerine |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ölüm Ötesi Hayat ÜzerineEy Yücelerden Yüce! Yolumuz üzerine serip sergilediğin sonra da bizi görmeye dâvet ettiğin meşherlerini, en mükemmel şekiller halinde sarıp sarmaladığın en bedîî, en çarpıcı sanat eserlerini ve Sana ait gizli güzelliklerin tecellileri olarak binbir renk cümbüşü haline getirip ve yine Senin bir sanat mecmuan olan tabiatın sînesine yerleştirdiğin o, gözleri kamaştıran, başları döndüren resimlerin en parlağı, en mevzûnu ve birbirleriyle fevkalâde tenâsüb içinde bulunan eşya ve hâdiseleri seyredip, kaleminin sesinde ve o kalemle yazıp ortaya koyduğun kitabının âhenginde, Seni görüp, Seni duyup ruhumuzla kanatlanırken, isimlerinin ışığı altında açılan menfezlerden görülen bütün nizam ve âhenklerin, müşahede edilen umum renk ve suretlerin; her tarafta duyulan ses ve nağmelerin bu seslerden meydana gelen koro ve senfonilerin menbaına gözlerimiz kaydı ![]() ![]() ![]() Kalp ve iman gözüne açılan o ayrı ayrı pencerelerden öteleri seyre dalıp, gönüllerimizdeki 'tûbâ-i cennet' çekirdeğinin bir ağaç hâlindeki aslî hüviyetini müşahedeye cür'et ettik ![]() ![]() ![]() Kelâmında anlatılıp resmedilen; en ince teferruatına kadar haritası çizilen; nihayet bir kutlunun mi'racıyla bütün bütün kapıları açılıp her marifet erinin gönlündeki arşiyeleriyle, o âlemlere yükselme imkânı doğan bir ulu seyahatta, haddimizi aşıp esrarlı kapılarının tokmağına dokundu isek, edep ve erkân bilmeyen ham ruhlarımızın görgüsüzlüğüne vererek, bizi bağışlamanızı diler affına sığınırız ![]() Ey, bizleri varlığa erdiren ve var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran Güzeller Güzeli Yüce Yaratıcı! Bu koskoca kâinatları bir kitap gibi önümüze seren Sen; onun esrarını vicdanlarımıza duyuran Sen ve vicdanlarımızı lâhûtî esrarının mevcelenip geldiği iklime bir sahil yapan yine Sensin! Sen bizleri var etmeseydin bizler var olamazdık ![]() ![]() ![]() ![]() Bizler Senin kapının boynu tasmalı kulları, vicdanlarımıza aksedip duran parıltılar da Senin varlığının ziyasıdır ![]() ![]() ![]() Ey zikri, fikri ruhlara itmi'nân veren Gönüller Sultanı! Senin öğrettiğin ve ruhlarımıza duyurduğun şeyleri, gönülleri, gönüllerimiz gibi mürde ve derbeder olanlara ulaştırmak için, yer yer eşya ve hâdiselerin dolapları içine girerek, yer yer benliğimize dönerek olup biten şeylerden ve bu umûmî gidişattan Senin varlığına bakan pencereleri, Senin huzuruna yükseltecek yolları araştırıp tesbite çalıştık ![]() Bunları yaparken hata ettikse, Sana gelirken ve başkalarına yol göstermeye çalışırken ettik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, Sultanım: 'Sultana sultanlık, nitekim gedâya gedâlık yaraşır ![]() Ölüm Ötesi Hayat |
![]() |
![]() |
![]() |
Ölüm Ötesi Hayat Üzerine |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ölüm Ötesi Hayat ÜzerineHaşir Akîdesinin Faydaları ALLAH'a imandan sonra, hayatı tanzîm edip bir düzene koyma, beşerin toplu olarak huzurunu temin etme; haşre yani ölüm ötesi hayata inanmaya bağlıdır ![]() Yaptığı şeylerin hesabını vereceğine inanmayan bir insanın hayatının müstakîm olması düşünülemez ![]() ![]() "Ne işte bulunsan, Kur'ân'dan ne okusan ve siz ne iş yapsanız mutlaka biz, içine daldığınız an üzerinizde şâhidiz (her yaptığınızı görürüz) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yani bütün davranışlar ve hareketler, kerîm melekler tarafından tespit edilmektedir ![]() ![]() Bu ruh ve şuur içinde yaşanan bir hayat müstakîm; bu ruh ve şuur içinde yaşayan fertlerin teşkil ettiği toplum huzur içinde; yine bu ruh ve şuur içindeki aile ocağı da, yaşadıkları aileyi cennet bahçelerinden bir bahçe haline getirmişlerdir ![]() Evet beşerin çılgınlıklarını bırakabilmesinin tek yolu vardır; o da öldükten sonra dirilmeye inanmasıdır ![]() ![]() Gençten ihtiyara, kadından erkeğe, âdilden zâlime herkes için içilen su ve teneffüs edilen hava kadar haşre imana ihtiyaç vardır ![]() Haşre iman denen bu şerbeti içmek aynı zamanda yudum yudum huzuru yudumlamak demektir ![]() ![]() Ferdin, âilenin, cemiyetin ve topyekün bütün insanlığın hakîkî refâh, saâdet ve huzura erebilmesi ancak ve ancak, büyük-küçük bütün amellerin hesabının görülebileceği bir âhiret yurduna inanmaya bağlıdır ![]() Kur'ân-ı Kerim: "Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çocuk, o zayıf, o nahîf ruhuyla ancak haşre iman ile huzurlu bir hayat bulabilir ![]() ![]() Evet, çocuk ince bir kalbe sahiptir, aynı zamanda da hâdiselerin terkibini yapıp neticeye gidecek bir zekâya da sahip değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çocukluğumda bir kardeşim ölmüştü ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, yakınlarının teker teker kopup gidişi karşısında; ancak onların cennete gittiğine imandır ki, bu yavruya teselli verir ve onu bu dayanılmaz dertten kurtarır ![]() Küçük dahi olsa, alıştığı, ülfet ettiği bir yakını, büyüğü veya onsuz yapamayacağını kabul ettiği bir sevdiğinin göçüp gitmesi onun nazenin kalbinde kapanmayacak bir yara açar ![]() 'Buradan gitti veya alındı; fakat orada Hudâ, ona cennet kapılarını açtı ![]() ![]() ![]() Şayet ölen büyük ise, şöyle düşünecek; o öldü, ama orada da beni kucağına alıp sevecek, başımı okşayıp bağrına basacak ![]() ![]() Huzur mu istiyorsunuz? Onu ne dört bir yanda tütüp duran fabrika bacalarıyla, ne de yıldızlar arası seferler düzenlemekle temin edemezsiniz ![]() ![]() ![]() İhtiyarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gençliğin, sıhhatin, makam ve mansıbın gidişi ve bu gidişlerin onun içinde bıraktığı korkunç izler varken siz onu bu haliyle nasıl teselli edebilirsiniz? Ona takdim ettiğiniz her türlü maddî teselli, ayrılıp gitmesiyle onun içinde yeniden korkunç izler bırakacak ve bu daima böyle devam edip gidecektir ![]() ![]() Birkaç gün sonra kendini yutmak için bekleyen bir canavar ağzı dehşetini veren kabrin, öbür âleme giden koridorun mütevazı bir kapısı olduğuna inandırmak! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerim Zekeriyâ'nın (as) diliyle: "Rabbim, demişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, bu ve bu mânâya gelen müjdelerdir ki, o ihtiyara hakikî huzur ve saâdeti tattıracaktır ![]() ![]() İçtimâî hayatın büyük bir kısmını gençler teşkil eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zira gerçek çözüm gençliğin atacağı her adımı Allah'a hesap verme inancı içinde atmasını temin etmek ve bu şuur içinde yetiştirmek ile mümkün olacaktır ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() - Ey yavru! Sana namaz farz değil ![]() Çocuk sadece şu cevabı verdi: - Ey müminlerin emiri! Dün mahallemizde bir çocuk öldü! ![]() ![]() Çünkü, istikâmetin medarı ve nokta-i istinâdı, sadece ve sadece herşeyin görülüp bilindiği; tesbit edildiği ve hesabının hazırlandığı bir güne göre hayatı tanzim etmededir ![]() Kâinattaki bütün harekât ve hâdisâtın küllî irade ile tanzim edilmesine mukâbil, insan ise hayatını kendi iradesi ile yönlendirme mecburiyetinde ve mükellefiyetindedir ![]() ![]() Zira, irâde, Rahmaniyet ve Rahîmiyetin cilvesidir ![]() ![]() ![]() Evet; hayatın âhirete göre tanzîm edilmesi ve sırların açığa çıkacağı günün unutulmaması sayesinde fert, aile ve cemiyet huzura kavuşacak ve hususiyle gençler istikamet bulacak, nizam ve intizam altında yaşayacak ve başkalarının huzurunu ihlâl etmeyeceklerdir ![]() Sehl b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Arkadaşınızı techiz edin ![]() ![]() ![]() "Ama kim Rabbinin makamından, (O'nun huzurunda duracağı demden) korkar ve nefsi kötü heveslerden menederse, (onun için) gidilecek yer cennettir ![]() Rabbinin huzuruna çıkıp hesap verme endişesini taşıyan ve bu endişeye göre hayatını düzenleyen insan Rabbinin huzurunda emniyet içindedir ![]() "İki emniyeti ve iki korkuyu bir arada vermem ![]() Burada korkan orada emniyete ermiştir ![]() ![]() ![]() Gençler her şey demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beşerin büyük bir kısmını hastalar, mazlumlar ve musibetzedeler teşkil eder ![]() ![]() Hasta, her an kendisine yaklaşan ölüm ve koşarak gittiği kabir karşısında ümidi sadece o kabri öbür âleme açılan bir hol görmede bulur ![]() ![]() ![]() ![]() 'Evet, ben gidiyorum, beni kimse burada durduramayacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nebiler Nebisi (sav) son anında ellerini Hz ![]() ![]() Bir gün evvel de şöyle buyurmuştu: "Allah bir kulunu dilediği kadar dünya nimetleri ile kendi yanında olanlar arasında muhayyer bıraktı ![]() ![]() Dünya ile ukbâ arasında muhayyer bırakılan o kul kendisiydi ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde Hz ![]() ![]() Bir âhiret inancı, binlerce güzelliğin tecelli edeceği âhiret yurdu ve bunların verâsında da Cemâl-i Bâki'yi görme iştiyak ve arzusuydu ki, onlara bu sözleri söyletiyor ve içlerinde bu arzuyu uyandırıyordu ![]() Irzını, namusunu gaddar zâlimin elinden kurtaramamış, intikam hırsıyla yanan, kavrulan mazluma gelince ![]() ![]() ![]() ![]() Zira mazlum kat'iyen bilir ki, burada yapılan zulümler zâlimin yanında kalmayacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() "İşte Rabbin, zulmeden şehirleri yakaladığı zaman böyle yakalar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Musibetzede ![]() ![]() ![]() ![]() Zira bu inanca göre musibetlerde giden mal sadaka olur, can ise onu şehidlik mertebesine erdirir ![]() ![]() Diğer taraftan aile yuvası, âhirete iman ile cennet köşelerinden bir köşe haline gelirken, bu iman sökülüp atıldığında cehennem çukurlarından bir çukur oluverir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer yediden yetmişe herkesi huzurlu etmeyi düşünüyorsanız bütün gönüllere haşir akîdesini yerleştirmeye çalışın ![]() ![]() ![]() ![]() Şehir ve memleket de insanın büyük bir hanesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Nasıl ki, bir namazın namaz olabilmesi için belli rükünler vardır ve bu rükünlerin huşû içerisinde yerine getirilmesiyle namaz kemâlini bulur ve insan namazıyla mi'racın tatlı tebessümünü dudağında hisseder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muvâzene insanı Efendimiz'in (sav) en mühim icraatından biri de kurduğu dünya nizamını "âhirette hesap verme" akîdesine dayandırarak kurmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() İşte Allah Rasûlü (sav) bütün gönülleri tatmin edecek ve iz'an şulesini yakacak şekilde herkese bu dersi vermiştir ![]() ![]() ![]() 'Allah Rasûlü'nün (sav) huzuruna aralarında taksimi gereken bir maldan dolayı mürafaa olmak için iki sahâbî geldi ![]() ![]() "Şimdi sizden biriniz, derdini daha güzel anlatarak beni ikna edip hükmü lehine verdirebilir ![]() ![]() ![]() "Ya Rasulallah! Benim hakkım da onun olsun, ben vazgeçtim" diyorlardı ![]() Daha sonra da Allah Rasûlü (sav) onlara şu hususu tavsiye buyurdu: "Gidip malınızı âdil şekilde taksim edin, sonra da kur'a çekin ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi âhirete iman sayesinde hayat bu şekilde tanzim edilmiş oluyordu ![]() ![]() ![]() Sa'd b ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah Rasûlü'ne benden selam söyle ![]() ![]() ![]() ![]() Evet; insana ölüm anında dahi bu saâdeti tattırabilecek olan âhirete imandan başka ne olabilir? Beşerî hangi imkân, ferde, aileye ve cemiyete bu saâdeti takdim edebilir? Şimdi, kâinatın medâr-ı iftihârı yüce Nebi'nin (sav) ümmetini haşir inancı noktasında nasıl eğittiğini bir parça anlayabilmek için onun fem-i mübarekinden çıkan inci mercanlardan birkaç numune verelim ![]() Allah Rasulü (sav) buyuruyor: "Ey insanlar! Sizler yalın ayak, çıplak ve sünnetsiz olarak haşrolacaksınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahmet b ![]() ![]() 'Ademoğlu Allah onu yarattığından bu yana ölümden daha şiddetli bir hadiseyle karşılaşmamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buharî ve Müslim'in Ebû Hureyre'den (ra) rivayet ettikleri şu hadis yukarıdaki hadisi biraz daha tafsil eder mahiyettedir ![]() "İnsanlar (kıyamet gününde) üç hâl üzere haşrolurlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Diğer ikinci sınıf; cennete girebilmek için iki, üç, dört ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Üçüncü sınıfa gelince onları cehennem sevk edecektir (Cehennemin içinden gelen kıvılcımlara göre mecburi istikamet takip edecekler) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü onlar ruh ve vicdanlarında cehennemin çekirdeğini böyle taşıdılar ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bunlar ve bunlara benzer dersler ile Allah Rasûlü ümmetini ciddi bir âhiret şuuru içinde yetiştiriyor ve bilhassa kendi devrinde sahâbî, perdenin verasında bütün dehşetiyle cehennemi ve bütün debdebesiyle cenneti müşahede eder bir hava içinde hareket ediyordu ![]() Evet, hayatı istikâmet ve faziletlerle geçirmenin tek çaresi bu edep ile edeplenmek ve âhiret hayatını dünyada ahlâk haline getirmektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ölüm Ötesi Hayat |
![]() |
![]() |
![]() |
Ölüm Ötesi Hayat Üzerine |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ölüm Ötesi Hayat ÜzerineKur'an-ı Kerim'in Haşri İspat Metodu Kıyametin vukû bulacağı hususunda hiç kimsenin tereddüdü yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Meselâ bidayette dünyadan koptuğu kabul edilen "ay" neticede anasının sinesine dönmek istese işte dünya, atomik kanunlar içinde müthiş bir infilaka maruz kalır ![]() ![]() ![]() ![]() Bir hadis-i şerifte "âyetinin tefsiri münasebetiyle" i "ay" ile anlatan Allah Rasulü (sav) Hz ![]() 'Ya Âişe! Şu zulmetle bürüyen ayın şerrinden Allah'a sığın!' buyurmuştur ![]() Ondandır ki, ehlullah rüyada ay görmeyi şerre; güneş görmeyi ise hayra alâmet sayar ve öyle tâbir ederler ![]() Bir kuyruklu yıldız gelip küre-i arza çarpıp kıyameti koparabilir ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerim, bizim tespit edebildiğimize göre, öldükten sonra dirilme hakikatini iki grupta toplamıştır ![]() Birincisi: Kıyâs-ı temsilî, İkincisi: Nazîrini gösterme metodu ![]() Kur'ân bu iki şıkkı ele alırken bir makro âlemden, âfâkî delillerle haşrin meydana geleceğini, bir de normo (enfüsî) dediğimiz âlemden bunu anlatırken mikro âleme de inerek haşri ispat ediyor ![]() ![]() ![]() Şimdi bütün bu kısımları sırasıyla arz etmeye çalışalım: Kur'ân-ı Kerim, kıyâs-ı temsilî usulüyle makro âlemden misaller vermek suretiyle haşri ispat ediyor: "Allah odur ki gökleri, görebileceğiniz bir direk olmadan yükseltti, sonra Arş üzerine istivâ etti (bütün mülkünün, bütün yaratıklarının yâni tahtına, yönetimine hâkim oldu, her şeyi düzenleyip yönetti), güneşi ve ayı irâdesine boyun eğdirdi ![]() ![]() ![]() Haşirle insanları yeniden diriltecek olan Cenâb-ı Hakk semayı direksiz olarak tutmakta, koyduğu nizam ve intizam sayesinde de yıldızlar seyr ve seyahatlerine devam edebilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, gökte ve yerde olan bütün işleri düzenleyen, her şeyin alnında kudret mührünü gösteren Allah size haşri vaad ediyor; tafsil ettiği ayetleriyle size güç ve kuvvetini gösteriyor ![]() ![]() Gerçekte, biz âhirete inanırken, bütün rubûbiyet ve şuûnatıyla kendisini gösteren ve hissettiren bir Allah'ın haşri dilediği şekilde var edeceğine inanıyoruz: "O gün göğü, kitapları dürer gibi (toplarız) ![]() ![]() ![]() Semâyı bir kitap gibi dürer ve bugünkü mahiyetinden uzaklaştırırız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeğe de kâdir olduğunu görmüyorlar mı? Evet O, her şeye kâdirdir ![]() Gökleri ve yeri yaratıp bir sistem içinde vaz' eden ve bundan asla yorulup usanmayan bir Allah, ölüleri tekrar diriltmeye kâdir değil mi? Nazar-ı ibretle baksanız, her hâdisenin verâsında 'Allah!' diyeceksiniz ![]() ![]() "Andolsun, biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık, bize hiçbir yorgunluk dokunmadı" (Kâf/38) şeklinde anlatılır ![]() İşte böyle bir Allah ölüleri yeniden diriltmeye muktedir değil midir? Kıyas-ı temsilî Kurân'ın bir istidlâl metodudur ![]() ![]() ![]() "Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmağa kâdir değil midir? Elbette kâdirdir! O, çok bilen yaratıcıdır ![]() "Sizi yaratmak mı zor, göğü yaratmak mı? Ki onu Allah, bina edip yükseltmiştir ![]() Sizin yaratılmanız mı, yoksa cin ve insi hâvi bütün sistemlerin yaratılması mı zor? Kâinat sarayını kuran Allah, cennette sizin için daha küçük saraylar inşâ ve icat edemez mi? "Onun âyetlerinden biri de (şudur): Sen, toprağı, boynu bükük (kupkuru) görürsün ![]() ![]() ![]() ![]() Siz yeri; haşyet içinde, bitmiş tükenmiş; saygıyla Allah'a boyun bükmüş bir insan gibi, O'ndan meded ister gördüğünüz bir anda, semâdan yağmur indirdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, Allah ölüm uykusuna yatan bir sürü havâmm ve haşarâtı, ölmüş kupkuru ağaçları bahar mevsiminde yeniden dirilttiği gibi sizi de, hazan mevsiminiz olan ölümle toprağa düştükten sonra bir gün gelecek tekrar diriltecektir ![]() "Ey insanlar eğer öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz (bilin ki) biz sizi (önce) topraktan, sonra nutfe (sperma)dan, sonra alaka (embriyo)dan, sonra yaratılışı belli belirsiz bir çiğnem et parçasından yarattık ki, size (kudretimizi) açıkça gösterelim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayetin son kısmında da belirtildiği üzere siz yeryüzünü hiçbir şey bitirmesi mümkün olmayan, yanmış kül gibi görürsünüz ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu böyledir ![]() ![]() ![]() Bütün bu gördüğünüz şeyler doğrudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ve (çünkü) o (kıyamet) saat(i) mutlaka gelecektir, onda şüphe yoktur ![]() ![]() Görüldüğü gibi kıyamet mutlaka gelecek, bunda şüphe yoktur ![]() ![]() Yukarıda da belirttiğimiz gibi Cenâb-ı Hakk bütün bu âyetlerde haşrin nazîrini evvela yeryüzünde gösterdi ![]() ![]() Bu açıdan mesele ister bir filozof isterse bir çoban zaviyesinden ele alınsın; Kurân'ın bu ikna metodundan daha üstünü gösterilemez ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerim haşr-i âzamı enfüsî delillerle ispat ederken nazarlarımızı normo âleme çevirerek meseleye şu misallerle açıklık kazandırmaktadır: "İlkin sizi yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz ![]() Başta sizi topraktan, nutfeden, kan pıhtısından ve bir çiğnem etten yarattığı gibi, tekrar sizin aslî atomlarınızı bir araya getirip terkip yapacak ve sizi yeniden yaratacaktır ![]() 'İnsan, Bizim kendisini bir nutfe (sperma)'dan yarattığımızı görmedi mi ki, şimdi apaçık bir hasım kesildi? Kendi yaratılışını unutarak Bize bir mesel verdi: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" dedi ![]() De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecek ![]() ![]() İlk devrin kâfiri de yirminci asrın müntehi kâfiri de aynı şeyi söylüyor: Kül haline gelmiş bu kemikleri kim diriltecek? Kur'ân onlara cevap veriyor: "Hayatı bidâyette kim vermişse, yine o diriltecektir ![]() "O ki size yeşil ağaçtan ateş yaptı da siz ondan yakıyorsunuz ![]() O Allah ki (cc) damla damla içinden su damlayan ağaçtan ateş çıkarıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerim aynı usulle en küçük atom parça ve parçacıklarından müteşekkil mikro âlemi de nazarımıza verip haşri ispat eder: "Ey insanlar eğer öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz (bilin ki) Biz sizi (önce) topraktan, sonra nutfe (sperma)dan, sonra alaka (embriyo)dan, sonra yaratılışı belli belirsiz bir çiğnem et parçasından yarattık ki, size (kudretimizi) açıkça gösterelim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer haşirden şüpheniz varsa, mahiyetinizde cereyan eden hadiseye bakıp, şu enfüsî delili tetkik edin: Allah (cc) başlangıçta sizi topraktan yarattı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ter ü taze bir çocuk haline getirdiğimiz sizler, daha sonra da tam kıvamına, işe yarar hale gelebilmeniz için belli bir noktaya varmaya çalışırsınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanır? Kendisi dökülen meniden bir nutfe (sperma) değil miydi? Sonra kan pıhtısı oldu da (Rabb'i onu) yarattı, ona şekil verdi ![]() ![]() Sizi belli kademelerden ve merhalelerden geçirip bu hale irca eden Allah, ölüleri diriltmeye kâdir değil mi? Görüldüğü gibi Kur'ân-ı Kerim Haşir meselesini başka hiçbir delile ihtiyaç bırakmayacak şekilde, kendine has aklîlik ve mantıkîlikle ispat etmiş oluyor ![]() ![]() ![]() ![]() Fikir, düşünce, his, duygu, insan, insanlık ve bütün bunlara bağlı niyet amel ve aksiyonlar; bu dünyadan sel gibi akar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zâlimin, kendine göre düşünce ve hesapları, mazlumun da yine kendine göre büyük farklılık arz eden niyet ve düşünceleri vardır ![]() İşte bir çağlayan gibi akan birbirine tamamen zıt bu iki mecrâ diğer dünyada bir havuza dolan sular misâli temerküz edecek, bu dünyadaki hâl ve hareketlerinin muhasebesi için Cenâb-ı Celle ve A'lâ'nın karşısında sıraya dizileceklerdir ![]() ![]() Bu dünyada yapılmamış olan ebrâr ve eşrârın temyizini öte tarafta Adil-i Mutlak olan Allah yapacak, eşrar ve zalimler güruhuna: "Ey suçlular, bugün şöyle ayrılın (bakayım!)" (Yâsin/59) şeklinde hitap edecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tohum yere atılıyor çürüyor ve bittiği yerde yeni bir hayat başlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ölüm Ötesi Hayat |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|