Sosyoloji Nedir.Sosyoloji Hakkında Bilgi,Sosyoloji

Eski 07-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sosyoloji Nedir.Sosyoloji Hakkında Bilgi,Sosyoloji



Sosyoloji Nedir

Tanım

Sosyoloji; “Toplum Bilimi” veya “sosyal olayların bilimi” ya da “sosyal örgütlenme ve sosyal değişimler bilimi” olarak da bilinmektedir

Sosyoloji, sosyal hayatımızda var olan sosyal gerçekleri (sosyal hadiseler ve olgular), insanların meydana getirdiği grupları, grupların davranışlarını ve sosyal kurumları olduğu gibi inceleyen pozitif bir sosyal bilim dalıdır Bir başka ifadeyle, sosyoloji, bir takım varsayımlardan çok; var olan gerçekleri ortaya koymaya çalışan, sosyal gerçeğe eğilen bir ilimdir

Geniş anlamıyla sosyoloji, insanların birbirleriyle kurdukları sosyal münasebetleri, sosyal gruplar, kurumlar ve örgütler arasındaki münasebetleri, toplu eylem, toplu direniş gibi topluluk ve fert davranışlarını, değişik düzeylerde bütün sosyal etkileşim biçimlerini, sosyal yapı özelliklerini ve bu yapıda ortaya çıkabilecek değişme temayüllerini belirli bir yöntem dahilinde inceleyen, sosyal gerçekleri ve süreçleri sistematik ve bilimsel olarak mercek altına alan bir bilim dalıdır

Sosyoloji, fertten ziyâde toplumun aynasıdır İnsanın, sosyal diye vasıflandırabileceğimiz bütün davranışları, sosyolojinin ilgi alanına girmektedir Her ne kadar insan ruhuna pek yakın olan ilgi alanlarını, değerleri ve duyguları ihtiva eden sorunları ele alıyorsa da, sosyoloji, bir şeyin iyiliği veya kötülüğü, uygunluğu veya uygunsuzluğu gibi hususlarda yargıda bulunmaktan uzak durmaya, yani tarafsız kalmaya gayret etmektedir

SOSYOLOJİNİN TANIMI

Toplum yasaminin olusumunu, kosullarini, isleyisini degisimini objektif bir sekilde sosyal bütünlük içerisinde inceleyen bilim dali olarak bilinen sosyoloji; en genel anlamda, toplum içinde yer alan sosyal gruplari, sosyal siniflari, ekonomik, politik, sosyal, dinsel, ve hukuksal kurumlari; nufusu, örf, adet, deger norm ve inançlari tüm bunlar arasindaki karsilikli iliskileri tüm bu unsurlardaki degismeleri inceler ve açiklamaya çalisir

Bunlara ilaveten sosyolojinin içerdigi bilgi oldukça genis ve farklilasmis fenomenler alaninin genis bir bölümünü kapsar Örnegin;aileler, kilise, cami ve mezhepler, yerel ve siyasal birlikler, yerel etnik ve ulusal topluluklar vBulletin gibi kurumlar içerisinde bireylerin davranislari gibi bireyler arasindaki iliskilerin kaliplari,kurumlar ve topluluklarin isleyisinde yapinin ve otoritenin rolü, topluluk ve kurumlarin gelir ve statü veya saygi ile ilgileri,toplumlarin tabakalasmasi, bireylerin eylemlerinde ve topluluklarin, kurumlarin ve toplumlarin isleyisinde bilissel ve normatif inançlarin rolü gibi

JOHN LOCKE (1632-1704)

Yasaminin ergin dönemini 17 yüzyilin ikinci yarisinda yasamis, felsefi ve siyasal yapitlarini bu yüzyilin sonlarina dogru vermis olan bir Ingiliz filozofudur 18 yüzyil içerisinde sadece dört yil yasamis olmakla birlikte fikirlerinin ileriligi ve niteligiyle Aydinlanma çagi düsünürlerinden sayilmistir

Locke'un genel felsefesi epistemoloji (bilgi kurami) alaninda-ön kabullenmeleri doguran -bilgilerimizin deney- öncesi (a-priori) oldugunu kabul eden feodal aristokratik söylemin dogmatik tutumunun yadsinmasina dayanir Skolastik felsefenin bilgilerin kaynagini kitabi Mukaddesteki dogmalar olarak kabul edisine karsi Locke bilgilerimizi gözlemlerimize, duyularimiza yani deneye dayandirir Ayrica zihnimizde dogustan getirdigimiz bilgilerinde varoldugunu söyleyenleri elestirir ve insan zihninin baslangiçta bos bir beyazkagit (tabula rasa) gibi oldugunu ve deneyimle doldugunu söyler

John Locke insan zihninde dogustan gelen bilgilerin olmadigini söylemekle birlikte mutluluga, iyiye gelen bilgilerin olmadigini söylemekle birlikte mutluluga, iyiye yönelip acidan kaçma duygularinin dogustan geldigini söyler ve ahlak felsefesini, herkesin kendi zevkleri ve mutlulugu pesinde kosmasi gerektigi ilkesine dayandirir ki bu görüsle de "laissez faire" (birakin yapsinlar) felsefesinin tohumlarını atmistir

Bilgilerimizin deney ile elde edildigini öne süren John Locke uygar toplum öncesinde doga durumunda yasadiklarini kabul ettigi insanlarin, esitliligin, özgürlügün ve mutlu bir hayatin egemen oldugu bu doga durumunu akillara Tanri tarafindan yerlestirilmis bir doga yasasi ile sürdürdüklerini söyler Insanlarin birbirlerine zarar vermemelerini saglayan ve yasama hakki, özgürlük vBulletin dogal haklarin korunmasina hizmet eden bu yasanin bir duygu degil bilgi olmasi Locke'un genel felsefesiyle siyaset felsefesi arasindaki çeliskilerden biridir: bir taraftan tüm bilgilerimizin kaynaginin deneyim oldugunu söylemekte diger taraftan siyaset felsefesinde Tanrinin insan beynine kondurdugu bir bilgi olan doga yasasindan sözetmektedir Yine, genel felsefesine göre bilgilerimizi deneyimden elde ettigimiz Locke bahis siyaset felsefesi olunca hangi deneyimden çikardigini ve hangi tarihsel belgeyle kanitladigini anlayamadigimiz bir "toplum sözlesmesi"nden söz etmekte, doga durumundan uygar topluma geçisi saglayan -ve doga durumundaki insanlar arasinda kolayca savas durumuna yol açabilecek olan "saldirgani yargilama ve cezalandirma hakki"na herkesin sahip olusu ilkesinin dogurdugu kargasalardan kurtulma çabasiyla düzenlenen- bir sosyal sözlesmenin varligi iddiasini tasimaktadir

Locke, krallarin adem soyundan geldiklerini ve bu yüzden de, kalitimsal bir tanrisal hak elde ettiklerini söyleyenlere, Adem'in soy çizgisinin çoktan yitmis oldugunu söyler Yönetimin kaynaginin tanrisal hak degil halk oldugunu, insanlarin doga durumundan uygar topluma geçislerini saglayan bir toplum sözlesmesi yapmis olduklarini kabul ederek kanitlayamaya çalisir bu bu sözlesmenin tarihsel gerçekligine dair bir kanitlama çabasina girismez "bu durumu ile Locke'un sözlesme kurami, Ingiltere'deki anayasal (parlamenter) monarsinin yasalligini savunan ve kendinin siyasal görüslerini ortaya dökmekte yararlandigi hukuksal bir fiksiyondur (yapintidir, uydurudur)

MONTESQUIEU (1689-1755)

Montesquieu'nun siyaset kuraminin aristokrasinin çikarlari üzerine ustalikla kuruldugunu, bir baska deyisle aristokrasinin kazanimlarini korunmasi gerekliligi dogal ve zorunlu sonucuna ulasmayi kaçinilmaz kildigini söyleyebiliriz

Montesquieu, siyaset kuraminda Locke ve Rousseau gibi spekülatif bir "doga durumu" "doga yasasi" ve uygar topluma geçisi saglayan bir "toplum sözlesmesi" iddiasindan uzaktir ve siyasal düzenlerin ortaya çikisini, siyasal kurumlarin biçimlenmesini iklimsel, çevresel, geleneksel, maddi ve tinsel birçok nedene baglamaktadir Siyasal sistemlerin olusumu, siyasi, sosyal ve ekonomik kurumlarin varlasmasi konusunda, siyasal düsüncelerinde iklim ve çevresel kosullara yaptigi vurgu, siyaset kurumunun en önemli noktalarindan olup, bu kosullarin belirleyiciligi iddiasi üzeriden, evrensel, her ülkeye uygunluk durumu içinde bulunabilecek bir sosyo-ekonomik sistemin geçerli olamayacagini, her ülkenin kendi kosullarini degerlendirerek, kendine uygun ve özgün bir sistem bulmasi gerektigini söylemektedir

Montesquieu'nun "kuvvetler ayrimi" ilkesi, 19 ve 20 yüzyil burjuva liberal devlet kuraminin klasik bir örnegini olusturmustur Montesquieu, kuvvetler ayrimi fikrini 1748 tarihinde yayinlanan Yasalarin Ruhu, adli yapitinda islemistir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.