07-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Toprak Altındaki Kentler
Toprak Altındaki Kentler Genel
İnsanlığın geçmişine ait bilgileri edinebilmek, eskiden insanların yaşadıkları varsayılan yerlerde kazılar yapmakla, eski kentleri ortaya çıkarmakla mümkün olur Binlerce yıllık bir hayatın aşamalarını belirten ipuçları oralarda bulunabilir Eski arkeologlar yalnızca eşya aramakla yetinirlerdi Bugünküler o bölgenin tarihini de aydınlatmaya çalışıyorlar
Toprak altında bulunan her yıkıntı orada eskiden bir şehir bulunduğunu göstermez Bu yıkıntı bir kaleye, surlarına, mezarlığa, taş ocağına veya geçici bir konaklama yerine yani zamanla insanlar tarafından bilinçli olarak terkedilmiş bir yere ait olabilir
Ayrıca insanlık tarihindeki bütün eski şehir ve yerleşim birimleri de toprağın altına gömülmüş değillerdir Örneğin, Mexico City'de Azteklerin bir göl yatağına kurdukları şehir toprağa batmıştır ama Mayaların kayalar üzerine yaptıkları yapılar hala ayaktadırlar
Toprağın altında kalma ifadesi de tam doğru değildir Bugün güney Irak'ta bulunan Ur şehrinin kalıntıları üst üste birikerek toprağın ilk yüksekliğinden 20-25 metre daha yüksek bir tepe oluşturmuşlardır
Bir şehrin toprağın altında kalması için önce orada yaşamın sona ermesi gerekir Bir şehri insanların terk etmelerinin sebebi deprem ve sel gibi tabii afetler olabileceği gibi insanların kendileri yani savaşlar ve onların sonucu yapılan tahribatlar da olabilir
Afetler ve savaşlar sırasında ev sahipleri kaçmak zorunda kalırlar, belki de ölürler veya öldürülürler Ev boşalır, zamanla damı çöker, çerçeveler çürür, duvarlar yıkılır Her yanı yabani otlar ve çalılar sarar Aradan yüzyıllar geçer, toprağın yeni sahipleri burada ekime başlarlar, saban ne kadar tümsek ve çukur varsa hepsini dümdüz eder
Aşınmaya, içi nemli toprakla dolu bir hendek daha az, taş duvarlar ya da sert zeminler daha çok direnç gösterirler Toprağın derinliklerinde saklı kentlerden yer üstünde duvar kalıntıları, kırık bir sütun veya bir heykel görülebilir
Toprağın altındaki eski şehirlerin oraya gömülüp kalmaları birkaç nedenin birleşmesiyle de oluşmuş olabilir En çok rastlanılan durum, rüzgarın yarattığı toz bulutunun zamanla insan eliyle yapılmış ve terkedilmiş yapıların üzerinde birikmesi ve onları örtmesidir Bu toz, toprağın gevşek yapısından oluşabildiği gibi volkanik bir püskürme sonucu oluşan toz da olabilir Zaten havanın içinde de önemli miktarda toz vardır Bu, yeni silinmiş camların yağmurdan sonraki hallerinden de anlaşılabilir
Su baskını veya suların taşıdığı şeyler de eski kentlerin üzerlerini örtmüş olabilir Bu oluşumlara taşan nehirlerin taşıdıkları alüvyonlar ve aşırı yağmurların yüksek yerlerden getirdikleri çamur tabakaları sebep olurlar
Depremler bir şehrin yıkılmasına, yaşamın yok olmasına neden olabilirler ama onların toprak altında kalmalarının tek sebebi olamazlar Milattan sonra 794 yılında Vezüv Yanardağı'nın püskürmesinin yarattığı deprem Pompei ve Herculaneum şehirlerini yok etmiştir ama toprağın derinliklerinde kalmalarının nedenleri birincisinde yanardağdan fışkıran çamur, ikincisinde ise kül tabakasıdır
Şehirlerin toprak altında kalmaları olayının en belirgin örnekleri Anadolu ve Ortadoğu'daki kalıntılarda görülür Birçok medeniyet bir önceki medeniyetin kalıntıları üzerine kurulmuştur Evler çoğunlukla çamurdan yapılmış tuğlalarla inşa edilmişlerdir Bu tuğlaların kullanım süreleri 60 yıl civarındadır Sürekli bakıma, yağmurdan ve sudan korunmaya ihtiyaçları vardır Aksi halde zamanla aşınır, dağılır, ufalanıp toprağa karışırlar Alçıtaşından yapılmış kaldırımlar da kırılır, dökülürler ve onlar da toprak olurlar Geriye sadece bu toprağın örttüğü, granit, mermer ve sert taşlardan yapılmış yapılar kalır
|
|
|