Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aids, belirleyici, faktörler, hiv or aids’e, karşı, savunmasızlığı

Hiv/Aids’E Karşı Savunmasızlığı Belirleyici Faktörler - Aids

Eski 07-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hiv/Aids’E Karşı Savunmasızlığı Belirleyici Faktörler - Aids






Türkiye''nin demografik, toplumsal ve ekonomik özellikleri, HIV/AIDS dahil olmak üzere, cinsel yolla bulaşan hastalıkların hızla yayılması için uygun bir zemin oluşturur Genç ve son derece hareketli nüfus yapısı, düşük eğitim düzeyi, halkın bilinçli olmaması, yetersiz sağlık bakım sistemi, devlet yetkililerinin HIV epidemisinin kamu sağlığı açısından taşıdığı riski büyük ölçüde yadsımaları ve kayıtsız kalmaları, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HIV/AIDS karşısında savunmasızlığı oldukça artıran başlıca faktörlerdir
Turizm sektöründeki gelişmelerin


beraberinde, özellikle Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerinden gelen ziyaretçilerin sayısı da artmaktadır Bu bölgedeki ülkelerin çoğu, dünyadaki en hızlı büyüyen HIV epidemisinin yanısıra cinsel yolla bulaşan hastalıkların yüksek oranlarından olumsuz etkilenmektedir ve **** işinden para kazanmak amacıyla önemli sayıda kadın bu ülkelerden Türkiye''ye gelmektedir HIV epidemisine duyarlılıkla ilgili olarak, büyük kısmı batı Avrupa ülkelerinde olmak üzere yurtdışında sürekli yaşayan 3,5 milyon Türk vatandaşının ülkeye düzenli ziyaretlerinden de söz etmek yerinde olur
Cinsel yolla bulaşan hastalıklara ve HIV/AIDS''e karşı savunmasızlığı ve duyarlılığı artıran söz konusu faktörlere rağmen Sağlık Bakanlığı tedavi edici sağlık hizmetlerine daha yüksek öncelik tanımaktadır Birinci basamak ve koruyucu sağlık hizmetlerine verilen önem oldukça sınırlıdır ve temel olarak, anne çocuk sağlığı ve aile planlaması konuları üzerinde yoğunlaşmaktadır Bölgeler arasında hem sağlık bakım altyapısı ve sağlık personelinin dağılımı, hem de hizmetlerin kalitesi açısından gözlemlenen önemli eşitsizliklere bağlı olarak, üreme sağlığı göstergeleri ülke genelinde büyük ölçüde değişiklikler göstermektedir Sağlık kadrolarının mezuniyet öncesi, mezuniyet sonrası ve hizmet içi eğitimlerinin güçlendirilmesi yoluyla üreme sağlığı hizmetlerinin niteliğinin iyileştirilmesi ve HIV/AIDS dahil, cinsel yolla bulaşan hastalıklarla etkin bir biçimde ilgilenmelerini sağlayacak yeterliliğe ulaştırılması gerekmektedir
Nüfusun, özellikle kadınların üreme sağlığı durumu, aynı gelişme düzeyindeki ülkelerle kıyaslandığında geridir Yaşam beklentisindeki iyileşmeye karşın ana ve çocuk mortalite hızları hâlâ bölgesel ortalamaların altındadır 1998 Nüfus ve Sağlık Araştırması''nın bazı bulguları, ülkede üreme sağlığının olumsuz durumunu belirtmek açısından anlamlı olabilir: istenmeyen gebeliklerin oranı yüzde 19''dur, hamile kadınların yaklaşık üçte biri antenatal bakım görmemektedir ve doğumların dörtte biri sağlık tesisleri dışında yapılmaktadır Tüm doğumların beşte biri doktorun veya eğitimli sağlık personelinin yardımı olmadan gerçekleşmektedir Gebeliği önleyici modern yöntemlerin kullanılma oranı düşüktür Evli erkekler arasında kondom kullananların yüzdesi 11,4''tür
Nüfusun sosyo–ekonomik özellikleriyle ilgili olarak, kırsal ve kentsel alanlar ve bölgeler arasında da önemli eşitsizlikler gözlemlenmektedir Bölgeler arasında mevcut eşitsizliklere ek olarak, 1999 yılında yaşanan depremler, 2000 ve 2001 yıllarındaki ekonomik krizler, ekonomik büyüme, işsizlik düzeyi ve gelir dağılımı üzerinde yıkıcı etkiler yaratmıştır Bu da yoksulluğu ve nüfusun, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HIV/AIDS dahil, infeksiyöz hastalıklar karşısında savunmasızlığını artırmıştır Gelişen turizm kapasitesi ve iyileşen ulaşım olanakları, ekonomik durgunluğun giderilmesinin çareleri gibi gözükmelerine karşın, ülkeye yılda 10 milyondan fazla turistin gelmesi CYBH ve HIV/AIDS salgını riskini artırmaktadır
2000 yılı itibariyle, nüfusun yüzde 85,9''ü sağlık riskleriyle ilgili olarak sigortalıdır Sosyal güvenlik sistemlerinin kapsamında olmayanlar devletin sosyal yardım programlarından yararlanırlar
Türkiye, büyük ölçüde heterojen sosyal ve kültürel yapısının yanısıra Avrupa ve Orta Doğu''daki en büyük ve kalabalık ülkelerden biridir Erkek ve kadınların birbirleriyle olan ilişkilerinde geleneksel formlar cinsel tutum ve düşüncelere hakimdir Kadın ve erkek arasındaki cinsel ilişki evlilikle sınırlandırılmıştır Erkeklerin evlilik öncesi ve evlilik dışı ilişkilerinin zımnen hoşgörülmesine karşın toplumsal normlar, üreme sağlığına ilişkin sorunları bile olsa, kadınların cinsellik ve üreme sağlığı hakkında bilgi arayışlarını veya etraflı bilgi sahibi olmasını özellikle kırsal bölgelerde, uygun görmez Etik anlayışlar hem kadınların hem de erkeklerin üreme sağlığına ilişkin bilgiye erişimini sınırlamaktadır Sonuç olarak, sadece cinsel yolla bulaşan infeksiyonların önlenmesi için farkındalığın artırılmasında değil, aynı zamanda koruyucu ve tedavi edici üreme sağlığı hizmetlerine erişimde de önemli zorluklarla karşılaşılmaktadır
Genel olarak halkın HIV/AIDS''den haberdar olmasına rağmen, bireylerin infeksiyona, bulaşma yollarına, korunma yöntemlerine ilişkin bilgileri yetersiz hatta yanlıştır HIV/AIDS dahil, üreme sağlığı ve aile planlamasıyla ilgili bilgi ilköğretim (7nci sınıf) ve lise müfredatına dahil edilmiştir ancak içeriği çok sınırlıdır Bununla beraber, akademik araştırmaların sonuçlarına göre HIV/AIDS dahil, cinsel yolla bulaşan hastalıklara dair farkındalık düzeyi, özellikle büyük kentlerde yaşayan lise ve üniversite öğrencileri arasında en yüksektir
Tüm nüfus grupları için HIV/AIDS ile ilgili bilginin ana kaynağı televizyondur Televizyon yayınlarının ülkenin her tarafından izlenebiliyor olmasına rağmen, kırsal alanlarda yaşayan gençlerin HIV/AIDS''in bulaşma yollarının yanısıra korunma yolları hakkında da yeterli bilgi edinebilmeleri ihtimali daha düşüktür Gençlerin çoğu kondomun HIV/AIDS''den koruduğunu bilmelerine karşın, kondom gebeliği önleyici yöntemler arasında bile en az popüler olandır HIV tehlikesinin özellikle okula gitmeyen ve çalışmayan gençler için son derece fazla olduğu izlenimi vardır Bu grup, HIV/AIDS''e müdahaleyi hedefleyen koruyucu (her şeyden önce, bilgilendirici) faaliyetlerin kapsamına en az girendir ve kondom satın almak için mali olanakları ziyadesiyle sınırlıdır
Türkiye''de fuhuş ticareti yasalarla düzenlenmiştir Kayıtlı **** işçilerinin çalışma koşulları ve sağlık durumları, İl Sağlık Müdürlüğü gibi ilgili kamu daireleri, yerel yönetimler ve güvenlik birimleri tarafından kontrol edilir ve izlenir Son yıllarda kontrolsüz **** pazarı, özellikle ülkenin büyük kentlerinde çalışan illegal **** işçilerinin sayısındaki önemli artışla, cinsel yolla bulaşan infeksiyonların riskini artırmıştır Cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve HIV/AIDS''in prevelans oranlarının yüksek olduğu Doğu Avrupa ülkelerinden gelen **** işçilerinin iç pazarın bir parçası olmaları, bu artışta en önemli rolü oynamıştır
Sonuç olarak, akademik çalışmalar Türkiye''deki **** pazarında çalışan göçmen **** işçileri arasında oldukça yüksek düzeylerde CYBH ve HIV pozitivitesi olduğunu ve müşterileri arasında kondom kullanma düzeyinin düşük olduğunu göstermektedir HIV/AIDS dahil, cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesi konusunda yapılacak halk eğitim programları vasıtasıyla halkın farkındalık düzeyinin yükseltilmesine acil gereksinim olduğu aşikârdır
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan sirkülerlerin dışında Türkiye''de HIV/AIDS''e dair özel bir yasa yoktur HIV/AIDS ile ilgili hemen hemen tüm konular, infeksiyöz hastalıklarla ve cinsel yolla bulaşan spesifik hastalıklarla, esas olarak sifilizle ilgili mevzuat çerçevesinde dikkate alınmakta ve değerlendirilmektedir Halen yürürlükte olan tarihi oldukça eskimiş mevzuat, ne bugünün gereksinimlerini tatmin edici bir şekilde yanıtlamaya ne de HIV/AIDS dahil, cinsel yolla bulaşan hastalıkların giderek artan riskinin etkin bir biçimde üstesinden gelmeye uygundur Önleme, test, teşhis, tedavi ve bakımla ilgili ayrıntıların yanısıra cinsel yolla bulaşan bütün hastalıkları, özellikle HIV/AIDS''i içine alan, kapsamlı bir yasal çerçeveye ihtiyaç vardır Mevzuattaki değişiklikler, hem AIDS ile yaşayan bireylere karşı ayırımcılığı ve damgalanmalarını önlenmeye yönelik unsurları hem de insan haklarına özel bir önem verilmesini ve etik hususları içermelidir
1996''da tesis edilen Ulusal AIDS Komisyonu''nun temel hedefi, HIV/AIDS''e karşı ulusal müdahalenin çapını genişletmektedir Komisyon''a Sağlık Bakanı başkanlık etmekte, bir ulusal Sivil Toplum Kuruluşu olan, Türkiye Aile Planlaması Derneği de sekreterya hizmetlerini yürütmektedir Türkiye Aile Planlaması Derneği, Sağlık Bakanlığı''nın gözetiminde Ulusal AIDS Komisyonu''nun faaliyetlerini düzenler Ulusal AIDS Komisyonu 1996 yılında kamu kurumlarından, akademilerden ve Sivil Toplum Kuruluşları''ndan 30 ulusal taydaşın katkılarıyla milli hedef ve stratejileri saptamış ve önlenme, teşhis-tedavi ve sosyal destek, bilgi yayma ve araştırma başlıklarından oluşan bir eylem planı hazırlamıştır
Ulusal eylem planı, hem devletin yeterli taahhüt ve karalılığının olmaması hem de kaynak yokluğuna bağlı olarak uygulamaya konamamıştır Bu konudaki açık ve asli sorumluluklarına rağmen Sağlık Bakanlığı, ulusal paydaşların HIV/AIDS''e karşı ulusal müdahalenin güçlendirilmesi doğrultusunda yönlendirilmesinde liderlik görevini yeterince yerine getirememiştir Ulusal AIDS Komisyonu Mayıs 2002''ye kadar yaklaşık iki yıl boyunca, ulusal Sivil Toplum Kuruluşları ve BM HIV/AIDS Tema Grubu''nun teşvikiyle yeniden harekete geçirilinceye kadar, herhangi bir faaliyette bulunmamıştır Son toplantıda Ulusal AIDS Komisyonu''nun işletimsel yapısı, etkin, zamanında ve esnek bir biçimde görevini yapmasını garanti etmek için yeniden gözden geçirilmiştir Son günlerde bir grup uzman, HIV/AIDS konusunda Taahhüt Deklarasyonu''nun ilkeleri uyarınca, ulusal hedeflerin, stratejilerin ve ulusal eylem planının revizyonuyla ilgilenmektedirler
HIV/AIDS''e karşı mücadelede en faal ve özverili ulusal paydaşlar Sivil Toplum Kuruluşları olmuştur HIV/AIDS ile ilgili Sivil Toplum Kuruluşları''nın büyük bir çoğunluğu, tıp fakültelerinin klinik mikrobiyoloji veya infeksiyöz hastalıklar bölümlerinde çalışan akademisyenlerin önderliğinde faaliyet göstermektedir Faaliyetlerinin boyutu sınırlıdır ancak çoğu, savunuculuk ve adölesanlar, öğrenciler, halk ve uzmanlık gerektiren spesifik gruplar için eğitim programları, materyallerin yayınlanması, vb gibi bilgilendirme, eğitim ve iletişim faaliyetlerinde deneyimlidir Öte yandan bazı en deneyimli Sivil Toplum Kuruluşları''nın görev alanı, HIV/AIDS ile ilgili faaliyetleri de zorunlu olarak içeren üreme sağlığı ve cinsel sağlıktır
BM organlarının HIV/AIDS''e ulusal müdahaleye parça parça katkıları, 2001 yılında BM HIV/AIDS Tema Grubu''nun kurulmasıyla birleştirilmiştir Türkiye''deki BM HIV/AIDS Tema Grubu, HIV''in yayılmasını önlemeye yönelik ulusal müdahaleyi güçlendirmeyi ve desteklemeyi, bireylerin ve toplulukların HIV/AIDS''e karşı savunmasızlığını azaltmayı ve kaynakları ortak bir fonda toplayarak ve kurucu organlarının faaliyetlerini koordine ederek, epideminin etkisini hafifletmeyi ve çeşitli ulusal kuruluşları desteklemeyi hedeflemektedir Tam gün görev yapan bir BM HIV/AIDS danışmanı, hem Ulusal AIDS Komisyonu''nun üyeleri hem de epidemiyle ilgilenen spesifik kuruluşlar olarak, ulusal ortakları harekete geçirmek için uğraş vermektedir Danışman ayrıca, bu amaçla hazırlanmış durum analizini gözönünde bulundurarak, HIV/AIDS''e karşı kurumsal çabaların artırılmasını destekler



Kaynak: Cinsel Sağlık

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.