Hayat Sahnesinde 'deli Kadınlar'

Eski 12-01-2011   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Hayat Sahnesinde 'deli Kadınlar'



Hayat sahnesinde 'deli kadınlar'

'Deli Kadın Hikâyeleri'nde, aklın kıyısında gezinen, kadınlıklarını bir lanet gibi sırtlarında taşıyan, kaybetmeye yazgılı kadınları anlatıyor Mine Söğüt; içe işleyen yalnızlıkları, kalp burkan hayatlarını, varoluş kâbuslarını




Söğüt’ün 21 delilik öyküsüne Bahadır Baruter’in çizimlerinin eşlik ettiği kitap, tiyatro sahnesinde de hayat buluyor
Kitaptaki “Sinekler Sevişirken” adlı hikâyeyi Söğüt’ün yönetmenliğinde Merve Engin sahneye taşıyor Önce Söğüt’e beş yılda tamamladığı kitabın o süre içinde yazdıklarına nasıl yansıdığını soruyorum “İnsanlık tarihine baktığımız zaman her şeyin daha iyiye doğru gittiğini söylemek kolay değil İnsanlık her nedense hayallerdekini değil kâbuslardakini gerçekleştirmeye meyyal Benim ilk hikâyeyle son hikâyeyi yazmam arasındaki beş yılda da, ne Türkiye’de ne de dünyada ‘daha iyi’ bir şeyler oldu açıkçası Hikâyelere yansıyan dünyalar da o yüzden birbirine benzeyen karamsarlıklarda hep Belki dil ve anlatım açısından bir farklılıktan bahsedebiliriz ama Her hikâyede farklı bir dil denedim Kurguları birbirine benzemiyor” sözleriyle açıklıyor

Hikâyelerin soyut bir yapıya sahip olması, anlaşılmama kaygısını da beraberinde getiriyor mu peki? Yanıtlıyor: “Bu kaygı her zaman, yazdığım her şeyde var Zaten ‘bir şey anlatmak’ derdinde değilim Herkes yazdıklarımdan kendi anlamını çıkarsın istiyorum Çünkü ben sorulardan yola çıkarak yazıyorum Anlattığım şeyin karşı tarafa nasıl ulaşacağı benim de merakım ve biraz da bunun için yazıyorum

Sözü burada Merve Engin alıyor ve Söğüt’ün hikâyelerinin “katlanılması zor ve rahatsız edici olduğunu” söylüyor, bunu “Sinekler Sevişirken”i sahnelerken de gözlemliyor: “Oyun sırasında seyircinin iç çekme seslerini, sinirle sandalyesini kıpırdatmasını fark ediyorum Seyirci boşalma isteği yaşıyor ama metin buna da izin vermediği için oyundan gergin bir şekilde ayrılıyor” diyor

Yazarken hikâyeleri teatral metinler olarak da düşünen Söğüt, “Tiyatroda yazma sürecinde olduğu kadar mesafeli değilsiniz, tepkileri birebir alabiliyorsunuz Bu muhteşem bir şey” diyor Peki, kitaptaki bu “deli kadınlar” hayatın ne kadar içinde? Söğüt’e göre karakterler her ne kadar soyut ve gerçeküstü gibi görünse de kullandığı birçok imge en sert, en net ve en acı gerçekten besleniyor “Deli Kadın Hikâyeleri”ndeki belki de en vurucu hikâyeyi Söğüt’le birlikte oyunlaştırarak sahneye taşıyan Engin, oyun boyunca ensest mağduru genç kadına, diklemesine bir yatak üzerinde ve yatağa bağlı bir şekilde hayat veriyor “Sahnede bu şekilde bulunuyor olmam hem benim hem de seyircinin algısına yardımcı olacak bir düzlem” diyor
(Oyun bugün saat 2030’da Kumbaracı50’de, 13 ve 14 Aralık tarihlerinde ise Mecidiyeköy’deki Sahnehal’de 0 212 243 50 51)


Cumhuriyet / Kültür-Meltem Yılmaz

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.