Fütüvvet

Eski 10-06-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Fütüvvet





FÜTÜVVET a (ar fets, genç, yiğit'ten fütüvvet)


Esk 1 Delikanlılık, gençlik (Bk ansikl böl)

—2 Yiğitlik, cömertlik: "fütüvvet neyi istilzâm ederse biz de anı iltizam ederiz" (A H Tarhan)

—Tasav Fütüvvet eri, fütüvvet birliğine özel bir törenle katılarak kemer kuşanan kişi

|| Fütüvvet kemeri, fütüvvet birliğine yeni katılana şeyh ya da pirin kuşattığı kuşak (şed)

|| Fütüvvet libası, fütüvvet birliğine yeni katılana şeyh ya da pirin giydirdiği şalvar ile kemer

—ANSİKL islamiyet öncesinde "fütüvvet" sözcüğüne r -tlanmaz Sözcük, VIII yy'da "mürüvvet" sözcüğünün yapısından yararlanılarak türetilmiştir Mürüvvet olgun insanın, fütüvvet ise genç insanın (feta) özelliklerini ifade eder Fütüvvet, günümüze kadar geçerliğini koruyan bir yoruma göre bir tür şövalyelik olarak değerlendirilir Bir başka görüşe göre ise sufilik ve esnaf loncalarıyla bağlantılı bir harekettir


islamiyetten önce feta sözcüğü daha çok tekil olarak kuvvetli, savaşta kahraman, cömert ve şövalye ruhlu genç insanlar için kullanılırdı Bu sıfat tümüyle kişisel olup, bağlı bulunulan kabile ve savaşlardan ayrı tutulmasa da örgütlü bir gücü ya da bir inanç birliğini belirtmek için kullanılmazdı Eski arap toplumunda feta örneği Hatim el-Tai idi islamın yayılması ve Ali'nin efsaneleşen ünü feta sözcüğünün Ali ile özdeşleşmesini getirdi (la feta illa Ali "Ali'den başka yiğit yoktur") Ancak kısa sürede karmaşıklaşan Arap-islam impa-ratorluğu'nda çoğul olarak (fityan) göçebe Araplar'ın feta ülküsünü kent ortamında yaşatmaya çalışan erkek toplulukları için kullanılmaya başlandı IX, -XI yy'lar-da bu tür topluluklar islam dünyasının her tarafında,özellikle iran ve Mezopotamya' ya yayılmıştı Bazı belgelerde fityan birlikte yaşayan, toplumsal ve etnik kötenleri farklı, aile ve meslek bağları olmayan, kabilelerden bağımsız, dayanışma, arkadaşlık, karşılıklı özveri yoluyla en iyi yaşama biçimini oluşturmaya çalışan, mallarını ortak kullanan genç erkekler topluluğuydu


Bazı belgelerde ise fityan'ın ayaktakımı, serseri olarak nitelendiği "ayyar" (sahtekâr, çoğulu "ayyarun"), avbaş (çete) ve Selçuklular döneminde aşağılayıcı anlamda "rind" (derbeder, çoğulu "rünud", "rindan") sıfatlarıyla tanımlandığı görülmektedir Ama fityan bu tanımlamaları bir onur vesilesi yapmaktan geri kalmıyordu Halk arasında ayyarun için zenginlerden çalıp fakirlere veren doğruluk timsali haydut imgesi hâkimdi, iran ve Irak'ta birçok kentte bulunan fütüvvet kuruluşları merkezi yönetimin denetimi sağlayamadığı dönemlerde yönetime ve zenginlere yönelik bir dehşet havası yaratıyorlardı X -XII yy'lar onların yarattığı karışıklarla doludur Onların gücünden yararlanmak isteyen kimselerce de desteklenen fityan pek çok iktidar değişikliğine damgasını vurdu Fityanın en büyük başarısı Sistan' da kendi içlerinden çıkan Saffariler hanedanını iktidara getirmeleridir

Fityan, güvenlik örgütü (şurta) olmayan kentlerde yerel milis gücü görevini yerine getiriyor ve kentin reisi tüm gücünü onlardan alıyordu Kent asabiyetlerinin varlığı, göz önünde tutulursa fityanın işlevi daha iyi anlaşılır Asabiyet bir grup dayanışması, fütüvvet ise kişisel yetenekler birikimi olarak felsefi anlamda ayrışır, ama fütüvvet gruplaşmaları ile asabiyet gruplaşmaları arasında ayrım yapmak her zaman mümkün olamamaktadır Büyük bir olasılıkla asabiyet mensubu kişiler zamanla kendilerini gerçek fityan gibi görmeye başladılar ve böylelikle fütüvvet, toplumsal -ideolojik bir kurum olmaktan çıkarak müslüman Doğu'nun dokusuna işlemiş temel bir olgu durumuna geldi

Fütüvvet'in islam kentlerinde etkili olmaya ve bir kardeşlik kurumu olarak düzenlenmeye başlanması fityan'ın savaşçı geleneği ile sufilerin soyut düşüncelerinin birbirlerini karşılıklı etkilemesine yol açtı Bir yandan fityan bazı tasavvufi öğeleri benimserken, bazı sufiler de fütüvvet kavramından etkilendiler Bu sufilik içinde fü-tüvvetten esinlenen bir hareketin doğmasına ve fütüvvetle ilgili tasavvufi yapıtların yazılmasına yol açtı Sufiler fütüvvet sözcüğüne yeni bir içerik, yazdıkları fütüwetname"lerle de fityana kuramsal temel kazandırdılar


Abbasi halifesi Nasır (1180-1225), önemli bir siyasal güç durumuna gelen fü-tüvveti kendisinin başkanlığında yeniden düzenledi Bütün müslüman hükümdarları fütüvvet'e girmeye özendirerek onu islam birliğinin örgütü durumuna getirmek ve kendi yetkesini güçlendirmek istedi Askeri ve dinsel yöneticileri fütüvvete soktu, soyluluğu çekebilmek için de bazı önlemler aldı Böylece resmi bir kimlik kazanan fütüvvet ulema ve soylularca aşağılanan bir şey olmaktan çıktı

Fütüvvete üye olmak için belli bir deneme süresi sonunda, bir kadeh tuzlu suyun içildiği bir törenle kemer takılır ve fütüvvet giysisini oluşturan şalvar giyilirdi Yeni üye, onu tavsiye eden büyüğüne bir oğul gibi itaat etmek zorundaydı Nasır' ın fütüvvetinde müridin ilk kabulü ile şalvar kuşanması arasında bir bekleme dönemi vardı Ancak şalvar kuşanan tam anlamıyla üye (refik) sayılırdı Ömer Sühre-verdi'nin fütüvvetnamesinde yalnızca yemin etmiş (kavli) üyelerle, kılıç kuşanmış (seyfi)üyeler arasında bir ast üst ilişkisi sözkonusu edilir, ama bu, öteki belgelerde rastlanmayan bir durumdur
Nasır döneminde başlatılan fütüvvet edebiyatı, iran-türk denetimindeki yörelerde büyük yankı buldu Halifenin dinsel danışmanı Ömer Sühreverdi bu yeniden düzenlenmiş fütüvvetin tanıtılmasında özellikle etkili oldu

Moğol istilası ve Bağdat'ın Moğollar'ın eline geçmesi fütüvvet örgütlerine esaslı bir darbe indirdi Ancak Nasır'ın saray fütüvveti abbasi halifelerinin yeni merkezi Mısır'da oldukça uzun bir süre yaşadı Mısır sultanları fütüvvet şalvarı giydirmeye devam ettiler Öte yandan fütüvvet türkle-şen Anadolu'da ayrı bir gelişme gösterdi ve mensupları kendilerine "ahi" adını verdiklerinden "ahilik" adını aldı ( ->AHİLİK) Daha sonra Osmanlı devletinde, ahilikle esnaf loncalarının özdeşleştiği ve fütüvvetin lonca kalıbı içinde varlığını sürdürdüğü görülmektedir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.