Erkek İsimleri Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erkek İsimleri Sözlüğü



Erkek İsimleri Sözlüğü

Abbas (a): Keskin bakışlı, sert bakan, aslan, gazanfer
Abdülalî: Alî'nin kulu
Alî, Esmâ-i hüsnâdan, yüceler yücesi
Abdülalîm: Alîm'in kulu
Alîm, Esmâ-i hüsnâdan, gizli açık, geçmiş ve gelecek her şeyi ezelî ve ebedî ilmi ile çok iyi bilen
Abdülazîm: Azîm'in kulu
Azîm, Esmâ-i hüsnâdan, büyüklükte benzersiz
Abdülazîz: Azîz'in kulu
Azîz, Esmâ-i hüsnâdan, mağlup edilemeyen,hep galip olan
Abdülbâkî: Bâkî'nin kulu
Bâkî, Esmâ-i hüsnâdan, varlığı ebedî olan
Abdülbâri: Bâri'nin kulu
Bârî, Esmâ-i hüsnâdan, her şeyi kusursuz en güzel yaratan
Abdülcebbâr: Cebbâr'ın kulu
Cebbâr, Esmâ-i hüsnâdan, dilediğini yapan ve dilediğini yaptırmaya gücü yeten, kuvvet ve kudret sahibi olan
Abdülcelîl: Celîl'in kulu
Celîl, Esmâ-i hüsnâdan, celâl ve azamet sahibi
Abdülehad: Ehad'ın kulu
Ehad, yegâne tek olan, varlığının evveli olmayan Rabbimiz
Abdülfettâh: Fettâh'ın kulu
Fettâh, Esmâ-i hüsnâdan, her türlü sıkıntıları gideren zorlukları çözen ve kolaylaştıran
Abdülgaffâr: Gaffâr'ın kulu
Gaffâr, Esmâ-i hüsnâdan, günahları affeden, affı pek çok olan
Abdülgafûr: Gafûr'un kulu
Gafûr, Esmâ-i hüsnâdan, acıması, affı çok olan
Abdülganî: Ganî'nin kulu
Ganî, Esmâ-i hüsnâdan, ihtiyaçsız, sonsuz zengin
Abdülhâdî: Hâdî'nin kulu
Hâdî, Esmâ-i hüsnâdan, irşat eden, hidayet veren
Abdülhak: Hakk'ın kulu
Hak, Esmâ-i hüsnâdan, varlığı hiç değişmeyen, hakkı ortaya çıkaran
Abdülhakîm: Hakîm'in kulu
Hakîm, Esmâ-i hüsnâdan, her şeyi hikmetle yaratan
Abdülhâlık: Hâlık'ın kulu
Hâlık, Esmâ-i hüsnâdan, yaratan, yoktan var eden
Abdülhalîm: Halîm'in kulu
Halîm, Esmâ-i hüsnâdan, ceza vermekte ve intikam almakta, kudreti olduğu hâlde acele etmeyen, hilm sahibi
Abdülhamîd: Hamîd'in kulu
Hamîd, Esmâ-i hüsnâdan, her türlü hamd ve senaya lâyık olan, övülen
Abdülhay: Hayy'in kulu
Hay, Esmâ-i hüsnâdan, Ezelî ve ebedî bir hayat ile diri
Abdülkâdir: Kâdir'in kulu
Kâdir, Esmâ-i hüsnâdan, her şeye gücü yeten
Abdülkerîm: Kerîm'in kulu
Kerîm, Esmâ-i hüsnâdan, keremi bol, karşılıksız veren
Abdülkuddûs: Kuddûs'un kulu
Kuddûs, Esmâ-i hüsnâdan, her eksiklikten uzak
Abdullah: Allah'ın kulu
Allah, Esmâ-i hüsnâdan her ismin vasfını ihtiva eden zatının adı
Abdüllatîf: Latîf'in kulu
Latîf, Esmâ-i hüsnâdan, lütfeden, her şeye vâkıf
Abdülmâcid: Mâcid'in kulu
Mâcid, Esmâ-i hüsnâdan, keremi ihsanı bol
Abdülmecîd: Mecid'in kulu
Mecîd, Esmâ-i hüsnâdan, zatı şerefli ihsanı sonsuz
Abdülmelik: Melik'in kulu
Melik, Esmâ-i hüsnâdan, hükümdar, kâinâtın sâhibi
Abdülmennân: Mennân'ın kulu
Mennân, ihsânı bol olan Rabbimiz
Abdülmuhyî: Muhyî'nin kulu
Muhyî, Esmâ-i hüsnâdan, ihyâ eden, dirilten
Abdülmü'min: Mü'min'in kulu
Mü'min, Esmâ-i hüsnâdan, iman nurunu veren
Abdülvâhid: Vâhid'in kulu
Vâhid, Esmâ-i hüsnâdan, tek ve eşsiz olan, zatında, sıfatlarında, işlerinde ortağı ve benzeri, dengi bulunmayan
Abdülvâsi: Vâsi'nin kulu
Vâsi, Esmâ-i hüsnâdan, ilmi ile her şeyi ihata eden
Abdülvehhâb: Vehhâb'ın kulu
Vehhâb, Esmâ-i hüsnâdan, karşılıksız nimet veren
Abdünnâfi: Nâfi'nin kulu
Nâfi, Esmâ-i hüsnâdan, menfaat verici şeyler yaratan
Abdünnâsır: Nâsır'ın kulu
Nâsır, yardım eden, yardım edenlerin en hayırlısı olan Rabbimiz
Abdürrahîm: Rahîm'in kulu
Rahîm, Esmâ-i hüsnâdan, ahrette sadece müminlere rahmet edecek olan
Abdürrahmân: Rahmân'ın kulu
Rahmân, Esmâ-i hüsnâdan, dünyada dost düşman, mümin kâfir, fark gözetmeden her mahlûka acıyan ve ihsan eden
Abdürraûf: Raûf'un kulu
Raûf, Esmâ-i hüsnâdan, çok acıyan, şefkatli
Abdürreşîd: Reşîd'in kulu
Reşîd, Esmâ-i hüsnâdan, irşada muhtaç olmayan
Abdürrezzak: Rezzak'ın kulu
Razzak, Esmâ-i hüsnâdan, her varlığın rızkını veren
Abdüssamed: Samed'in kulu
Samed, Esmâ-i hüsnâdan, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu merci
Abdüsselâm: Selâm'ın kulu
Selâm, Esmâ-i hüsnâdan, zevalsiz, kederlerden salim olan, tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran, cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden
Âbidin (a): İbadet edenler, kulluk yapanlar
Adnan (a): Üstün insan
Affan (a): Çirkin şeylerden kaçınan, iffetli, namuslu
Âgah (f): Bilgili, basiretli, haberdar, uyanık
Âhi (a): Arkadaş, dost, cömert, yiğit
Ahmed (a): Çok övülmüş, beğenilmiş
Ahmer (a): Çok kırmızı, kıpkırmızı
Alâeddîn (a): Dinde yüce, şerefli, büyük olan
Âlemşah (f): Cihanın padişahı, âlemin hükümdarı
Alican (f): Cana yakın, kanı sıcak içtenlikli, candan
Âlişah (f): Padişahlığı büyük olan hükümdar
Âlişan (f): Şan ve şerefi yüce olan, namı yüksek
Alişir (f): Arslan Ali
Alkame (a): Acılık, acı tat, acı hıyar
Alpaslan: Korkusuz, yiğit, güçlü, kuvvetli
Alper: Cesur asker, yiğit asker
Alperen: Hem din adamı hem komutan olan yiğit
Altemur: Demirin korlaşmış kırmızı hâli
Âmir (a): İmâr eden, emreden, komutan
Ammâr (a): Mamûr eden, bir yeri bakımlı hâle getiren
Amr (a): Uzun müddet yaşamak, uzun ömürlü olmak
Arslan (a): Güçlülük sembolü yiğit, cesur
Aşkın: Aşmış, ileri, üstün, çok ziyade, fâik, seçkin
Ata: Baba, dede, yaşlı ve tecrübeli, bilgili adam
Atacan: Babacan hoşgörülü
Atahan: Han soyundan gelen
Atakan: Ata kanından gelen
Atalay: Tanınmış, ünü yaygın
Atâullah (a): Allahın hediyesi, bahşişi, ihsanı, lütfu
Attâr (a): Güzel koku satan, miskçi
Avşar: Çevik, ava meraklı
Ayhan: Işıklı hükümdar
Aykan: Kanı parlak ve canlı
Aykut: Armağan, mükâfat, ödül
Aytekin: Ay gibi tek ve biricik olan, çok değerli
Aytuna: Parlak suları olan tuna
Aytimur: Ay gibi parlak demir
Ayvaz: Eskiden konaklarda ayak işlerini gören uşak
Babacan: Cana yakın, güvenilir, kalender, olgun, anlayışlı
Baha (a): Değer, kıymet, fiyat, güzellik, zariflik, üstünlük
Bahadır (f): Yiğit, cesur, kahraman, cengaver, dilaver
Behâeddîn (a): Dinin değerlisi, üstünü, kıymetlisi
Behaullah (a): Allah katında değerli ve kıymetli olan
Bala: Çocuk, yavru, küçük
Bârân (f): Yağmur
Barbaros: Kırmızı sakallı
Barış: Sulh, kırgınlıkların uzlaşması
Battal (a): Kahraman, cesur, çok büyük
Batu: Güçlü, kudretli
Bayhan: Zengin han
Bayram: Sevinç ve eğlence günü
Bedir (a): Dolunay, ayın on dördü Ayın on dördü gibi güzel
Bedirhan: Padişahın en iyisi, en güzel ve sevimlisi
Bedreddin (a): Dinin sevimli zatı
Behcet (a): Sevinçli, güler yüzlü, şirin
Behlül (a): Çok gülen, hayır sahibi, cömert
Behnan (f): İyi huylu, güler yüzlü, güleç, herkesçe sevilen
Behram (f): Merih yıldızı
Behzat (f): Soyu güzel, doğuştan asil
Bekir (a): Her şeyin evveli, ilk çocuk Genç, taze
Bektaş: Akran, eş, benzer
Berkan: Şakıma, parıldama
Berkem: Tahkim edilmiş [sağlamlaştırılmış] kale
Berkin: Güçlü, sağlam
Bertan (f): Şafak yemişi
Beyhan: Padişahların beyi, hükümdarların üstünü
Beşer (a): İnsan
Beşir (a): Müjdeleyen, iyi haber getiren
Bîcan (f): Cansız, ruhsuz, fedâî
Bilal (a): Su, ıslaklık, ıslatan
Bilgehan: Derin bilgi sahibi hakan
Bişr (a): Güler yüzlü
Buğra: Erkek deve, hindi, aslan
Burak: Peygamber efendimizin Mirâç'ta bindiği at
Burhan (a): Delil, sağlam delil, hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden ayıran
Burhaneddin (a): Dinin delili, hak yolu gösteren kimse
Bülent (f): Yüksek, yüce, uzun
Bünyamin: Hz Yusuf'un öz kardeşi
Cafer (a): Çay, dere, küçük akarsu
Câbir (a): Cebreden, gâlip gelen, sağlam olan
Can (f): Ruh Aziz, sevgili Gönül Hayat Kuvvet, kudret
Candar (f): Silahlı asker
Caner: Can dostu
Cânib (a): Yan, taraf, yön
Cârullah (a): Allah'a yakın olan, Allah dostu
Celâl (a): Azâmet, şeref, kemâl ve ikrâm sâhibi
Celâleddin (a): Dinin azametlisi, ulusu, büyüğü
Çelebi: Efendi, görgülü ve ince insan
Cem (f): Hükümdâr, şah
Cemal (a): Yüz güzelliği Çirkinliği gideren, vakar sahibi olan ve Allah-u teâlâya şükretmek için Onun nimetini gösteren, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine hakaret etmelerine sebep olacak şeyleri yapmayan, yok eden
Cemaleddin (a): Dinin güzeli, dinin cemali
Cemali (a): Yüzü güzel olan, güzellik sahibi
Cenab (a): Büyük, şerefli
Cerrah (a): Yaralayan, ameliyat yapan, operatör doktor
Cevat (a): Çok cömert, eli açık, çok çok ihsan eden
Cevdet (a): Güzel, kusursuz, cömert, büyük, olgun
Cevheri (a): Cevher sahibi
Cezmi (a): Azimli, kararlı
Cezzar (a): Kasap, can yakıcı, zâlim, gaddar
Cihad (a): Din uğrunda düşmanla savaşan
Cihandar (f): Cihana hâkim olan hükümdar
Cihangir (f): Cihanın büyük bir bölümünü ele geçiren
Civan (f): Genç, taze, delikanlı
Cihanşah (f): Dünyanın padişahı, cihanın hükümdarı
Cumhur (a): Halk topluluğu
Cübeyr (a): Küçük kahraman, küçük yiğit
Cüneyt (a): Küçük asker, askercik
Dâhî (a): Üstün zekalı, son derece zeki, anlayışlı
Dâî (a): Duâ eden, duâcı, davet eden, hak dine çağıran
Dânâ (f): Çok bilen, bilgili
Dâniş (f): Bilgi, bilme, biliş, ilim
Dânişmend (f): Bilgili, âlim
Dâver (f): Doğru ve insaflı olan, âdil hükümdar
Derviş (f): Allah için alçak gönüllüğü kabul eden
Dilhan (f): İçten, gönülden söyleyen
Dilaver (f): Yiğit, yürekli, erkek
Doğan: Atılgan ve yiğit
Durmuş: Son olması istenilen çocuklara verilen ad
Dülger: Kapılanların kaba ağaç ve tahta işlerini yapan kimse, marangoz
Ecehan: Hanların başı, hükümdarların reisi
Ecmel (a): En güzel, en yakışıklı
Ecvet (a): En cömert, varını yoğunu dağıtan En iyi olan
Edhem (a): Kara donlu ve yağız at
Efe: Batı Anadolu yiğidi, kahraman, zeybeklere denir
Efendi: Terbiyeli, kibar, anlayışlı
Efken (f): Atıcı, yıkıcı
Eflah (a): Tamamiyle kurtulan, en çok talihe kavuşan
Eflatun (a): Açık mor Leylak ile erguvan arası bir renk
Egemen: Hâkim
Ekmel (a): En olgun, en kâmil, kusursuz, mükemmel
Ekrem (a): Çok cömert, çok eli açık, iyiliksever, keremi lütfu çok olan, şeref sahibi
Elvan (a): Renkli, renk renk
Emced (a): Çok şerefli, pek onurlu ve haysiyet sâhibi
Emîr (a): Bir kavmin, şehrin başı, reîsi
Emre: Aşık, dost, büyük erkek kardeş Beylerbeyi
Enbiya (a): Nebi
Enes (a): İnsan
Engin: Çok geniş, uçsuz bucaksız, açık deniz, umman
Enver (a): Çok nurlu, çok ışıklı, çok parlak, en güzel
Ercan: Er canlı, korkusuz, yiğit
Ercümend (f): Muhterem, şerefli, itibarlı, haysiyetli
Erdal: Erken yeşeren dal, bir ağacın en kalın dalı
Erdem: Fazilet İyilik etmede, kötülükten çekinmede kararlı
Erdoğan: Doğuştan yiğit
Ergun: Sert başlı, oynak ve hızlı giden at, terbiye görmemiş kısrak
Erhan: Yiğit hakan, kahraman hükümdar
Erkam (a): Rakamlar, isimler
Erkan (a): Esaslar, direkler, reisler
Erkin: Bağımsız hareket eden
Erman: Arzusu, isteği olan
Erol: Sözünde duran er
Ersin: İsteğine kavuşsun, muradına ersin
Ertan: Erken, gün doğma zamanı
Ertuğrul: Temiz, yürekli, doğru insan
Erva (a): Çok güzel, son derece cesur ve yiğit
Esat (a): Çok uğurlu ve mutlu
Esed (a): Arslan, gazanfer, cesur, kahraman
Esved (a): Siyah, esmer
Etem (a): Kusursuz, noksansız
Evliya (a): Keramet sahibi, ermiş
Evran: Baht, büyük yılan Ölçülü, endamlı, yakışıklı
Ezgi: Nağme, makam, hava
Ezrak (a): Mavi, gök renkli Su gibi saf ve temiz olan
Eşfak (a): En çok şefkatli olan
Eşref (a): En çok şerefli, itibarı en çok yüksek olan
Fazlı (a): İyilik, fazilet, erdem, lütuf
Fahreddin (a): Dinin büyüğü, dinde övülmeye layık
Fâlih (a): İsteğine kavuşan, başaran Çiftçi
Fâris (a): Yiğit, mert, binici, at yetiştiricisi
Faruk (a): Hak ile batılı ayıran, bu işte mahir olan
Fasih (a): Güzel, düzgün ve açık konuşan, iyi söz söyleme kabiliyetinde olan
Fatih (a): Fetheden, zapt eden, aşan
Fatin (a): Zeki, anlayışlı
Faysal (a): Kesin hüküm ve karar sahibi Keskin kılıç
Fazlullah (a): Allah-u teâlânın lütfu, fazlı Üstün ve değerli
Feda (a): Kurban olma, gözden çıkarma
Fedai (a): Canını esirgemeyen, can vermeye hazır
Feramuz: Şanlı, şerefli, ün kazanmış
Feramuş (f): Unutma, hatırdan çıkma, unutulan
Ferhan (a): Sevinçli, neşeli, ferahlı, şen, memnun
Ferhat (f): Sevinç, neşe sahibi, galip, üstün
Feridüddin (a): Dinin en üstün, din bakımından eşsiz ve benzersiz olan
Feridun (f): Tek, eşi ve benzeri olmayan, kıymetli cevher
Ferman (f): Emir Padişahların tarafından verilen emir
Ferruh (f): Uğurlu, kutlu, mübarek, yüzü nurlu, aydınlık
Fethullah (a): Allahın fethi müyesser kıldığı
Fettah (a): Fetheden, her türlü müşkülleri kolaylaştıran
Feyyâz (a): Feyiz, bereket ve bolluk veren
Feyzullah (a): Allah-u teâlânın feyzi
Fuat (a): Kalp, yürek, gönül
Fudayl (a): Faziletli, erdemli
Furkan (a): Vahiy, iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren şey
Fuzuli (a): Fazla, anlamsız, yersiz, fazîletli
Gazanfer (a): İri aslan, korkusuz insan, yiğit, cesur, yürekli, kahraman
Gazi (a): Gaza eden, savaştan sağ ve muzaffer dönen, din uğrunda savaşan
Gevheri (f): Elmas gibi, pırlanta gibi temiz insan, asaletli, değerli, kuyumcu
Gıyas (a): Yardım, yardım eden, bir şeyin aslına ulaşma
Gıyaseddin (a): Dinin yardımcısı, dinin yayılmasına yardımı dokunun zat
Giray: Kırım hanı Müstahak, layık
Gizay: Gizli olan
Gökdal: Yeşil dal
Göker: Havacı
Gökmen: Mavi gözlü, sarışın
Gökmete: Mavi gözlü Mete
Gülbay: Gösterişli gül
Gürbüz: Toplu, güçlü dinç erkek Gösterişli delikanlı
Gürhan: Hanlar topluluğu
Gürkan: Delikanlı
Habbab (a): Seven, sevgili, dost
Habil: Yumuşak ve temiz huylu [Hz Ademin oğlu]
Hacib (a): Kapıcı, kapıcı başı
Hacı (a): Hacca giden, Kâbe'yi ziyaret eden
Hafi (a): Güler yüzlü, çok ikramcı, gizli
Hafid (a): Torun
Hakan: Türk hükümdarı
Hakem (a): Hüküm veren, haklı ve haksızın ayrılmasında aracılık eden
Hâkî (a): Hikâye eden, anlatan
Hakkı (a): Doğru olan, irfan sahibi, insaflı
Haldun (a): Devamlı, sürekli, yaşlanıp ihtiyarlamayan
Hâlet (a): Durum, takdir
Halîfe (a): Birinin yerine geçen kimse
Halil (a): Dost, sevgili, samimi dost, içten arkadaş
Haluk (a): İyi ve güzel huylu, geçim ehli, İslam'a yakışır
Hamdullah (a): Allah-u teâlâya hamdeden
Hamza (a): Arslan, heybetli, azametli
Han: Devlet reisi, hakan veya hakana bağlı hükümdar
Hanefi (a): İstikamet üzere olan, Hanefi mezhebinden
Hani (a): Yumuşaklık ve vakar sahibi
Hasan (a): Güzel, iyi, hoş
Haseki (a): Hükümdarların hizmetlerine tahsis edilen
Hasibi (a): Cömert, hayırhah
Hasin (a): Kuvvetli, metin, sağlam, muhafaza eden
Hassan (a): Çok çok güzel, iyiliği hoşgörülüğü çok olan
Hâtem (a): Mühür, üstü mühürlü yüzük, son, en son
Hattâb (a): Çok güzel söz söyleyen, en güzel konuşan, vaaz ve nasihati beceren Oduncu
Hatip (a): Hitabeden, güzel söz söyleyen
Hayali (a): Hayal eden, gerçeklerden uzak olan
Haydar (a): Arslan Cesur, yiğit, kahraman
Hayrani (a): Hayran olan
Hayreddin (a): Dinin hayırlısı
Hazım (a): ihtiyatlı, basiretli, gözü açık, hazımlı
Haşim (a): Ezen, parçalayan Hürmet ve ikram eden
Haşmeddin (a): Dinin büyüğü, heybetlisi, dinin haşmeti
Haşmet (a): Heybet ve ihtişam sahibi Tevazu gösteren
Hızır (a): Yeşil Hıdır da denir
Hicabi (a): Mahcup, utangaç, hâyâlı, edepli, terbiyeli, perdeli, nâmuslu, iffetli
Hilmi (a): Yumuşak huylu, sabırlı, vakarlı, sakin
Himmet (a): Lütûf, gayret Bütün kuvvetiyle mukaddes değerlere bağlanan Bir evliyânın, tasarrufu ile birisini koruması, yardım etmesi
Hişam (a): Hayâ eden, utanan
Hud (a): Büyük, çok hürmet eden
Hulusi (a): Halis, saf, samimi, candan, içi temiz
Hurşid (f): Güneş, afitab, hûr, mihr, şemse
Huzeyfe (a): Küçük testici, çömlekçi çırağı
Hüccet (a): Senet, vesîka, delîl
Hüdâvendigâr (f): Hükümdâr, sultan, âmir, hâkim
Hüdaverdi (f): Allahın hediyesi
Hüdayi (f): Hüdâ'nın kulu
Hümayun (f): Mübarek, mutlu, padişaha olan
Hüsameddin (a): Dinin keskin kılıcı
Hüseyin (a): Küçük güzel, küçük sevgili
Hüsrev (f): Padişah, hükümdar, sultan
İhsan (a): Hakkından fazlasını veren
İhvan (a): Sadık, samimi, candan dostlar
İkrime (a): Kerem sahibi, cömertlik yapan
İlhami (a): İlham sâhibi, kalbine ilahi düşünce doğan
İlhan:Hükümdar, hakan
İlker: İlk erkek çocuk
İmadeddin (a): Din direği, devleti ayakta tutan
İmam (a): Numune, rehber, önder, başkan
İmdat (a): Yardım
İnayetullah (a): Allahın lütfu, ihsanı
İshak (İb): İbranice gülen, neşelenen
İskender (a): Doğuya ve batıya hakim olduğu için Zülkarneyn denilen zat
İslâm (a): Müslümanlık, Hakka teslimiyet, itaat ve inkıyat, birbirinin iyiliğini isteme
İsmâil (İb): Allah-u teâlâya çok ibâdet eden
İzzet (a): Değer, şeref, kudret, hürmet ve ikram sahibi
İşcan: İş yapmayı seven, çalışkan kimse
Kaan: Kağan Hanların hanı, şahinşah
Kabil (a): Kabul eden, istidatlı, önde ve ileride olan
Kadem (a): Ayak, adım
Kâdir (a): Tükenmez güç ve kudret sahibi
Kadı (a): Hüküm, karar ve hakimlik
Kahraman (f): Yiğit, cesur, bahadır
Kaid (a): Rehber, kumandan, reis
Kalender (f): Dünyadan el etek çekip boş dolaşan derviş
Kamran (f): İsteğine kavuşmuş, mutlu, bahtiyar
Kasım (a):Taksim eden, bölen, dağıtan, bahşeden
Kays (a): Sıkıntı, kıtlık, mağrur tavır
Kâzım (a): Öfkesini, gazâbını Allah rızası için yenen
Kemal (a): Olgunluk, bilgi ve fazilet sahibi
Kemaleddin (a): Dinin olgun kişisi
Kerameddin (a): Dinin kerameti
Keramet (a): Kerem, ihsan, evliyada görülen harika
Kerami (a): Soylu, şerefli
Kerem (a): Asalet, izzet ve şeref sahibi Cömert, eli açık
Keremşah (f): Çok cömert, çok eli açık, çok suylu
Keşşaf (a): Keşfeden, sırları çözen, gizlileri açığa çıkaran
Kılıç: İki yüzü keskin eski bir silâh
Kıymet (a): Değer, baha, bedel, onur, itibar, makbul oluş
Kiram (a): Soyu temiz olanlar, şerefli ve cömert olanlar
Korkut: Büyük dolu tanesi
Kuddusi (a): Mukaddes, ulvi, pak
Kutman: Hayırlı
Kutbuddin (a): Dinin kutbu, dinin ulusu
Lala: Çocuğun eğitimiyle görevlendirilen bakıcı
Levent (f): Boylu boslu, yakışıklı, çevik, sıhhatli, yiğit
Levni (a): Renkli, boyalı
Mahdum (a): Hizmet edilen, evlat
Mahmud (a): Övülmüş, methedilmiş, sena edilmiş
Mahmur (a): Sarhoş, uykulu, baygın gözlü
Murat (a): İstek, arzu, maksat Seçilmiş kimse
Mazhar (a): Nail olan, şereflenen, bir iyiliğe kavuşan
Memun (a): Korkusuz, tehlikesiz, sağlam, emin
Mecdeddin (a): Dinin büyüğü
Mecnun (a): Deli, divâne, delice seven
Medeni (a): Kentli, şehirli, görgülü
Mert (f): Sözünün eri, yiğit, bahadır
Mestan (f): Mest olmuş, bayılmış
Metin (a): Sağlam, dayanıklı
Mevlânâ (a): Efendimiz, sâhibimiz
Mir (f): Amir, kumandan, bey, vali, hükümdar
Miraç (a): Merdiven, yükselen, yükseklere çıkan kimse
Mirkelam: Kibar konuşan, hoş sohbet, sohbet adamı
Mirza (f): Hükümdar soyundan gelen, beyzade
Mithat (a): Methetme, övme
Muammer (a): Uzun ömürlü, ömür süren, yaşayan, talihli
Muaz (a): Sığınan, korunan, sarılan
Muhammed (a): Yerde ve gökte çok övülen, Allah-u teâlânın ve büyük varlıkların methine mazhar olan Cenâb-ı Hakkın habîbi, gelmiş ve gelecek bütün varlıkların, her bakımından en üstünü, âlemlere rahmet olarak gönderilen iki cihânın efendisi son peygamber
Muharrem (a): Haram kılınmış, dinen yasak edilmiş
Muhibbüddin (a): Dini seven, dindar
Muhtar (a): Seçilmiş, seçkin
Muhterem (a): Saygıdeğer, sayın, kıymetli, şerefli
Muhteşem (a): Görkemli, göz kamaştıracak büyüklükte, güzellikte olan
Muhyiddin (a): Dini ihya canlandıran
Muktedi (a): İktida eden, tâbi olan, uyan
Muktedir (a): iktidarlı, gücü yeten
Muktefi (a): İktifa eden, izinden takip eden, örnek tutan, birine uyan
Murat (a):Arzu, istek, istenilen
Murtaza (a): Razı olunan, beğenilen, seçkin
Mus'ab (a): Güçlü, dayanıklı, zorlu
Muslih (a): Islah eden, düzelten
Mustafa (a): Saf hale getirilmiş, süzülmüş, güzide
Mutahhar (a): Temizlenmiş, mübarek
Mutasım (a): Günahtan çekinen, eliyle tutan, yapışan
Muteber (a): Kadri bilinen, kıymeti takdir edilen
Mutemed (a): Kendisine itimat edilen, güvenilen
Mutlu: Halinden, memnun, mesut, bahtiyar
Muttalib (a): Taleb eden, isteyen
Mübarek (a): Bereketli, feyizli, kutlu, uğurlu, hayırlı, mutlu, beğenilen, anlamına
Mübeşşir (a): Müjdeci, hayırlı haber verip sevindiren
Mücteba (a): Seçilmiş, seçkin, kıymetli
Müjdat (f): İyi haber, müjdeli haber
Mükerrem (a): Şerefli, muhterem, hürmete erişmiş
Mülayim (a): Yumuşak huylu, medenice hareket eden
Mümtaz (a): İmtiyazlı, üstün tutulmuş, seçkin, seçilmiş
Müren: Akarsu, nehir, ırmak
Mürsel (a): Gönderilmiş, yollanmış, nebi
Müşir (a): İşaret eden, yol gösteren, mareşal
Müzdad (a): Artmış, çoğalmış, uzun
Nabi (a): Haberci, haber veren
Nasreddin (a): Dine yardım eden
Nasrullah (a): Allah-u teâlânın yardımı
Nebi (a): Haberci, haber getiren, peygamber
Necat (a): Kurtuluş, selamet
Necati (a): Kurtulan, selâmete eren
Neccar (a): Dülger, marangoz, doğramacı
Necdet (a): Kahraman, yiğit, efe
Necih (a): Başarılı, galip, muzaffer
Necmeddin (a): Dinin yıldızı
Nefi (a): Kazançlı, kârlı
Nejat (f): Soy nesil, nesep, tabiat
Nesim (a): Hoş ve mülayim
Neşat (a): Sevinç, neşe, keyif
Neşet (a) Yetişen, ileri gelen, doğan
Nevfel (a): Deniz, derya
Nevzat (f): Yeni doğmuş çocuk
Nihat (f): Tabiat, huy, yaratılış, bünye, karakter
Nijad (f): Soy
Nimetullah (a): Allahın lütfu, ihsanı
Niyazi (f): Yalvaran, yakaran, niyaz eden, dua eden
Nizam (a): Düzen, usul, tertip, yol, kaide, sıra, dizi
Nizameddin (a): Dinin nizamı, düzeni
Nuaym (a): Hayat güzelliği, refah
Nûh (a): Rahat, ağlayan, inleyen
Numan (a): Refah, konfor
Nureddin (a): Dinin nuru
Nurullah (a): Allahın nûru
Nusret (a): Yardım, başarı, üstünlük, zafer, galebe, fetih
Nüzhet (a): Neşe, sevinç, eğlence, temizlik, ferahlık
Oğuz: Doğru, sağlam, güçlü, genç
Oğuzhan: Oğuzların hükümdarı
Okan: Anlayışlı, kavrayışlı
Oktay: Hiddetli, kızgın, sinirli
Onur (t): Şeref, izzet-i nefs
Orhan: Şehrin hakimi
Osman (a): Peygamberimizin damadı, 3 halifenin adı
Ozan: Halk şairi, geveze
Ömer (a): Diri, canlı, yaşayan hayat süren İkinci halife
Önder: Lider, şef, reis
Özer (t): Özü er, yiğit
Özhan (t): Padişah soyundan gelen
Özkan (t): Temiz kanlı, soylu kandan olan
Pertev (f): Parlak, ışık
Peyami (f): Haberci
Poyraz: Kuzey doğudan esen soğuk, yel
Raci (a): Rica eden, yalvaran, ümitli, dileyen
Racih (a): Tercih edilen
Rafet (a): Merhamet etme, acıma, esirgeme
Ramazan (a): Çok sıcak olan, yakan, günahları yakan
Ramiz (a): İşaret koyan, işaretle konuşan
Rauf (a): Pek esirgeyen, çok merhamet eden
Recai (a): Rica eden, dua eden, Allah-u teâlâya yalvaran
Recep (a): Mübârek, muazzam, muhterem; kıymetli
Refiuddin (a): Dinin yükseği
Reha (f): Kurtuluş, halas
Reis (f): Baş, başkan
Resül (a): Yeni bir kitap ile gönderilen peygamber, elçi
Reşat (a): Hak yolunda yürüme, doğru yol
Reşid (a): akıllı, iyi ve olgun
Rifat (a): Yükseklik, yücelik, büyük rütbe
Rüçhan (a): Üstünlük, üstün olma
Rükneddin (a): Dinin temel direği
Rıdvan (a): Razı, memnun Cennetin kapısındaki melek
Rızâ (a): Kadere râzı olan Tasavvufta irâdenin yok edilmesiyle elde edilen makam
Sadeddin (a): Dinin mübarek kişisi
Sadreddin (a): Dinin önderi, lideri
Sadullah (a): Allah-u teâlânın saadeti
Sadun (a): Uğurlu olan, uğur getiren
Safa (a): Saf, berrak, temiz, kedersiz, gönlü şen
Saffet (a): Saf, halis, temiz Hile ve dubaradan uzak olan
Safiyyuddin (a): Dinde temiz kimse
Safvan (a): Saf, halis
Sakıp (a):Tesirli, parlak, delip geçen
Salahaddin (a): Dine bağlı, dini düzgün
Sâman (f): Servet sahibi, zengin, rahat, dinç, düzenli
Sancar (t): Saplar
Sebati (a): Sabırlı, kararlı
Sedat (a): Doğru ve haklı olan
Selam (a): Barış, rahatlık, sonu hayırlı ve iyi çıkma
Selami (a): Barış, huzur ve selamet sahibi
Selçuk: Sel gibi akan
Selman (a): Barışçı, sulhçu
Serdar (f): Asker başı, kumandan, komutan, reis
Serhat (f): Sınır boyundaki asker
Sertaç (f): Başa konan taç
Server (f): Baş, reis, seyyid, bir topluluğun ileri geleni
Sevban (a): Elbiseli, giyinmiş, kuşanmış
Seyfeddin (a): Dinin kılıcı, dinin askeri
Seyfi (a): Kılıç kuşanmış, asker
Seyfullah (a): Allahın kılıcı, askeri
Seyhan (a): Çizgili elbise Akarsu
Seymen: Çiftlik bekçisi
Seyyid (a): Efendi, bey, Hz Hüseyin'in soyundan gelen
Sezâi (f): Layık, uygun, münasip
Sezgin: Sezen sezici, duygulu, hassas
Sinan (a): Mızrak, süngü
Sirac (a): Lamba, ışık, güneş, ay
Siraceddin (a): Dinin kandili
Siyami (a): Oruçlu, kendini kötülüklerden men eden
Soner: Bir işte son yardımı yapanSon olması istenen
Suheyb (a): Arkadaşçık, küçük arkadaş
Sunullah (a): Allahın kudreti, meydana getirdiği varlığı
Sühâ: Yıldız adı
Süreyya (a): Yıldız topluluğu
Sürûri (a): Sevinçli, neşeli
Şaban (a): Aralık, fâsıla
Şabi (a): Cemaat ehli
Şadan (f): Sevinçli, keyifli, neşeli, bahtiyar
Şahap (a): Alev, ateş parçası, akan yıldız
Şahin (f): Kısa ve kanca gagalı kuş
Şahbaz (f): Bir cins akdoğan
Şahinalp: Şahin gibi yiğit
Şahsüvar (f): Usta binici, çok iyi ata binen
Şâfi: Şefaat eden, şifa veren
Şecaeddin (a): Dinin kahramanı, dinin yiğidi
Şehlevent (f): Uzun boylu, yakışıklı genç
Şekîb (f): Sabırlı, tahammüllü
Şemseddin (a): Dinin güneşi
Şemsî (a): Güneş gibi parlayan
Şener (t): Neşeli, şen erkek
Şerafeddin (a): Dinin şereflisi
Şeref (a): Asil, yüksek, şanlı, şöhretli atalara sahip olmak
Şevket (a): Büyüklük, kudret ve kuvvetten doğan haşmet
Şeyban (a): Saçlarına ak düşmüş, ihtiyar, yaşlı
Şihab (a): Cesur, parlak yıldız, kıvılcım
Şihabeddin (a): Dinin parlak yaldızı
Şinasi (f): Tanıyan, tanıyıcı, bilen, anlayan
Taceddin (a): Dinin tacı
Taci (a): Tacı olan
Tahsin (a): Kale gibi sağlamlaştırma İyilik eden
Tâib (a): Tövbe eden, pişman olan
Taki (a): Günahtan kaçınan, dinine bağlı
Takiyeddin (a): Dinine bağlı, günahtan kaçan
Talat (a): Yüz, surat, çehre, dindar
Talha (a): Bir zamk ağacı
Tamer: Tam erkek
Taner: Şafak gibi canlı erkek
Tanju: Çinlilerin Türk imparatorlarına verdikleri isim
Tarkan: Dağınık, perişan
Tarık (a): Sabah yıldızı, Zühal yıldızı, parlak yıldız
Tayfun (Çince): Korkunç fırtına, rüzgar
Tayfur: Uçan, yükselen Hz Bayezid-i Bistami'nin ünvanı
Taylan: Uzun boylu
Tayyar (a): Uçan, uçucu uçma kabiliyeti olan
Tekin: Uğurlu, hayırlı
Tekinalp (t): Uğurlu, hayırlı, yiğit
Temel: Asıl, esas
Tevfik (a): Uygun getirme, Allahın yardımına kavuşma
Timur: Demir gibi sağlam
Timurtaş: Demir ve taş gibi sağlam
Tufan (a): Afet, felaket, çok şiddetli yağmur
Tuğrul (t): Gagası ve pençesi güçlü kuş
Tuğtekin (t): Uğurlu tuğ
Turan: Cesur atılgan, yiğit
Turanşah: Cesur Türk hükümdarı
Turgay: Küçük kuş, sığırcık
Turgut: Belde, yerleşme merkezi, mesken, konut
Turgutalp (t): Kahraman Turgut
Turhan (t): Tuğrası olan padişah
Ubade (a): Kul, köle
Ubeydullah (a): Kulcağız, kölecik
Uğuralp (a): Uğurlu yiğit, kahraman
Uluğbey (a): Büyük bey
Ünal (t): Ünlü, namlı
Üsame (a): Bir aslan cinsi
Vahab (a): Vehhab'ın bozulmuş şekli Çok hibe eden, ihsan eden
Vahideddin (a): Dinin tek ve eşsiz siması
Vakkas (a): Savaşçı, okçu
Vakur (a): Ağırbaşlı, temkinli
Vâlâ (f): Yüksek, yüce
Varol (t): Çok yaşa
Vecdi (a): İlahi aşka dalan, vecde gelen, kendinden geçen
Vecihi (a): Bir kavmin büyüğü
Vedat (a): Sevme, sevgi, dostluk
Vefa (a): Sözde durma, sevgi ve dostluğu sürdürme
Veliyyullah (a): Allahın velisi, dostu
Veliyyüddin (a):Dinine bağlı, dinin velisi
Veysî (a): Fakir, yoksul
Veysel (a): Üveys'ten bozma
Yahya (a): Canlı, hayat süren
Yalçın (t): Çıplak, sarp, dik
Yâsin (a): Bir sûre
Yaşar (t): Hayatta, canlı
Yaver (f): Yardım edici, imdada koşan
Yavuz: Yaman, korkusuz
Yekta: Tek, eşsiz, benzersiz, yalın, tek kat
Yener (t): Üstün gelen
Yıldırım: Gök gürültüsü ve şimşekle gelen elektrik akımı?
Yılmaz: Korkusuz, yılmayan, sebatkâr
Yusuf (ib): Hüzün, ek, ilave
Yücel (t): Yükselmiş
Zafer (a): Maksada ulaşma, barışma, düşmanı yenme
Zâfir (a): Zafer kazanan, üstün gelen
Zamir (a): Yürek, iç, vicdan
Zekai (a): Çabuk anlayışlı, keskin zekalı
Zeyd (a): Artan, çoğalan
Zeynel: Süslü
Zeynelâbidin (a): İbadet edenlerin süsü
Zeyneddin (a):Dinin süsü
Zeyyât (a): Zeytinci, zeytin
Ziyaeddin (a): Dinin nuru
Ziver (f): Süs, ziynet ehli
Ziya (a): Işık, aydınlık, nur
Ziyad (a): Fazlalık, çokluk, bolluk
Zuhurî (a): Kendiliğinden ortaya çıkan
Zübeyr (a): Akıllı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.