| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| kısmet|tiyatro, niyet, skeçler, tarihi | 
|  | Kime Niyet Kime Kısmet|Tiyatro Tarihi Ve Skeçler |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Kime Niyet Kime Kısmet|Tiyatro Tarihi Ve SkeçlerKİME NİYET KİME KISMET 1  PERDE (Ahmet karısı Hacer’le oturup sohbet etmektedir  ) HACER: Ya adam! (tedirgin bir halde) Şu bubamın halini hiç beğenmeyom  Goyveysen duvara tırmancek sankim  Bubamla bir olanların hepceği öldü  (Ellerini havaya kaldırarak) Gurban olduğun ırabbım bunu da burda mı unuttu neci! Nocek bu adamın hali bilmeyom  Bi gonuşuvee istiesen   AHMET: Şu işleri haloyola goyuveren de gonuşuruz elbet bubamla  (Bu esnada Fikrî Dede bastonuna dayana dayana içeriye girer  ) FİKRî DEDE: (Titreye titreye gelir) Selamün aleyküm   (Hacer ile Ahmet ayağa kalkarlar  ) AHMET: Aleyküm selam buba, gel buyur  (Karısına dönerek) Bubam da geldi zati bi çay gover   HACER: (Söylene söylene gider) Aman ölüğ müsün şu çayı içmesen, tamam goyuyom   AHMET: Gel buyur buba  (Babasının kolundan tutarak oturtur  ) AHMET: (Meraklı bir şekilde) Buba nassın? FİKRİ DEDE: (Bastonunu kaldırarak) Üç bacak gidiyoz oğul   AHMET: Hayrola buba, bi sıkıntın mı vaa? FİKRİ DEDE: So ma oğul  Anan öleli de çok oduu  …  (Bekler, konunun açılıp açılmaması konusunda mahçup ve sıkıntılı) - Hani deyom yerine yenisini mi alsak neci? AHMET: (Şaşkın bir halde) Hele duu buba! Ne çoğu daha anamın kırkını yeni okuttuk, ne evlenmesi? FİKRİ DEDE: (Sinirli sinirli) İyi uçkuruma sayaç takıve istesen bi de   AHMET: Tamam buba emme yakışı alıı mı? Biraz daha bekleseydik   FİKRİ DEDE: Bana garışmen  Ben işimi bilirim   AHMET: Tımam buba tımam  Didiğin gibi ossun  Düşündüğün biri vaa mı? FİKRİ DEDE: Erceb’in bi kızı vaa  O olur, olmısa da farketmez, gaabi atsın yete   AHMET: (Şok olmuş bir vaziyette) Ne didiğinin fakındamın? O kız çok ufak, yaşıtın mıdır ki? Elalemi irezil oluruz  Demezle mi bana buban sağık, buban sübyancı deye  Hem yaşını başını almış adamsın  Yakışıı mı? FİKRİ DEDE: (Sinirlenir, bastonunu havaya kaldırarak) Leyn it eniği bubanı mı beğenmeyon, senin gibi on dene olsa onunuzu da hoplatırım alimallah  Yarından tezi yok o kızı isteyecen bana   AHMET: (Sakınarak) Tama buba, madem öle Ercep Ağayla ben gonuşurum   FİKRİ DEDE: (Sinirli sinirli gider  ) Godum (O esnada gelini Hacer yolda dedeyle karşılaşır  Dede bastonuyla vurur  ) FİKRİ DEDE: Öteye gaç hele!! HACER: (Kafasını sallar) Ne bağırttırıyon bu deliyi gene  Nodu? AHMET: Sus garı sus  Zati irezil olduk ele güne  Ercep Ağa’nın güççük gızına göz koymuş, ne etcez bilmem gali  Neyse ben yine de arayem   HACER: Vay başıma gelenler vay   ( Ahmet telefonla konuşmaya başlar, Hacer dinler) AHMET: Alo Ercep Ağa, beni bildin mi? Ben Ahmet Ağa  Nasılsın, afiyettesin inşallah  Ercep Ağa, yarın aşaam müsaitseniz hayırlı bir iş için gelecez  Oldu o zaman hayırlı aşaamlar… 2  PERDE (OĞLAN EVİ) (Dede aynaya bakarak şarkı mırıldanır) FİKRİ DEDE: Nassın len? Ossurruktan Efe yakışaklı olmuş muyum? (Bu esnada torununu bastonuyla dürter  ) FERİT: (Ayakkabısını boyamaktadır) Maşallahın var dede, iyisin  (Lakayık bir şekilde) Fişşek gibisin fişşek, kimin dedesi… FİKRİ DEDE: Haa! Akıllı ol böle bakem   FERİT : (Salonun ortasına doğru ilerler)Tövbe estağfurullah  Çattık be moruğa  Elinden gelse bizi…… Dere var su yok, baraj kuracak nerdeyse   (Hacer Ahmet’in ceketini tutmuştur  Hacer vestiyerde son hazırlıklarını yapar) HACER: (Çantasını alır, eşarbını düzeltirken) Hadi gari oyneşmen bakem, geç galcez  (Söylenerek) Zati goca köye irezil oduk  Ne ocese osun   FİKRİ DEDE: Hediyeler hazıı mı? AHMET: (Masadan hediyeleri alır) Tımam buba tımam  Heyşee hazıı  (Sinirli sinirli söylenerek) Fesuphanallah Allah sonumuzu hayır etsin  Elin sübyanını doksanlık bubama istemee gidiyooz   (Hep birlikte çıkarlar, müzik başlar) 3  PERDE (KIZ EVİ) RECEP: Hazırlıklar tımam mı hanım? Aşama mahçup olmayalım   HATİCE: Sen hiç meraklanma bey, herşee hazıı   RECEP: İyi o zaman, ben gahveye doğru gidegoyuyom  Aşam erkenden gelirim   HATİCE: Tımam bey, pazara uğramayı da unutma, evin eksikleri vaa   (Hatice, Recep çıkarken ayakkabılarını getirir  ) RECEP: Anamla birlikte şu gızın ağzını aran, gızın gönlü vaa mı sorun bakem? HATİCE: Sen o işi olmuş bil  Ben usturuplu bi şekilde gonuşurum  Hadi hayırlı işlee, güle güle git bey   HATİCE: (Ayşe kızın yanına giderek) Nassın gızım? AYŞE: İyiyim ana  HATİCE: Ne işler yapayon? AYŞE: Hiç anne, elişi yapıyom   HATİCE: Bak gızım, sana iyi bi gısmet vaa  Sen ne deyon, artık evlenme zamanın da geldi  Gönlün va mı bu oğlana vamaya? AYŞE: Yok ana yok, tam istediğim gibi  Bütün köyün gızları ona hasta  Gısmet olcek, o da bana hasta  (Haha) Ama nedense çok heyecanlıyım ana   ZÜLFİYE NİNE: Ne vaamış gız heyecanlanacak, senin yerinde ben olacaktım ki… Ahh ahh! AYŞE: (Cilveli cilveli) Aman sen de nine, sen ne anlarsın ki   ZÜLFİYE NİNE: Biz genç olmadık mı gız  Köyün en yakışaklısı dedendi  Onbeşimde gaçtım ona   AYŞE: (Muzip bir halde) Dedem de ne zevksiz adammış  Hem benim ki köyün en yakışıklı erkeği… ZÜLFİYE NİNE: Gız seni istemeye dedesi de geliyomuymuş? AYŞE: Hayırdır nine (yanına yaklaşarak) Ne oldu ki? ZÜLFİYE NİNE: (Yarı uyur, yarı uyanık) Aman! Öylesine sorduydum   AYŞE: Hadi nine söyle niye sordun? ZÜLFİYE NİNE: Sanki onun gönlü de bende  AYŞE: Vay be, seksenlik nineye bak, azmış   HATİCE: Ne haliniz varsa görün  (Evi derler toplar, bu esnada da kulağı onlardadır  ) ZÜLFİYE NİNE: Ben senin gibi on tanesini cebimden çıkarırım   AYŞE: Nine senden geçmiş  Bi kendine bak, bi de bana bak   ZÜLFİYE NİNE: (Kızar) Ne varmış kız halimde (Arkasından giderek terliği torununa fırlatır  ) Şırfıntı! 4  PERDE (KIZ İSTEME) (Kapı çalar  Hatice kapıyı açar  ) HATİCE: Buyrun, hoş geldiniz   RECEP: Hoş geldiniz ( Büyüklerin elleri öpülür ve oturulur) RECEP: Nasılsınız efendim? Keyfiniz nasıl? Afiyettesinizdir inşallah   FİKRİ DEDE: Hamdolsun iyiyiz  Sizler nassınız? HATİCE: Çok şükür bizler de iyiyiz Fikri Dede   (Sessizlik olur) RECEP: Eeee! Daha daha nassınız? AHMET: İyiyiz iyiyiz hamdolsun   (Hatice kızını dürter) AYŞE: (Tek tek sorar  ) Kahveleriniz nasıl olsun? (Herkes orta şeker der) FİKRİ DEDE: (Kızı süzerek) Maşallah maşallah (Dede kız giderken bastonuyla eteğini kaldırır) RECEP: (Öksürür) Ohaa ohaa! HACER: Bubama bi şey desene AHMET: Buba buba ayıp oluyoo   FİKRİ DEDE: (Bastonunu oğluna uzatarak) Sus depeni delerim   (Bir sessizlik yaşanır) AHMET: Ercep Ağa, goca köyde bi dane delikanlı galmamış   RECEP: Yaaa  Öyle oldu, ekmek davası için gençler köyü terk etti   (Kız kahveleri getirir, oğlana cilvelenir ve tuzlu kahveyi oğlana verir) FERİT: (Tükürür) Aman bu ne! Bu kahve tuzlu   FİKRİ DEDE: Höst o kahve benim  Sana ne oluyoo deyus   ZÜLFİYE NİNE: (Fikri Dede’ye elini vurarak) Yeter ki sen iste ben sana kahvenin hasını yaparım   (İsteme faslına geçilir) AHMET: Herneyse, Allah’ın emri peygamberimizin kavliyle gızını istiyoz   RECEP: Efendim bu işler aceleye gelmez, hem gençler anlaştıysa bize pek söz düşmez   AHMET: (Dedeye bakarak) Vallahi bizimkini övmek gibi olmasını taşı sıksa suyunu çıkarır, elinden her iş gelir, bastığı yeri tir tir titretir  Mal desen onda, mülk desen onda, para desen yine onda   RECEP: (Öksürür) Vallahi sizinki aslan gibi ama ya benim kıza ne demeli  Kızım diye söylemiyorum elinden her iş gelir  Bulaşığı, çamaşırı makinadan hızlı yıkar   AHMET: Maşallah, kızınız da pek güzelmiş   ZÜLFİYE NİNE: Vallahi torunum güzelliğini benden almış   RECEP: (Kızına dönerek) Kızım bu aileye gelin gitmek ister misin? AYŞE: Sen ne dersen o olur baba   ZÜLFİYE NİNE: Olur olur belki de çifte düğün olur  (Herkes şaşırır) AHMET: Tamam oldu o zaman  Bu iş fazla beklemeye gelmez  Hemen yüzükleri takalım   (Herkes ayağa kalkar, kızın parmağına yüzük takılır  Ahmet Ferit’e yönelir gibi yapıp yüzüğü Fikri Dede’ye takar, bununla birlikte kargaşa yaşanır) RECEP: Ne oluyor ya Ahmet Ağa  Ahmet Ağa benim dünyalar güzeli kızımı bu yaşlı moruğa mı layık gördünüz  Bu iş burada biter   ZÜLFİYE NİNE: (Fikri’ye vurarak) Gözün kör olsun Fikri   (Müzik girer) AYŞE: (Ağlar) Ben bu adama varmam  Ben de sanmıştım ki (hıçkıra hıçkıra ağlar) ZÜLFİYE NİNE: Sen varmazsan ben varırım bu civana   (Şaşkınlık daha da artar) FERİT: Madem kızın gönlü bende (yanına doğru gider, omzuyla vurur) kısmetse ben de bu kızı alayım   FİKRİ DEDE: (Salonun ortasına doğru gelir) Ne yapen, bizim kaderimizde de (Zülfiye Nine’yi göstererek) bu vamış  (Ağlamaklı bir şekilde) Kime niyet kime kısmet   (Fikri Dede Ninenin elinden tutarak çıkar  Daha sonra Ayşe ile Ferit, kızın annesi ile babası ve oğlanın annesi ile babası çıkarlar) | 
|   | 
|  | 
|  |