|  | Tirad Nedir Tirad Hakkında Bilgi |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Tirad Nedir Tirad Hakkında BilgiTirad nedir? 1-Kendi içine kapalı, uzun replik  tirad, karşılıklı hızlı söz alışverişinin yani diyalogun tam karşıtıdır  2-Oyuncunun sahnede adeta yalnizmiscasina, seyirciyle karsilikli gelmiscesine uzun uzun konusmasi adeta ic dokmesidir de denebilir  en guzel tiradlardan biri belki de birincisi edmond rostand tarafindan yazilan olumsuz tiyatro eseri Cyrano de Bergerac'dadir  Koca burnu icin sunlari soyler Cyrano    "bu kadarı az delikanlı! asıl iş edada  mesela bak, hoyratça, "burnum böyle olsaydı mösyö, mutlak dibinden kestirirdim!" dostça, "yana yatmaz mı? senden önce davranıp kadehe batmaz mı?" tarifle, "burun değil bir kere, coğrafyada böylesine dağ denir, dağ değil, yarımada!" mütecessis, "acaba ne işe yarar bu alet? makas kutusu mudur, divit midir, izah et?" zarifhane, "kuşları sevdiğiniz besbelli! yorulmasın diye yavrucaklar, temelli tünek kurmuşsunuz!" pürneşe, "birader şu koskocaman burunla tütün içince, komşu yangın var demiyor mu?" müdebbir; "aman yavrum! bu ağırlıkla yere düşmenden korkuyorum!" müşfik, "yaptırın ona küçük bir şemsiye, yazın fazla güneşten rengi solmasın diye!" alimane, "görmüşüm aristophanes'de belki hippocampelephantocmelos adındaki hayvanın burnu gayet büyükmüş!sen ne dersin?" nobran, "zaten bilirim, sen misafir seversin; bu şapka asmak için mükemmel icat!" Şairane, "ey burun, bütün cihana inat, seni baştan aşağı nezle etmeye kaadir tek rüzgâr bulunamaz, karayel müstesnadır!" hazin, "bir de kanarsa, kızıldeniz! ne bela!" hayran, " lavantacıya ne mükemmel tabela!" lirik, "bu tanrıların bindiği bir gemidir!" safiyane, "abide ne günleri gezilir?" hürmetkârane, "mösyö, kibarsınız muhakkak, yoksa var mı cumba sahibi olmak!" köylü, "vış anam! bu ne? bilmem guş muh, balık mıh? yoğusa tohuma kaçmış bir salatalıh mı?" sivri akıllı, "bunu tombalaya koymalı! kim elinden kaçırmak ister böyle bir malı?" ve hıçkıra hıçkıra nihayet, pyrame gibi, "bu ne felaket! bu ne musibettir yarabbi! böyle berbat edip de yüzünü sahibinin, Şimdi de utancından kızarıyor, bak hain!"- olsaydı biraz nükte, biraz malumatınız, İşte karşıma geçer bunları sayardınız  fakat sizde nükteden eser yok zerre kadar, neyleyeyim cenabıhak ihsan buyurmamışlar! zaten bir parça icat kudreti olsa bile, böyle seçkin, muhterem huzzar önünde hele, bana bu şakaları yapmazdınız elbet  ağzınızdan çıkmaya daha olmadan kısmet bunlardan bir tekinin en ufak başlangıcı, karşınıza bergerac'ın kılıcı! ben bunları söylerim, oldukça belagatla! başkasından dinlemem fakat tekini bile  " der üstad ve lafi gedigine koyar  | 
|   | 
|  | 
|  | Tirad Nedir Tirad Hakkında Bilgi |  | 
|  10-24-2012 | #2 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Tirad Nedir Tirad Hakkında BilgiOyunun Adı: Müfettiş Yazan: Nikolay V  Gogol Çevirenler: Melih Cevdet Anday - Erol Güney OSIP - Allah belasını versin  Açlıktan geberiyorum  Midem bomboş    karnım gur gur ötüp duruyor  Ah bir eve dönsek! Ne yapsam bilmem ki! Piter'den çıkalı iki ay oluyor  Çapkın, yolda elindekini, avucundakini yedi, bitirdi  Şimdi de süt dökmüş kedi gibi düşünüyor  Bol bol yol paramız vardı  Ama kendisini nasıl gösterecek? (Taklit ederek) "Hey! Osip, git, bir oda tut, en güzel odayı tut  En iyi tarafından yemek ısmarla  Ben, öyle olur olmaz yemekleri yemem  Bana yemeğin en iyisi gerek  " Önemli bir adam olsa ne ise, küçük bir kayıt memuru! Önüne gelenle dost olur, sonra da başlar kumar oynamaya  İşte sonu böyle oluyor  Off    bıktım bu yaşamdan  Vallahi, köy daha rahattı  Orada kent yaşamı yoktur ama üzüntüsü de azdır    Bir kadın alırsın, ondan sonra ömrün boyunca keka, ye böreği, yat aşağı  Elbet doğrusunu söylemek gerekirse, Piter'de yaşamak çok güzel  Yalnız, iş parada    para olduktan sonra, günler daha ince, daha politikalı geçer  Tilaturalar, dans eden köpekler, hepsi önünde    ne istersen var  Herkes ince, nazik konuşur  Daha nazik konuşanlar var, ama onlar soylular  Bir pazara gidersin  Satıcılar bağırır: "Buyurun, bayım!" Diyelim salda giderken bir memurun yanında bile oturursun  Kibarlık görmek istiyorsan bir mağazaya git  Orada emeklinin biri sana askerlikten açar  Gökyüzündeki yıldızların neye yaradığını, ne olduklarını anlatır  Onları sanki avucunun içi gibi öğrenirsin  Bazen yaşlı bir subay karısı düşer    bazen de bir hizmetçi girer, ama bir içim su    öf    öf    öf! (Güler, başını sallar  ) Hey canına yandığımın    ne muameledir o! Hiç kaba bir sözcük işitilmez  Herkes sana, siz der  Yürümekten mi bıktın, atla bir arabaya, bey gibi kurul  Parasını vermek istemiyorsan, onun da kolayı bulunur: Her evin iki kapısı vardır  Birinden girer, ötekinden çıkarsın  Şeytan bile bulamaz seni  Yalnız, bu yaşamın kötü bir yanı var: Kimi zaman karnını güzelce doyurursun, kimi zaman da, işte bugünkü gibi açlıktan geberirsin  Ama bütün suç onda  Halimiz duman, başımız dertte yahu! Babası para gönderiyor  İnsan biraz tutumlu olur, değil mi? Nerede    başlar hovardalığa  Arabadan aşağı inmez, her gün tilatura için bilet al, bir hafta sonra ne görürsün? Yeni frağını bitpazarına satmaya yolluyor! Gömleğine varıncaya kadar sattığı oldu  Üstünde bir ceketi, bir de kaputu kaldı  Vallahi böyle  Kumaşı da ne güzeldi ama! İngiliz  Bir frak 150 rubleye mal olur, ama bitpazarına götürdün mü, vere vere 20 ruble verirler  Hele pantolon, yok pahasına gider  Bu duruma düşmesinin nedeni de ne? Aklı havada, ondan! İşine gücüne gideceğine piyasaya çıkıyor, kumar oynuyor  Ah, beyefendi bunu bir öğrenirse, vallahi, memurmuş, falanmış dinlemez, pantolonunu indirir, basar sopayı, bizimki de dört gün rahat oturamaz  İnsan memursa, memurluğunu bilmeli  İşte, şimdi de, otelci: "Birikmiş borçlarınızı ödemezseniz, artık yemek vermem  " dedi  Peki, parayı veremezsek ne olacak? (İç çeker  ) Ah Yarabbi, bir kaşık çorba olsa  Vallahi bana öyle geliyor ki, şimdi bütün dünyayı yiyebilirim  Kapıyı vuruyorlar    O olmalı  (Yataktan fırlar  ) | 
|   | 
|  | 
|  |