10-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hava Harekatı - Tarafların Planları, Kuruluş Ve Tertiplenme
Hava Harekatı - Tarafların Planları, Kuruluş ve Tertiplenme
Kasım 1914’te, Türkiye’nin Merkezi Güçlerin yanında Birinci Dünya Savaşı’na girmesinden yaklaşık dört hafta sonra, Amirallik Dairesi 1 Lordu Winston Churchill, cesur bir plan önerdi Churchill, Savaş Konseyine; “Mısır ve Süveyş Kanalı’nın (istilacı) Türk Ordusuna karşı savunulmasının ideal yolunun Gelibolu Yarımadası üzerinden saldırıya geçilmesi” olduğunu ve eğer bu saldırı başarılı olursa İngiliz ve Fransız müttefiklerin İstanbul’da istedikleri şartları emreder konuma ulaşabileceklerini belirtti 15 Ocak 1915’e gelindiğinde Savaş Konseyi hedef olarak İstanbul’u amaçlayan bir deniz çıkarmasına karar vermişti
Winston S Churchill, Çanakkale Boğazı’na karşı girişilecek bir operasyonun faydalarını şöyle sıralamaktaydı: Eğer bu operasyon Boğazdan geçişi sağlayabilirse, stratejik, diplomatik ve hatta ekonomik bakımdan şu faydalar elde edilebilecekti: İstanbul Müttefiklerin kontrolü altına girecek, Asya Türkiyesindeki kuvvetlerin Avrupa cephesinde faaliyet gösteren kuvvetlerle bağlantısı kesilecek ve böylece Kafkas Cephesinde bulunan Rus kuvvetlerinin yükü hafifletilerek, Osmanlı Devleti barış mecbur bırakılacaktı Boğazları deniz trafiğine açmak suretiyle, İngiltere ve Fransa’nın Rus ordusunun top ve mühimmat bakımından desteklenmesine, Rusya’nın hububatının ihraç edilmesine ve dolayısıyla Rusya’nın dış ticaretini dengeleyerek Ruble’nin değerinin korunmasına imkan verecek ve nihayet Balkan Devletleri üzerinde olumlu bir etki yapılması sağlanacaktır
Dışişleri bakanı Lord Balfour’da “Bunun kadar ümit verici bir harekatı tasavvur etmek güçtür” diyordu Churchill’in sözünü ettiği, Rusya’ya askeri yardım yapılması meselesi, 18 Mart teşebbüsünün başta gelen sebeplerinden birini teşkil etmekteydi Çünkü, Rusya’nın silah ve cephane durumu, daha savaşın ilk gününden itibaren kötüleşmeye başlamıştı Buna karşılık, İngiltere ve Fransa’nın Rusya’ya yardım yapmaları için gerekli kara ve su yolları kapalı idi Stratejik, askeri, siyasi ve ekonomik avantajları da göz önüne alınınca, Boğazların açılması Müttefikler için ve özellikle Rusya’nın askeri durumu bakımından, kaçınılmaz bir alternatif olmaktaydı
Aşağı yukarı Eylül 1914’den-Türkiye’nin savaşa katılmasından önce-itibaren Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Komutanlığı Alman donanma topçuları ile takviye ediliyordu Alman Ordusunda donanma, sahil korumadan sorumluydu Topçular tıpkı donanma havacılığı ve diğer branşların personelleri gibi Türkiye’de ki özel Donanmay-ı Hümayun Komutanlığında görevlendirilmişlerdi Bu Komutanlık, Osmanlı İmparatorluğunuda görevli olan Kidemli Alman Donanma Subayı, Amiral yardımcısı Guido Von Usedom idaresindeydi Müstahkem Mevki Komutanlığındaki Alman donanma subayları, kendi rütbelerinin bir üstü olan Türk rütbelerini almışlardı
Alman donanma topçuları başlangıçta Türk topçularına eğitmenlik yapıyor ve Türk Donanmasına mayın savunmasının geliştirilmesi ve takviyesinde yardım ediyordu Ancak Müttefik filoyla 1915 Martında yapılan savaş sırasında Alman donanma topçuları, toplara asker tahsis edip Dardanos Kalesi’ne komuta ettiler Alman Donanmasının yaptığı teknik ve malzeme yardımları ile sahildeki kalelerin; ateş kontrol elemanları, arama ışıldakları, savunma mayın tarlaları ve muhabere irtibatları ile tahminen genel komuta ve haberleşme usulleri modernize edilmiştir
Çanakkale’deki kaleler, bir Türk subayı olan Miralay(Albay) Cevat Bey’in komutasındaydı Müstahkem Mevki Komutanlığı olan Çanakkale’de, Türk ve Alman subayları bulunuyordu Komutanlık Karargahı Çanakkale’deydi Bölgedeki tüm Türk-Alman uçakları 1 nci Tayyare Bölüğünün Çanakkale’den 5 nci Ordu’ya transfer edildiği tarih olan Temmuz 1915’e kadar bu komutanlığın emrindeydi
Müttefiklerin Gelibolu yarımadasına çıkarma yapacağına dair olasılığın artmasıyla ki bu olasılık Boğazdaki kaleleri tehlikeye sokuyordu Üst komutanlık 25 Mart 1915’de 5 nci Orduyu kurdu Türkiye’deki Alman Askeri Heyeti’nin başı ve ardından da 1 nci Ordu Komutanı olan General Der Kavellerie Otto Liman Von Sanders bu yeni ordunun başına geçirildi General, acilen Çanakkale’de Karargahı kurdu Tüm şikayetlerine rağmen Temmuz ayına kadar komutasına hiç uçak verilmedi
Hava desteği bakımından Türk Kuvvetleri, önemli fakat kritik bir durumla karşılaşmıştır Müttefiklerin kırk uçaklık birleşik hava gücüne karşı, Türkler Bleriot’a, Rumpler B I’e ve Yeşilköy hava meydanında beklemekte olan kalitesi henüz belirsiz üç tane daha (Albatros B I) uçağa güveniyordu Bu uçaklara büyük ihtiyaç duyulmasına karşın, bunların Türkiye’nin Asya tarafındaki topraklarına ulaştırılması haftalar sürecekti Çünkü yolsuz-izsiz bir arazide seyrüsefer yapmak için elde bulunan tek imkan deve veya kağnıydı Bu yüzden Haziran sonu itibariyle 1 nci Tayyare Bölüğü tarafından kullanılmak için elde yalnızca 3 uçak vardı
Çanakkale Savaşı süresince ulaşım sorunu Osmanlı Hava Kuvvetlerini etkiledi Bölük, bomba ve yedek parça olmaksızın harekata zorlandı Uçakların ve yedek malzemenin sağlanması sorunu, savaş sürerken Osmanlı Hava Kuvvetlerinin etkinliğini sınırlayacaktır
|
|
|