Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
endymion

Endymion

Eski 12-05-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Endymion



Endymion





Parlak ayın çevresinde sapışız yıldız rüzgarsızken duru gökyüzü nasıl yanarsa ışıl ışıl
Bütün doruklar, sivri kayalar ve çayırlar nasıl serilirse göz önüne, gökler yırtılıp da açılır,
tekmil yıldızlar görünür, ferahlar yüreği çobanın
Endymion efsanesi Homeros'un bu birkaç dizesinden doğmuş gibidir Ama bu efsanenin asıl kahramanı eski adıyla Latmos, bugün Beşparmak diye anılan dağdır Beşparmak dağının eteğinde Menderes ırmağı kendi ovasınca akarak bin bir dolanışla gümüşten aylar çizer Koca ırmak Bafa gölüne ve batıda Adalar denizine pırıl pırıl boşanır Geceleri Bafa gölü tepsi dolusu gümüştür


Beşparmakların görkemi insan hayalini uzak geçmişlere, kıtaları sarsıp dağlan birbirinin üzerine yığan büyük yersarsıntılan çağına götürür Beş doruğunu bir elin beş parmağı gibi göğe uzatan bu dağa bakarken o depremlerin gürleyişini duyar gibi olur insan Ama ay ışığı bu dağların sertliğini şeker gibi eritir ve çatık kaşlarını çözer O zaman insan bir dünya manzarası değil, yeryüzüne paldır küldür yıkılmış bir cennet görmüş gibi olur
Endymion efsanesi işte bu dekor içinde doğdu

Endymion, Beşparmak dağında sürülerini otlatan bir çobanmış Kavalından başka bir varlığı olmayan yoksul bir çoban Gündüz kayadan kayaya hoplayan boynuzlu, sakallı kara keçilerini gözler, yamacın mis kokulu kekiklerini yiyen sürünün titrek meleyişlerine kulak kabartırdı Kavalı Endymion'un biricik dostu, sırdaşıydı Dağlarda yapayalnız yaşamanın verdiği hürlük, açıklık duygusunu da, kalabalık şehirlerde oturan hemcinslerine özlemini de hep bu kavala söylerdi Endymion'un kavalı yalnız çobanın sevincini, özlemini söylemekle kalmaz, kara dorukların, yeşil çimenlerin, bulut bulut yapraklarıyla sağa, sola serpilmiş ağaçların, cıvıl cıvıl akan suların da seslerini duyururdu

Bu ıssız dağlarda Endymion'u ne gündüz kavalını üflerken, ne gece taze çayırın üstüne uzanıp sere serpe uyurken kimsecikler görmezdi Yalnız, ay ışığı görürdü onun gürbüz bedenini, erkekçe güzelliğini Ay tanrıçası Selene, Endymion'a baka baka, gönül vermiş ona Her gece üzerine eğilir, gümüş ışığıyla onu sarıp çayırın üstüne yatınca kollarını sevgilisine açardı Selene de gökte ne zaman doğarsa, nerede doğarsa, hemen çobanına koşar, gövdesini ışınlanyla sarar, öperdi

Ne var ki, Selene bazı gece daha çok, bazı gece daha az kalırdı sevgilisinin yanında Ayın Endymion'la hiç birleşmedigi karanlık geceler de vardı Onlar Beşparmakların dorukları gibi kara, korkulu bir bekleyiş içinde geçerdi Ama bu bekleyiş uzun sürmez, ilk ay gökte gözüktü mü, Endymion'la Selene gene kavuşurlar, denizden yeni çıkmış balıklar kadar serin, diri, parıltılı gövdelerini birbirlerine degdirirlerdi Her buluşmada ilk defa buluşu-yormuş gibi olurlar, hiç tatmadıkları bir tadı dudaklarında eme eme duyamazlardı Her öpüşte gövdeleri daha da aydınlanır, tepeden tırnağa nur kesilirdi, Endymion'la Selene için sevgi, ışığın ta kendisiydi

Ölümsüz tanrılar kimi zaman kıskanır insanların mutluluğunu Sevgiyle insanların bir çeşit ölümsüzlüğe ermelerini, tanrılara denk gelmelerini istemezler de ondan Ama tanrıların tanrısı Zeus, Selene ile Endymion'un bu hep yenilenen bitimsiz sevgilerinden hoşlanmış, Beşparmak dağlarının yoksul çobanına bir armağan vermeyi kurmuş Dile benden ne dilersen, demiş ona Endymion da ne dilesin, ölümsüz bir uykuyla uyumayı dilemiş

O gün bugün Beşparmak dorukları ay ışığında karlı gibi ağarır Ulu çamları uyuyan ve ışıklı düşler gören insanlara benzer Nereden geldiği belirsiz bir esintiyle yaprakları ürperir, fısıldaşır zaman zaman Ay ışığı göklere parmak uzatan doruklardan aşağı şu şırıltısı gibi şarıl şarıl akar Yamaçlarda çobanların yaktığı ateşler mavi mavi tellenen ince dumanlar salar Endymion'un kavalı yankılanır kayadan kayaya Hep aynı sestir o, dağların ıssızlığını, insanların özlemini söyler Ayın çevresinde yıldızlar kıpırdaşır Gökler sanki yırtılmış, açılmıştır Beşparmak'ların çobanı Endymion'un ışıklı, ölümsüz mutluluğunu gözümüzle görebiliriz

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.