|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
akşemsettin, hazretleri, hikayeleri, osmanlı |
![]() |
Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı HikayeleriAkşemsettin Hazretleri " Konstantiniye bir gün mutlaka feth olunacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ama bir Osmanlı vardı ki Onu kuranlar hamurunu imanla yoğurmuş, aşkla işlemişti ![]() ![]() ![]() ![]() Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri II ![]() ![]() --- Sultanım, fetih şu bizim köseyle, sizin Mehmed'e nasip olur, ben dahi o günü göremem! ![]() ![]() ![]() Üstâdının bu sözlerini duyan Akşemseddin büsbütün vahdet deryasına atıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim öyle de oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() --- Allah Resûlü'nün iltifat-ı seniyyesi size vâki olmuştur! Gayret sizden, yardım yüce Allah'tan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her zaman keskin bir bıçak gibi parlayan zekânın sahibi İkinci Sultan Muhammed Han, ordusuna dikkat emrini verdi ve fetih ordusu nurdan bir ırmak gibi Konstantiniyye üzerine aktı ![]() ![]() ![]() 1453 Nisan'ının beşinci Perşembe günü, güneş ak tepeli dağlar ardında gülümserken, İstanbul surları önüne geldiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fetih ordusunda kimler yoktu ki ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve cenk bütün şiddetiyle başladı ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleriİşler böyle sıkışınca ümit yıldızı da ufukları terk etti ve konuşanlar oldu: --- Bir şeyhin sözüyle asâkir-i İslâm'ı burada helâk edeceğiz! ![]() ![]() ![]() Bu sözler genç hünkârın kulaklarına çarptı ![]() --- Fetih ne zaman? Cevap hiç de iç açıcı değildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine günler süren cenk ve yine müyesser olmayan fetih ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() --- Ya ben bu şehri alırım, ya Bizans beni alır! Ve paşalardan birini yine Ak Şeyh'e gönderdi: --- Hazret, ta'yîn-i vakt eylesün! ![]() ![]() ![]() Paşa koşar adım Ak Şeyh'in çadırına gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() --- Mayısın 28 ![]() ![]() ![]() ![]() Bu haberi alan genç hünkârın yüzünde görülmemiş bir ışık pırıldadı ve bütün hazırlıklar yapılıp surlara doğru akın başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Etrafına ateşli nazarla baktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri--- Dur Sultanım! Şeyhin kesin emri vardır! ![]() ![]() ![]() Fatih, nöbetçiyi dinlemedi ve başını uzatıp içeriye bir göz attı ![]() ![]() --- Yâ Rabbî, diyordu; bir bölük mücâhidi yerindirme, küffârı sevindirme, asâkir-i İslâm'ı mansur ve muzaffer eyle! ![]() ![]() ![]() Bu hâli gören Fâtih yepyeni bir ümitle doldu ve atını şaha kaldırıp yıldırım gibi cenk sahnesine düştü ![]() ![]() ![]() --- Haydi arslanlarım; Allah için can verecek gündür! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kulağının dibinde bir ses çınladı: --- Yetiştim padişahım! ![]() ![]() ![]() Bu Ulubatlı Hasan'dı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() --- Allah seni nazardan saklasın! ![]() ![]() ![]() Ulubatlı şehid olmak için kalelerin burcuna tırmanıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() --- İlâhî! Nûrun şerefine, Habîbin hürmetine bize zafer nasip et! Bir bölük mücâhidi mahzun etme! ![]() ![]() ![]() Secdeden başını kaldırdığında yüzünde elmaslar oynaşıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tekbir sesleri, ezan ve Kur'ân nağmeleri surlarda bulutların kanadına konup semâ semâ yükselirken beklenen an geldi ve İstanbul kapıları ebedî olarak Müslümanlara açıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muzaffer orduyu selâmlayan mağlûplar, Akşemseddin'i hünkâr sanarak ona doğru koştular ve ellerindeki çiçekleri Ak Şeyh'e uzattılar: --- Buyurunuz, ey âlem padişahı! ![]() ![]() ![]() Yüce şeyh, eliyle hünkârı işaret ederek: --- Sultan Muhammed Han odur, ona gidiniz! ![]() ![]() ![]() O zaman, genç ve muzaffer kumandan güneş güneş gülümsedi ve dedi: --- Gidiniz, yine ona gidiniz! ![]() ![]() ![]() Bir hoca, bir üstâd ve bir şeyh için bundan büyük saâdet hayâl edilebilir mi |
![]() |
![]() |
|