|
|||||||
![]() |
|
|
Konu Araçları |
| akşemsettin, hazretleri, hikayeleri, osmanlı |
Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı HikayeleriAkşemsettin Hazretleri " Konstantiniye bir gün mutlaka feth olunacaktır Onu feth eden asker ne büyük bir asker, onu fetheden kumandan ne büyük bir kumandandır " buyurmuştu güzeller güzeli Peygamber Efendimiz (S A S) 14 Asır önce müjdelenmişti İstanbul'un fethi, kıymetlilerin en kıymetlisi tarafından Alemde kaç kişiye nasip olurdu, Allah'ın sevgilisinin övgüsüne mazhar olmak ? Allah aşkı için, Resulu Ekrem sevdası uğruna ; gözü, gönlü Allah'a dönük nice Hakk dostu, nice Hakk sevdalısı dayanmıştı surların kapısına![]() Ama bir Osmanlı vardı ki Onu kuranlar hamurunu imanla yoğurmuş, aşkla işlemişti Osmanlı sultanlarının herbiri bu şerefe mazhar olmak için dayanmıştı Bizans'ın kapısına![]() ![]() ![]() Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri II Murat'a şöyle söylüyordu![]() --- Sultanım, fetih şu bizim köseyle, sizin Mehmed'e nasip olur, ben dahi o günü göremem! ![]() ![]() ![]() Üstâdının bu sözlerini duyan Akşemseddin büsbütün vahdet deryasına atıldı Çünkü kendisini büyük bir vazife bekliyordu İstikbâlin Fâtih'i onun elinde şekillenecekti![]() ![]() ![]() Nitekim öyle de oldu Zaman ırmağı sonsuza doğru aktı, günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları kovaladı ve Sultan Murad Han oğlu Muhammed Osmanlı tahtına çıktı![]() ![]() Hiç vakit kaybetmeden bütün âlimleri Edirne'ye dâvet etti ve onlardan sordu Herkes fikrini söyledi Sıra Ak Şeyh'e gelince şöyle dedi:--- Allah Resûlü'nün iltifat-ı seniyyesi size vâki olmuştur! Gayret sizden, yardım yüce Allah'tan ![]() ![]() Hiç tereddüt etmeden küffâr üzerine yürüyünüz!![]() ![]() ![]() Her zaman keskin bir bıçak gibi parlayan zekânın sahibi İkinci Sultan Muhammed Han, ordusuna dikkat emrini verdi ve fetih ordusu nurdan bir ırmak gibi Konstantiniyye üzerine aktı ![]() ![]() ![]() 1453 Nisan'ının beşinci Perşembe günü, güneş ak tepeli dağlar ardında gülümserken, İstanbul surları önüne geldiler ![]() ![]() Hünkâr, o gün öğle namazını binlerce cengâverin arasında kıldı ve namazı müteakip kuşatmanın başladığı ilân edildi![]() ![]() ![]() Fetih ordusunda kimler yoktu ki ![]() ![]() Velîler, âlimler, cengâverler, sırtı yere gelmemiş pehlivanlar, bülbül sesli hâfızlar![]() ![]() Ulubatlı Hasan gibi ay yüzlü delikanlılar ve Zühre gibi parlak vezirler![]() ![]() ![]() Ve cenk bütün şiddetiyle başladı ![]() ![]() Bir gün, iki gün, üç gün derken, günler zincir gibi uzayıp duruyordu![]() |
|
Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleriİşler böyle sıkışınca ümit yıldızı da ufukları terk etti ve konuşanlar oldu: --- Bir şeyhin sözüyle asâkir-i İslâm'ı burada helâk edeceğiz! ![]() ![]() ![]() Bu sözler genç hünkârın kulaklarına çarptı Derhal paşasını şeyhin huzuruna gönderip sordurdu:--- Fetih ne zaman? Cevap hiç de iç açıcı değildi ![]() ![]() O kat'i bir cevap istiyordu, istiyordu ama alamıyordu![]() ![]() ![]() Yine günler süren cenk ve yine müyesser olmayan fetih ![]() ![]() Artık sabır taşı da parçalanmıştı![]() ![]() Aslında sabır güzel bir şeydi de, bu an herkes kendisini bir sevdânın alevine kaptırmıştı Âşık ise sabır bilmezdi![]() ![]() Fatih haykırdı:--- Ya ben bu şehri alırım, ya Bizans beni alır! Ve paşalardan birini yine Ak Şeyh'e gönderdi: --- Hazret, ta'yîn-i vakt eylesün! ![]() ![]() Fetih ne zaman vâki olacaktır?Paşa koşar adım Ak Şeyh'in çadırına gitti ![]() ![]() O da ne? İçeriden hıçkırık sesleri geliyordu![]() ![]() Ak Şeyh, mübârek alnını yerlere koymuş ağlıyordu Seccadesi gözyaşı incileriyle ıslanmıştı![]() ![]() Feryâd ü figânı Arş'a merdiven dayamıştı ve o demde kendisine kesin işaret vâki oldu, hemen hünkâra haber uçurdu:--- Mayısın 28 gecesi şafağında genel hücum yapılırsa Allah'ın yardımıyla fetih müyesser olacaktır!![]() ![]() ![]() Bu haberi alan genç hünkârın yüzünde görülmemiş bir ışık pırıldadı ve bütün hazırlıklar yapılıp surlara doğru akın başladı ![]() ![]() Genç hünkâr atının üstünde ve dimdik, gözleri ufukları kucaklayacak gibi keskin bakıyor![]() ![]() Birden Ak Şeyh'in olmadığını fark etti![]() ![]() Onu bulmalıydı, ondan mânevî destek almalıydı![]() ![]() ![]() Etrafına ateşli nazarla baktı ![]() ![]() Hayır!![]() ![]() Şeyh yoktu![]() ![]() Çadırında olsa gerekti Atını şeyhin çadırına sürdü Kapıdan içeri bakmak istedi Nöbetçi haykırdı: |
|
Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri |
|
|
#3 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşemsettin Hazretleri - Osmanlı Hikayeleri--- Dur Sultanım! Şeyhin kesin emri vardır! ![]() ![]() ![]() Fatih, nöbetçiyi dinlemedi ve başını uzatıp içeriye bir göz attı Ak Şeyh başını secdeye koymuştu Dili de hep inciler saçıyordu:--- Yâ Rabbî, diyordu; bir bölük mücâhidi yerindirme, küffârı sevindirme, asâkir-i İslâm'ı mansur ve muzaffer eyle! ![]() ![]() ![]() Bu hâli gören Fâtih yepyeni bir ümitle doldu ve atını şaha kaldırıp yıldırım gibi cenk sahnesine düştü ![]() ![]() Bir taraftan da nâra atıyordu:--- Haydi arslanlarım; Allah için can verecek gündür! ![]() ![]() Koman yiğitlerim![]() ![]() Vurun hâ vurun!![]() ![]() ![]() Kulağının dibinde bir ses çınladı: --- Yetiştim padişahım! ![]() ![]() ![]() Bu Ulubatlı Hasan'dı ![]() ![]() Surlara doğru ilerliyordu![]() ![]() Hünkâr, bu genç adama bir nazar attı, dudakları tebessümlerle doldu ve dedi:--- Allah seni nazardan saklasın! ![]() ![]() ![]() Ulubatlı şehid olmak için kalelerin burcuna tırmanıyordu ![]() ![]() Bir anda sanki kıyâmet kopmuştu![]() ![]() Okların çekirge bulutu göklerde yüzüyordu Binlerce, yüzlerce ok yağıyor, yağıyordu![]() ![]() Ne var ki, göğsü îman dolu cengâverler bir nefes olsun durmadan ileriye hamle yapıyorlardı![]() ![]() Bütün bu ateşten âlem sürüp giderken Ak Şeyh de yüzünü secdegâhın topraklarına sürüyor ve inliyordu:--- İlâhî! Nûrun şerefine, Habîbin hürmetine bize zafer nasip et! Bir bölük mücâhidi mahzun etme! ![]() ![]() ![]() Secdeden başını kaldırdığında yüzünde elmaslar oynaşıyordu Artık vakit tamamdı İstanbul fethi gerçekleşiyordu![]() ![]() Gözyaşları şimdi de sevinçten akıyordu![]() ![]() ![]() Tekbir sesleri, ezan ve Kur'ân nağmeleri surlarda bulutların kanadına konup semâ semâ yükselirken beklenen an geldi ve İstanbul kapıları ebedî olarak Müslümanlara açıldı ![]() ![]() Fetih, Akşemseddin Hazretlerinin dediği demde olmuştu![]() ![]() Hünkâr, saâdetinden uçacak gibiydi![]() ![]() Mübârek yüzünden nurlar akıyordu![]() ![]() Beyaz atı üstünde ilerliyordu![]() ![]() Hemen yanı başında yüce mürşidi bulunuyordu![]() Muzaffer orduyu selâmlayan mağlûplar, Akşemseddin'i hünkâr sanarak ona doğru koştular ve ellerindeki çiçekleri Ak Şeyh'e uzattılar: --- Buyurunuz, ey âlem padişahı! ![]() ![]() ![]() Yüce şeyh, eliyle hünkârı işaret ederek: --- Sultan Muhammed Han odur, ona gidiniz! ![]() ![]() ![]() O zaman, genç ve muzaffer kumandan güneş güneş gülümsedi ve dedi: --- Gidiniz, yine ona gidiniz! ![]() ![]() Evet, ben padişahım, ama o benim hocamdır!Bir hoca, bir üstâd ve bir şeyh için bundan büyük saâdet hayâl edilebilir mi |
|
|
|