10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Şeytan Zekalı On Kadın
Elizabeth Bathory
Doğum: 1560, Ölüm: 1614
Elizabeth Bathory Macar bir kontesti Hayatının büyük bölümünü Slovakya'daki Csejte şatosunda geçirmişti O, "Kanlı leydi" diye anılıyordu Kontes Bathory, dünyanın en tanınan kadın katiliydi Suç ortağı olduğu iddia edilen dört kişiyle birlikte düzinelerce genç kızı ve kadını işkence ederek öldürmüştü Bathory'nin ilk kurbanları şatoda hizmetçi olarak çalışmaya gelen köylü kızlardı Daha sonra, saray hayatını öğrenmek için kendisine gönderilen üst sınıf ailelerin kızlarını da öldürmeye başladı Pek çok kişiyi de kaçırtıp öldürmüştü
Bathory kurbanlarını uzun bir süre boyunca acımasızca dövüyor ve onlar ölene kadar karşılarına geçip izliyordu Ellerini, yüzlerini ve cinsel organlarını yakıyor veya sakatlıyordu Kollarını ısırarak etlerini koparıp açlığa terk ediyordu ‹ğnelerle işkence yaptığı, kışın kızlar donana kadar üzerlerine soğuk su döktürdüğü, kızları dikenli kafeslere hapsettiği, makasla parmaklarını kestiği de söylentiler arasındaydı Kontes 1585 ile 1610 yılları arasında en az 650 kadını işkenceden geçirip öldürmüştü Bathory kurbanların kanlarıyla yıkanmak gibi sapık bir zevke de sahipti Bu şekilde sonsuza kadar genç kalacağına inanıyor ve bakire kızların kanlarını da içiyordu

1610'da dedikoduları duyan Kral Matthias, Bathory'yi sorgulamaları için adamlarını gönderdi Bu adamlar biri öldürüldü Diğeri de kaçıp canını kurtardığında şatoda ölmekte olan iki kız ve odalara kilitlenmiş sayısız yaralı kız gördüğünü anlatmıştı Bathory 1611'de kendi kalesine hapsedildi Asil kanından dolayı mahkemeye çıkarılıp yargılanmadı Şatosunun etrafı tuğlalarla kapatılmıştı Yemek verilmesi için küçük bir deliği olan bir odaya hapsedildi ve üç yıl sonra açlıktan öldü

Irma Grese
Doğum: 1923, Ölüm: 1945
Irma Grese Ravensbrück, Auschwitz ve Bergen toplama kamplarında çalışmıştı Kötü ve sapkın davranışlarıyla Grese, Nazi savaş suçlularının en bilinenlerindendi Mart 1943'te kadın nöbetçi olarak Auschwitz'e adım attığında kamptaki en yüksek mertebeli ikinci kadın görevliydi 30 bin Yahudi mahkumdan sorumluydu
1945'te İngilizler tarafından tutuklandığında aleyhindeki suçlamalar kamptaki esirlere silahla vurarak ve kırbaçla döverek işkence etmek üzerineydi Hayatta kalanlar Grese'nin Auschwitz'teki suçlarını, cinayetlerini, gaddarlığını ve cinsel istismarlarını ayrıntılı olarak anlattılar Sadist eylemlerini, esirleri nasıl dövdüğünü, eğitimli ve aç bırakılmış köpekleri insanların üzerine saldığını ve gaz odasına gidecek olanları nasıl seçtiğini ayrıntılarıyla tanıklıklarında belirttiler Grese'nin her zaman çok büyük asker botları giyip, elinde bir kırbaç ve silah taşıdığı anlatıldı Esirlere hem fiziksel hem psikolojik yönden işkence eden ve ucunda sivri demirler bulunan kırbacıyla döven Grese, birçok mahkumu da soğukkanlılıkla öldürmüştü
Binlerce insanın gaz odalarına gönderilmesinden sorumlu tutulan ve güzelliğinden dolayı "Ölüm meleği" diye anılan Nazi kasabı, toplama kampları davasında beraber yargılandığı 11 kişiyle 13 Aralık 1945'te asıldı İngiliz kanununda yargıç kararıyla öldürülen en genç kadındı Grese'nin ölmeden önce celladına söylediği tek söz ise "Çabuk!" oldu

Ilse Koch
Doğum: 1906, Ölüm: 1967
Ilse Koch 1937-1941 yılları arasında Buchenwald'ın, 1941-1943 yılları arasında da Majdanek toplama kampının amiri olan Karl Koch'un karısıydı Özellikle dövmeli vücutlara düşkünlüğü ile tanınan Ilse öldürttüğü esirlerin derilerindeki dövmeleri kesip biriktirmesiyle ünlüydü Kamplarda atıyla dolaşıp canının istediğini kamçıdan geçiriyordu Mahkumlara karşı sadist davranışları ve acımasızlığı nedeniyle "Buchenwald cadısı" olarak da biliniyordu
1937'de Buchenwald'da görevli olan kocasının sahip olduğu iktidardan etkilenerek kampın esirlerine işkence etmeye başladı 1940 yılında bir spor tesisi kurdurdu Bu tesisin 250 bin marktan fazla tutan masrafının büyük bölümü mahkumların parasından alınmıştı 1941'de kampta görev yapan az sayıda kadın nöbetçinin şefi oldu Ilse o kadar ileri gitmişti ki Naziler tarafından bile fark edilip ağır para cezasına çarptırılmıştı Savaşın bitiminden sonra ise müebbet hapse mahkum edildi 135 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Koch, 1 Eylül 1967'de Aichach kadınlar hapishanesinde kendini astı

Katherine Knight
Doğum: 1956
Katherine Knight ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ilk Avustralyalıydı Ekim 2001'de, ayrılmış olmalarına rağmen boşanma davası devam eden kocası John Charles Thomas Price'ı öldürmekten tutuklandı Knight bir mezbahada çalışıyordu Kocası ise sık sık şiddete maruz kalıyordu Kadın eski kocalarından birinin çenesini kırmış, bir başkasının da gözlerinin önünde sekiz haftalık yavru köpeğinin boğazını kesmişti
29 Şubat 2000 günü Knight ve Price tartışmaya başladılar Kadın boşanma davasından dolayı çılgına dönmüştü Kasap bıçağıyla kocasını öldürdü Otopside adamın vücudunda 37 bıçak izi tespit edildi Yaraların çoğu çok derindi ve bıçak tüm hayati organlara saplanmıştı Fakat dehşet daha yeni başlıyordu
Knight kocasını öldürdükten sonra derisini soymuş ve deriyi oturma odalarındaki kapıya taktığı bir et çengeline asmıştı Sonra adamın cesedini parçalamış, kafasını bir tencereye koyup pişirmeye başlamış ve kalçalarından aldığı eti fırına atmıştı Yanına da hazırladığı sebzelerle birlikte çocuklarına yedirmeye çalışmıştı Çocuklar eve gelmeden önce ise polis yetişip kadını tutukladı Mahkemede kadının ilk vahşet gösterisinin bu olmadığı ortaya çıktı Knight'ın davası 2006'ya kadar sürdü ve sonunda ölüm cezasına çarptırılarak hapishaneye yollandı

Mary Ann Cotton
Doğum: 1832, Ölüm: 1873
Mary Ann Cotton 20 kadar kişiyi arsenikle zehirleyerek öldürmüş bir İngilizdi 20 yaşında William Mowbray'le evlendi ve Plymouth'a taşındılar Beş çocuklu çiftin çocuklarından dördü ateş ve mide ağrısından öldü William ve Mary Ann bu ölümlerden sonra ülkenin kuzeydoğusuna döndüler ve üç çocuk daha yaptılar Fakat bu çocuklar da öldü Koca ise Ocak 1865'te bağırsak rahatsızlığından hayatını kaybetti Bu noktada Mary Ann hayat sigortasından 35 bin pound aldı Bu olay, daha sonra da sık sık tekrar edecekti
Yaşayan bir çocuğu ve ikinci kocası George Ward da bağırsak rahatsızlığı geçirip ölmüştü Bir çocuğu daha ölünce, yerel gazeteler bu işin peşine düştüler Mary Ann'in kuzey İngiltere'nin her yerinde dönem dönem yaşadığını, dört kocasının, bir sevgilisinin, bir arkadaşının, annesinin ve on iki çocuğunun öldüğünü ortaya çıkardılar Bunların hepsi mide ve bağırsak hastalıklarından ölmüştü Kadın, 24 Mart 1873'te asılarak idam edildi Oldukça titiz bir kadın olduğu bilinen ve tarihe "Kara Dul" lakabıyla geçen Mary Ann Cotton'a celladı acımamış, hemen ölmesi için verilmesi gereken damlayı vermemişti Cotton da bu sebeple ölmeden önce bir hayli acı çekmişti

Belle Gunness
Doğum: 1859, Ölüm: 1931
Belle Gunness Amerika'nın en azılı kadın seri katillerinden biri 183 cm boyunda ve 91 kilo ağırlığındaki Gunness iki kocasını ve kendi doğurduğu üç çocuğu öldürdü Ayrıca kendisiyle evlenmek isteyen erkek arkadaşlarını, Myrtle ve Lucy adındaki iki kız kardeşini de katletmişti Gunness, ilk önce evlenmek için koca aradığına dair gazete ilanı veriyordu Daha sonra fazla şüphe çekmemek için bir süre bekleyen Gunness, zamanı geldiğinde koca adayını büyükbaş hayvanlarda kullanılan bir parazit ile zehirleyip gömüyor ve parasına konuyordu
Son eşini ve çocuklarını öldürdükten sonra çiftlikte çıkan bir yangının ardından yapılan araştırmada üç çocuk, bir adam ve kadın olduğu sanılan iki kişinin yanı sıra ahırın altında gömülü olarak 11 erkeğin daha kemikleri bulundu Kadın olduğu sanılan kişilerin kafaları bulunamamıştı Katil ise ortadan kaybolmuştu Gunness'in cinayet işlemesinin esas nedeni para hırsıydı Raporlara göre 10 yıl içinde 20'den fazla insanı öldürmüştü Resmi olmayan iddialara göre ise öldürdüğü insan sayısı 100'den fazla Amerika'nın suç tarihinin unutulmaz figürlerinden biri olan Gunness'e evli kadınları ve çocuklarını öldüren Fransız seri katil Bluebeard'ın lakabından esinlenilerek, "Dişi Blubeard" diye de anılıyor
|
|
|