Prof. Dr. Sinsi
|
Bel Ağrılarında Gelişim Ağrının Kaynakları
Kısa Yatak İstirahati
Uzun yatak istirahati hala standart uygulamayken, bu makalenin yazarı ve ekibi, 7 günlük ve 2 günlük yatak istirahatlerini kıyasladılar Sonuç çarpıcıydı: Ağrıdaki 3 hafta sonraki ve 3 ay sonraki hafifleme, hareketin kısıtlanması, günlük işleri yapabilme ve tedaviden memnun kalma bakımından hiçbir fark yoktu Doğal olarak, uzun süre istirahat edenler işlerine daha az gidebildi Ağrının şiddeti, süresi ve muayene bulguları, hastanın kaç gün istirahat etmesi gerektiğine bir ölçü olamıyordu Hastanın yatakta kaldığı gün sayısını belirleyen tek şey doktorun tavsiyesiydi
Başka çalışmalar da bu görüşü doğruladı 4 gün istirahatle 2 gün istirahat veya hiç istirahat etmemek arasında bir fark yoktu Egzersize devam etmenin ağrıyı artıracağı veya iyileşmeyi geciktireceği korkusu yersizdi Aslında günlük işlere devam etmek, istirahatten daha iyi sonuçlar vermektedir Had bel ağrısında ağrıya rağmen işlerine devam edenlerde ağrının kronikleşmesi (3 aydan fazla sürmesi) daha az görülmektedir; böyle hastalar, yatarak ağrının geçmesini bekleyenlere oranla, sağlık servislerine daha az başvurmaktadırlar (Doğal olarak kas kuvvetiyle hayatlarını kazananlar- hamallar, sporcular vb- işlerine oturarak çalışanlar kadar çabuk dönemezler Bunlara tam iyileşene kadar daha hafıf bir iş verilebilir)
Son araştırmalar birçok edilgen tedavinin de hiçbir yararı olmadığını göstermiştir Örneğin, bel ağrısında çekme (traksiyon), TENS (deriden hafıf elektrik vererek ağrının giderilmesi) ve omurganın küçük eklemlerine kortizon benzerleri enjekte etmenin uzun vadede hemen hemen hiçbir yararı yoktur Buna karşı had veya kronik bel ağrısının önlenme tedavisinde egzersiz çok önemlidir Tek bir egzersiz şekli yetersizdir; genel olarak geliştirici aerobikle birlikte, sırt kaslarını kuvvetlendirici özel egzersizler uygulanmalıdır
Bugün şu nokta kesin olarak anlaşılmıştır: Beldeki ağrı geçtikten sonra programlı bir şekilde egzersiz yapanlarda ağnnın tekrarlaması çok azalmaktadır Egzersiz, hastayı eğitmekten (örneğin, dizleri kırmadan yerden ağır bir şey kaldırmaktan kaçınmak gibi) veya korse vermekten çok daha etkilidir Kronik bel ağrısı olanlar da egzersizden yararlanır Had bel ağrısı olanlar, ağrılı dönemde işlerine devam etmekle beraber, egzersiz yapmamalı, egzersize ağrı geçtikten sonra başlamalıdır Buna karşı, kronik bel ağrısı olanlar ağrı varken bile egzersizden yararlanırlar
Tedavi stratejisinin öteki ucunda ameliyat vardır Ameliyat için şu koşullar gereklidir: BT veya MRI’de bel fıtığı, bu bel fıtığına uyan bir ağrı, omurilikten çıkan sinir köklerinin baskı altında oluşu ve ameliyat dışı tedavilere 6 hafta cevap vermemek
Bu gibi hastalarda ameliyat, ağrıyı daha hızlı geçirir Ne yazık ki, bu koşullara uymayan birçok hasta da ameliyat edilmektedir Bu yüzden ameliyata rağmen ağrının devam ettiği birçok olgu bilinmektedir Doğal olarak ağrının nedeni bel fıtığı değilse, ameliyat ağrıyı geçiremez
Bel Ağrısında Cerrahi
Bel fıtığının üzerinde biraz durmak gerekir Bel fıtığı 30 ile 50 yaşlar arasında çok sıktır Bel fıtığının en önemli belirtileri bacakta ağrı, uyuşma ve karıncalanmadır; öyle ki çoğu kez bacak ağrısı bel ağrısından fazladır MRI’nin bel fıtığı göstermesiyle yetinilmemelidir; muayenede şu bulgular da olmalıdır: omurilikten çıkan sinir köklerinin baskı altında oluşu, bacak reflekslerinin anormal oluşu, bacakta his azalışı, bacakta kas kuvvetinin ve hareketin azalışı Ancak MRI ve muayene bulguları uyumluysa bel fıtığı düşünülmelidir
Son çalışmalara göre bel fıtığı olanlarda bile kendiliğinden iyileşme kuraldır MRI çalışmaları gösterdi ki omurlararası diskin fıtık yapmış (yerinden kaymış) bölümü zamanla kendiliğinden büzülür ve hastaların % 90′ı bir yıl içinde iyileşir Ağrıya yol açan bel fıtıklarının yalnızca % 10′u ameliyat gerektirir Bel ağrılarının çoğu bel fıtığına bağlı olmadığından, bu gibi hastaların yalnızca % 2’sinde ameliyat zorunludur
Bu gerçeklere rağmen bel fıtığı en sık ameliyat edilen bel hastalığıdır 280 bel ağrılı hastayı uzun süre inceleyen (Oslo Ullevaal Hastanesi’nden) Henrik Weber, bel ağrılarında bu kadar sık ameliyat yapılmasının gereğini sorgulamaktadır Her ne kadar ameliyat olanlarda ameliyatsız tedaviye oranla ağrı daha hızlı kayboluyorsa da uzun vadede bu fark silinir 4 ve 10 yıllık izlemelerde ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi edilenler birbirinden ayırt edilemez Demek ki hastanın tercih ettiği ameliyatsız bir tedavi yabana atılmamalıdır
65 yaşın üstündekilerde bel ameliyatlarının birinci nedeni spinal stenozdur (omurga kanalının darlığı) 1979-1990 arasında bel fitığı ameliyatları %39, spinal stenoz ameliyatları % 343 artmıştır Bu artışın nedeni belli değildir; fakat yeni BT ve MRI tekniklerinin spiral stenozu daha sık göstermesine bağlı olabilir Bu hastalıkta ameliyatm gereği daha da tanışmalıdır Spinal stenozun amelivatla tedavisi oranı çok değişkendir Örneğin ABD’de 65 yaşın üstündekilerde spinal stenoz ameliyatı yüz binde otuzken Utah’ta 132′dir
Spinal stenoz cerrahisi, bel fıtığından daha karmaşıktır Bir kere omurga kanalı darlığı tek bir düzeyde değil, omurga boyunca birçok düzeyde oluşur; aslında bel fıtığında da durum budur Ayrıca bu hastalar yaşlıdır ve ameliyat sonrası olumsuzluklara daha açıktır Nihayet bu hastalıkta bel fıtığına göre ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi sonuçları nasıldır? Bunu iyi bilmiyoruz Spinal stenoz belirtileri ilerleyici olmadığından ameliyat acil değildir; bunda yine hastaların tercihleri rol oynamaktadır
Bel ağrıları ABD’de her yıl 50 milyar dolar kayba yol açtığından önemsiz sayılamaz Halkın çoğu bu duruma omuz silkip geçer Hemen herkeste bel ağrısı olur; o halde bel ağrısını hayatın bir parçası saymak gerekir Hastaya dişini sıkması, en çok birkaç haftada ağrının kendiliğinden geçeceği anlatılmalıdır Ameliyat konusundaki tavsiyeler o kadar değişkendir ki bel ağrısı uzmanları ameliyata ihtiyatla yaklaşmalı ve hastanın hangi tedaviyi tercih ettiğine önem vermelidirler
Bel ağrılarının giz dolu oluşu ve önemli ekonomik kayıplara yol açışı bu konudaki araştırmaları hızlandırmıştır Bazı doktorların “iki aspirin al ve sabah beni ara” şeklindeki klişeleşmiş tavsiyesi hatıra gelmektedir Daha olumlu bir yaklaşım şöyle olmalıdır: “Gerek duydukça ağrı hapları al; kendini formda tut; had bel ağrılarında yatıp ağrının geçmesini bekleme, günlük işlerine devam et ve bir hafta içinde olacak değişiklikleri bana bildir” Bel ağrısı insanı perişan edebilir; fakat geçicidir Sabır ve zamanla bel ağrılarının çoğu kendiliğinden geçer
Deyo, R A , Scientific American, Ağustos 1998
Çeviri: Selçuk Alsan; Bilim ve Teknik, Aralık 1998
Egzersizler 
Genel sağlık açısından olduğu gibi bel sağlığı için de sporun ve sağlıklı iken yapılacak egzersizlerin önemi büyüktür Bel, sırt ve karın adelelerini güçlendirmek için gerekli olan spor ve hareketlere ömür boyu devam edilmelidir Ancak bel fıtığı gelişmesine zemin hazırlayabilecek veya bizzat neden olabilecek mücadele sporları yerine, yüzme, yürüme ve bisiklet sürme gibi sporlar tercih edilmelidir Yüzlerce egzersiz hareketi içerisinden de rastgele hepsini yapmak yerine belirli hareketlere öncelik tanınması gerektiğini düşündüğümüzden, bele fazla yük bindirmeyen ve gelişmekte olan bir bel fıtığının ilerlemesine neden olmayacak en emniyetli altı adet hareketi sizler için seçtik
Hikayesinde daha önce geçirilmiş bir bel rahatsızlığı bulunan veya bel fıtığına muhtemelen aday olan kimselerin kendileri için emniyetli olan bu hareketleri yapmaları faydalı olacaktır Ancak egzersizler yapılırken dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar vardır:
Egzersizler; havası temiz bir ortamda (Hava müsaitse evde pencereler açılabilir) altında sunta veya tahta bulunan halı veya battaniye gibi sert bir zeminde yapılmalıdır Yumuşak veya deforme olabilen yataklar üzerinde egzersiz ve spor yapılmamalıdır
Bel fıtığı rahatsızlığına yakalananlar hastalığın ağrılı döneminde bu hareketlere başlamamalı, istirahati tercih etmelidir Şikayetler geçtikten sonra doktora danışılmalı ve egzersizlere ondan sonra başlanmalıdır
Egzersizlere başlanınca ilk günden itibaren çok çabuk bir iyileşme beklenmemeli, sabırla hareketlere devam edilmelidir Hareketlerin sayısı ve tempo gün geçtikçe yavaş yavaş artırılmalıdır Başlangıçta aşırılığa kaçarak daha kötü bir duruma düşülmemelidir
Konunun uzmanı olan doktor başka şekilde tavsiye etmemiş ise ilk bir ay her hareket günde beş defa yapılmalıdır Daha sonra her ay hareketler beşer beşer artırılarak egzersizlere devam edilmelidir
Ani ve zorlayıcı hareketlerden uzak durulmalıdır Sizin için seçtiğimiz aşağıdaki altı çeşit egzersiz risksiz olup, daha çok bunlar tercih edilmelidir
Hareketler esnasında veya sonrasında normalde mevcut ağrının artmaması gerekir Bu yüzden egzersiz sonrası, şiddetli ve 15 dakikadan fazla süren bir rahatsızlık ortaya çıkarsa doktora danışılmalıdır
Rahatsızlık bir saatten fazla sürüyorsa o hareket egzersiz programından çıkartılmalıdır
Bel fıtığı ameliyatı olanlar operasyonun üzerinden üç hafta geçmeden egzersizlere başlamamalı, daha sonra başlayarak her hareketin sayısını yavaş yavaş artırmalıdırlar
Bu bilgiler haricinde hastanın kafasın da herhangi bir soru oluşursa, uzman doktor hiç tereddüt etmeden hemen aranmalı ve yanlış bir iş yapmaktansa konunun doğrusu uzman hekimden öğrenilmelidir
Sonuç
Bütün bu yazıp çizdiklerimizi kısaca özetlememiz gerekirse, görülüyor ki önemli olan sağlığımız konusunda bilgilenerek gerekli tedbirleri önceden almak ve hastalığa hiç yakalanmamaktır Bunun için de bel sağlığı ile ilgili olarak yukarıda belirtmiş olduğumuz tavsiyelere henüz sağlıklı dönemde iken riavet etmeye başlanmalıdır Ancak bütün bunlara rağmen bel fıtığına yakalanmama diye bir garanti söz konusu değildir Çünkü burada dış faktörlerin yanında kişilere ait faktörler de önemli rol oynarlar
Diğer taraftan bel fıtığına yakalanmış olmak herşeyin sonu demek değildir Sonuçta bel fıtığı, ameliyat gerekse de gerekmese de uygun ve yeterli bir tedavi ile iyileşebilen bir rahatsızlıktır Onun için bir kişide bel ve/veya bacak ağrısı varsa, hiç vakit kaybetmeden doktora müracaat edilmelidir Neticede hasta, doktor ve bu olayda rol alan herkes üzeri ne düşeni bilimsel olarak hakkıyla yerine getirmeli ve riskler en alt düzeye indirilmelidir
Menüsküs
Diz eklemi içinde iki uzun kemiğin arasında conta gibi yer alıp esas olarak dize gelen yükü emen, destek yüzeyi sağlayan ve hareketi kolaylaştıran kıkırdağa benzer yapılardır Her iki dizde iç ve dış olmak üzere ikişer tanedir Travma sonucu menisküsler yırtılabilir ve yırtık uçları kıvrılarak eklem hareketine engel olup ağrı yapabilir Şikayete neden olan menisküs yırtıkları günümüzde artroskopik cerrahi ile, kıvrılan yırtık parçası alınarak opere edilmektedir Bazı menisküs yırtıkları da yırtığın yerine bağlı olarak dikilerek onarılmaktadır Operasyon sonrası azalan kas gücünü restore etmek, hareket açıklığını geri kazandırmak ve günlük hayata ve sportif aktiviteye geri dönüşü hızlandırmak amacı ile rehabilitasyon yapılmalıdır Günümüzde menisküs operasyonları sonrası ameliyat teknikleri ve rehabilitasyonun gelişmesi ile sporcuların sahaya dönüşü 2-4 hafta gibi kısa bir süreye inmiştir
MENİSKÜS
Diz ekleminde iki uzun kemiğin arasında, her iki kemikten ekleme akan yükü abzorbe eden (emerek sönümlendiren) kıkırdağa benzer yapılardır Aynı zamanda iki uzun kemiğin birbiri üzerinde hareketini normal sınırlarda yapmasına yardımcı olur Futbolcularda sıklıkla gürülen menisküs yaralanmalarında, menisküs yırtılır
Yırtılan parça kıvrılıp, diz ekleminin hareketi sırasında takılma ve ağrı hissine yol açabilir Şikayet yaratan Menisküs yırtıkları ameliyatla düzeltilmektedir Eski yıllarda menisküsün tümünün alınması söz konusu idi Günümüzde artroskopik olarak yapılan Menisküs ameliyatlarında yırtılıp kıvrılan parça küçük bir kamera ile izlenip yine küçük makaslar yardımı ile çıkarılmaktadır Bu şekilde yapılan ameliyatlar sonrasında iyi bir rehabilitasyon ile 3-5 gün sonra günlük hayatına, 3-5 hafta arasında da hasta spora dönebilmektedir Rehabilitasyon ameliyattan hemen sonra başlar Bazı yırtıklarda ise yırtılan parçanın dikilerek onarılması söz konusudur Dönüş süresini uzatan bir ameliyattır Hangi cerrahinin seçileceğine ancak ortopedist karar verebilir
|