Prof. Dr. Sinsi
|
Çekingenlik Mi? Kişilik Bozukluğu Mu?
Arkadaşlık ilişkilerinde ilk adımı atmakta güçlük çekiyor, kimsenin sizi grubuna dahil etmeyeceğini düşünüyorsunuz Bu sıkıntınız yüzünden davet edildiğiniz partilerde en ücra köşeyi seçiyor, tek bir kelime etmeden mekânı terk ediyorsunuz İşyerinde de sorununuz değişmiyor Aslında aklınıza parlak fikirler gelse de, meslektaşlarınız tarafından alay edileceğiniz ya da eleştirileceğiniz korkusuyla projenizi kendinize saklamayı tercih ediyorsunuz Oysa, siz yeni arkadaş grupları edinmek, sosyal ve meslek yaşantınızda daha aktif bir yaşam sürdürmek istiyorsunuz Ama bir de şu çekingenliğiniz olmasa  
Pek çoğumuzun mustarip olduğu bir sorun aslında Öyle ki, "karizmatik"olarak değerlendirdiğimiz kişiler bile, aslında çekingen kişiliğe sahip olabiliyorlar Peki, çekingenlik ne ve ne zaman sorun oluşturuyor? Bu sorundan kurtulmak için ne yapmak gerekiyor?
Yaşam kalitesini bozuyorsa 
Gerek sosyal gerekse mesleki yaşamda herhangi bir sorun oluşturmuyorsa, bu durum sadece basit bir çekingenlik olarak tanımlanabilir Ancak, bu sorun yaşam kalitesini ciddi boyutlarda düşürecek şekilde ilerliyorsa, o zaman "Kaçıngan Kişilik Bozukluğu" olarak nitelendiriliyor İşte, bu noktada psikiyatristler devreye giriyor Kaçıngan kişilik bozukluğu, yetersizlik duygularının ve eleştiriye aşırı duyarlılığın süreklilik gösterdiği bir davranış biçimi Yapılan çalışmalar, kaçıngan kişilik bozukluğunun yüzde 1-10 arasında görüldüğünü gösteriyor Psikiyatrist Dr Serdar Serdaroğlu'na göre bu oran aslında kesin rakamı vermiyor Çünkü pek çok kişi sorunu nedeniyle psikiyatriste başvurmayı gerekli görmüyor Bu kişiler toplumda utangaç, ürkek, yalnız, kendi halinde kişiler olarak tanımlanıyor Strese tahammül güçlerinin zayıf olması, beraberinde depresyon ve sosyal fobi gibi rahatsızlıkları getirebiliyor Genellikle çocukluk çağında çekingen davranışlarla başlayan bu sorun; aile ve sosyal destek sağlandığı takdirde, kişilik bozukluğuna dönüşmeden hafifleyebiliyor Öyle ki, bu kişiler psikiyatrist desteği almadan kaliteli bir yaşam sürdürebiliyor Ancak çevrelerinden destek almadıkları takdirde, genetik yatkınlıkları da varsa, çekingenlik sorunu zamanla kaçıngan kişilik bozukluğuna dönüşüyor İşte, o zaman kişinin yaşam kalitesini düşüren ciddi sorunlar baş göstermeye başlıyor!
Mesleki ve sosyal yaşama ket vuruyor
Öyle ki, işyerinde yükselme önerilerini, yeni sorumluluklar ve iş arkadaşlarından eleştiri alma korkusuyla geri çevirebiliyorlar Tabii bu da kariyerlerinde ciddi sorunlar yaratıyor Aynı kaçınma, sosyal yaşamda da kendini gösteriyor Arkadaşları tarafından beğenilmeyeceği duygusu yüzünden, grup iletişimi gerektiren her türlü sosyal etkinliklerden kaçınabiliyorlar
Kaçıngan kişilik bozukluğunun bir diğer özelliği de bu kişilerin sevildiklerinden, eleştirilmeden kabul edileceklerinden emin olmadan yeni arkadaşlıklar kurmaktan kaçınmaları Kişiler arası yakınlık kurmak bu insanlar için oldukça güç Aslında yeni arkadaşlıklar kurmaya çok da istekliler Bu kişiler, reddedilmeye aşırı duyarlı oldukları için, ancak insanlardan çok emin oldukları ve kendilerini çok güvende hissettikleri zaman iletişim kuruyorlar Benlik saygısının düşük olması, dışlanmaya duyulan aşırı duyarlılık, kişiler arası ilişkileri kısıtladığı için toplumdan uzak yaşayarak, toplumsal destekten yoksun yaşıyorlar Bunun sonucunda ya çok güven duydukları kişilerle yaşıyor ya da yalnız kalmayı tercih ediyorlar Yalnız kalmaya tahammülleri olmayan bu kişilerde, zamanla anksiyete ve panik atak gibi sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor
Reddedilmeye aşırı tepki
Dr Serdar Serdaroğlu'na göre, bu kişilerin en büyük korkularından biri kendilerine yönelik bir ilginin aşağılayıcı ve dışlayıcı olma riski Eleştirilecekleri ve dışlanacakları konusu üzerinde aşırı düşündükleri için kaçıngan kişilik bozukluğu sorunu yaşayan kişilerin bu tür tepkileri sezme yetenekleri de çok düşük Bir başka özellikleri de reddedilmeye aşırı tepkili ve duyarlı olmaları Öyle ki, reddedildiklerinde aşırı sessiz kalabildikleri gibi, özellikle öfke potansiyeli taşıyorlarsa şiddete başvurup, karşısındaki insana zarar da verebiliyorlar
Onay almadan asla!
Dr Serdaroğlu, bu tür kişilerin yanlış yapma endişesiyle her davranışlarında onay alma ihtiyacı hissettiğine dikkat çekiyor Bu tür onay alma ihtiyacı, genellikle çocukluk çağında ailesi tarafından karar verme yeteneği kısıtlananlarda görülüyor Hata yapma korkusu da, kişinin hem mesleki hem de sosyal yaşamında sıkıntı çekmesine yol açıyor Örneğin, iş toplantısında çok parlak fikirleri olsa bile, sırf alay edilme korkusu nedeniyle fikirlerini söylemekten kaçınıyorlar Bu gerginlik öyle ciddi boyutlara taşınıyor ki, fikirlerini açıklama cesaretlerini gösterseler bile, aşırı heyecanlanıyor ve bunun sonucunda konuşurken ne söylemesi gerektiğini unutarak zor duruma düşebiliyorlar Bu yüzden arka planda kalmayı tercih ediyorlar
Ve, dış dünyaya "merhaba"
Kaçıngan kişilik bozukluğunun tedavisinde psikoterapi birinci planda yer alıyor Bu süreçte gerekirse ilaç tedavisinden de yararlanılıyor Dr Serdaroğlu, özellikle medikal tedaviyle birlikte yürütülen terapilerin oldukça başarılı sonuçlar verdiğine dikkat çekiyor Ancak, çekingenliğin boyutları ne kadar yoğunsa, tedaviden alınan başarı oranı da o kadar düşüyor Dolayısıyla tedaviye mümkün olduğunca erken başlanması önemli Çekingenlikten kurtulmak için mutlaka bir hobi edinmelisiniz Ancak grup çalışması gerektiren etkinlikleri seçmeye özen gösterin Örneğin, basketbol, voleybol ya da tiyatro çekingenliğinizi üzerinden atmanız için birebir Ortaya çıkan sonuçta, grup üyesi olarak kendi emeğinizin de var olduğunu bilmeniz, hem gruba olan bağlılığınızı artıracak, hem de özgüveninizi kazanmanızı sağlayacak
|