10-14-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Leylekli Sütun Kim Tarafından Ve Neden Yapıldı
Leylekli Sütun Kim tarafından ve neden yapıldı
Leylekli Sütun hakkında bilgi
julianus sütunu
1 julianus sütunu olarak da bilinir ankara, ulus'ta hükümet alanındadır roma imparatoru justinien'in 362 yılında ankara'dan geçisi şerefine yapıldığı sanılmaktadır yüksekliği 17 metre olan sütun yivli taşların üst üste konulmasıyla yapılmıştır
tepesinde her bahar gelip ulus'un kalabalığına tepeden bakan bilge bir leylek yaşar ankara'nın şehir merkezinde mesken tutmuş (benim bildiğim) ikinci leylektir diğeri atatürk orman çiftliği'nin içinde bulunan tekel bira fabrikası'nın bacasında yaşamaktadır
2 belkıs sütunu olarak da geçer
3 tepesinde barinan leylekleri ile beraber, eskiden ankara'nin simgelerinden biri olarak kabul edilen sutun
her ilkbaharda bu yuvayi tesrif eden leyleklerin, hep ayni cift veya onlardan olma nesiller oldugu rivayet edilir
bu ozelligi ile julianus sutunu, -kim bilir hangi devirlerden bu yana- leylek anne-babalardan cocuklarina devredilen tarihi bir ocaktir
eskiden, leyleklerin gelisi haber olurdu, sevinirdi ankara'lilar
4 perslere karsi yapilan bir seferden donen roma imparatoru julianusun ankara'dan gecisi serefine 362 yilinda dikilmistir eskiden şu anki valilik binasının www frmsinsi net arazisinde, bugunku gümrük müstesarligi is bankasi binasi arasindaki alanda bulunan, imar planına göre bügünkü yerine kaydırılmış, üzerinde kocaman bir leylek yuvası olan uzun bir sütundur
5 farklı yerlerde bulunan sütunları ile insan aklını başından alagelir biraz düşününce
6 turistik bir nesne olduğu ne hikmetse yurdum insanı tarafından keşfedildiğinden, kümes teli gibi bir materyalle dağılmasın düşmesin vs diye tepesindeki leylek yuvası bir şekilde sarılmış ve sabitlenmiştir;
o zamandan beri, gelen leylekler bir günden fazla tepesinde durmamakta, burada yazı geçirmemektedirler; hayırlı olsundur, evet
7 hakkında ankaralıların bile yeterince bilgiye sahip olmadığı tarihi anıt
hakkında yazılmış çeşitlik antik metinler falan olsa da günümüzde unutulmuş gibidir
|
|
|