10-11-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Teravih Namazının Kaç Rek'attır
Teravihin onüç rek'at olduğunu Saib İbn-i Yezid söylemiştir ve demiştir ki: Biz Hz Ömer zamanında onüç rek'at kılardık Ama yeminle söyliyeyim ki mescidden ancak sahaba karşı çıkabilirdik Her rak'atında elli-altmış âyet okunurdu İbn-i İshak diyor ki, bu hususta duyduklarımın en sağlamı ve uygunu budur
Bedreddin Aynî bu onüç rek'at Hz Ömer'in döneminde işleme koyduğu ilk gecelere ait teravih namazıydı Sonra bunu yirmi üç'e çevirmişti, diyor (7) Bu hususta İbn-i Ebî Şeybe'nin el-kitab-ül Musannefinde: Hz Ömer yirmi rek'at teravih kılınmasını emrettiği tasrih edilmiş, Abdülaziz bin Refîin U'bey bin Kâ'b'ın ramazanda Medinede yirmi rek'at teravih, üç rek'at da vitir kıldırdığını söylemiştir (8) Saib bin Yezid diyor ki biz Hz Ömer zamanında yirmi rek'at teravih ve ayrıca vitir kılardık Nevevi Hûlâsada bunun isnadı sahihtir diyor
Muvattadaki onbir rek'at rivayeti başlangıca aitdi, sonradan yirmi üzerinde istikrar etmiştir, tevarûs eden de budur  (9) Mezhep İmamlarının görüşüne gelince: İmam Malik'den otuz altı rivayetine karşılık öteki üç mezhep imamı da teravih için yirmiden noksan bir sayıyı benimsememişlerdir Bu hususta Tahavî Cessas'ın telhîs ettiği 'İhtilâf'ü Ulema' isimli eserinde bu hususda sadece şu bilgiyi vermiştir Hanefiler ve İmam Şafiî vitirden başka yirmi kılınır demişlerdir İmam Malik vitirle beraber otuz dokuz kılınır, otuz altısı teravih üçü vitirdir demiş Ve insanların kadimden uygulayageldikleri budur diye de ilave etmiştir
Saib İbn-i Yezid Hz Ömer zamanında biz ramazanda yirmi kılardık Fakat yorulur değneklere dayanma ihtiyacı duyardık demiştir
Hasan İbn-i Hayy, Amr İbn-i Kays'dan, o da Ebul Hasna'dan rivayet etmiştir ki: Hz Ali (r a ) bir kişiye ramazan da cemaata yirmi rek'at kıldırmasını emretmiştir (10)
İbn-i Rüşd bu hususta şu bilgiyi veriyor: Ramazanda kılınan namazın rek'atları sayısında Alimler ihtilaf etmişlerdir İmam-ı Malik iki görüşünün birinde, Ebu Hanife, İmam Şafii ve İmam Ahmed ve Davud bu namazın vitir namazından başka yirmi rek'at olduğunu söylemişlerdir İmam Malik'den İbn-i Kasım'ın anlattığına göre İmam Malik, teravihin otuz altı, vitir namazının da üç olduğunu ve bunu güzel gördüğünü nakletmiştir Rek'atların adedindeki ihtilaf bu husustaki naklin ihtilafına bağlıdır Şöyleki Malik, Yezid İbn-i Ruman'dan Hz Ömer zamanında insanlarımız yirmi üç rek'at kılırlardı diyor İbn-i Ebi Şeybe Davud İbn-i kays'dan tahricine göre davud İbn-i kays demiştir ki insanlarımız Ömer İbn-i Abdülaziz ve Eban İbn-i Osman zamanında Ramazanda Medine'de üç rek'at vitir namazı olmak üzere otuz altı rek'at namaz kılarlardı İbn-ül Kasım'ın İmam Malik'den anlattığına göre ötedenberi uygulanagelen bu idi Yani ramazan namazı otuzaltı rek'attı (11)
İLK TERAVİH
Peygamberimizin ashabına kıldırdığı ilk teravih namazından bahseden muteber hadis kaynaklarının verdikleri hadislerde teravih namazının rek'atları ile ilgili bir sayı yoktur Bu sayı, Hz Aişe'den rivayet edilen, Peygamberimizin gece namazları hakkındaki varid olan soruya Hz Aişe'nin verdiği cevapla tesbit edilmeye çalışılmıştır Hz Aişe'den Rasulüllah'ın ramazandaki gece namazından sorulduğunda Hz Aişe 'Rasulüllah (s a v ) ne ramazanda ne de ramazandan başka gecelerde onbir rek'at üzerine ziyade etmiş değildir ' (12) karşılığını vermiştir Başka bir rivayette bu sayı onüç rek'at olarak hadiste yer almıştır (13) Ancak Hz Aişe'nin Hz Peygamberin gece namazları ile ilgili belirttiği bu sayının kesin olarak teravihle ilgili olduğu şüphelidir Zira Hadisin Sûret-i Sevkinden de anlaşılıyor ki Rasulüllah'ın devamlı kıldığı bir gece namazı vardı Acaba ramazan münasebetiyle her ibadetinde olduğu gibi Peygamberimizin bu namazında da bir değişme, bir artış olur muydu? şeklinde bir yaklaşımla sorulmuş olabileceği variddir Hz Aişe'nin, Rasulüllah'ın gece namazını övmesinden de anlaşılıyor ki soru sadece ramazandaki bu gece namazı hakkında idi Hz Aişe soranın bir şüphesi kalmasın diye Rasulüllah'ın hem ramazandaki hem de ramazandan başka gecelerdeki namazını kapsayacak şekilde cevap vermiştir (14) Hz Aişe'nin bu cevabî cümlelerinde teravih namazını veya kıyam-ı Ramazanı iş'ar eden bir tasrih ve tabir de yoktur Ayrıca Hz Aişe'ye bu soru ne zaman sorulmuştur? sorunun sorulduğu günlerde teravih namazı biliniyor muydu? Hz Ebu Zerr-i ElGıfari diyor ki Rasulüllah'ın ilk olarak ashabıyla kıldığı teravih namazı o yılın ramazanının yirmiüçüncü, yirmidördüncü, yirmibeşinci, gecelerinde idi Demek ki o güne kadar böyle bir namazı henüz kimse bilmiyordu Rasulüllah'ın gece namazları hakkında sorulan bir soruya Hz Aişe'nin cevabı ilk teravih namazından önce miydi, sonramıydı? Bu sorunun cevabını tam olarak verebilmemiz için, Buhari'nin bu hadisi teravih hakkında açtığı babda zikretmesinden başka elimizde natık bir delil yok gibidir Nasslardaki şumûllülük, konusunda kesin hüküm ifade edemiyeceğine bakılırsa sadr-ı İslâmda teravih namazı sekiz rek'attı diye kesip atmanın isabetli olmayacağı anlaşılır Fakat şu bir gerçektir ki: Hz Ömer döneminde başlayıp, Hz Ali ve Hz Osman dönemlerinden beri İslâm aleminde teravihin yüzyıllarca yirmi rek'at olarak kılanagelmesi onu, böylece bütün İslâm toplumunun üzerinde ittifak ettiği bir üne ve özelliğe kavuşturmuştur ki Rasulüllah, ümmetinin yanlış bir iş üzerinde toplanmıyacağını bildirmiştir (15) İmam Ebu Yusuf, üstadı Ebu Hanife'den, teravih namazının hükmünü ve Hz Ömer tarafından ne gibi bir delile istinad edilerek bu namazın yirmi rek'at olmak ve cemaatle eda edilmek suretiyle ortaya konulduğu sormuştu İmam A'zam, cevaben demişti ki: Teravih namazı hiç şüphesiz bir sünnet-i müekkededir Hz Ömer bu namazın cemaatla yirmi rek'at kılınması ne kendi ictihadıyle ne de sırf kendi düşüncesinden çıkartmıştır O, Asr-ı Saadette carî olmayan bir din meselesini ihdas edip ortaya koyan bir bid'atçı değildir Elbette Hz Ömer bunu kendisine malum olan dinin bir asıl kaynağına ve Rasullüllah'ın bir tavsiyesine dayandırmıştır (16)
Hakkı batıldan, sünneti bid'atdan ayırmak hususunda müstesna kudreti ve din hususunda üstün deredeki dikkati, isabetli görüş ve ictihadı, müsellem olan Hz Ömeru'l-Faruk şer'i bir konuda kaynak olmaya değer bir kabiliyettir Bu bakımdan gerek Hanefi fukahası, gerek Şafii fukahasının büyükbir kısmı teravih namazının yirmi rek'at olarak sünnet kılındığını söylemişlerdir (17)
Görüldüğü üzere Hz Ömer, Hz Ali ve Hz Osman dönemlerinden başlıyarak günümüze kadar uygulandığı biçimiyle teravih namazı yirmi rek'attır Bütün fıkıh kaynaklarımızda da teravih yirmi rek'at olarak ele alınmış ve işlenmiştir Şu anda başta ülkemiz olmak üzere bütün İslâm ülkelerinin camilerinde cemaatla teravih namazı yirmi rek'at olarak kılınmaktadır Bu mübarek rahmet ayında büyük bir zevk ve iştiyakla, kadını-erkeği, genci-yaşlısı, hatta çoluk-çocuğu ile tam bir kaynaşma, sevgi, saygı, huzur ve sükun içerisinde dolup taşan mabetlerimizde eda edilen bir ibadetimizin rek'at sayısını tartışma konusu yaparak toplumumuzda dine karşı şüphe uyandırmak ve toplumumuzu sebepsiz yere bir fikir kargaşasına sürüklemek iyi niyetli hiç kimseye bir şey kazandırmaz Aksine yokyere toplumumuzda tedirginlik, huzursuzluk ve sitresin artmasına sebep olur ki, bu ibadetlerin ruhuna da aykırıdır
|
|
|