Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Sorularla İslamiyet

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
nimet, olur, unutkanlık

Unutkanlık Nasıl Nimet Olur?

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Unutkanlık Nasıl Nimet Olur?




Unutkanlık Nasıl Nimet Olur?
Hakkında Unutkanlık Nasıl Nimet Olur?




Unutkanlık, insanoğlunun önde gelen sıfatlarındandır Yerinde kullanılırsa bazen bir nimete, bazen bir rahmete vesile olur Yerinde kullanılmadığında bazen tehlike ve dalâlete vasıta olur; bazen de en hafif ifadeyle hastalıktan başka bir şey ifade etmez

Her acımızı, her gün, ilk günkü tazeliğinde hatırlamış olsaydık, hayat çekilmez olurdu Bu, sevinçlerimiz için de geçerlidir Her gün yeni tecellîler, karşımızda boy gösterir ve biz dünü, önceki günü, daha önceki günü ve nihayet derece derece geçmişi unuturuz Eskilerden iz kalmadan, her yeni günün kederini ve sevincini yaşayabilmemiz için unutkanlık bir rahmet ve nimet hükmündedir

Unutmanın iki halini nazara veren Bedîüzzaman Hazretleri, bunlardan birinin “kemal hâli”, diğerinin de “dalâlet hâli” olduğunu beyan eder İnsanın nisyandan alınması; insanın her an, her davranışında “unutkanlık hâline”, ya kemal şıkkıyla, ya da dalâlet şıkkıyla mübtelâ oluşundan kinayedir

Saîd Nursî Hazretlerine göre unutkanlığın en kötüsü, iş, çalışmak ve hizmet esnasında nefsin unutulmasıdır Yani nefsin tembelliğe temâyül göstermesi, hizmette kendini geri çekmesi, işte verimsizce oyalanması, tefekkürde malayani şeylere daha çok kayması, iş ve hizmet almak istememesidir Nefsin, çalışmakta ve hizmette kendini unutması tam bir vahamet ve dalâlet hâlidir Bunun için çalışmak “ibadet” hükmünde teşvik edilmiş, alın teri ile kazanılan şeyler helâl kılınmıştır Kur’ân, “İnsan için çalıştığından başkası yoktur”1 âyetiyle nefsi tembelliğe ve kendini unutmaya karşı uyarmaktadır

Hizmetlerde ön safta koştuktan sonra, neticede, ücrette ve mükâfatların dağıtımı esnasında nefsin unutulması ise unutkanlığın kemal hâlidir

Nitekim dalâlet ehli, kendisine bir iş veya ibadet teklif edildiğinde, başını havaya kaldırarak firavunlaşır Fakat mükâfat ve menfaat dağıtımı esnasında bir zerreyi bile terk etmez

Ehl-i kemal ise, çalışmak, tefekkür, ibadet ve hizmet zamanlarında nefsini herkesten önce ileri atar Fakat neticelerin alınması, fayda ve menfaatlerin temininde nefsini unutur, kendini en geride bırakır2

Fatih’in cengâverlerinden Ulubatlı Hasan’ın, muhasara gecesinde hünkâr çadırına yaklaşarak, “Hünkârım, sizden bir ricam var Yarınki hücumda ön safta bulunmak istiyorum Oysa komutanım buna izin vermiyor İlk hücum edenler arasında bulunamayacağım” diye sızlanarak, her hangi bir dünyevî menfaat aramaksızın hizmet ve mücâhede için ön safta bulunmak istemesi konumuza örnek teşkil etmektedir “İyilik yap, at denize; balık bilmezse Hâlık bilir” atasözümüzü burada hatırlamalıyız

Yani yeter ki ALLAH için iyilik yap, hayır yap, ibadet yap, güzel şeyler yap, salih amel işle… İnsanlar bilmese de önemli değil; ALLAH biliyor ya O yeter ALLAH onu yok saymaz, küçük görmez, unutmaz ve senin en muhtaç olduğun bir zamanda en güzel mükâfatla mükâfatlandırır Öyleyse ALLAH için hizmette hep öne atılmaya çalışmalı

Dipnotlar:
1- Necm Sûresi, 53/39
2- Mesnevî-i Nûriye, s 201


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.