![]() |
31 Mart Vakası(13 Nisan 1909) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 31 Mart Vakası(13 Nisan 1909)31 Mart Vakasının Çıkış Nedenleri Üzerine Çeşitli Yorumlar ve Atatürk ve Hareket Ordusu Üzerine Orgeneral İzzettin Çalışlar’ın Bir Makalesi 31 Mart Vakası (13 Nisan 1909), Atatürk, zamanında el koyup ayaklanmayı bastırmasaydı, sonucu uzun yıllar sürecek bir çöküntüye götürebilirdi Türkiye’yi ![]() ![]() ![]() 31 MART VAKASI’NIN ÇEŞİTLİ YORUMLARA GÖRE NEDENLERİYLE ÖNÜNDE VE ARKASINDA OLANLAR 13 Nisan 1909 (31 Mart 1325) sabahı patlak veren ve İstanbul’u günlerce heyecan ve korku içinde titreyen “31 Mart Vakası”nın nedenleri hakkında 83 yıldan bu yana çeşitli yorumlar ileri sürülmüştür ![]() ![]() 1 — Meclisi dağıtmak ve meşrutiyet yerine istibdadı getirmek; sonuç olarak Türkiye’yi bir bağnaz yönetimin güdümünde yüz yıllarca geriye götürmek ![]() ![]() 2 — İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin el altından yaptığı terör hareketi ve sık sık birbirini izleyen siyasi cemiyetler ![]() ![]() 3 — Devlet dairelerinden açığa çıkarılan memurların muhalefete katılması ve bu cepheyi kuvvetlendirmesi; 4 — Bazı kimselerin askerliği hakkında verilmiş olan kanun teklifinin medrese öğrencileri arasında hoşnutsuzluk yaratması; 5 — Subayların erler üzerinde yaptığı din konusundaki telkinler, onları hocalarla temastan men’e kalkmaları, İttihat ve Terakki Cemiyeti üzerinde kuvvet bulunmadığı kanaatini aşılamaları; 6 — Ordudan çıkarılan alaylı subayların, menfaatleri haleldar olduğu için hiddete kapılmaları, İttihat ve Terakkiye düşman kesilmeleri, kendilerine tercih edilen “mektepli” subayların “kâfir” olduğu hakkında halk ve asker arasında yaygın bir propaganda yapmaları; 7 — İttihatçılar, İstanbul’daki Hassa askerlerine güvenmedikleri için kendilerine bağlı “Kahraman-ı Hürriyet” (Avcı) taburlarından üçünü İstanbul’a getirmeleri, bunlar arasında isyan kışkırtmacılığı yapılmış olması ![]() 8 — 1908 İhtilâlinin başarıya ulaşmasında kendilerini birinci derecede âmil sayan askerlerin böylesine kendi hallerine terk edilişleri; başlarında bulunan çavuşların ise muvaffak bir ihtilâlin nimetlerinden uzak tutuluşu; 9 — Bir iddiaya göre de, İttihat ve Terakki yöneticileri, halk üzerinde büyük etkisi olan ikinci Abdülhamid’i düşürebilmek için kuvvetli bir sebebe dayanmak gereğini duymuş ve 31 Mart olayını kendileri tertip etmişlerdir; 10 — Derviş Vahdeti’nin Volkan gazetesiyle yaptığı yayınları ve kışkırtmaları, bu ayaklanmanın baş sebebi sayanlar çoğunluktadır ![]() ![]() ![]() ![]() İhtilâli besleyen ve hazırlayan sebepleri 10 madde içinde özetledik ![]() ![]() Muhafeletin, yapıcı olmak şöyle dursun, âdeta bir kan davası güdücüsü, kin ve ihtirasıyla saldırıları, İttihat ve Terakki’nin de siyasi cinayetlere kadar varan çok sert mukabelesi de havayı büsbütün germiş ve elektriklemiştir ![]() ![]() İHTİLALİN SAKLADIĞI SIR!… İhtilal hazırlığı 13 Nisan (30 Mart) Pazartesi günü başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buraya bir nokta koyarak ekleyelim ki, ihtilali yöneten asıl “baş”ın kim olduğu çeşitli sorgulama yöntemleriyle niçin saptanmamıştır, ya da saptanamamıştır? Bu, doğrudan doğruya Mustafa Kemal’in sağladığı zaferin şerefine zahmetsiz konmak isteyen Mahmut Şevket Paşa’nın gafletidir, beceriksizliğidir ![]() ![]() ![]() HAREKÂT NASIL OLDU? 31 Mart sabahı kışlalarından fırlayan ihtilalciler, ellerinde yeşil bayraklar dillerinde “Şeriat isteriz” teraneleriyle Sultanahmet’e doğru ilerlerken ilk karşılaştıkları genç subay İlyas Bey’i, mektepli olduğu için Köprü üzerinde katletmişlerdir ![]() Meclis-i Mebusan’a doğru yürüyen ihtilalcileri Şeyhülislam Ziyaettin Efendi karşılamış, ne istediklerini, dertlerinin ne olduğunu sormuştur ![]() — “Hüseyin Hilmi Paşa ile Bahriye Nazırı Rıza Paşa çekilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() Ziyaettin Efendi’nin ilettiği bu istekler üzerine Hükümet istifa etmiş, Abdülhamit II tarafından Tevfık Paşa, Kabineyi kurmaya memur edilmiştir ![]() ![]() Kabine değişikliğine karşın ayaklanma bastırılamamıştır ![]() ![]() ![]() GÖRÜLMEMİŞ BİR GAFLET! Üç-beş bin kişilik âsi çapulcuya karşılık Mahmut Muhtar Paşa kumandasındaki 30 ![]() ![]() ![]() ![]() BİR YABANCI GÖZLEMCİYE GÖRE SAAT SAAT İHTİLAL HAREKATI Olayın geçtiği tarihte Lillustration dergisinin Balkanlar muhabiri de İstanbul’da bulunduğu için 31 Mart Vakası’nı adım adım izlemek olanağını bulabilmiştir ![]() “… Akşam olunca askerler, Hassa Ordusu Komutanlığı’ndan istifa etmiş olan Mahmut Muhtar Paşa’nın görkemli konağını abluka altına alıp hapsedilmek üzere Paşa’nın teslim olmasını istediler ![]() MAHMUT MUHTAR PAŞA BİR İNGİLİZİN EVİNE SIĞINIYOR “Yatağından taşmış bir sel gibi nereye saldıracaklarını bilemeyen ve ağızlarından köpük saçan gözü kararmış bu asilerin şerrinden ve ölüm tuzağından kurtulmak için Paşa, komşusu bir İngilizin evine kaçmaya muvaffak oluyor ![]() ![]() “Adetleri gittikçe artan ve 1500’ü bulan ve evin önüne top bile getirmiş olan muhasara kuvvetleri gece yarısı aldıkları bir irade üzerine çekilmek zorunda kaldılar ![]() ![]() DIŞARIYA HABER SIZDIRILMIYOR “Bütün bu olayların şöyle bir bilançosu düzenlenebilir: Tethiş tehdidi altında kalan Meclis tamamıyla emre amade bir duruma geldiği için yukarıdan gelecek bir emre bir meşruiyet şekli vermek mecburiyetindedir ![]() ![]() “… Ben salı günü birtakım sivillerle sarıklıların asi askerlerin hükümete sadık askerlere karşı tahrik edip durduklarını hem gördüm, hem işittim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SONUÇ: Teskin edilemez bir kin sar’ası içinde bulunan gericiler, genç iktidarı yıpratmak ve düşürmek için pek şiddetli bir kampanyaya girişmiş, halkın ve askerin dinî duygularını tahrik etmiş, kanlı bir ihtilalin körükleyicisi ve destekleyicisi olmuştur ![]() ORGENERAL İZZETTİN ÇALIŞLARIN HAREKET ORDUSU VE ATATÜRK’LE İLGİLİ ANILARI: 31 Mart faciasını yaşamış ve o olaylar içinde görev de almış bulunan Atatürk’ün silah arkadaşı ve yaşıtı Orgeneral İzzettin Çalışlar, 1940 yılında Ulus gazetesinde yayımladığı uzun bir makalede bu olayın birçok bilinmeyen yönlerini açıklamış ve yorumlamıştır ![]() ![]() Bu değerli gözlemlerle de Mustafa Kemal’in Hareket Ordusu içindeki gerçek etkinliği en yakın bir tanığı tarafından yazılmış olmasıdır ![]() AVCI TABURLARI VE GERİCİLER “… Son devirlerde zapt ü raptları bozulan Yeniçeri Ordusuna sırf şahsi ve hasis menfaatler gayesiyle yaptığı isyanlarda bile yeniçeri zabitleri ve askerleri birlikte harekete gelirlerdi ![]() ![]() Avcı taburları subayları İstanbul’un zevk ve sefa âlemlerine o kadar dalmışlardı ki yüksek vazifelerini bile ihmal etmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MUSTAFA KEMAL’İN HAREKÂT PLANI: Mustafa Kemal’in harekât planında, “1 — Kıtaatı şimendiferle Hadımköyü’ne naklederek, Hadımköy Halkalı mıntıkasında toplamak 2 — Vaziyete göre İstanbul’a işgal etmek üzere ileri harekâta başlamak 3 — Nakliyatın temini için Şark Şimendifer Kumpanyası’nın yardımını temin etmek 4 — Silahlı, silahsız her türlü mukavemeti şiddetle yok etmek; 5 — Âsi kıtaları silahtan tecrit etmek; 6 — Bütün elebaşı mürtecileri tevkif etmek; 7 — Sefarethanelerin, ecnebilerle bankaların ve azınlıkların hiçbir zarara uğramaması için en lüzumlu tedbirleri almak dahil bulunuyordu ![]() Rumeli’den trenlerle naklolunarak Hadımköy doğusunda toplanacak olan Hareket Ordusu ile vaziyet ve hale göre ileri harekât ve İstanbul’un işgal planı tanzim edilmişti ![]() ![]() Mustafa Kemal civar ordu ve tümen komutanlarıyla de temasa geçerek onların da harekâta katılma derecesini saptamış ve orduyu İstanbul üzerine yürüyüşe geçmeye hazır bir hale getirmiştir ![]() ![]() ![]() Orgeneral İzzettin Çalışlar’ın anısına bıraktığımız yerden devam edelim: “ikinci Ordu Komutanı Salih (Paşa) ve Dördüncü Ordu Komutanı İbrahim (Paşa) Ordunun karar ve icraatına … İkinci Ordu bir mürettep Fırka ile İstanbul üzerine yapılacak harekâta iştirak edeceğini bildiriyordu ![]() ![]() İzzettin Çalışlar daha sonra ‘İrticai bastırmak harekâtına katılmak için Meşrutiyetin ilanından memnun olan Rumeli’deki azınlıkların da, yani Bulgar, Rum, Sırp ve Arnavutlar’ın da Hareket Ordusu’na katıldıklarını, mürettep alaylar ve livalar, komutanlarının ismiyle yani ‘Miralay Hasan İzzet Bey Livası, Binbaşı Muhtar Bey, Binbaşı Ali Hikmet Bey Alayı’ gibi… gibi anıldıklarını belirten bilgiler verdikten sonra anılarını şöyle sürdürmektedir: “Mustafa Kemal’in bu teşkilatta en çok dikkat ettiği nokta, Kumandan meselesi idi ![]() ![]() ![]() ![]() ORGENERAL İZZETTİN ÇALİŞLAR, ATATÜRK’Ü ANLATIYOR: “Suphi Paşa, Mustafa Kemal’i çok severdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Bu hayat, her ayın ancak iki haftasında devam edebiliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “MUSTAFA KEMAL’İN İSTANBUL ÜZERİNE YÜRÜME HAZIRLIĞI “… Vaziyetler üzerine fazla bir tesir yapması zan ve tahmin edildiğinden Üçüncü Ordu Kumandanı, Hareket Ordusu İçin Selanik Redif Fırkası Kumandanı Hüseyin Hüsnü Paşa’yı tercih ve tensip etmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Fransızlar, Hürriyet Ordusu’nun ileri hareketi (L’avant merche de l’armee liberation) ve Almanlar (Die vormarsch der jurgen Türken) “Genç Türklerin ileri hareketi” adını verdikleri bu teşebbüsü alkışladılar ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
31 Mart Vakası(13 Nisan 1909) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 31 Mart Vakası(13 Nisan 1909)M ![]() Hadımköyü’ne kadar olan tren yolculuğunda, Kumandan (H ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() UCUZ ŞÖHRET PEŞİNDEKİ MAHMUT ŞEVKET PAŞA İSYAN BASTIRILDIKTAN SONRA HAZIRA KONUYOR Görülüyor ki Mustafa Kemal’in aldığı önlemlerle isyan söndürülmüş, İstanbul’un işgali temin olunmuş, bundan sonrası dâhilî, haricî ve idarî sorunların çözümlenmesi ve gericilerin cezalandırılması gibi hususların çözümüne kalmıştır ![]() Harekâtı, Selanik’ten dikkatle izleyen Mahmut Şevket Paşa, bu aşamada komutayı ele alıp ucuz bir zafer şöhreti elde etmek için yedi vagonluk bir askerî kuvvetle İstanbul’a hareket etmiştir ![]() ![]() ![]() Atatürk’ün adını ağızlarına ve kalemlerine almayan kimi tarihçilerimiz eserlerine aldıkları Hareket Ordusu konusunda Mustafa Kemal’e hiç değinmemişlerdir ![]() ![]() “… Mahmut Şevket Paşa, İstanbul üzerine yürümek, Abdülhamit’i devirmek şerefini zekâ ve kudret itibariyle ne kadar yüksek olursa olsun Mustafa Kemal Bey’e bırakmak istemiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tekrar Orgeneral İzzettin Çalışlar’ın anılarına dönelim: “İşte bu arada, bu işin başına geçerek Osmanlı tarihinde büyük bir şöhret kazanmak şerefi Mahmut Şevket Paşa’ya nasip olmuştur…” Gene buraya bir nokta koyalım ve Mahmut Şevket Paşa “büyük bir şöhret” mi kazanmıştır? Yoksa “tarih”in şaşmaz yargısı hükmünü yerine getirmiş, bir büyük paşanın şöhret ve şeref kazanmak, (hak etmediği bir şöhret kazanmak) uğruna nasıl küçüldüğünü yargıya mı başlamıştır ![]() Mahmut Şevket Paşa, bu yalancı şöhretin cazibesini öylesine benimsemiştir ki yıllar sonra bile, Balkan Harbi’nde atandığı Alasonya Cephesi Kumandanlığını -uğrayacağı başarısızlığı ve şöhret zannettiği iğreti unvanı zedeleyeceği düşüncesiyle- reddetmiştir ![]() “Balkan Harbi’nde Ahmet Muhtar Paşa tarafından Yunanlılara karşı Alasonya Cephesi Kumandanlığına tayin edilmiş olan Mahmut Şevket Paşa bu vazifeyi kabul etmediği için o cephe, jandarmadan yetişmiş Hasan Tahsin Paşa gibi ehliyetsiz bir adamın eline verilmiş, bu itibarla da Selanik’in müdafaasız teslimine yol açılmıştır ![]() — Canım efendim, ne yapayım? Bu benim şöhretimi ve askerlik şerefimi ihlal etmek için yapılmıştır ![]() Bu anektod, Mahmut Şevket ![]() ![]() Görüldüğü gibi İzzettin Paşa’nın bu anısında 31 Mart Vakası’nın diğer tarihî kaynaklarında rastlamadığımız bilgiler buluyoruz ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal, icraatına karışılmasını istemiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncü Ordu Kumandanı’nın ferik rütbesinde Kurmay Reisi ve albaylar, yarbaylar rütbesinde kurmay subayları vardı ![]() ![]() ![]() Derhal askeri yeni teşkilat yapıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu vaziyet içinde çok mühim olan İstanbul Merkez Kumandanlığına Üsküdar Mutasarrıfı Kurmay Yarbay Ahmet Cemal (Ünlü Bahriye Nazın Cemal Paşa) getirildi ![]() ![]() Birinci Hareket Ordusu’nun icraatı sayesinde (yani Mustafa Kemal’in kumanda ettiği) toplattırılmış olan bütün gericiler başlarında Nazif Sururi ve Cevher Ağa ve asi Avcı taburları başlarında Hamdi Çavuş olduğu halde Harbiye Nezareti meydanını doldurmuşlardı ![]() “Ben sizi mükemmel bir talim ve terbiye ile ve meşrutiyeti korumak için Üçüncü Ordu’dan İstanbul’a yolladım ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra maiyeti ile Harbiye Nezareti’ne gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Artık bu yeni Hareket Ordusu içinde Mustafa Kemal’i meşgul edecek bir vaziyet kalmamıştı ![]() ![]() Bundan sonra O’nun âli düşünceleri ve büyük tasavvurları diğerkilerine benzemiyordu ![]() ![]() ![]() 31 Mart Vakası ile ilgili incelemelerin hiçbirinde, Orgeneral İzzettin Çalışlar’ın bu makalesinde olduğu gibi Atatürk’ün Hareket Ordusu içindeki rolüne ve etkinliğine böylesi geniş ve detaylı biçimde yer verilmiş değildir ![]() MUSTAFA KEMAL’İN HÜSEYİN HÜSNÜ PAŞA ADINA KALEME ALDIĞI BEYANNAMENİN TAM METNİ Bu beyanname, “Tamim Telgraf Genelge” külliyatında yer almamıştır ve birkaç noktadan önemlidir: 33 yıl boyunca Abdülhamit II tarafından yasaklanmış ve sözlüklere bile alınmamış tehlikeli(!) kavramları içermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() 1 — Millet, senelerden ben icra-yi mezalim eden kuvve-i istibdadı parçalayarak Hühümet-i Mesrua-i Meşrutiyeti tesis etti ![]() ![]() ![]() 2 — Millet, hayat ve istikbalinin kâfil-i yegânesi olan meşrutiyetin rahnedar edilmek ve ahkâm-ı şer’iye ve saadet ve selamet-i umumiyet-i milliyemizi zâmin olan Kanun-i Esasiyemizin ayaklar altına alınmak istendiğini gördü ve bu harekât-ı denatkâranenin müsebbib-i aslilerini tedip etmek lüzumunu takdir ederek heyet-i umumiyesiyle İstanbul üzerine yürümeye karar verdi, ilk kuvve-i icraiye olmak üzere işte bizi, İstanbul surları karşısında gördüğünüz bu Hareket Ordusu’nu buraya gönderdi ![]() 3 — Hareket Ordusu’nun maksat ve vazifesi Hükümet-i Meşrua-i Meşruatımızı hiçbir kuvvetin sarsmayacağı surette ve sırf kuvve-ı şerait-i garra ile müeyyet bulunan Kanun-i Esasinin fevkında hiçbir kanun, hiçbir kuvvet olmadığını ve olamayacağını isbat eylemek ve Meşrutiyet-i meşruamızın istikrarından memnun olmayan vatan ve millet hainlerine son ve kat’i bir ders-i intibah vermektir ![]() 4 — Mazlum ahali ve bitaraf efrat tamamıyla himaye edilecektir ![]() ![]() 5 — Heyet-i fazıla-i ilmiye, sertac-ı ihtiram ve ibtihacımızdır ![]() ![]() 6 — Millet mebuslarının ve muhterem mebusların şayan-ı itimat görüp ihtihap ettikleri heyet-i vükelanın hayatları ve Kanun-i Esasi’nin kendilerine bahşeylediği hukuk ve nüfuz ve salahiyetleri tamamıyla ve kemaliyle temin, sükûn ve sürur-i umumi katiyen istihsal edilecektir ![]() 7 — Selamet-i vatan ve saadet-i milliyemizin istilzam eylediği bu icraat-ı askeriyemiz esnasında memleketin inzibat-ı dahilî ve sükûnet-i tammesini ve cümlenin muhafaza-i hayat ve malını temin için her türlü tedabirin ittihazına tevessül edilmiştir ![]() 8 — Muhterem süfeka ve bilcümle misafirin-i ecnebiyenin bî-huzur olmalarına meydan verilmeyecektir ![]() 9 — İstanbul vaka-i faciasında kanları dökülen şühedanın ervah-ı muazzezesi karşısında hesap vermeye, havf ve dehşete düşmeye mahkûm olanlar, ancak bu facia-i hunaludun failleri, muharrik ve müşarikleridir ![]() ![]() 6 Nisan 1325 (19 Nisan 1909) [size="2"] |
![]() |
![]() |
![]() |
31 Mart Vakası(13 Nisan 1909) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 31 Mart Vakası(13 Nisan 1909)31 Mart İsyanı (-Vakası, -Ayaklanması) II ![]() ![]() ![]() Meşrutiyetçi hareketin en güçlü kanadı olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin iktidarı tam olarak geçiremeyerek dolaylı bir denetim kurması, siyasal istikrarsızlığa yol açmış, halk arasında da yaygın çalkantılar doğurmuştu ![]() ![]() ![]() Derviş Vahdeti'nin yayımladığı ve yer yer Prens Sabaheddin'in ademimerkeziyetçi görüşlerine de yer veren Volkan gazetesi, İttihad-ı Muhammedi Cemiyeti'nin yayın organı durumuna geldikten sonra özellikle din adamları ve İttihat ve Terakki'nin uygulamalarından zarar gören alaylı subaylar üzerinde etkili oldu ![]() 12 Nisan'ı 13 Nisan'a bağlayan gece, Taksim Kışlası'ndaki Avcı Taburu'na bağlı askerler subaylarına karşı ayaklanarak kendilerine önderlik eden din adamlarının peşinde Heyet-i Mebusan'ın önünde toplandılar ve ülkenin şeriata göre yönetilmesini istediler ![]() ![]() Ayaklanma Heyet-i Mebusan üzerinde de etkili oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul'da denetimi elinden kaçıran İttihat ve Terakki asıl güç merkezi olan Selanik'teki 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayaklanmaın bastırılmasından sonra sıkıyönetim ilan edildi ve ayaklanmacıların önderleri divanıharpte yargılanarak ölüm cezasına çarptırıldılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1912'ye kadar Selanik'te ikamet eden Abdülhamit daha sonra Beylerbeyi Sarayı'na getirilecek ve 1916'deki ölümüne kadar burada "kafes hayatı" sürdürmek zorunda kalacaktı ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
31 Mart Vakası(13 Nisan 1909) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 31 Mart Vakası(13 Nisan 1909)31 Mart İsyanı Vikipedi, özgür ansiklopedi 31 Mart İsyanı (31 Mart Vakası ya da 31 Mart Ayaklanması) II ![]() ![]() ![]() Meşrutiyetçi hareketin en güçlü kanadı olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin iktidarı tam olarak ele geçiremeyerek dolaylı bir denetim kurması, ve İngilizlerin İttihat ve Terakkicilere söz geçiremeyeceğini fark etmesi, politik istikrarsızlığa yol açmış, halk arasında da yaygın çalkantılar doğurmuştu ![]() ![]() ![]() Derviş Vahdeti'nin yayımladığı İngilizler tarafından finanse ve himaye edilen ve yer yer Prens Sabaheddin'in ademimerkeziyetçi görüşlerine de yer veren Volkan Gazetesi, İttihad-ı Muhammedi Cemiyeti'nin yayın organı durumuna geldikten sonra özellikle din adamları ve İttihat ve Terakki'nin uygulamalarından zarar gören alaylı subaylar üzerinde etkili oldu ![]() ![]() İsyanın başladığı Taksim Kışlası 12 Nisan'ı 13 Nisan'a bağlayan gece, Taksim Kışlası'ndaki Avcı Taburu'na bağlı askerler subaylarına karşı ayaklanarak kendilerine önderlik eden din adamlarının peşinde Heyet-i Mebusan'ın önünde toplandılar ve ülkenin şeriata göre yönetilmesini istediler ![]() ![]() ![]() Adliye Nâziri Nâzım Paşa İttihatçı Ahmet Rıza Bey sanılarak isyancılar tarafından linç edildi ![]() ![]() ![]() Ayaklanma Heyet-i Mebusan üzerinde de etkili oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İstanbul'da denetimi elinden kaçıran İttihat ve Terakki asıl güç merkezi olan Selanik'teki 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayaklanmanın bastırılmasından sonra sıkıyönetim ilan edildi ve ayaklanmacıların önderleri Divan-ı Harp'te yargılanarak ölüm cezasına çarptırıldılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1912'ye kadar Selanik'te ikamet eden Abdülhamit Selanik'in Yunanlılara 12 Kasım 1912 de savaşmaksızın teslimi sonrasında Beylerbeyi Sarayı'na getirilecek ve 1918'deki ölümüne kadar burada hayatını sürdürecekti ![]() ![]() Hareket Ordusu'nun liderlerinden Resneli Niyazi Bey Manastır Askeri İdadisi Makedonya'nın Manastır şehrinde bulunmaktadır ve günümüzde müze olarak kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ne Şehittir Na Gazi Pisipisine Gitti Niyazi deyimi Resneli Niyazi bey için söylenmiştir ![]() |
![]() |
![]() |
|