![]() |
Nutuk'tan |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk'tanSALTANAT DEVRİNDEN CUMHURİYET DEVRİNE GEÇİŞ DÖNEMİ VE BU DÖNEMDE İKİ AYRI GÖRÜŞÜN ÇARPIŞMASI Efendiler, Saltanat devrinden Cumhuriyet devrine geçebilmek için, herkesin bildiği üzere bir geçiş dönemi yaşadık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devlet idaresini, Cumhuriyet'ten söz etmeksizin millî hâkimiyet ilkeleri çerçevesinde her an Cumhuriyet'e doğru yürüyen rejim etrafında yoğunlaştırmaya çalışıyorduk ![]() Büyük Millet Meclisi'nden daha büyük bir makam olmadığını telkinde ısrar ederek, saltanat ve hilâfet makamları olmadan da devleti idare etmenin mümkün olacağını ispat etmek lâzımdı ![]() Devlet Başkanlığı'ndan bahsetmeksizin onun görevini fiilen Meclis Başkanı'na yaptırıyorduk ![]() Fiiliyatta, Meclis Başkanı İkinci Başkan'dı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rauf Bey, bu durumu dikkate alarak verdiğimiz bir cevabın, vicdanını tatmin eden, reddi ve itirazı mümkün olmayan bir cevap niteliğinde olduğunu söylüyor; bütün görüş ve iddiasını benim o ifademe dayandırıyordu ![]() Rauf Bey, ''bu inandırıcı ve büyük sözlerden sonra'', Büyük Millet Meclisi Hükûmeti şeklinin sakat olacağını kabul etmek istemiyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rauf Bey, olduğu gibi aldığımız sözlerinin sonunda, halkın Cumhuriyet'i istediğini kaydederken, ''istiyor ama uygulayamayız ki ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Nutuk'tan |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Nutuk'tanCUMHURİYET'İN İLANI ÜZERİNE MİLLETİN DUYDUĞU GENEL VE SAMİMİ SEVİNCE KATILMAKTAN çEKİNENLER Efendiler, Cumhuriyet'in ilânı, bütün milletçe sevinçle karşılandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşaret ettiğim gazetelerin ve şahısların Cumhuriyet'in ilânını nasıl karşıladıklarını hatırlamak için sadece o günlerdeki yayınları gözden geçirmek yeterlidir ![]() Meselâ ''Yaşasın Cumhuriyet'' başlığı altındaki yazılar bile Cumhuriyet'in kuruluş ve duyuruluş şeklinin garip olduğunu, bunda ''sıkboğaza getirilmiş gibi bir durum bulunduğunu ilan ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizim davranış tarzımız nmedeniyet dünyasını anlamış, okumuş, incelemiş ve devlet idaresinde tecrübe kazanmış kafalardan çıkacak bir muhakeme eseri'' değilmiş ![]() ![]() ![]() Cumhuriyet'in ilânını Meclis'in alkışlarla kabul etmesi, milletin top atışları ile kutlaması eleştiriliyor ve deniyordu ki : ''Cumhuriyet alkış ile,dua ile şenlik ve donanma ile yaşamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Ben cumhuriyetçiyim diyenlerin, Cumhuriyet'in ilânı günü kaleminden çıkacak sözler bunlar mı olmalıydı ![]() Meclis toplantı hâlinde bulunmadığı zaman, '' Onun güven oyu verdiği bir hükûmetİn düşürüleceği şeklinde asılsız bir fikri kamuoyunda canlandırıp böyle bir hak ''padişahlara bile verilmemişti ![]() Bu yazıları yazanın maksadı, Cumhuriyet'i halka sevdirmek mi, yoksa bunun put gibi tapılacak bir şey olmadığını anlatmak mıydı? Cumhuriyet bize rejim değişikliği ile birlikte zihniyet değişikliği de getiriyor mu? Kabineye girecek olan kimselere birer devlet adamı kafası hediye ediyor mu? sözleriyle daha ilk anda Cumhuriyet'in değer ve önemini azaltmaya kalkışmak ''Cumhuriyetçiyim'' diyenlerden beklenebilir miydi? En hafif bir rüzgârdan bile korunması gereken yeni doğmuş bir çocuğun, onu beslediklerini söyleyenler tarafından bu şekilde hırpalanması doğru muydu? Bu düşüncelere yer veren gazetenin başka bir sayfasında ''Türkiye Cumhuriyeti'nin İlânı'' başlığı altında yer alan birçok düşünceler arasında : '' ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhuriyet'in ümit, rahatlık ve mutluluk getireceğinden şüphe ve endişeye kapılan kimse, ümit, rahatlık ve mutluluğu nereden ve hangi kaynaktan bekliyordu? Cumhuriyet'in, milletimizn sosyal yapısını kırıp dökebileceği ihtimali, Cumhuriyeti benimsemiş olan kimselerin kafasında nasıl yer bulabiliyordu ![]() Bir başka gazeteci de, '' Efendiler, acele ediyorsunuz! '' diye bağırmaya başladı ![]() Bu gazeteci efendi, millete şu yolda jurnal veriyordu : ''Bunalım yeni bir kabine kurulması şeklinde giderileceği yerde, aksine son günlerin bütün gürültülerine rağmen, yine kimsenin çok yakında ilân edileceğine ihtimal vermediği Cumhuriyet'in pek delilli ispatlı, pek kesin ve pek acele olarak ortaya çıkmasına sebep olmuştur ![]() ''Cumhuriyet ilânının çok yakın olduğuna ihtimal vermeyen yalnız kamuoyu değildi ![]() ![]() Bu sözlerle itiraf edilmektedir ki, son günlerin bütün gürültüleri,Cumhuriyet'in ilânına engel olmak içinmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gazetesini ''balonu uçurdular ama galiba ucunu kaçırıyorlar! '' ve ''sular boşanınca dolaplar döndü ama ![]() ![]() ![]() Bu seslenişle başlayan yazıları, şu satırlarla son buluyordu : Tek dileğimiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizi alay edercesine tebrik eden bu son cümleyle, yazar, Cumhuriyet'i benimsemiyor, onunla ilgisi olmadığını bildiriyordu ![]() Başka bir gazeteci yazar da, Cumhuriyet'in ilânı dolayısıyla yaptığı eleştiri ve değerlendirmede : ''Bizi üzen nokta, millî önderimizin şahsı ile ilgilidir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yazar ve benzerlerinin, Cumhuriyet'in ilân şeklinde ve Cumhuriyet'in esasları ile ilgili kanunda gördükleri kusur ve eksiklikleri tenkit etmelerini samimî sayabilmek için çok saf olmak lazımdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|