İstanbul Semt İsimleri Nereden Geliyor? |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul Semt İsimleri Nereden Geliyor?Aksaray: Fatih'in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir Aksaraylılar da semte adlarını verirler Ahırkapı: Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor Bebek: Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması Beşiktaş: İlk görüş, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde Diğeri ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs'ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde Beyazıt: Sultan II Beyazıt'ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor Bunlardan ilkine göre, İslamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt Diğerine göreyse, 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, "Beyoğlu" diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor Bakırköy: Bizanslıların 'Makri Hori' dedikleri semt, 14 yüzyılda Osmanlıların eline geçince 'Makriköy' adını aldı 1925'te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor Çemberlitaş: Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi 'Emin'lere aitti Semt, adını burada bulunan 'Gümrük Eminliği'nden alıyor Feriköy: Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri'den alıyor Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri'nin eşine bağışlanmıştı Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı Galata: Gala, Rumca da "süt" anl-a-mı-na geliyor Bir rivayete göre Galata'nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi Başka bir görüşe göre ise İtalyanca 'denize inen yol' anl-a-m-ı-na gelen 'galata' kelimesi düşünülerek bu isim verildi Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve 'Şişçilerin Konağı'nın zamanla değişikliğe uğrayarak 'Şişlilerin Konağı' hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkanı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması yaptılar Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memesinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak anılır oldu Tahtakale: Sözlük anlamı 'kale altı' olan Taht-el-kale'nin bozulmasıyla Tahtakale'ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı Teşvikiye: Sultan Abdülmecit'in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeleliyor Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapça'da 'Kabban' adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu Bu isim zamanla Üsküdar'a dönüştü Alıntı
|
|
|
|