Prof. Dr. Sinsi
|
Dost Kazanmak Ve İnsanları Etkileme Sanatı
Carnegie, Missouri’de tren yoluna on mil uzaktaki bir çiftlikte doğmuş ve 12 yaşına kadar araba-tramvay görmemiştir Fakat bu çocuk Hong Kong’dan Kuzey Kutbu’na kadar dünyanın dört bucağını dolaşmayı, bütün kurumların yöneticilerine ders vermeyi başarmıştır Güney Dakota’da sığır çobanlığı yapan bir çocukken, İngiltere’de veliahtın himayesinde konferans veren birisi olabilmiştir
Carnegie yaptığını şöyle açıklıyordu:
‘İnsanların korkularını yenmelerine çalışıyorum Başarısızlık, korkunun neticesidir Korkularının yenenler, kendilerine güveniyorlar, atak oluyorlar
Gün geçtikçe kurslarıma katılanların yalnız etkili konuşmak değil, sosyal münasebetlerden başarı sağlamanın diğer yollarını da öğrenmek ihtiyacında olduklarını gördüm
Teknik bir meslekte bile başarının % 15 bilgiye, % 85 insanları idare etme sanatındaki maharete bağlı olduğu ortaya çıkmıştır
Yaşayan meşhurlarla yüz yüze görüşmeler yaptım Marconi, Roosevelt, Young, C Gable, Pickford, Johnson bunların arasındaydı
Yanımda çalışan 314 kişi bana selam bile vermezdi Beni gördüklerinde yollarını değiştirirlerdi Şimdi 314 düşmanım yerine, 314 dostum var Çünkü artık onları başaramadıkları ile değil, başarabildikleri ile değerlendiriyorum Azarlayarak değil, takdir ederek yaklaşıyorum’
İNSANLARI İDARE ETMENİN TEKNİK ESASLARI
1-Tenkit Çok Tehlikeli Bir Kıvılcımdır
Yıllarca birçok cinayet işlemiş, insanları sindirerek haraca bağlamış, bir sürü soygun yapmış insanlar bile suçlu olduklarına inanmadıklarına göre, sizinle her gün görüşen insanlar, tenkitlerinizin doğru olduğunu hemen kabul edecekler midir? Sert tenkitleriniz bir işe yarayacak mıdır?
Bütün tenkitler yuvalarından uçan güvercinler gibi yuvalarına dönmeye mahkumdurlar
Tenkit, insanın en çok değer verdiği ‘benliğini’ yaralıyor O’nun hiddetlenmesine sebep oluyor
Alman Ordusu’nda hiçbir asker olayın hemen sonrasında şikayette bulunamaz Önce hiddeti yatışacak, olayı daha soğukkanlı değerlendirebileceği bir zaman geçecek, sonra şikayette bulunabilecektir
Karısı veya başkaları iç harp sırasında Güney halkı için ağır sözler sarf ettiklerinde Lincoln şöyle diyordu: ‘Onları tenkit etmeyiniz aynı şartlar içinde bulunsaydık, aynı şekilde hareket edebilirdik’
Dünyadaki karışıklıkların ve anarşinin birçok sebeplerinden biri de kendisi düzeltilmeye muhtaç olan insanların dünyayı düzeltmeye kalkmalarıdır
Konfiçyus der ki: ‘Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunuzun damındaki karlardan şikayet etmeyiniz
Çok tehlikeli bir kıvılcımdır tenkit Bu kıvılcım, bir barut fıçısından farksız olan insan gururunu anında infilak ettirebilir
Büyük adam, küçük adamlara karşı takındığı tavırlardan anlaşılır
2-İnsanları İdare Etmenin Büyük Sırrı
İnsanlara iş yaptırmanın en kestirme yolu insanlarda o işi yapma arzusu uyandırmaktır İnsanlara tehditle, zulümle, kaba davranışlarla da iş yaptırmak mümkündür ama bu tarz davranışların, katlanmanız gereken ağır neticeleri vardır
Samimi bir takdiri, iltifatı hangimiz özlemeyiz? Hangimiz bulduğumuz zaman reddederiz?
Yoksul bir bakkal çırağını bir evin döküntüleri arasında bulduğu hukuk kitaplarını okumaya sevk ederek sonunda onu Lincoln yapan duygu önemli olma arzusuydu
George Washington kendisine Haşmetli Birleşik Devletler Başkanı denilmesini isterdi Kristof Kolomb Okyanus Amirali ve Hindistan Naibi ünvanını istemişti İmparatoriçe Büyük Katerina üzerinde İmparatoriçe Hazretleri yazmayan zarfları açmazdı
Bazı ilim adamlarına göre, yaşadığımız dünyada önemli olma fırsatı bulamayanlar kendilerine ayrı bir dünya kuruyorlar O dünyada çok önemli biri olarak yaşıyorlar
Ben insanlara heyecan verebiliyorum İnsanın yeteneklerini geliştirmesi ve kullanması takdir ve teşvik edilmesine bağlıdır İdarecilerin tenkitleri kadar insanın çalışma ve başarma ihtirasını öldüren bir şey yoktur Ben insana hız vermek için O’nu överim İnsanlarda kusur bulmaktan nefret ederim Beğendiğim bir şeyi takdir etmekte gecikmem Bundan da zevk alırım Ünü makamı ne olursa olsun tenkit yerine iltifat duyup da daha çok gayrete gelmeyen hiç kimseyi tanımadım
Burada kendisinden daha akıllı ve yetenekli insanları etrafında toplamayı bilen bir adam yatıyor
İnsanların iyi taraflarını düşünelim Bunları takdir edelim Takdirimizi söyleyelim O zaman bu sözleriniz siz öldükten ya da söylediğinizi unuttuktan sonra bile söylediğiniz insanlarda yaşarlar
3-Oltaya Uygun Yem Takmayanlar, Balık Tutamazlar
Ben kremalı çilekten hoşlanırım Balıklar ise kurt yemeyi seviyorlar Onun için Maine üzerinde balığa çıktığımda oltaya kremalı çilek takmayı aklımdan bile geçirmem Oltamdaki kurtlara koşan balıkları kolaylıkla avlayabilirim İnsanları elde etmek için de aynı yolu takip etmek mecburiyetindeyiz İşte, vazgeçilmez kural: Oltaya doğru yemi takmak  
Bir insanı etkilemenin biricik çaresi, onun istekleriyle ilgilenmek, onun isteklerine değer vermek, onun isteklerinin önemini kabul etmektir
Oğlunuza saatlerce sigara içmemesini istediğinizi anlatsanız ne elde edebilirsiniz? Sizin bu isteğiniz onu niçin etkilesin? Siz onun isteğini ön plana çıkarın Oğlunuz futbolu çok mu seviyor? Ona sigara içtiği takdirde iyi bir futbolcu olamayacağını anlatın Kendi isteğinin gerçekleşemeyeceği ihtimali onu daha çok etkileyecektir
Prof Harry A Averstreet şöyle yazar: ‘Davranışlarımızın kaynağı arzu ve isteklerimizdir Hangi alanda çalışıyor olursanız olun, başkalarında kuvvetli bir istek meydana getirebilirseniz insanlar yanınızda olur Bunu başaramayan yalnızlığa mahkumdur
Carnegie, ilk oğlundan uzun zaman mektup alamadığı için üzgün olan baldızına ‘Endişelenme’ demişti: ‘Şimdi onlara bir mektup yazacağım ve derhal cevap gelecek’ Carnegie annelerini ihmal eden çocuklara bir mektup yazdı ve zarfın içinde para yolladığını söyledi Derhal cevap geldi: ‘Mektubunuzu aldık Ama zarfın içinden para çıkmadı’
Yarın siz de belki başkasına bir şey yaptırmak isteyeceksiniz Kendinize sorun: ‘Bu adamın (veya bu kadının) bu işi yapmak istemesini nasıl sağlayabilirim?’
Başarının bir sırrı varsa, karşınızdakinin bakış açısını kavramak ve onun gözüyle görebilmektir
Kendisini başkalarının yerine koyup, onları anlayabilen kimsenin geleceği için kaygı duymasına gerek yoktur
İnsan tabiatının en zaruri ihtiyacı kendini tanımak ve ifade etmektir
SEVİLMEK İÇİN ALTI YOL
1-Başkaları ile ilgileniniz
Tippy herkesi severdi O, herkesi sevdiği için de herkes onu severdi
Psikoloji ilminin zirvelerinden Alfred Adler diyor ki: ‘Başkaları ile ilgilenmeyen insanlar hayatta daima büyük güçlüklerle karşılaşmaya mahkumdurlar’
Roosevelt, yerini Taft’a bıraktıktan sonra bir gün Beyaz Saray’ı ziyaret etmişti Bütün görevlileri, hizmetçileri hatta mutfakta çalışan kadınları bile isimleri ile selamlamıştı Archie Butt diyor ki: ‘Roosevelt mutfakta çalışan Alice’i gördüğünde ona hala çavdar ekmeği yapıp-yapmadığını sordu Alice de ona, yaptığını, ama yalnızca hizmetçilerin yediğini söyledi Roosevelt, Alice’in tepsi içinde ikram ettiği bir dilim çavdar ekmeğini yiye yiye bahçeye çıkmış, bahçıvan ve işçileri selamlamıştı Bu adamlar o günü gözyaşları içinde hatırlarlar Bunlardan Ike Hoover der ki: ‘O gün, son iki yıl içinde mutlu olduğum tek gündü’
Telefonla konuşurken bile muhatabınız ses tonunuzdan bu konuşmadan ne kadar mutlu olduğunuzu anlamalıdır Sizin ona değer vermeniz, onu size samimi olarak yaklaştıracaktır
Başkalarına karşı samimi ve derin bir ilgi gösteriniz
2-Gülümseyiniz
İnsanın yüzünde taşıdığı, sırtında taşıdığından daha önemlidir
İnsanları hareketleri kelimelerden daha yüksek bir sesle konuşur Kelimelerinin dilini pek sevmediğimiz nice insanlara hallerinin güzel dili yüzünden bağlanıveririz
Büyük bir şirketin yöneticisi ‘İşe alacağım insanları seçerken, gülümsemeyi bilen bir lise mezununu, asık suratlı bir üniversite mezununa tercih ederim’ demişti
Gülümseyin Öyle samimi ve sıcak olunuz ki, her sıktığınız ele, ruhunuzu da katınız
Düşmanlarınızı düşünerek zaman kaybetmeyin
Korkuya kapılıp hedef değiştirmeyiniz
Aklınızı hedefinizde yoğunlaştırınız
Güçlü ve faydalı olma düşüncenizi zihninizde yaşattıkça gerçekten de öyle olmaya başladığınızı göreceksiniz Siz ısrar ettikçe fırsatlar çıkacaktır
Fikir, imanla bağlanırsa, kudret haline gelir İmanla bağlanın Cesur, açıkgöz ve neşeli olun
Kalbiniz neye bağlanırsa, varlığınız onun mahiyetine bürünür Bürüneceğiniz mahiyeti doğru tespit edin
3-İsimleri Hatırınızda Tutunuz
Sıradan bir adam bile kendi ismine dünyadaki bütün isimlerden fazla önem verir
Bir insanı uzun zaman sonra hatırlayıp, ismi ile hitap etmek, büyük bir iltifat kabul edilir Fakat ismi yanlış hatırlasanız veya yanlış telaffuz ederseniz, bu, zararlı olabilir Adam yeterince önemsenmediğini düşünüp, gücenebilir
Eserlerini kendilerine ithaf ettirmek için yazarlara para teklif eden zenginleri de biliyoruz Siyasal adamlarının aldıkları ilk ders şudur: ‘Bir seçmenin ismini hatırlamak devlet idaresine hazır olmanın ilk şartıdır Başkalarının isimlerini hatırınızda tutunuz Çünkü bir insan için dünyanın en tatlı ve önemli sesi, kendi ismidir
4-Dinlemeyi Biliniz
Dinleyen birisini bulduğunuzda dinletmeyi sevmeyenimiz yoktur
Heyecanlı dikkat ve ilgiden zevk almayacak insan yoktur
En sert, en saldırgan, tenkitçiler bile sabırlı ve sevimli bir dinleyici karşısında yumuşarlar Böyle dinleyiciler zehirini akıtan tenkitçinin dilinin tutulacağını bilirler ve sabırla zehirini akıtmasını beklerler
Detner Yünlüler Şirketi’nin 15$’lık borcu için mektup yağmuruna tuttuğu bir müşteri, şirketin kurucusu Julian F Detner’in odasına öfke ile dalmıştı: ‘Muhasebeniz hesabımı yanlış tutmuş Size borcum falan yok 15$ ödemeyeceğim gibi, bir daha on paralık alışveriş de yapmayacağım’ diye gürleyen müşteriyi Detner dikkatle dinlemişti:
-Hiç sözünü kesmedim İçini boşalttı Rahatladığını görünce şöyle konuştum: ‘Şikago’ya kadar gelip bu gerçekleri bildirdiğiniz için teşekkür ederim Siz dikkatli bir müşterisiniz Hatayı binlerce hesapla uğraşan memurlarımızın yaptığına eminim Bir daha bizden alışveriş de yapmayacağımıza göre, ben size diğer iyi firmaları tanıtayım’
Çok etkilenmişti Şikago’ya geldikçe beraber yemek yerdik Bu defaki yemek davetimin sonunda yüklü bir sipariş vererek ayrıldı Birkaç gün sonra da hesapları tekrar incelediğini, 15$’lık bir borcunun olduğunu bildiren mektubu geldi Bu adam oğluna Detner adını vermiş ve ölünceye kadar dostumuz olarak kalmıştır
Önemli insanlarla çok sevilen röportajlar yapan Isaac Marcosson der ki: ‘Birçok insan dikkatle dinlemeyi bilmediğinden, iyi bir izlenim bırakmaz Bunlar hep daha sonra söyleyeceklerini düşündükleri için, kulak açmazlar Benim röportaj yaptığım büyük adamların hepsi de, konuşmaktan çok, iyi bir dinleyici olmayı tercih ettiklerini söylemişlerdir’ Karşınızdakini dinlemeyi biliniz Başkalarına kendilerinden bahsetme imkanı veriniz
5-İnsanların İlgilerini Paylaşınız
Bir insanın gönlünü kazanmak için onun ilgilendiği konuları konuşmanın çok etkili olduğu bilinmelidir
Avrupa’da düzenlenen büyük bir izci toplantısına katılacaktık Oymağımdaki izcilerden birisi yol masrafını karşılayamayacak durumdaydı Dev şirketlerden birinin yöneticisinden bu çocuk için yardım istemeye karar verdim
Görüşmeye gitmeden önce şirket yöneticisinin bir zamanlar bir milyon dolarlık bir çek yazdığını, karşılığı ödendikten sonra bu çeki çalışma odasına astığını öğrenmiştim Odasına girer girmez bu çekten bahsetmeye başladım Şimdiye kadar hiç bir milyon dolarlık bir çek görmediğimi, şimdi böyle bir çeki gördüğümü izcilerime anlatacağımı söyledim Yöneticiden çekin hikayesini de anlatmasını istedim Bana o günü, tekrar yaşayarak, zevkle anlattı
Görüyorsunuz ya, Chalif söze yardım isteği ile değil, yöneticiyi çok heyecanlandıran bir konuyla başlamıştı Bakalım bunun sonucunda ne elde etmiş?
-Çek bahsi bitince yönetici candan bir ilgiyle ziyaretimin amacını sordu Ben de anlattım O, bir değil, beş çocuğun masrafını karşılayabileceğini söyledi Bin dolarlık bir çek yazdı Şirketin Avrupa’daki şubelerine bize her konuda yardımcı olmalarını isteyen birer mektup hazırlattı Üstelik Paris’te bizi bizzat karşılayıp şehri gezdirdi Çek hikayesi aramızda öyle bir dostluk doğurdu ki, hala elinden gelen hiçbir yardımı izcilerimden esirgemez O gün sözlerime onu çok ilgilen bir konu ile başlamamış olsaydım, herhalde bu başarıyı elde edemezdim
Karşınızdakilerin ilgilerini paylaşınız
6-Başkalarına Önemli Birisi Olduklarını Hissettiriniz
Başkalarına, size nasıl davranılmasını istiyorsanız, öyle davranın
Hepimiz saygı görmek, samimiyetle takdir edilmek isteriz Hakkımızda güzel sözler söylenilmesinden hoşlanırız Önemli birisi olduğumuzun farkedilmesinden mutluluk duyarız Evet, hepimiz önemli birisi değil miyiz?
Bu takdir etme uygulamasına başlamanız için Amerika’nın Ankara Büyükelçisi ya da FIFA Başkanı olmayı beklemeyiniz Herkesin takdir edilmeye ihtiyacı vardır ve takdir etmesini bilmelidir İşimiz dost kazanmak değil mi?
Size zahmet verdiğim için üzgünüm’, ‘Rica ederim’, ‘Lütfen’, ‘Teşekkür ederim’ gibi söylenmesi hiç de zor olmayan cümleler karşınızdaki insana kendisine değer verildiğini düşündüreceği gibi sizin iyi yetişmiş olduğunuzu da gösterir Başkalarına önemli biri olduklarını hissettiriniz Bunu samimiyetle yapınız
İNSANLARI KAZANABİLMENİN ON İKİ YOLU
1-Hiçbir Münakaşanın Galibi Yoktur
Bir münakaşayı kazanmanın en iyi yolu, o münakaşaya hiç girmemektir Uzun politika hayatım, bana bir gerçeği öğretti: ‘Cahil bir adamı münakaşa yoluyla mağlup etmeye imkan yoktur
2-Kimseye Yanlış Düşündüğünü, Yanlış Bir Şekilde Söylemeyiniz
Hiçbir zaman yüzde yüz isabetli davranamayacağınıza göre, niçin yanlış hareket ettiklerini başkalarının yüzüne vurup duruyorsunuz?
Bir şey ispatlayacaksanız, bunu iddianızı ve niyetinizi belli etmeden yapınız Öğreniyormuş gibi davranarak öğretiniz Hatırlamaya çalışıyormuş gibi hatırlatınız
Acaba yanlış mı düşünüyorum?
Çünkü bizim esas korumaya çalıştığımız şey fikirlerimiz değil, şahsiyetimizdir
3-Yanlışınızı Kabul Ediniz
Hatayı kabullenmek hatta üstlenmek aynı zamanda bir asalet işidir Üstün bir karakterin belirtisidir
Yanıldığınız takdirde bunu çabuk ve kesin bir şekilde kabul ediniz
4-İşe Dostça Başlayınız
Bir damla bal, bir varil ziftin çekemeyeceği kadar sinek toplar
Nezaket ve dostluk, sertlikten kuvvetlidir
5-Hayır’ın Geri Dönüşü Zordur
Söze doğrudan doğruya anlaşmazlık bulunan konulardan başlamayınız Başlangıç noktanız ortak düşünceleriniz olsun
Muhatabınızın ilk sözlerinin ‘Evet’ olmasını sağlayınız Muhatabınıza konuşmanın başında ‘Hayır’ dedirtmeniz büyük strateji hatası olacaktır
6-Şikayete Karşı Sigorta
Çok kimse düşüncelerini kabul ettirebilmek için çok konuşmaları gerektiğini zanneder
Değişik bir fikri dinlerken sabırsızlanıp lafa karışmayın Kendi fikrinizi ifade etmek için konuşmanın bitmesini bekleyin Muhatabınızı düşündüğü bir şeyi anlatması için teşvik edin Bunu samimimi olarak yapın Konuşmasına müsaade etmediğiniz biri, sizin düşüncelerinizden etkilenmez Onun aklı, söyleyemediklerinde kalır
New York Herald Tribune gazetesinin ekonomi sayfasındaki ilanda yetenekli bir adam arandığı bildiriliyordu Charles T Cubellis de müracaat etti ve mülakata çağırıldı Cubellis mülakata girmeden önce görüşeceği adam hakkında Wall Street’de epey bilgi topladı Mülakat esnasında şu bilgileri araya sıkıştırdı: ‘28 yıl önce büyük bir odada tek memurla bu işe başladınız ve bu noktaya geldiniz değil mi? Sizinle çalışmak, benim için şereftir’
Hayattaki mücadelesini anlatmaktan hoşlanmayan adam var mıdır? Bu adam da neler çektiğini, engelleri nasıl aştığını, işlerini nasıl büyüttüğünü saatlerce anlattıktan sonra Personel Müdürü’nü çağırmıştı: ‘Aradığınız adam bu Hemen işe başlatın’
Cubelis önce bilgi toplamakla, sonra da bu bilgiler vasıtasıyla karşısındaki adama uzun uzun konuşma, kendinden bahsetme imkanı vermekle bir iş sahibi olmayı başarmıştı
7-Düşüncelerinizi Başkalarına Söyletebilmenizin Önemi
Kendi fikirlerimize başkaları tarafından fikirlerden daha çok önem veririz Başkalarının fikirlerini daima belirli bir direnmeyle karşılarız Öyleyse fikrimizi kabul ettirmenin yolu nedir? Çok basit, Kendi fikrimizi karşımızdakine sanki kendi fikriymiş gibi söyletebilmek
Theodore Roosevelt New-York valisi iken siyasi liderlerin sıcak bakmadığı işleri, onların onayını alarak yapıyordu Nasıl mı?
‘Önemli bir makama atama yapacağım zaman, siyasi liderlere haber verir, teklifte bulunmalarını isterdim İlk verdikleri ismin yeterli birisi olmadığını söyler, ikinci bir isim isterdim Bunun da sakıncalı olabilecek taraflarını anlatır başka bir teklifte bulunmalarını rica ederdim Bu, biraz daha iyi bir isim olurdu Onlar benim istediğim adamı teklif ettiklerinde ‘tamam’ derdim, ‘kabul ediyorum’ Böylece onların istediği adamı atamış olurdum Sonra da döner şöyle derdim: ‘Ben size destek oluyorum Şimdi sıra sizde Bu usulle hiç istemedikleri konularda bile yanımda olmalarını sağlıyordum’
Bir fikrimi ona, üzerine giderek kabul ettirmeye çalışmazdım Laf arasında şöyle bir dokunup geçerdim fikrim, onda adeta demlenir, birkaç gün sonra Wilson tarafından kendi fikriymiş gibi açıklanırdı
Beni alacağım sonuç ilgilendirdiğinden, bu fikir benimdi demezdim Böylece demleme olunu devam edebilirdi Wilson da öne sürdüğü fikirlerin bana ait olduğunu anlamazdı bile
Karşınızdaki insana fikrin kendisine ait olduğunu düşündürünüz Başkalarının, fikirlerinizi kendilerine mal etmelerinden kaçınmayınız
8-Büyük Neticelerin Küçük Formülü
Çocuklar işbirliği yapmak, bir işi birlikte başarmak fikrinden çok etkileniyorlar Başarımı, olaya onların gözüyle bakmama borçluyum
Unutmayın ki karşınızdaki insan hatalı olduğunu hemen kabul etmeyecektir Bu yüzden onu suçlamadan önce, düşüncesine kuvvet veren sebepleri anlamaya çalışmalısınız İnsanların düşüncelerinin sebeplerini keşfederseniz onun şahsiyetinin anahtarını ele geçirmiş olursunuz Kapıyı açmak kolaydır artık Bunu sağlamak için kendinizi onun yerine koymalısınız ‘Onun yerinde olsaydım, onun şartları altında bulunsaydım, nasıl hareket ederdim acaba?’
Olayları tam bir samimiyetle başkalarının bakış açılarından da görmeye çalışınız
9-Sempatinin Gücü
A-Bu şekilde insanların ihtiyacı olan şey sempati görmektir Çocuk, yarasını herkese bunun için gösterir Hatta daha fazla sempati görebilmek için bir yerini yaraladığı bile olur Büyük insanlar da yanı sebepten maddi-manevi yaralarını-berelerini anlatıp dururlar Geçirdikleri kazalardan, ameliyatlardan bahsederler Neler çektiklerini, başlarına ne felaketler geldiğini anlatıp aniden sırlarını dökerler Bütün dünyada herkes kendi gerçek ya da hayali ızdırablarına karşı acınıp durur
Diğer insanların düşüncelerine, arzularına, tavırlarına sempati gösteriniz
10-Asil Duyguların Harekete Geçirilmesi
Gerçek şu ki, karşılaştığınız herkes, aynada gördüğünüz adam dahil, kendisine büyük bir saygı duyar Başkalarının da bu saygıyı kendisine göstermesini ister
John D Rockfeller Jr a gazetelerde çocuklarının resimlerinin basılmasını asil duygulara hitap ederek önlemişti Onun dediği şuydu: ‘Sizler de çocuk sahibisiniz Küçüklere vaktinden önce şöhret sağlamanın iyi yetişmelerini engelleyeceğini takdir edersiniz’
Bir müşteri hakkında kesin bilgileriniz yoksa, ona dürüst, samimi, namuslu borcuna sadık adam olduğuna inandığınızı söyleyin Siz böyle söylerseniz, o da kendisini böyle olmak zorunda hisseder Kendisine bu vasıflar verilen bir insan başka türlü hareket etmek istemez A-Bir adama namussuz olduğunu söylerseniz, o zaman da namuslu davranmak istemez Bu kuralın istisnası çok azdır
11-Fikirlerin Gösterisi
Rakamlar, konuşmaktan çok daha büyük bir fayda sağlar Grafiğin gücü ise rakamı aşar Rakamların şekillerle ifadesi daha etkili olur
12-Son Çare
İyi ve çok iş yaptırabilmek için rekabeti körüklemek gerekir Bu, herkesi birbirine ezdiren bir rekabet değildir Daha mükemmeli yakalama arzusunun ateşlenmesidir
İnsanlara vasıflarını ortaya çıkarabilecek cesareti veriniz Bu cesareti vermenin en emin yolu da onlara meydan okumaktır
İNSANLARI KOLAYLIKLA DEĞİŞTİRMENİN DOKUZ YOLU
1-Mutlaka Kusur Bulacaksanız  
Sekreter bu uyarıdan hiç alınmadı Çünkü az evvel üstün bir yanı söylenmişti İnsan övüldükten sonra, kusurunun söylenmesine tahammül edebilir Tamamen gözden çıkarılmadığını düşünüp, rahatlar Kusurunu düzeltecek gücü kendisinde bulabilir Berber de traş etmeden önce, müşterisinin sakalını sabunlamaz mı?
Önce övgü, sonra tenkit sonra itimat İşte insanı öldürmeden kazanmanın formülü: ‘Çok iyisin Şu hataların var Sana itimat ediyorum’
Söze samimi bir takdirle başlayınız
2-Düşman Kazanmadan Tenkit Etmenin Yolu
İnsanlara hatalarını dolaylı olarak anlatınız Böylece kaş yapayım derken, göz çıkartmazsınız; düşman kazanmazsınız
3-Önce Kendi Hatalarınızı Söyleyiniz
Hatan, benim yaptığım hatadan daha küçük ama sen bunu yapmamalısın
Kendi hatalarımızdan bahsetmemiz, başkalarının da kendi hatalarını kabullenmelerini kolaylaştırır
4-Hiç kimse Emir Almaktan Hoşlanmaz
Doğrudan emirler yağdırmak yerine yapmaları gerektiğini insanlara hissettiriniz
5-İnsanların Gururlarını Koruyunuz
Yıkılan gurur çoğu zaman beraberinde başkalarını da alır götürür
6-Küçük Bir Takdir Büyük Başarıya Sevk eder
Her insanda gördüğünüz en küçük bir yeteneği ve başarıyı bile samimiyetle takdir ediniz İnsanlar bu takdir cümlelerin verdiği hızla büyük başarı yollarına girerler Unutmayınız, böyle davranılmaya sizin de ihtiyacınız var
7-Değer Vermek
Herhangi bir insana bir meziyetinden veya faziletinden ötürü saygı duyduğunuzu hissettirirseniz, onu idare etmek son derece kolaylaşır
Baştan çıkmış bir adamı yola getirmek için ona namuslu adam muamelesi yapmak gerekir Bu muamele onu öyle sevindirir ki, layık görüldüğü şekilde karşılık vermek ister Bir başkasının gösterdiği itimat ona gurur verir
Bir insana öyle bir değer veriniz ki, o değere gerçekten sahip olmak istesin İnsanlara değerli olarak yaşama imkanlarının ve fırsatlarının önünü açınız
8-Zorlaştırmayınız
Bir çocuğa, bir eşe, bir memura beceriksiz ve yeteneksiz olduğunu söylerseniz, onun bütün gelişme, başarılı olma ümit ve arzusunu kırarsınız Tam tersini yapınız Yapılacak işin zor değil kolay olduğunu söyleyiniz Teşvik ediniz Yapamadıklarını tenkit etmeden önce yapabildiklerini övünüz Onun yeteneğine güvendiğinizi hissettiriniz O zaman daha iyi olmak için elinden geleni yapacaktır İnsanlara eksikliklerinin kolayca getirebileceğini, hatalarının kolayca düzeltilebileceğini söyleyiniz Yapmaları gereken işlerin zor olmadığını hissettiriniz Ne kendi işinizi, ne onların işini zorlaştırmayınız Daima cesaret aşılayınız
9-Sevdiriniz
Yapılmasını istediğiniz işi karşınızdakine sevdirerek yaptırınız
AİLE HAYATIMIZI DAHA MUTLU YAPACAK YEDİ YOL
1-Aile Hayatınızın Mezarını Kazmak İstemiyorsanız  
Kıskançlığın zehirli dumanları bu evliliği de boğmuştu Kadın dırdırı ile imparatoru bile evinden kaçırtmıştı
Kocaların evlerini terk etmelerinin en önemli sebebinin karılarının dırdırı olduğunu gördüm
2-Sev ve Yaşat
Karşısında kendisinde kusur arayan, kusurlarını büyüten bir kadın değil, sadece yorgun başını dinlendirmeye çalışan bir kadın bulmuştur
Karısının kendisine güvendiği bir erkek dik durur, güçlü olur Bu konuda verilebilecek en çarpıcı örnek Hz Muhammed ile Hz Hatice’nin bir konuşmasıdır Günlerce süren ruhi gerginlikten sonra Hz Muhammed eşi Hz Hatice’ye Peygamberlikle görevlendirildiğini açıkladığında tereddütsüz aldığı cevap şudur: ‘Eğer hakikaten bir Peygamber gelecekse, bu ancak sen olabilirsin’
Evlilikte başarı yalnızca aranan eşi bulmak değildir Aynı zamanda aranılan eş olmalıdır
Eşinizi ‘Aradığım bu değildi’ diye suçlamayın Acaba onun da aradığı siz miydiniz?
Hayat arkadaşınıza önem veriniz Onu olduğu gibi kabul ediniz
3-Soluğu Mahkemede Almamak İçin
İmparatoriçe Katerina da evinde aynı diplomasiyi uyguluyordu Güçlü bir imparatorluğun bütün tebaasını avucunun içinde tutan, düşmanlarına işkence yapmaktan çekinmeyen, hasımlarını kurşuna dizdiren gereksiz savaşlar ilan eden bu kadar evinde kimseyi incitmezdi Aşçısının önüne koyduğu yanmış eti bile hiç bir şey söylemeden yerdi Hatta aşçısına gülümserdi Catherine dışarıda ne kadar zalimse, evinde de o kadar sabırlı, kibar ve hoşgörülüydü
Evlilik gemisinin sert kayalara çarpıp parçalanmasına sebep olan dev dalgalar yıkıcı tenkitlerden başka bir şey değildir
Kırıcı, aşırı, lüzumsuz, yıkıcı tenkitten kaçının Aksi halde soluğu mahkemede alırsınız
4-Herkesi Mutlu Etmenin Kestirme Yolu
Kadının mutlu ve evine bağlı olması için kocası tarafından takdir edilmesi gerekir Katını mutlu eden erkek kendisinin de mutluluğunu sağlamış olur
5-Kadın İçin Küçük Bir Dikkatin Büyük Değeri Vardır
Lütfen bir demet çiçek götürmek için karınızın hasta olmasını beklemeyin
Kadınlar doğum, nişan, nikah günlerine büyük önem verirler Bunların unutulmasını kendilerinin sevilmediği şeklinde yorumlarlar İçlerinde hakaret kabul edenler de vardır Erkeklerin eşlerinin doğum günlerini, evlilik yıldönümlerini, benzeri önemli günleri mutlaka ezberlemelidirler Bunların hatırlanmaması halinde üzülebilecek erkekler varsa, kadınlar bu günleri unutmadıklarını göstermelidirler  
Birçok insan küçük dikkatlerinin değerini takdir etmez Küçük ihmaller birikir, ortaya koskocaman bir boşanma davası çıkar Küçük bir dikkatsizliğin orman yangınına sebep olduğunu unutmamalıyız
6-Bunu İhmal etmemelisiniz
Hollanda’da bir eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmak zorundasınızdır Bu, günün sıkıntılarını kapının önünde bırakmak anlamına gelir Hepimiz ayakkabılarımızı çıkarıp, eve öyle girmeliyiz Bu çok önemli bir derstir
Müşterisine kötü söz söylemeyi aklından bile geçirmeyen adam, karısına ağzına geleni söyler Ne budalalıktır Mutlu olması için karısı ona daha çok lazımdır Bir kadın, yüz bin müşterinin veremeyeceği mutluluğu verebilir
|