|  | Divan Şairi Sami - Mersiye |  | 
|  10-09-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Divan Şairi Sami - MersiyeDivan Şairi Sami - Mersiye Kanuni dönemi divan şairlerindendir  Mersiyeleri ile ün yapmıştır  Şehzade Mustafa ile ilgili mersiyeleri ünlüdür  “Yapragın döksün ağaçlar bu cihan oldı hazan Ata oglına kıyar oldı aceb oldı zaman Sen Muhibbi olasun sende mahabbet bu mudur Mustafa gibi ciger-kûşene şefkat bu mudur” “Ol mehün şevkıne eflake atardum külehüm Şimdi görünmez olupdur kanı ey çarh mehüm” MERSİYENİN TANIMI Mersiye, Arapça kökenli bir sözcük olup “resa” kökünden gelmektedir  Çoğulu “merâsî” biçiminde yapılır  Bu sözcüğün sözlük karşılığı olarak  “birinin ölümü üzerine duyulan teessürü anlatmak için yazılan manzume,  ağıt”, “ölmüş bir adamın evsaf-ı cemilesini ta’dâdla vefatından dolayı  teessüfi mutazammın olarak tanzim olunan nazm veya bu bâbda îrâd olunan  nutuk, sagu” gibi benzer ifadelere rastlıyoruz  Bu tanımlardan  hareketle, bir terim olarak mersiye şu şekilde açıklanabilir: “Ölen  birinin ardından duyulan üzüntüyü dile getirmek, o kişinin iyi  taraflarını anlatmak ve ölene karşı şairin ilgisini ifade etmek üzere  yazılan lirik şiirlere verilen addır  ” | 
|   | 
|  | 
|  |