![]() |
Servet-İ Fünun Edebiyatı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Servet-İ Fünun EdebiyatıSERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI (EDEBİYAT-I CEDİDE) (1896-1901) Servet-i Fünun veya Edebiyat-ı Cedide devri, Türk edebiyatında 1860?tan beri devam eden Doğu-Batı mücadelesinin kesin sonucunu (Batı edebiyatının lehine) belirleyen aşamadır ![]() ![]() Bu döneme Servet-i Fünun adının verilmesi bu edebi hareketin Servet-i Fünun dergisinde gerçekleşmesindendir ![]() ![]() Divan edebiyatına karşı kurulmasına çalışılan Avrupai Türk edebiyatını ifade için kullanılan ?Edebiyat-ı Cedide? (yenilikçi edebiyatçıları) teriminin bu harekete ad olması ise, hareketin bu terimi bütünüyle benimseyip, kendi hakkında da sıkça kullanmasındandır ![]() Bu hareketin 1901 yılında, Hüseyin Cahit Yalçın?ın Fransızcadan çevirdiği ?Edebiyat ve Hukuk? adlı makalesinin II:Abdülhamit yönetimince kışkırtıcı bulunarak, derginin kapatılmasıyla son bulduğu kabul edilir ![]() GENEL ÖZELLİKLERi 1) ?Sanat için sanat? ilkesine beğlıdırlar ![]() 2) Cümlenin dize ya da beyitte tamamlanması kuralını yıkmışlar ve cümleyi özgürlüğüne kavuşturmuşlardır ![]() ![]() ![]() 3) Servet-i Fünuncular aruz ölçüsünü kullanırlar ![]() ![]() 4) Onlar ?her şey şiirin konusu olabilir? görüşünü benimsemişler; fakat dönemin siayasal baskıları nedeniyle aşk, doğa, aile hayatı ve gündelik yaşamın basit konularına eğilmişlerdir ![]() 5) Şiirde ilk defa bu dönemde konu bütünlüğü sağlanmıştır ![]() 6) ?Sanatkârâne üslup? ve yeni bir ?vokabüler? (sözvarlığı) yaratma kaygısıyla oldukça ağır bir dil kullanmışlardır ![]() 7) ?Kafiye kulak içindir? görüşünü benimserler ![]() 8) Şiirde üç değişik biçim kullanmışlardır ![]() a) Batı?dan aldıkları ?sone? ve ?terza-rima? b) Divan edebiyatından alıp, türlü değişikliklerle kullandıkları müstezat (serbest müstezat) c) Bütünüyle kendi yarattıkları biçimler 9) Şiirde olduğu gibi romanda da (devrin siyasal baskıları nedeniyle) sosyal konulardan uzak dururlar ![]() 10) Romanda, romantizmin kimi izleri bulunmakla birlikte genel olarak realizme bağlıdırlar ![]() 11) Romanda da dil ağır, üslup sanatkârânedir ![]() 12) Roman tekniği sağlamdır ![]() 13) Yazarlar daha çok yaşadıkları ortamı anlatma yoluna gittikleri için konular, İstanbul?un çeşitli kesimlerinden alınmalıdır ![]() 14) Betimlemeler gözleme dayalıdır ve nesneldir ![]() 15) Bu dönem sanatçıları, devrin siyasal baskıları nedeniyle gazetecilik, tiyatro gibi alanlara pek fazla eğilmemişlerdir ![]() SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNİN ÖNEMLİ SANATÇILARI TEVFİK FİKRET (1867-1915): Şairin, Batılı sanat anlayışını benimsemesindeki en önemli neden lisede edebiyat öğretmeni olan Recaizade Mahmut Ekrem?den etkilenmesidir ![]() Sanat yaşamı iki ayrı dönem içerisinde incelenebilir ![]() ![]() ![]() İkinci dönemde ise (1901?den sonra) toplumsal konulara yönelmiş, ?toplum için sanat? anlayışıyla ürünler vermiştir ![]() Türk edebiyatının Batılılaşmasında en büyük pay Tevfik Fikret?indir ![]() ![]() ![]() ![]() En büyük özlemi, Osmanlı İmparatorluğu?nun çağdaş medeniyet düzeyine yükselmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca şair, aruz ölçüsünü Türkçeye başarıyla uygulayan üç büyük sanatçıdan biridir (Diğer şairler Yahya Kemal ve Mehmet Akif?tir) Eserleri: Rubab-ı Şikeste, Haluk?un Defteri; Şermin (Çocuklar için hece ölçüsüyle yazdığı şiirler) ![]() HALİT ZİYA UŞAKLIGİL (1866-1945): Gerek sağlam roman tekniğinin öncülüğü, gerekse realizmin ilk olgun ürünler vermesi bakımından Türk edebiyatına roman ve hikaye alanında büyük katkısı olan sanatçıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eserleri: Romanları: Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekâsı, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar Öyküleri: Bir Yazın Tarihi, Solgun Demet, Hepsinden Acı, Aşka Dair, Kadın Pençesi, İzmir Hikayeleri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oyunları: Kâbus, Füruzan (adapte), Fare (adapte) Anıları:Kırk Yıl, Saray ve Ötesi, Bir Acı Hikaye Sanat ve Edebiyat Üzerine Yazdıkları: Sanata Dair CENAP ŞAHABETTİN (1870-1934): Tıp öğrenimi için gittiği Fransa?da edebiyatla ilgilenmişve sembolizmden etkilenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eserleri: Gezi: Hac Yolunda, Suriye Mektupları, Avrupa Mektupları Makale ve Denemeleri: Evrak-ı Eyyâm, Nesr-i Harb, Nesr-i Sulh, Tiryaki Sözleri Oyun: Körebe, Yalan MEHMET RAUF (1875-1931): Yapıtlarında ruhsal çözümlemelerde yoğunlaşan sanatçı sosyal çevreyle ilgilenmez ![]() ![]() Eserleri: Eylül, Ferda-yı Garam, Genç Kız Kalbi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pençe (tiyatro) Ayrıca bir çok hikayesi de vardır ![]() SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNİN DİĞER SANATÇILARI: Şiir: Hüseyin Siyret, Hüseyin Suad, Ali Ekrem, Süleyman Nazif, Süleyman Nesib, Faik Ali, Celal Sahir Hikaye ve Roman: Hüseyin Cahit, Ahmet Hikmet Eleştiri: Ahmet Şuayb ![]() SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI DIŞINDA KALANLAR (BAĞIMSIZ SANATÇILAR) MEHEMT EMİN YURDAKUL (1869-1944): Servet-i Fünun şiirinde yalnız nazım şekillerini ve halk şiirinden de yalnız ölçüyü (hece) alan ve dili Türkçeleştirmek iddiasıyla yapay bir dil yaratan Mehmet Emin, Türk edebiyatında ?Milliyetçilik? akımının ilk temsilcisi sayılır ![]() ![]() Hece sayısı bakımından uzun olan ölçüleri kullanan şair, söyleyişte nesre yaklaşmıştır ![]() Servet-i Fünun, Çocuk Bahçesi, Türk Yurdu dergilerinde yayımlanan şiirleri, ?Türkçe Şiirler?, ?Türk Sesi?, ?Ey Türk Uyan? gibi kitaplarda toplanmıştır ![]() MEHMET AKİF ERSOY (1873-1936): ?Ümmetçi? bir şair olarak tanınan Mehmet Akif aynı zamanda ?halkçı? ve ?milliyetçi? kişiliğiyle tamamen toplumcu bir şair olarak çıkar karşımıza ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ölçü olarak sadece ?aruz?u kullanan şair hece ölçüsünü hiç kullanmadı ![]() ![]() ![]() Mehemt Akif?in ilk kitabı ?Safahat?tır ![]() ![]() HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1861-1944): Servet-i Fünun romanının gözde olduğu devirde Hüseyin Rahmi, Ahmet Mithat?ın popüler roman çığırını tek başına ve büyük bir kudretle devam ettiren tek şahsiyettir ![]() Hüseyin Rahmi, Türk romanındaki ilk izlerinde 1885?ten sonra rastlanan Fransız natüralizminin ilk büyük temsilcisidir ![]() ![]() Onu natüralistlerden ayıran nokta, eserlerinde sosyal eleştiriye olabildiğince çok yer vermesidir ![]() ![]() Hüseyin Rahmi?deki sosyal eleştiri ise daha çok mizah yoluyla yapılır ![]() ![]() ![]() Bu yaklaşım doğal olarak romana çeşitli karakterlerin dünyayı ve yaşamı görüş açısını, dini inançlarını, yaşayış ve giyiniş şekillerini, adetlerini, görgülerini ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yazarın kırktan fazla romanı ve pek çok öyküsü vardır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|