![]() |
Hıv İnfeksiyonun Klinik Özellikleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Hıv İnfeksiyonun Klinik ÖzellikleriHIV İNFEKSİYONUN KLİNİK ÖZELLİKLERİ HIV infeksiyonun doğal seyri yedi evreye ayrılmaktadır: 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Virus alındıktan semptomlar başlayana kadar geçen süre genellikle 2-4 haftadır ![]() Tipik semptomlar: ateş , adenopati , farenjit , döküntü (yüzde ve gövdede eritematöz makulopapuler, ağız, özefagus ve genital bölgede mukokutanöz ülserasyonlar), miyalji veya artralji, diare, bulantı, kusma, meningoensefalit olarak rapor edilmiştir ![]() HIV infeksiyonu düşünüldüğünde HIV'ye özgü antikor testleri yapılmalıdır ancak akut HIV infeksiyonunun ilk haftalarında standart ELİSA ve Western blot testleri ile HIV antikorlarının çoğunlukla saptanamayacaği akılda tutulmalıdır, serum HIV p24 antijen seviyesi ölçülebilir ![]() ![]() ![]() Akut semptomlar 1-4 ortalama iki hafta içinde geçer ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Persistant Generalize Lenfadenopati (PGL) (inguinal bölge dışında komşu olmayan iki farklı lenf nodu bölgesinde büyümüş lenf nodları) tespit edilebilir ![]() Bu dönemin süresi infeksiyonun bulaşma yoluna, hastanın yaşına, virusun virulansına bağlı olarak değişmektedir, ortalama 7-10 yıldır ![]() 5 ![]() ![]() 6 ![]() ![]() 7 ![]() ![]() KLİNİK BULGULAR 1) Dermatolojik bulgular Deri hastalıkları HIV infeksiyonun sık karşılaşılan komplikasyonlarındandır ![]() Erken HIV infeksiyonunda sadece HIV için risk faktörü olan deri hastalıklarına(genital herpes infeksiyonu, genital siğil) rastlanır ![]() Kaposi sarkomu(KS) da bu evrede ortaya çıkabilir ![]() Erken semptomatik dönemde kandidiasis, oral hairy lökoplaki, herpes zoster, psöriasis, seboreik dermatit ile karşılaşılır ![]() AIDS tablosu geliştiğinde ise infeksiyonlar kronik hal alır ve deride fırsatçı infeksiyonlar (kriptokokkosis, histoplazmozis) görülebilir ![]() A) Derinin infeksiyon hastalıkları a) Bakteriyel b) Viral c) Parazitik B) Hipersensitivite reaksiyonları a) İlaç reaksiyonu b) Fotosensitivite c) Pruritik follikülitler d) Papulosküamöz hastalıklar 2) Oral Kavite Lezyonları HIV infeksiyonunun seyri sırasında oral kavitede pek çok lezyon ortaya çıkabilir ![]() Tablo 1 ![]() Fungal Bakteriyel Viral Neoplastik Diğer Kandidiasis Gingivit HSV Kaposi s ![]() Psödomembranöz Periodondit H ![]() Eritematöz Stomatit CMV ülseri Angular çelitis Hiperplastik Klebsiella Nekrotizan Hairy lökoplaki Histoplazmosis Basiller anjiomatosis Kriptokokkosi Aspergillosis 3) Gastrointestinal sistem tutulumu A) Özefagus hastalıkları : AIDS hastalarındaki en sık özefajial yakınma disfaji olup (yutma güçlüğü), bunun en sık nedeni de özefajial kandidiasisdir ![]() Herpes ve CMV özefajiti, primer lenfoma, kaposi sakomu, histoplasmosis de diğer hastalıklardır ![]() B) Mide, ince barsak ve hepatobiliyer sistem bozuklukları : Bulantı, kusma, hematemez ve karın ağrısı en sık karşılaşılan yakınmalardır ![]() CMV gastriti tek başına ya da özefajial CMV ülserleriyle birarada bulunabilir ![]() Gastrik kaposi sarkomu çoğunlukla asemptomatiktir, nadiren bulantı, erken doygunluk hissi ve gastrointestinal kanamaya neden olabilir ![]() C)Enterokolit : Diare, AIDS hastalarının yarısından fazlasında, hastalığın seyri sırasında herhangi bir zamanda ortaya çıkmaktadır ve önemli morbidite, mortalite nedenlerindendir ![]() Tablo 2 ![]() Bakteriler Salmonella, Shiggella, Campylobacter sp, Clostridium difficile Parazitler Cryptosporidium, Isospora, E ![]() Mikobakteri Mycobacterium avium intracellulare, Mycobacterium tuberculosis Viruslar CMV, adenovirus, astrovirusHIV (AIDS enteropatisi) AIDS'e bağlı kronik diarenin en sık nedeni Cryptosporidium infeksiyonudur ![]() ![]() 4) Pulmoner hastalıklar HIV infeksiyonun seyri sırasında karşılaşılan pulmoner hastalıkların çok geniş bir spektrumu vardır ![]() Tablo 3 ![]() Bakteri Mantar Virus Protozoa Tumor M ![]() M ![]() Streptococcus pneumoniae Histoplasma capsulatum Adenovirus Microsporidia Haemophilus influenzae Coccidioides immitis Group A Streptococcus Aspergillus fumigatus Staphylococcus aureus Blastomyces dermatitidis Moraxella catarrhalis Pseudomonas aeruginosa Enterobacteriaceae Nocardia asteriodes Legionella pneumophila Rhodococcus equi Pneumocystis carinii Pnömonisi (PCP), ateş, gece terlemesi kilo kaybı, artan öksürük ve nefes darlığı yakınmalarının olduğu, yavaş ilerleyen bir pnömonitis tablosuyla karşımıza çıkar ![]() PCP vakalarının % 95'inde CD4 sayısı 200 /mm3'ün altındadır ![]() ![]() Tedavide TMP-SMX ilk seçenek olarak kullanılmaktadır ![]() CD4 sayısı 200/mm3'ün altına düştüğünde PCP riski arttığı için yine TMP-SMX ile primer proflaksi başlanmalıdır; PCP epizodu geçiren hastalarda da ilk 6 ayda % 35, bir yılda % 60 rekürrens saptandığından sekonder proflaksi yapılmalıdır ![]() HIV ile infekte hastalar, Mycobacterium tuberculosis infeksiyonun hem latent formunun reaktivasyonu hem de primer formunun hızlı progresyonuna duyarlıdırlar ![]() ![]() Amerikan Toraks Cemiyeti ve CDC, HIV ile infekte hastalarda ppd ile 5 mm ve üzerinde indurasyon oluşmasını pozitif olarak kabul etmektedir ![]() Tüberküloz, infeksiyonun seyri sırasında ne kadar erken ortaya çıkarsa kliniği o kadar tipik olmaktadır ![]() ![]() Tanıda kültür ve PCR kullanılmaktadır ![]() Tedavide yetişkin hastalar için önerilen rejim ilk 2 ay boyunca isoniazid (INH) 300mg/gün, rifampin 600mg/gün, pirazinamid 20-30 mg/kg/gün ve etambutol 15 mg/kg/gün kombinasyonu, en az 4 ay da INH ve rifampin ile ikili tedavidir ![]() Antitüberküloz ilaç yan etkilerine HIV pozitif hastalarda daha sık rastlanmaktadır , hastalar klinik olarak ve laboratuar değerleri ile takip edilmelidir ![]() HIV infeksiyonu ilerleyip CD4 sayısı 50/mm3'ün altına düşünce Mycobacterium avium complex (MAC)'e bağlı hastalık görülmektedir ![]() ![]() 5) Kardiyak tutulum HIV infeksiyonu seyri sırasında en sık tespit edilen kardiyovasküler problem perikardittir ![]() Ekokardiyografi ile tespit edilen perikardiyal effüzyon insidansı %38 olarak bildirilmiştir ![]() ![]() ![]() 6) Hematolojik bulgular Anemi, AIDS hastalarındaki en sık hematolojik bozukluktur ![]() Anemi çoğunlukla kronik hastalık anemisi formundadır ![]() Gastrointestinal sistemin KS veya lenfomatöz tutulumu, kronik kan kaybı ile demir eksikliği anemisine neden olabilmektedir ![]() Lenfopeni, HIV infeksiyonun en önemli lökosit bozukluğudur ![]() HIV ile infekte hastalardaki en sık trombosit bozukluğu trombositopenidir ![]() 7) Endokrin sistem hastalıkları HIV ile infekte hastaların büyük çoğunluğunda ön hipofiz fonksiyonları normal bulunmakla beraber, otopsi çalışmalarında patolojik bulgulara rastlanmaktadır, hipofizin Pneumocystis carinii, CMV ve toksoplazma tarafından tutulduğu gösterilmiştir ![]() Hipogonadizm, kliniğe en sık yansıyan endokrin bozukluktur ![]() ![]() Plasma kolesterol seviyesi HIV infeksiyonun erken dönemlerinde düşer ![]() ![]() ![]() 8) Renal tutulum HIV ile infekte hastalarda en sık görülen elektrolit bozukluğu hiponatremidir ![]() ![]() ![]() HIV ile infekte hastalarda her tip renal parenkimal hastalık görülebilir, ancak daha çok infeksiyona spesifik olan iki renal patoloji mevcuttur ![]() ![]() ![]() ![]() 9) Nörolojik komplikasyonlar HIV hem santral sinir sisteminde (SSS) hem de periferik sinir sisteminde değişik klinik tablolara neden olabilen nörotrofik bir virustur (Tablo 4) ![]() Tablo 4 ![]() Opportunistik infeksiyonlar Serebral toksoplazmosis Kriptokokkal menenjit Progresif multifokal lökoensefalopati (PML) Sitomegalovirus ensefaliti, poliradikulopati Opportunistik neoplaziler Primer SSS lenfoması Metastatik lenfoma Metabolik, toksik ve diğer komplikasyonlar Hipoksik ensefalopati Sepsis Stroke Fonksiyonel bozukluklar Anksiete Psikotik depresyon HIV-1'in primer etkisiyle ortaya çıkan tablolar AIDS demans kompleksi Distal sensory polinöropati (DSP) Otoimmun hastalıklar Guillain-Barré sendromu Kronik inflammatuar demyelinizan polinöropati A) Opportunistik infeksiyonlar Toksoplazmozis Daha önceden Toxoplasma gondii ile infekte AIDS hastaları da, SSS toksoplazmozis gelişimi için risk altındadırlar ![]() ![]() SSS çoğunlukla multifokal olarak tutulduğu için hastalık kendini, mental durum değişikliği, nöbet, kuvvet kaybı, serebellar disfonksiyon, hareket bozuklukları ve nöropsikiatrik yakınmalar gibi çok geniş bir spektrumda gösterebilir ![]() ![]() Toksoplazma ensefaliti saptanan AIDS hastalarının % 80-95'inde, CD4 sayısı 100/mm3'ün altındadır ![]() ![]() ![]() ![]() Kriptokokkozis : Cryptococcus neoformans, kapsülle çevrili 4-6 mm çapında bir mayadır ve HIV ile infekte hastaların % 6-10'unda hastalığa neden olmaktadır ![]() ![]() Kriptokokkal menenjit bulguları nonspesifiktir, sıklıkla ateş, başağrısı ve halsizlik yakınmaları mevcuttur ![]() ![]() ![]() Sitomegalovirus infeksiyonu: Cytomegalovirus (CMV) infeksiyonu AIDS'lu hastalarda çok sıktır ve korioretinit, özefajit, kolit, pnömoni ve değişik nörolojik hastalıklar gibi farklı klinik tablolara neden olabilmektedir ![]() CMV retiniti AIDS hastalarında % 40 oranında görülmektedir ![]() ![]() ![]() B) Opportunistik neoplaziler Primer SSS lenfoması : AIDS hastalarının % 5'inde görülen B hücre kökenli bu lenfomalar, progresif fokal veya multifokal nörolojik defisitlere neden olurlar ![]() ![]() C) AIDS-Demans Kompleksi Kognitif, motor ve davranış disfonksiyonu ile giden bir tablodur ![]() ![]() D) Nöropati AIDS hastalarındaki en sık nöropati, distal periferik nöropatidir ![]() 10) Malignansiler A) Kaposi Sarkomu (KS) HIV ile infekte hastalardaki en sık neoplazidir ![]() ![]() 1994'de AIDS ile ilgili KS'da herpes virus benzeri DNA sekansları tespit edilmiştir "Human Herpes Virus 8" (HHV8) olarak tanımlanan bu virus daha sonra AIDS ile ilgili olmayan diğer epidemiyolojik KS formlarında da tespit edilmiştir ![]() KS kapiller veya lenfatik kökenli endotelyal neoplazi olarak kabul edilmektedir ![]() KS, HIV ile infekte hastalarda daha agresif seyretmektedir ![]() ![]() ![]() B) Non Hodgkin Lenfoma (NHL) HIV ile ilişkili en sık ikinci malignansi NHL'dır ![]() ![]() C) Hodgkin hastalığı HIV ile infekte hastalarda 2-5 kat fazla tespit edilmektedir D) Servikal kanser HIV ile infekte kadınlarda servikal intraepitelyal neoplazi konrol gruplarına göre daha sık görülmektedir ![]() E) Anal karsinom HIV ile infekte hastalarda anogenital HPV infeksiyonu ve neoplazisi sıktır ![]() ANTİRETROVİRAL TEDAVİ İLKELERİ Antiretroviral tedavi ile HIV ile ilgili semptomlar başlayana kadar geçen sürenin uzadığı, CD4 + hücre sayısının yükseldiği, HIV RNA düzeyinin düştüğü ve özellikle agresif tedavi ile yaşam süresinin uzadığı tespit edilmiştir ![]() Şu anda geçerli görülen tedavi başlama önerileri şunlardır: • Akut HIV sendromu tedavi edilmelidir ![]() • Semptomlar varsa laboratuar değerleri dikkate alınmadan tedavi önerilmelidir ![]() • CD4 sayısı 500/mm3'ün altında olan hastalara semptomatik olmasalar bile tedavi başlanmalıdır ![]() • HIV RNA titresi 10 ![]() ![]() ![]() • HIV ile istenmeyen temasa maruz kalanlar (örneğin sağlık personeli) ve HIV ile infekte gebe kadınlar tedavi edilmelidir ![]() Antiretroviral tedavide gündeme gelen ilk ilaçlar, "Reverse Transcriptaz"(RT) inhibitörleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Antiretroviral tedavide kullanılabilecek, FDA tarafından onaylanmış NRTI ilaçlar tabloda kullanım dozları,ticari isimleri, farmakokinetik özellikleri ve yan etkileri ile verilmiştir (Tablo 5) ![]() Tablo 3 ![]() Proteaz İnhibitörleri Saquinavir İndinavir Ritonavir Nelfinavir Ticari isim Invirase Crixivan Norvir Viracept Doz 600mg tid 800mg tid 600mg bid 750mg tid Farmakokinetik Oral BY % 4 % 14-70 % 70-90 % 80 Yemek BY (+) BY (-) BY (+) BY (+) Proteinlere bağ % 98 % 60 % 99 % 98 Atılım Hepatobilier Hepatobilier Hepatobilier Hepatobilier Yarı ömür 1 ![]() ![]() ![]() Yan etki Diare Başağrısı AST, ALT(+) Böbrek taşı Bilirubin (+) AST, ALT (+) İlaç etkileşimi Bulantı TG (+) Diare AST, ALT (+) Hiperglisemi* Yağ redistribüsyonu** Lipid anormallikleri Hemofili hastalarında artmış kanama epizodları ACTG 076 çalışması HIV ile infekte gebelerin, gebeliğin 14-34 ![]() ![]() ![]() Tablo 5 ![]() İlaç ismi Zidovudin (AZT, ZDV) Didanosin (ddI) Zalcitabin (ddC,) Stavudin (d4T) Lamivudin (3TC) Abacavir (ABC) Ticari ismi Retrovir Videx HIVID Zerit Epivir Ziagen Form 100mg kapsül 300mg tablet 10mg/ml IV sol 10mg/ml oral sol 25, 50, 100, 150mg tablet 167, 250mg 0 ![]() ![]() 10mg/ml oral sol 300 mg tablet 20mg/ml oral sol Doz önerileri 200mg tid 300mg bid *3TC ile birlikte Combivir olarak1 bid Tablet: >60 kg: 200mg bid < 60 kg:125mg bid 0 ![]() < 60 kg:30mg bid 150 mg bid < 50 kg:2mg/kg bid veya Combivir olarak 1 bid 300mg bid Gıda ilişkisi Yemeklerden bağımsız olarak alınır Yemeklerden 0 ![]() Oral biyoyararlanım %60 %30-40 %85 %86 %86 %83 Serum yarılanma ömrü 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atılımı AZT-glukorinide metabolize edilirBöbreklerden atılır Böbreklerden atılım %50 Böbreklerden atılım %70 Böbreklerden atılım %50 Böbreklerden atılır Alkol-dehidrogenaz ve glukornyl transferaz tarafından metabolize edilir Yan etkileri Kemik iliği supresyonu: Anemi ve/veya nötropeni GI intolerans Başağrısı Uykusuzluk Pankreatit Periferal nöropati Bulantı Diare Periferal nöropati Stomatit Periferal nöropati Minimal toksisite Hipersensitivite reaksiyonı Hepatik steatoz ve laktik asidoz, NRTI'lerinin nadir ama hayatı tehdit eden yan etkisidir ![]() Tablo 6 ![]() İlaç ismi Nevirapin Delavirdin Efavirenz Ticari ismi Viramune Rescriptor Sustiva Form 200 mg tablet 100 mg tablet 50,100,200 mg kapsül Doz 200 mg po qd 14gün sonra 200 mg po bid 400 mg po tid 4 tane 100mg tableti 3 veya daha fazla su ile ddI ve antiasitler 1 sa arayla alınmalıdır 600mg po qHS Gıda ilişkisi Yemeklerden bağımsız olarak alınır Yemeklerden bağımsız olarak alınır Fazlı yağlı gıdalardan sonra alınmamalıdır Oral biyoyararlnım >%90 %85 yeterli veri yok Serum yarılanma ömrü 25-30 sa 5 ![]() Atılımı Sitokrom P450 tarafından metabolize edilir, %80 idrarla, %10 fecesle atılır Sitokrom P450 tarafından metabolize edilir, %51 idrarla, %44 fecesle atılır Sitokrom P450 tarafından metabolize edilir, %14-34 idrarla, %16-61 fecesle atılır Yan etkileri Döküntü* Transaminazlar da yükselme Hepatit Döküntü Transaminazlarda yükselme Başağrısı Döküntü Transaminazlarda yükselme SSS semptomları** Maymunlarda teratojenik * :Çalışma sonuçlarına göre, dökünrü yüzünden ilacın bırakılma yüzdesi nevirapin için % 7, delavirdin için % 4 ![]() ![]() ![]() ** : Uykusuzluk, garip rüyalar, konfüzyon, konsantrasyon bozukluğu ve halüsinasyonlar gibi santral sinir sistemine ait yan etkiler hastaların % 52'sinde görülmektedir ![]() İnsan İmmün Yetmezlik (HIV) Yapı ve Özellikleri ve Tanıda Kullanılan Laboratuvar Testleri Kazanılmış İmmün Yetmezlik Sendromu olarak bilinen AIDS etkileri insan immün yetmezlik Virusu ( HIV ) 1983 yılında izole edildikten sonra geniş çapta araştırmalara konu olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tipik bir retrovirus olan HIV infeksiyöz virion yapısı pozitif polariteli iki adet birbirinin aynı olan tek iplikli RNA içerir; yani diploiddir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HIV-1'in genom yapısındaki "gag" geni virion kapsid proteinlerinin öncüllerini, "pol" geni bir çok virion enzimlerinin öncülerini ( proteaz, revers transkriptaz, Rnose H ve integrase) ve "env " geni zarf glikoproteinlerinin öncülerini sentez eder ![]() ![]() ![]() Elektron mikroskobik incelemede HIV partikülleri dondurma külahı şeklinde silindirik bir özyapı içerir ve bu görünümü ile diğer retroviruslardan ayrılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HIV zarf yapısının, hücre plazma membranında bulunan fosfolipiddden farklı olduğu görülür ![]() ![]() ![]() ![]() HIV İnfeksiyonunun Tanı ve İzleminde Laboratuvar Testleri HIV duyarlı bir bireye infekte kişiden kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu, cinsel temas ve maternal – fetal geçiş olmak üzere üç yolla geçer ![]() ![]() ![]() ![]() İnfeksiyonun başlangıcından hastalığın son evresine kadar HIV'i hastanın çeşitli vucut sıvılarında özellikle plazmada farklı düzeylerde saptamak mümkündür ![]() ![]() İlk HIV infeksiyonunu takiben başlayan asemptomatik dönemde virus kandan, seksüel sıvılardan ve serviksten izole edilebilir ![]() ![]() ![]() AIDS olgularında HIV infeksiyonunu göstermek gayesiyle iki ana yöntemden yararlanılır; 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlara ek olarak, CD4 + hücre sayımı özellikle hastalığın evresinin saptanması ve tedavi protokole hastalığın evresinin saptanması ve tedavi protokolünün başlaması yönünden önem taşımaktadır ![]() HIV için kullanılan laboratuvar testlerinin yapılması gereken koşullar şunlardır; 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HIV infeksiyonunun saptanmasında kullanılan serolojik testler; ELİSA ; Güvenilir ve çabuk sonuç alınması yönünden tanıda en fazla ELİSA yöntemi kullanılmaktadır genellikle immobilize edilmiş HIV antijeni kullanılarak kompetetif olmayan indirek boyama yöntemi kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Virus izolasyonu ve kültürü; Aktif infeksiyonu göstermek için en kesin tanı virüsün izolasyonudur ![]() ![]() ![]() CD4 +T hücre sayımı; HIV infeksiyonunda hastalığın ilerlemesinin en önemli düzeyde düşmesi klinik hastalığın ortaya çıkmasıyla sonuçlanır ![]() Bunun dışında HIV virüsü ile ilgili, virüs, viral antijen ve nükleik asit saptamasında kullanılan yöntemlerde mevcuttur ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|