10-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Toprak Arıları Ve İğnesiz Arılar
Yeryüzünün özellikle soğuk bölgelerinde yaşayan toprakarıiarı, Laponya gibi en kuzeydeki ülkelere kadar yayılmıştır Bu arılann genç anaarısı kışı toprakaltında uyuyarak geçirir Bahar geldiğinde yuvasından çıkar ve kolonisini kuracağı bir yer aramaya başlar Örneğin bir farenin yeraltında kazdığı ve içini kuru otla döşediği yuva bunun için uygun bir yerdir Anaan bu yuvada balmumundan bir göz hazırlar ve içine altı ya da yedi tane yumurta bırakır Ayrıca ürettiği balları biriktirmek için gene balmumundan genişçe bir kap yapar Yumurtadan çıkan larvalann çok fazla beslenmesi gerektiğinden, anaan gün doğumundan gün batımına kadar yavrulan için balözü ve çiçektozu toplar
Larvalar iki hafta sonra iyice gelişir ve salgıladıkları ipeksi ipliklerle kendilerine sert bir koza örerler Anaan, birbirine bitişik olan bu kozalara gövdesini iyice yaslayarak pupalannı ısıtır Yaklaşık iki hafta sonra işçi toprakarılan kozalannı delerek dışarı çıkarlar Balarılarında olduğu gibi anaandan daha küçük yapılı olan bu işçi arılar hemen işe koyularak yeni çıkacak arılar için olabildiğince çok yiyecek toplamaya girişirler
Yaz sonuna doğru yuvadaki işçi an sayısı 100'ü bulur Bu arada larvalardan bazıları anaan, bazıları da erkek arı olarak gelişir Anaarı erkek arılarla çiftleşip yumurtalarını gözlere bırakır ve burada gelişen yeni anaarılar gelecek bahara kadar barınacakları yeri seçmek üzere yuvadan ayrılırlar Geriye kalan bütün erkek arılar, işçi anlar ve eski anaan ölür Balanlanndaki gibi yıllarca ve yaz-kış sürebilen koloni yaşamı toprakarılannda yoktur Toprakansı yaşam çevrimini bir yılda tamamlar ve baharda yeni kuşaklar için yeni bir çevrim başlar Yalnız tropik bölgelerdeki toprakansı kolonileri balarılannda olduğu gibi oğul vererek bir yıldan çok sürebilir
Balarıları gibi toprakanlarının da soktuğu zaman ağrı veren bir iğnesi vardır Ama tropik bölgelerdeki toprakanlannın bir bölümü iğnesizdir Bu iğnesiz arılardan bazıları yuvalarına zarar vermeye kalkışanların üzerine sürüler halinde saldırarak gözlerine ve kulaklarına üşüşür, bazen de yüzlerine yapışkan ve acı bir sıvı bulaştırırlar Güney Amerika'da yaşayan bazı iğnesiz anlar, insanların oyuk kütükler içinde yaptıklan derme çatma kovanlarda umulmadık kadar çok bal verir Bu arılar peteklerini reçine, balmumu, hatta bazen çamur katılmış bir kanşımdan yaparlar Ama bu petekler, balanlannın düzgün altıgenlerden oluşan kusursuz petekleriyle karşılaştınlamayacak kadar kabadır
|
|
|