|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
bürokrasisinin, döneminde, gelişimi, kamu, parti, tek, türk |
![]() |
Tek Parti Döneminde Türk Kamu Bürokrasisinin Gelişimi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tek Parti Döneminde Türk Kamu Bürokrasisinin GelişimiTEK PARTİ DÖNEMİNDE TÜRK KAMU BÜROKRASİSİNİN GELİŞİMİ GİRİŞ Toplumların, bugünkü devlet, siyaset ve yönetim anlayışlarının, yapılanmalarının, geçmişin mirasından etkilenmediğini söylemek oldukça zordur ve bu anlamda toplumlar, önceki nesillerden miras olarak aldıkları kurumların, değerlerin ve davranış biçimlerinin yükünü taşırlar ![]() ![]() ![]() Bu çalışmada, işte bu süreklilik, değişim, dönüşüm ya da tam tersi anlayış ve yapılanmaların belirli çizgiler itibariyle Osmanlı'dan Cumhuriyet'e aktarılan temel nitelikleri, özellikle merkeziyetçilik-adem-i merkeziyetçilik ilişkileri bağlamında ele alınacaktır ![]() I- KLASİK DÖNEMDEN TANZİMAT'A SİYASİ-İDARİ SİSTEM VE YÖNETİM YAPISINDA SORUNLAR Gerek coğrafî alan ve siyasî otorite, gerekse ekonomik zenginlikler bakımından, Kanuni Sultan Süleyman döneminde gücünün zirvesine ulaşan Osmanlı Devleti, aynı dönemde, duraklama ve gerileme tohumlarının yeşermesine elverişli bir sürecin içine de girmiş bulunuyordu ![]() ![]() ![]() Klasik dönemden Tanzimat'a uzanan çizgide Osmanlı devleti bir gevşemeyle birlikte gerileme ve bozulmayı da içeren yaşama sürecine girmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti’nin Tanzimat'la sonuçlanan yozlaşma ve gerileme sürecinin birçok nedeni bulunmakladır ve bunların hepsi birbiri ile yakından ilgilidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüzyıldan itibaren ülke yönetiminin temel birimi sayılan sancaklarda da önemli değişiklikler görülmeye başlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti’nin ve toplumunun 1600'lü yıllardaki sarsıntılardan sonra belirginleşen değişimi, XVIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yönde ortaya konan reform çalışmalarının ortak amacını, imparatorluğu yeniden canlandırmak ve Avrupa'nın gücü ile uygarlığının giderek artan biçimde egemen olduğu bir dünyada kendini korumak düşüncesi oluşturuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı yaşamının çeşitli alanlarındaki reformlar birbirine bağlı bulunmasına ve herhangi bir alanda kaydedilecek ilerleme mutlaka diğer alanlara da yansıyacak olmasına rağmen, yönetimin reform sürecinin merkezinde yer aldığı ve bu yüzden yönetim yapısıyla idarî sistemin etkinliğinde yapılacak reformların diğer alanlarda başarılabilecek reformları büyük ölçüde etkilediği gerçeği değişmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tek Parti Döneminde Türk Kamu Bürokrasisinin Gelişimi |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tek Parti Döneminde Türk Kamu Bürokrasisinin GelişimiA) Sanayi Toplumuna Geçen Batı, Osmanlı-Türk Toplumu ve Modernleşme Geleneksellikten modernliğe geçiş anlamında en az dört yüzyıllık bir gelişme ve değişme sürecinin sonunda Batı, XVIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kökeninde Batının tarihsel ve toplumsal gelişim ve değişim sürecinin bulunduğu bu yeni durumu konumuz açısından tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş olarak nitelendirebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() Bu çerçevede ve yukarda ele alınan durumu ile Osmanlı-Türk devletine baktığımızda, modernleşme, batılılaşma çabalarını anlamak mümkün olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu süreçte, konumuz açısından ortaya çıkan iki noktayı açmakta yarar vardır ![]() ![]() ![]() ![]() B) Yönetimde Modernleşme Çabaları ve Merkeziyetçilik Çağında Adem-i Merkeziyetçilik Klasik Osmanlı idaresinin zaaf ve çöküşünün her alanda iyice belirgin hale gelmesi ve reform ihtiyacını tartışmasız öncelikli sorun niteliğini kazanmasıyla birlikte, XIX ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dönemde özellikle yönetim alanında atılan adımlar Osmanlı kamu yönetiminin modern anlamda kurumlaşmasını beraberinde getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İdarenin yeniden düzenlenmesi ve modernleştirilmesi için öncelikle malî kaynaklara olan ihtiyaç reform zorunluluğunu daha da arttırıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhassıllık meclisleri ve iltizam sistemi ile ilgili gelişmeleri Halil İnalcık ise, Sened-i İttifak-Gülhane Hattı ikiliği çerçevesinde ele almaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vergilerin tespiti ve cezalandırmada hukuk devleti arayışı noktasındaki benzerliklere rağmen bu konuda, karşı görüşte olan Niyazi Berkes'e göre ise, bu iki belge arasında benzerlik aramak doğru değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() XVIII ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Teknik ve ulaşım ağı vasıtasıyla merkeziyetçiliğini artırmaya çalışan Osmanlı devleti başta taşra eşrafı olmak üzere yerel güçlerin açık ve gizli tepkisi ile karşılaştı ![]() ![]() ![]() Yerel yönetim kurumlarının ilk örneği sayabileceğimiz Muhassıllık Meclisleri, memleketin durumuna göre verginin tespit, tevzi ve peşin tahsilini yapacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine, Birgül Güler ise, Osmanlı Devletinin muazzam devlet geleneğinin, 1840'lı yıllardan başlayarak tutarlı, işlek ve güçlü bir yerel yönetim sisteminin oluşmasını kolaylaştırdığına dikkat çekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhassıllık meclislerini Türk yerel yönetimlerin ilk çekirdeği olarak gören ancak aynı bağlamda ortaya konan bu tespitler üç noktayı aydınlatmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanzimat ve sonrasında merkeziyetçilik- adem-i merkeziyetçilik dinamiklerine ilişkin bu açıklamalardan sonra Tanzimat'ın genel olarak yönetim yapısında ortaya çıkardığı değişiklikleri, modernleşme kavramını da içerecek biçimde ele alabiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merkeziyetçilik ve bürokratikleşme, Tanzimat'ın yönetim anlayışının temel özelliğini meydana getirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanzimat, bu noktalarda farklılıkların, niteliklerin, değişim ve dönüşümlerin net bir şekilde gözlemlenebileceği bir zaman dilimini içermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merkeziyetçi ve bürokratikleşmenin yanında, reformcu ve inkılapçı bir nitelik taşıması, Tanzimat'ın en önemli özelliklerindendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türk toplumu açısından modernleşmeyi Lale Devrine kadar dayandıranların başında Mümtaz Turhan gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlının Islahat hareketlerinin bu otokratik niteliğinin bir yönünü de reformcu ve inkılapçı bir özellik taşıması oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine Mardin'e göre, Osmanlı devleti, hem Machiavelli, hem de Montesquieu'nin, doğu istibdadı ile Batı feodalizmi arasındaki ayrılığı meydana getiriyor diye gördükleri ara tabakalardan yoksundu ![]() ![]() ![]() Sayılan nitelikleriyle Tanzimat döneminin değişim sürecindeki en önemli aracı bürokrasi olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanzimat'la belirginleşen Osmanlı modernleşme süreci, tepkileri ve destekleri içeren birçok fikir akımı ve hareketin doğması gerçeğini de beraberinde getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tek Parti Döneminde Türk Kamu Bürokrasisinin Gelişimi |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tek Parti Döneminde Türk Kamu Bürokrasisinin GelişimiII- TANZİMAT'TAN CUMHURİYET'E İKİ TEMEL ÇİZGİ Tanzimat'la birlikte belirginleşen ve Cumhuriyet dönemine uzanan iki temel çizgiyi anlayabilmek için önce, Tanzimat'la birlikte ortaya çıkan fikir akımlarına ve örgütlenmelerine kısaca bakmak gerekir ![]() ![]() Tanzimat'la birlikte Osmanlı başkentinde öncelikle iki tepki ortaya çıkmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni Osmanlılar hareketi Tanzimat'ın açtığı yolda, ancak Tanzimatçıların mekanik bir sistem transferi anlayışına dayalı Batıcılıklarına karşı daha bilinçli bir Batılılaşmayı, İslami temeller üzerinde evrimleştirilmesi gereken ve Osmanlı paradigmasını dikkate alan ama yine de sistemli olmayan bir anlayışı savunmaktaydılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düşünce ve eleştirilerinde belirli bir homojenlik bulunmayan Yeni Osmanlılar hareketinin en önemli özelliği, Tanzimat'tan Cumhuriyete uzanan anlayış ve yapılanmalarda ana faktör olan, Jön Türkler ve sonrasında ortaya çıkan İttihat Terakki hareketlerini beslemiş olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlıdan Cumhuriyete uzanan iki temel çizginin asıl olarak billurlaşmasını sağlayan ise, Jön Türkler ve sonrasında İttihat Terakki olarak somutlaşan harekettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her iki kanatta meşrutiyetçi ve laik eğilimlere sahiptirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() A) Prens Sabahattin, Teşebbüsü Şahsi- Adem-i Merkeziyet Düşüncesi ve Liberal Gelenek İttihat ve Terakki ile ilgili bilgiler sunulurken belirtildiği üzere, hem devletçi-seçkinci hem de gelenekçi-liberal cephe, ağırlıklı olarak Yeni Osmanlılar, Jön Türkler çizgisinde ortaya çıkan hareketler içinden gelmişlerdir ![]() ![]() Bu iki gruptan liberal cephe ile adı özdeşleşen Prens Sabahattin, Emre Kongar’a göre, Birinci ve İkinci Meşrutiyeti hazırlayan ve Osmanlı devletinde muasır ihtiyaçlara göre ıslahat yapılamasını isteyen inkılapçılar ve ihtilalciler[xxxvii] anlamında Jön Türkler içinde liberal görüşlerin savunuculuğunu yapmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ana hatlarıyla bu düşünceleri savunan Sabahattin, Şerif Mardin'e göre, görüşleriyle gerçekten hayatımızın en derin köklerine dokunmuş ve bu bakımdan kendi kendini eleştirmeyi ancak yüzeysel bir anlamda anlayanları rahatsız etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Prens Sabahattin’e göre, Osmanlı devletinin içinde bulunduğu durumu, bir yönetim sorunu değil, bir yapı sorunudur ve bunun çözümlenmesi gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yönetimle ilgili bu düşüncelerinin yanında Sabahattin, ekonomik, sosyal, siyasal ve idarî olmak üzere her alanda bireyci kişilik özelliklerini taşıyan bireylerin yetiştirilmesini savunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu düşünceleriyle Prens Sabahattin'le Jön Türklerin bir kısmı arasında- merkeziyetçilik-adem-i merkeziyetçilik- kopan fırtınanın en mühim yönü, Şerif Mardin'e göre, içtimaî ve iktisadî bir meseleydi ![]() ![]() Bu uyuşmazlık, gelişen siyasal olaylara da paralel olarak daha da kalınlaşan çizgiler halinde genç Cumhuriyet tarafından da tevarüs edilecektir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tek Parti Döneminde Türk Kamu Bürokrasisinin Gelişimi |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tek Parti Döneminde Türk Kamu Bürokrasisinin GelişimiB) Millî İktisat- Millî Burjuvazi ve Devletçi-Seçkinci Gelenek Osmanlı’nın son döneminde liberal düşünce ve oluşumlar aynı zamanda zıt oluşumları da besleyici bir nitelikte gelişiyordu ![]() ![]() ![]() Osmanlı'da liberalizmin kökeni ve oluşumu Batı toplumlarından oldukça farklıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu farklılık ve niteliklerinin ötesinde “1908-1912 dönemi Osmanlı liberalizminin balayı dönemi olarak nitelendirilebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle bir gelişim sürecini ardından egemen güç haline gelen devletçi-seçkinci grubun bazı özelliklerine baktığımızda şunları görmek mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İttihat ve Terakkinin başlattığı bu millî iktisat çabalarında Almanların büyük etkisi olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu doğrultuda oluşturulan politika ve çabalar Cumhuriyet dönemine, özellikle İzmir İktisat kongresiyle aktarılacak ve sonrasında ortaya konan devletçilik uygulamalarıyla sürdürülecektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlıda Cumhuriyete geçişteki temel ve etkin çizgilerden biri olan devletçi- seçkinci geleneğin ekonomik ve sosyal programının özünü oluşturan millî iktisat-millî burjuvazi düşüncesi ve uygulaması, siyasî-idarî yapılanma ve kurumlaşmalarla da iç içedir ![]() ![]() ![]() SONUÇ Osmanlı'dan Cumhuriyet'e kalan miras, ekonomiden sosyal alana ve kültürden yönetime geniş bir yelpazeyi içermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanzimat'la birlikte bürokratlar, siyaset sahnesinde hakim bir unsur olarak ortaya çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İttihat ve Terakki'nin lider kadrosundaki iki farklı çizgi, günümüzdeki yönetim anlayışını da etkilemeye devam etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Bürokrasinin Tanzimat sonrasındaki işlevini etkileyen önemli bir faktör de, toplum sorunlarının hangi yöntemle çözülebileceği konusu oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki süreklilik niteliğinin en bariz hissedildiği alan idarî alandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merkeziyetçilik-adem-i merkeziyetçilik ilişkilerinin merkeziyetçilikten yana ağır basan işleyişi ve niteliği bugün Türkiye'de pek çok ekonomik, sosyal ve siyasî-idarî temel soruna kaynaklık etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() * Dr ![]() ![]() ![]() ![]() [i] Kemal Çiçek, "Osmanlı Yönetim Yapısında Yozlaşma ve Siyasetnameler", Türkiye'de Yönetim Geleneği (Editör: D ![]() ![]() ![]() [ii] Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu, İstanbul Eren Yayıncılık, 1996, s ![]() [iii] Kemal Karpat, “Osmanlı Tarihinin Dönemleri”, Osmanlı ve Dünya (Ed:Kemal Karpat), İstanbul Ufuk Yayını, 2000, s ![]() [iv] Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapısı, Ankara Türk Tarih Kurumu Yayını, 1997, s ![]() [v]Metin Kunt,"Siyasal Tarih (1600-1789)", Türkiye Tarihi, Cilt:3, İstanbul Cem/Tarih Yayını, 1995, s ![]() [vi] İlber Ortaylı, Gelenekten Geleceğe, İstanbul Ufuk Yayını, 2001, s18 [vii] Roderic H ![]() [viii] Stanford Shaw, Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, I ![]() ![]() ![]() [ix] Davut Dursun,"Türkiye'de Yerel Yönetimlerin Doğuşu ve Siyasî-İdarî Gelişme", Türkiye’de Yönetim Geleneği, (Ed ![]() ![]() ![]() ![]() [x] Musa Çadırcı,"Osmanlı Döneminde Yerel Meclisler", Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Eylül 1993, S ![]() ![]() [xi] Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu, s ![]() [xii] İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, İstanbul Hil Yayını, 1995, s ![]() [xiii] İdris Küçükömer, Düzenin Yabancılaşması, İstanbul Ant Yayını, 1969, s ![]() [xiv] Niyazi Berkes, Türkiye'de Çağdaşlaşma, Ankara Bilgi Yayını, 1973, s ![]() [xv] Ahmet Davutoğlu,"Tarih Metodolojisi Açısından Osmanlı Tarihinin Anlaşılması Meselesi", Osmanlı Toplum Yapısı Üzerine Bir Derleme (Derleyen ![]() ![]() [xvi] İlber Ortaylı, Tanzimat'tan Cumhuriyete Yerel Yönetim Geleneği, İstanbul Hil Yayını, 1985, s ![]() [xvii] Davut Dursun, "Türkiye'de Yerel Yönetimlerin Doğuşu ve Siyasî-İdarî Gelişme", s ![]() [xviii] İlber Ortaylı, Tanzimat'tan Cumhuriyete Yerel Yönetim Geleneği, s ![]() [xix] Birgül Güler, Yerel Yönetimler, TODAİE Yayını, Ankara, 1992, s ![]() [xx] Bilal Eryılmaz, Tanzimat ve Yönetimde Modernleşme, İstanbul, İşaret Yayını, 1992, s ![]() [xxi] Bilal Eryılmaz, Tanzimat ve Yönetimde Modernleşme, s ![]() [xxii] İlber Ortaylı,"Aslında Hepimiz Tanzimat'çıyız", Millîyet Gazetesi, 12 Mayıs 1999 [xxiii] Metin Heper, Modernleşme ve Bürokrasi, Sosyal Bilimler Derneği Yayını, Ankara, 1973, s ![]() [xxiv] Mümtaz Turhan, Kültür Değişmeleri, İstanbul, 1989, s ![]() [xxv] İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, s ![]() [xxvi] Bilal Eryılmaz, Tanzimat ve Yönetimde Modernleşme, s ![]() [xxvii] Metin Heper, Türk Kamu Bürokrasisinde Gelenekçilik ve Modernleşme, İstanbul, Boğaziçi Üniversitesi Yayını, 1977, s ![]() [xxviii] Şerif Mardin, Din ve İdeoloji, İstanbul, İletişim Yayını, 1997, s ![]() [xxix] Metin Heper, Modernleşme ve Bürokrasi, s ![]() [xxx] Ümit Aktaş, Osmanlı Çağı ve Sonrası, İstanbul, Bakış Yayını, 1998, s ![]() [xxxi] Adem Çaylak, Osmanlı'da Yöneten ve Yönetilen, Ankara, Vadi Yayını, 1998, 202, 209 [xxxii] İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, s ![]() [xxxiii] Sina Akşin, Türkiye Tarihi, III ![]() ![]() [xxxiv] Şerif Mardin, Jön Türklerin Siyasî Fikirleri, İstanbul, İletişim Yayını, 1996, s ![]() [xxxv] Ümit Aktaş, Osmanlı Çağı ve Sonrası, s ![]() [xxxvi] Emre Kongar, Türkiye'nin Toplumsal Yapısı, İstanbul, Remzi Kitapevi, 1995, s ![]() [xxxvii] Emre Kongar, Türk Toplumbilimcileri, İstanbul, Remzi Kitapevi, 1996, s ![]() [xxxviii] Ümit Aktaş, Osmanlı Çağı ve Sonrası, s ![]() [xxxix] Şerif Mardin, Jön Türklerin Siyasî Fikirleri, İletişim Yayını, s ![]() [xl] Cengiz Çağla,"Bir Türk Aydını Olarak Prens Sabahattin Bey", Türkiye Günlüğü, sy ![]() ![]() [xli] Emre Kongar, Türk Toplumbilimcileri, s ![]() [xlii] Cengiz Çağla,"Bir Türk Aydını Olarak Prens Sabahattin Bey", s ![]() [xliii] Şerif Mardin, Siyasal ve Sosyal Bilimler, İstanbul, İletişim Yayını, 1997, s100 [xliv] Zefer Toprak, Millî İktisat- Millî Burjuvazi, İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayını, 1995, s ![]() [xlv] Server Tanilli, Uygarlık Tarihi, İstanbul, Çağdaş Yayınları, 1996, s ![]() [xlvi] Zafer Toprak, Millî İktisat- Millî Burjuvazi, s ![]() [xlvii] Emre Kongar, Türkiye'nin Toplumsal Yapısı, s ![]() [xlviii] Metin Heper, Modernleşme ve Bürokrasi, s ![]() [xlix] Metin Heper, Bürokratik Yönetim Geleneği, Ankara, ODTÜ Yayını, 1974, s ![]() [l] Emre Kongar, Türkiye'nin Toplumsal Yapısı, s ![]() [li] Sever Tanilli, Uygarlık Tarihi, 335 [lii] Zafer Toprak, Millî İktisat- Millî Burjuvazi, s ![]() [liii] İbrahim Okçuoğlu, Türkiye'de Kapitalizmin Gelişmesi, İstanbul, Varyos Yayını, 1996, s ![]() [liv] Doğan Avcıoğlu, Türkiye'nin Düzeni, İstanbul, Cem Yayınevi, 1974, s ![]() [lv] İsmail Cem, Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi, Cem/Kültür Yayını, İstanbul, 1995, s ![]() [lvi] Bilal Eryılmaz, "Yerel Yönetim Sendromu", Yeni Türkiye, sy ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|