07-09-2009
|
#1
|
KRDNZ
|
Hür Gök Bayrak Ve Doğu Türkistan Röportajı

Doğu Türkistan davasının bugünkü mücadelecilerinden Mehmet Emin Batur ile bir söyleşi gerçekleştirdik Umuyoruz ki, sayın Batur'un ifade ettiği meseleler kısa zamanda Türkiye'nin dış politik açılımlarına dahil olur
Soru: Sayın Batur sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Cevap: 1958’de Doğu Türkistan’ın Yarkent vilayetinde doğdum 1965’de Doğu Türkistan davasını hür dünyada sürdürmek için ailemle beraber Türkiye’ye gelip Kayseri’ye yerleştik İlk, orta ve lise tahsilimi Kayseri’de tamamladım Şu anda Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinde Kamu Yönetimi Bölümünde okumaktayım Askerliğimi
Edirne 3 Mekanize Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesinde zabit kâtibi olarak yaptım Askerden sonra baba mesleği olan ticarete atıldım Şu anda Optisyenlik mesleğini icra etmekteyim 1976’da kurucusu olduğum Türkistan Gençler Birliğinin genel sekreterliğini yaptım 1986 yılında Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneğinde genel sekreterlik, genel başkan yardımcılığı ve genel başkanlık yaptım 1999 yılında dernek başkanlığından istifa ettikten sonra Hürgökbayrak adlı bir internet sitesi kurdum Burada Doğu Türkistan hakkında geniş çaplı yayınlar yapmaktayız Kayseri’de yerel bir gazetede günlük makaleler yazmakta olup, sahibi olduğum İstiklal gazetesinde Türkiye Türkçesi ve Uygurca olarak Doğu Türkistan ve Türk Dünyası ile ilgili son haber ve yorumlara yer vermekteyim
Soru: Doğu Türkistan’daki Çin baskısı uluslararası kamuoyuna nasıl yansımaktadır?
Cevap: Doğu Türkistan’da sadece bir baskının varlığından söz etmek eksik ve yanlış bir ifade olur Doğu Türkistan Çin işgali altında olup, Doğu Türkistan halkının tedrici olarak asimile edilmesi, tamamen yok edilmek istenmesi söz konusudur Doğu Türkistan Türklerinin asimile edilmek istenmesi ve yok edilmek istenmesi çalışmalarından dünya kamuoyunun haberi yoktur veya dünya kamuoyu “üç maymun”u oynamaktadır Doğu Türkistan’ın içinde bulunduğu durum ile ilgili olarak bilinen gerçeklerden bahsetme konusunda dünya devletleri Çin pazarını kaybetme korkusu ile korkak davranmaktadır Doğu Türkistan konusuna olan bu ilgisizliğin temelinde ise, Doğu Türkistan halkının Türk ve Müslüman olması yatmaktadır
Soru: Türkiye’de Doğu Türkistan’la ilgili ne gibi faaliyetler yürütülmektedir?
Cevap: Türkiye’de 1954’lerden itibaren İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra Beyler kurdukları sivil örgütler bünyesinde yasal haklarını kullanarak demokratik yollarla mücadelelerini sürdürmüşlerdir Bu gün de bu mücadele yine sivil örgütler kanalı ile mevcut şartlar değerlendirilerek sürdürülmektedir
Soru: Türkiye’nin Doğu Türkistan’la ilişkileri ne durumdadır?
Cevap: Türkiye’nin bir Doğu Türkistan politikasının olduğunu düşünmüyorum Çünkü göründüğü kadarı ile Türkiye hükümetleri Çin’i el üstünde tutma politikası yürütmektedirler Hal böyle olunca da bir Doğu Türkistan politikasının varlığından söz etmek abesle iştigal olur diye düşünüyorum Çin’in nüfus potansiyelinden istifade etmek isteme yanılgısı ile hareket edilmekteyse de Çin ile yapılan ihracat ve ithalat ta aradaki ticari açık kolay kolay kapatılamayacak seviyelerdedir Çünkü Çin’den Türkiye tabir yerindeyse ancak yüz alıp bir satabilmektedir Türkiye’nin, Çin’in göndermeyi taahhüt ettiği iki milyon Çinli turist potansiyelinden faydalanma düşüncesi vardı Fakat Türkiye yetkilileri büyük bir hayal kırıklığına uğradılar Çin devleti Türkiye’ye turist olarak fakir fukara karnını doyuramayan sefil Çinlilerden birkaç bin adet gönderdi Bunlarında bir bölümü ülkesine dönmeyerek Çin hükümetinin nüfus ihracı politikası gereğince Türkiye’nin çeşitli vilayetlerinde çöreklendiler
Soru: Türkiye’nin Doğu Türkistan politikası ne olmalıdır?
Cevap: Türkiye, Doğu Türkistan konusunda hazırlıklı olmalıdır Batı Türkistan Türkleri gibi Doğu Türkistan’da bağımsızlığını mutlaka kazanacaktır Bu konuda hazırlıklı olmalıdır Türkiye Doğu Türkistan’ı hiçbir zaman göz ardı edemez, etmemelidir Doğu Türkistan‘da çok verimli araziler ve yeraltı, yerüstü kaynaklar bulunmaktadır Eğer Türkiye yetkilileri uzun vadede milli kalkınmayı düşünüyorsa Doğu Türkistan Türklerinin bağımsızlığını asla göz ardı etmemelidir Türkiye’nin elinde, yeri geldiğinde Çin’e karşı kullanabileceği Doğu Türkistan gibi siyasi, ekonomik ve uluslar arası strateji açısından çok büyük önem arz eden bir potansiyel vardır Türkiye Doğu Türkistan konusunda tam bağımsız bir devlet olduğunun bilinci içerisinde politikalar izlemelidir
Soru: Türkiye, Doğu Türkistanlı soydaşlarına kapılarını açmış mıdır?
Cevap: Evet Bunu yapmak tarihin ve Türk milletine mensup olmanın üzerine yüklediği bir mesuliyettir Doğu Türkistanlılara 1950’li yıllardan itibaren Türkiye Cumhuriyeti devleti kucak açmıştır Fakat 1990’lı yıllardan sonra Eski Sovyetler Birliğinin dağılmasını müteakip Kazakistan ve Kırgızistan üzerinden bir yolunu bularak Türkiye’ye giriş yapan Doğu Türkistanlıların birçoğu Türkiye’de büyük zorluklarla karşılaşmaktadırlar Türkiye’de oturum alamayan veya Türkiye’de vatandaşlık müracaatlarına olumlu cevap alamayanların birçoğu batı ülkelerine gitmek mecburiyetinde kalmaktadırlar Türkiye hükümetlerinin bu konuda daha sorumlu ve ilgili davranmaları umulur ve beklenir
Soru: Türkiye’de Doğu Türkistanlı soydaşlarımız en büyük darbeyi kimin zamanında yemiştir?
Cevap: Hiç şüphesiz 1998’de Mesut Yılmaz hükümeti zamanında yemiştir Mesut Yılmaz’a 1998 yılının Haziran ayında Başbakanlık konutunda Türkiye’de bir Doğu Türkistan Kültür Araştırma Merkezi Kurulması hakkında proje verdim Fakat ne yazık ki; biz olumlu bir cevap almayı beklerken, 23 Aralık 1998 tarihinde bir gizli başbakanlık genelgesi yayınlayarak ( 23 Aralık 1998 Tarih ve 1998/36 sayılı gizli başbakanlık Genelgesi) Bu genelge ile Doğu Türkistan faaliyetlerinin önü kesildi Bu genelge ile devlet memurlarının Doğu Türkistan’la ilgili toplantılara katılması, mesaj göndermesi ve toplantılarda Doğu Türkistan’ın Gökbayrağının asılması yasaklandı
Soru: Türk halkı Doğu Türkistan’da zulüm görenlerden haberdar mıdır ve Doğu Türkistanlılara kim sahip çıkmaktadır?
Cevap: Türkiye’de Doğu Türkistan meselesine en duyarlı kesim bilindiği gibi Türk milliyetçileridir Biz daha Türkiye’ye gelmeden önce de Türk milliyetçileri Esir Türklere ve dolayısıyla Doğu Türkistan davasına sahip çıkmışlardır Biz Doğu Türkistanlıların da dünya ülkeleri arasında Türkiye’yi tercih etmelerinin başta gelen sebebi budur
Soru: Doğu Türkistan’daki mücadele hangi çizgide sürdürülmektedir?
Cevap: Hiç mübalağasız Doğu Türkistan’da da, çok zor şartlar altında da olsa Çeçenistan’daki, Filistin’deki gibi bir mücadele sürdürülüyor Çin son derece dışa kapalı baskıcı canice bir iç politika yürütmekte olduğundan dış ülkelere haber ulaşmamaktadır Doğu Türkistan’da Milli değerlerin, örf-adetlerin ve de İslâm dininin korunması mücadelesi var Doğu Türkistanlılar yıllardır Çinlilerin yediğini yemedi, giydiğini giymedi, karşı karşıya bulunulan bütün zorluklara rağmen her zaman Müslüman Türkler morallerini yüksek tuttular Doğu Türkistan’da bağımsızlık fikri her geçen gün dalga dalga büyümektedir İşgalci Çinlileri telaşlandıran ve korkutan da işte bu duygular ve milli duruştur
Soru: Türkistanlı mücahitler Çin zulmüne karşı ne tür operasyonlar yürütmektedir?
Cevap: Doğu Türkistan’ın haklı bağımsızlık mücadelesinde en büyük sıkıntı işte bu noktada yatmaktadır Dünyada Doğu Türkistan davasına gerçek anlamda ve samimi olarak destek veren bir devlet olmadığından sesimizi milletler arası platformlarda duyurmakta çok büyük zorluklar yaşıyoruz Fakat biz Doğu Türkistanlılar olarak dünya devletlerinin davamıza ilgisizliğini bahane ederek bir kenara çekilmedik Mevcut imkânları kullanarak demokratik yollarla bağımsızlık mücadelemizi bütün dünyada sürdürmeye çalışıyoruz Diğer yandan da Doğu Türkistan’da kültürel bir mücadele sürdürülüyor Tarihçilerimiz, romancılarımız, edebiyatçılarımız bağımsızlık konularını bir şekilde işliyorlar Gelecek nesillerin bir milli şuur içerisinde yetişmeleri için gayret ediyorlar Ama bunları üstü kapalı bir şekilde yapıyorlar Çünkü Çin anti demokratik bir devlet olduğundan insanların normal yollarla seslerini yükseltebilmeleri, haklarını arayabilmeleri doğruları söyleyebilmeleri mümkün değildir Doğu Türkistanlı mücahitleri silahlı mücadeleye sevk eden sebepler de bunlardır
Soru: Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesinin önü nasıl kesilmektedir?
Cevap:1990’da Sovyetlerin parçalanmasından sonra Batı Türkistan’daki Türk Cumhuriyetleri bağımsızlıklarını kazandılar Bu bağımsızlık rüzgârlarının Doğu Türkistan’ı etkilemesinden korkan Çin Doğu Türkistan’ın kuzeyine bir milyon asker yığdı Kazakistan ve Kırgızistan’ın kuzeyinden toprak satın aldı Buralara büyük binalar dikildi ve kalabalık Çin aileleri yerleştirildi Buna benzer iskân politikaları uyguladı Kırgızistan ve Kazakistan ise Çin ile ilişkilerini tehlikeye atmamak için veya Çin’in askeri müdahalesinden çekindiği için Çin’in doğu Türkistan’ın aleyhine olan bütün taleplerini harfiyen yerine getirmektedir Dolayısıyla Kazakistan ve Kırgızistan’daki Uygur Türkleri büyük tehdit altındadır Kazak ve Kırgız hükümetleri kendi ülkelerindeki Doğu Türkistanlıların sivil örgütlenmelerine büyük ölçüde kısıtlamalar getirmektedirler
Soru: Çin neden özellikle Türkiye’deki Doğu Türkistanlıları tehlike olarak görmektedir?
Cevap: Doğu Türkistan’dan ayrılmak zorunda kalan Doğu Türkistanlıların öncelikle ulaşmak istedikleri ülke Türkiye’dir Çin devletinin de bütün endişesi soydaş ve dindaş Türk halkının omuz omuza vermesidir İsa Yusuf Alptekin ve Mehmet Emin Buğra Beyler “vatan için vatandan ayrıldık” cümleleriyle mücadele vermişlerdir Türkiye’deki Doğu Türkistanlılar için önce Türkiye gelir Önce Türkiye’nin kalkınması ve gelişmesi birinci sırada gelir Çin bu sebeple Türkiye’deki Doğu Türkistan faaliyetlerini bitirebilmek için Türkiye’de Çin devletinin gizli olarak finanse ettiği Çin lokantaları açmaktadır Bu Çin lokantaların masum mekânlar olduğuna inanmıyorum Buralar strateji merkezleridir Çinliler buralarda istişarelerini ve planlarını yapmaktadırlar… Çinliler bundan bin yıl sonrasının hesaplarını yapan bir devlettir
Soru: ABD’nin Doğu Türkistan politikası nedir?
Cevap: ABD, Çin ile ikinci dünya harbinden sonra başlayan ve günümüze kadar devam edip gelen siyasi ve ideolojik sürtüşmesinde Doğu Türkistanlıları koz olarak kullanıyor ABD’nin Aslına bakılırsa insan hakları, demokrasi gibi bir derdi yoktur Sadece kendi siyasi ve ideolojik çıkarları için Doğu Türkistan meselesini koz olarak kullanıyor
Soru: Geçtiğimiz günlerde Filistin’de seçimi kazanan Hamas, Ankara’yı ziyarete gelmişti ve akabinde İsrail, Hamas için PKK benzetmesi yapmıştı Buna bağlı olarak Türkiye’nin Doğu Türkistanlı mücahitlere sahip çıkması durumunda Çin’inde PKK benzetmesi yapması doğru olur mu?
Cevap: Kesinlikle doğru olmaz Çünkü Doğu Türkistanlılar Çin tarafından işgal edilen ve geçmişte var olduğuna dünya tarihinin de şahitlik ettiği bir vatanın Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesini vermektedir Ama terör örgütü PKK, işgal edilen bir devletin, bir toprağın mücadelesini mi veriyor? Hayır! Milyon defa hayır! Tarihte kurulmuş bir devletlerimi vardı da işgale uğramıştır PKK terör örgütü dünyadaki Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu ve maşalığını yaparak Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyen, eli kanlı kiralık bir terör örgütüdür
Türkiye yetkilileri artık dostunu düşmanını iyi tanımalı, Türkiye’deki Doğu Türkistanlıların hiçbir zaman Türkiye’yi milletler arası arenada zor durumda bırakacak bir davranış içinde olmayacaklarına inanmalıdırlar
Hazırlayan: Hakan BOZ - Enver Paşa Dergisi
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|
|
|