Gökyüzü

Gökyüzü



Dünya'yı kuşatan atmosfer yerden 500 km yüksekliğe kadar uzanır ve Dünya'dan bakıldığında bütün ufku kaplayan dev bir kubbe gibi gözükür Gökyüzü, gök ya da sema dediğimiz uzay parçası işte bu kubbenin iç yüzeyidir
Gökyüzü genel yapısıyla saydam olduğu için, bu kubbenin ötesindeki dış uzayı, uzaydaki yıldızları ve öbür gökcisimlerini incelememize olanak veren bir "pencere" gibidir Ama bu gözlemler yalnız geceleri, yani gözlemci Dünya'nın Güneş'e dönük olmayan yüzünde bulunduğu zaman yapılabilir


Çünkü gündüzleri bütün gökyüzünü kaplayan güneş ışınları atmosferdeki toz ve nem parçacıklarından yansıyıp saçıldıkça gökyüzünü öylesine aydınlatır ki, uzaktaki yıldızlardan gelen zayıf ışık tümüyle görünmez olur Bu toz ve nem parçacıkları gece gözlemlerinde de aynı derecede sorun yaratır; çünkü bu kez de gökcisimlerinden gelen ışığın Dünya'ya ulaşmasını büyük ölçüde engeller Yıldızların ışığının bir azalıp bir çoğalır gibi titrek gözükmesinin nedeni budur Ayrıca atmosferdeki çalkantılar da gözlem koşullarını olumsuz yönde etkileyebilir




Bulutsuz ve güneşli bir günde gökyüzünün mavi görünmesinin nedeni, atmosferdeki parçacıklara çarparak yansıyan güneş ışınlarındaki her rengin değişik miktarda saçılıma uğramasıdır Mavi ışık güneş tayfındaki bütün öbür renklerden daha fazla saçılıma uğradığı için gökyüzü mavi görünür Oysa, ufka yaklaştıkça güneş ışınları daha çok tanecikle karşılaştığı için kırmızı ışık maviden daha çok saçılır Bu nedenle, doğarken ve batarken Güneş kırmızımsı turuncu bir renk alır Bulutlar da gökyüzünün rengini değiştiren etkenlerden biridir; bulutların yoğunluğuna bağlı olarak gökyüzünün bazı bölgeleri gri, hatta kara gibi gözükebilir
Dünya'dan bakıldığında gökyüzü hep aynı gözükmediği gibi, çoğu zaman bir gün içinde bile görünümü sık sık değişebilir Bunun nedeni genellikle hava koşullarındaki değişikliklerdir