Prof. Dr. Sinsi
|
Akdeniz Uygarlıkları Nelerdir?
Akdeniz Uygarlıkları
Fenikeliler:
- Lübnan dağlarıyla Akdeniz kıyısı bölgesinde yaşadılar

- Şehir devletleri kurdular

- Topraklarının verimli olmayışı nedeniyle deniz ticaretine yöneldiler

- Kolonicilik hareketinde Yunanlılarla rekabet edemediler
(Çünkü; Yunanlılar vatan gözüyle bakarken Fenikelilerde böyle bir politika yoktur )
- Doğu Akdenizde kültür alış verişinde etkili oldular

- İlk alfabeyi geliştirdiler

- Egemenliklerine Asurlular son verdi
Perslere vergi ödemek suretiyle ticari varlıklarını sürdürdüler
- Kuzey Afrika'da Kartaca devletini kurdular

- Roma İmp
Akdeniz egemenliği için mücadele ettiler (Pelepone savaşları)
- Romalılar bu son Fenike kolonilerini yıktılar
İbraniler:
- Savl adlı kral ibrani birliğini sağladı

- Devletin asıl kurucusu Hz
Davut'tur Filistinlileri yenerek Kudüs'ü kurdu
- Hz
Süleyman zamanında ticaretle zenginleştiler
- Süleyman'dan sonra devlet Yahudi ve İsrail devleti olarak ikiye ayrıldı

- İsrail devletine Asurlular, Yahudi devletine Babilliler son verdi

- Tarihte ilk tek tanrılı ve kutsal kitabı olan din inancı İbranilerde görülür

- Ancak bu dinin kendilerine ait olduğunu kabul ederek kendilerini diğer kavimlerden üstün görerek yayılmasına engel olmuşlardır

MISIR UYGARLIĞI ( MÖ 3000 – MÖ 525 ) :
Mısır , Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alır Batısı ve güneybatısı çöllerle kaplı olup, hayat damarı “ Nil ” nehridir
Mısır uygarlığının başlıca merkezleri Nil vadisinde toplanmıştır
Kuzey Mısır’a ; Aşağı Mısır, güney Mısır’a ; Yukarı Mısır denilmiştir ( Nil nehrinin akışına göre)
MÖ 4000 yıllarında Suriye ve Filistin üzerinden gelen Asya’lı kavimler tarafından istilaya uğramış, bunların yerli Sami ırkıyla karışmaları sonucu Mısır halkı oluşmuştur
Mısır şehir devletlerine Nomos (Nom ) adı verilir Mısır siyasi tarihi kral Menes’in Nom’ ları birleştirmesiyle başlar
Mısır’da sülaleler yönetimi görülmüştür Sülaleler devri 5 dönemden oluşur ; Eski krallık, Orta Krallık ve Hiksoslar, Yeni krallık, Gerileme devri, Sais Krallığı * Eski , orta ve yeni krallık dönemleri en parlak dönemleridir
Mısır Perslerin istilasıyla bağımsızlığını kaybederek Perslerin bir ili olmuş , daha sonra da Büyük İskender’ e bağlanmıştır
Hiksoslar’ın, Asurlular’ın ve Perslerin işgallerine uğramıştır
Kültür ve Medeniyetleri :
Mısır’ ın etrafının deniz ve çöllerle kaplı olması burayı sık istilalardan korumuş, bu nedenle Mısır Medeniyeti kendi içinde gelişmiştir Kendi içinde gelişen fakat dışarıyı etkileyen bir özellik görülür Bu yönüyle diğer medeniyetlerden farklıdır
Mısır krallarına “ Firavun “ denilirdi Tanrı – Kral anlayışı egemendi Firavunların yetkileri sınırsızdı Bütün Mısır’ın sahibi sayılırlardı Mısırlılar, Firavunlarını tanrı’nın oğlu olarak ,yeryüzünde insanlar arasında yaşayan bir tanrı olarak tanırlardı
Mısır illere ayrılmıştı İllerin başında merkeze bağlı Valiler bulunurdu
Düzenli bir orduya sahiptiler Piyade ve savaş arabalı bölümleri bulunurdu
Çok tanrılı bir din inanışına sahiptiler Yeni Krallık döneminde Firavun 4 Amonifis tek tanrılı bir din yaymaya çalışmış, ancak Amon rahiplerinin karşı çıkmasıyla halkının eski inanışlarını değiştirmeyi başaramamıştır
Ölümden sonra yaşam inancı Mısır’da Tıp ve Mimari’yi geliştirmiştir Ölümden sonra yaşayacaklarına inandıklarından vücutlarının bozulmasını engellemek amacıyla “Mumya “ yapmışlardır Piramitler ise Firavun mezarlarıdır
Mısır’da halk ; Memurlar ve Katipler – Rahipler – Askerler – Şehirliler ve Köylüler – Köleler olarak sınıflara ayrılmıştır
Ekonomilerinin temeli tarıma dayalıdır Bütün Ön-Asya ülkeleriyle ticaret yapmışlardır Değiş tokuşa dayalı ticari ilişkilerde, zaman zaman ; belli ağırlıkta altın ve gümüş külçeleri – süs eşyası – köleler – hayvanlar da değer ölçüsü olarak kullanılmıştır
Mısır da “Hiyeroglif “ denilen “Resim yazısı “ kullanılmıştır Zamanla bu yazı sadeleştirilerek , “Hiyeratik” ve “Demotik” adlarını almıştır
Mısırlılar Nil nehrinin taşma zamanlarını hesaplamışlar, İlk güneş yılına dayalı Takvimi oluşturmuşlardır
Tıp, Matematik, Geometri gelişen bilim dallarıdır
Sanat’ta Tapınaklar ve Piramitler sanat şaheserlerindendir En ünlü tapınakları Karnak ve Luksor da bulunan Amon tapınaklarıdır En ünlü Piramitleri ise dünyanın 7 harikasından biri kabul edilen Keops piramididir
Mısırlılar’dan :
Kalbini bilime ver ve onu öz annen gibi sev
Hiçbir şey bilmek kadar değerli olamaz
Sadece bilgili bir insan kendi kendini yönetebilir
Bu dünyada gerçek tek bir mutluluk vardır,
o da gündüz kitapları istekle toplamak ve bunları gece okumaktır
FENİKELİLER ( MÖ 2000 – MÖ 8 YY ) :
Lübnan dağları ile Akdeniz arasında kalan dar kıyı bölgesinde yaşamışlardır Kendilerine kıyı Kenanileri demişlerdir
Asur, Babil ve Perslerin egemenliği altına girmişlerdir
Kültür ve Medeniyetleri :
Biblos, Sidon ( Sayda), Tir ( Sur ) gibi şehirler kurmuşlardır Şehir devletleri halindeki siyasi yapı, Sayda ve Sur’ların diğer siteleri egemenliklerine alması şeklinde devam etmiştir
Ekonomilerinin temeli Ticarete dayanır Özellikle Akdeniz ticaretinden önemli gelir elde ettiler
Ticari faaliyetleriyle,Ön-Asya ve doğu kültürünü Akdeniz havzasına tanıtmışlardır
Akdeniz’de çok sayıda Koloni kurmuşlardır Bunların en ünlüleri Afrika’nın kuzeyindeki “Kartaca” ile İspanya’nın güneyindeki “Gades” tir Kolonilerini sadece ticari düşündüklerinden ellerinde fazla tutamamışlardır (Onlar için savaşmamışlardır)
Uygarlığa en önemli katkıları Alfabeyi bulmalarıdır
İBRANİLER :
Sami ırkından olup, uzun zaman göçebe yaşamışlar, sonunda Filistin’e gelip yerleşmişlerdir
Gerçek bir devlete Hz Davut zamanında kavuşmuşlardır
Hz Süleyman’ın ölümünden sonra kuzeyde İsrail devleti, güneyde Yahudi ( Yuda ) devletleri olarak ikiye ayrıldılar İsrail devletine Asurlular,Yahudi devletine ise Babilliler son vermiştir
Kültür ve Medeniyetleri :
Tarihin ilk tek tanrılı din inancına sahip olmuşlardır Ancak bu dinin sadece kendi kavimlerine indiğine inanmalarından dolayı bu dini yayma gereği duymamışlar bu nedenle dinleri evrenselleşememiştir
Dini inançları etrafında meydana getirdikleri milli tarihleri ile dağılıp yok olmaktan kurtulmuşlar II Dünya savaşından sonra bugünkü İsrail devletini kurmuşlardır
Peygamberleri “Hz Musa” , kitapları “Tevrat “ dır Allah’a “ Yahova “ demişlerdir
Sanat eserlerinin en önemlisi Hz Süleyman zamanında Kudüs’te yapılan “Süleyman Mabedi”( Mescid-i Aksa) dir
Fenike Uygarlığı ve Dini
Fenikeliler tarihe alfabeyi bulan uygarlık olarak geçtiler M Ö 2 binyılda farklı Fenike kentleri ayrı tarzlarda geliştirilmiş alfabe yazısını kullanmaya başlamışlardı Kuzeyde Ugarit'te çiviyazısına dayanırken, güneyde Mısırlıların hiyeroglifinden geliştirilmiş bir alfabe ortaya çıktı Fenike alfabesinin eksikliği seslileri gösteren işaretlerin olmaması idi Bu özellik bu alfabenin ardılları olan İbrani ve Arap alfabelerinde de sürdü
Fenike edebiyatında ağırlıklı olarak dinsel ve mitolojik temalar işlendi Ancak bunlar dışında tarihsel bir edebiyatın da başladığı görülüyor Ras-Şamra höyüğünde yapılan (Ugarit) kazılarında Fenike uygarlığı ile ilgili binlerce tablet bulundu Ugarit ile ilgili daha fazla bilgi için:
Fenikelilerin dininde resmi devlet dini ve tarımcı halk dini bir noktada birleşiyordu Her devletin resmi tanrıları vardı Örneğin Gebal'da Adonis ve Astarte; Ugarit'te Aleyin ve Alet; Tyr'de Melkart ("eşi"nin adı bilinmiyor) resmi tanrılardı Baal (El) ve Baalat hepsinde kutsal tanrı ve tanrıça idi
Halkın dini ise bitki ve üreme tapımlarına dayalı idi Bu nitelikler tanrılara yakıştırılıyor ve resmi din ile halk dini birleştirilerek her ikisini birden ifade eden bir Fenike dini yaratılıyordu Tarımla ilgili kültler yağmur, bereket, çift sürme ve ekme, hasat, buğday ve şarap tanrılarına adanmıştı Başarılı bir hasat için, bereket ve bol doğum için bu tanrılara tapılıyor, büyüler ve ayinler yapılıyordu Fenikelilerin dini, böylelikle, daha sonra ortaya çıkacak olan İbrani dininin temellerini atıyordu
ibraniler
Kutsal kitaplarda hikâyesi anlatilan Sami asilli Ortadoiu halki ibranilerin kökeni Mezopotamya'dir; göçebe olarak yaiayan bu kavim, aralarindaki en bilgin ve en saygin kiiilerce (eski peygamberler) yönetiliyordu Eski Ahit'e bakilacak olursa, Milattan iki bin yil kadar önce, onlardan biri, yani ibrahim Peygamber gidip Ken'an Ülkesi'ne (iimdiki Filistin) yerleiti; bunlara «nehri aian» anlamina ibranî dendi
Sonra, Ken'an'da kitlik bailadi Açlik yüzünden halkin bir kismi Misir'a göç etti, orada köle olarak yaiadi, ibrahim'den sonra ibranilerin baiina yine onun oiullari geçti: Yakup ve ishak bunlarin en ünlüleridir Yakup bir gece rüyasinda tanri Yahova ile güreimii ve onu yenmiiti Bunun üstüne kendisine «güreite yenen» anlamina israil adi verildi Kavmine de israiloiullari dendi
Sonra Yakup'un oilu Yusuf Misir'a gitti ve bir süre sonra kavmini de yanina aldirdi Ama M Ö XIII yy da ibranîler, Musa'nin firavunla olan mücadelesi yüzünden, onun yönetiminde Misir'dan ayrildilar Uzun süre çölde yaiadilar, sonra «Adanmii Ülke» diye adlandirdiklari Filistin'in fethine giriitiler
Îbranîler Davut ve Süleyman zamaninda (M Ö X yy ) zenginliiin ve kudretin doruiuna ulaimiilardi Ama, Süleyman ölünce, gerileme dönemi bailadi ve krallik iki rakip devlete bölündü: israil ve Yahudi Devleti (Yuda) Bu devletler, sirayla Asurlularin, Babillilerin, Perslerin ve Romalilarin egemenliiine girdi
Diaspora
M S ilk iki yüzyil içinde, ibraniler Roma egemenliiine karii birçok defa ayaklandilar, ama hepsi boia gitti: çoiu öldürüldü, geri kalani da ya köleleitirildi ya da yurt diiina kaçmak zorunda kaldi O zaman yüzyillar süren genii bir göç hareketi bailadi: Diaspora (ibranice «daiilma») Dünyanin her yaninda birçok Yahudi topluluiu bulunmasinin nedeni iite budur
|