Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kutlamaları, kutlanır, nevruz, yapılıyor, ülkelerde

Nevruz Hangi Ülkelerde Kutlanır ? Nevruz Kutlamaları Hangi Ülkelerde Yapılıyor?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nevruz Hangi Ülkelerde Kutlanır ? Nevruz Kutlamaları Hangi Ülkelerde Yapılıyor?



Nevruz Hangi Ülkelerde Kutlanır ? Nevruz Kutlamaları Hangi Ülkelerde Yapılıyor?
Nevruz Hangi Ülkelerde Kutlanır ? Nevruz Kutlamaları Hangi Ülkelerde Yapılıyor?

Nevruz Bayramı ve Türklerde Nevruz
Nevruz Bayramı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Nevruz_Bayramıjpg
Nevruz Bayramı, Kuzey Yarımküre'de yaşayan insanların ortak bahar bayramıdır

Nevruz Bayramı ya da sadece Nevruz (Yenigün), Farslar, Türkler, Kürtler, Azeriler, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Türkmenler, Tacikler, Özbekler, Kırgızlar'la beraber neredeyse tüm kuzey yarım küre tarafından tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da başka bir değişle doğanın uyanışı ve bahar bayramıdır
Aynı zamanda, Zerdüştlük ve Sufilik, hem de Bahailer için de kutsal bir gündür ve tatil olarak kutlanır Günümüz İran'ında, her ne kadar İslami bir kökeni olmasa da bir şenlik olarak kutlanır
Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder Bazı topluluklar bu bayramı 21 Mart'ta kutlarken, diğerleri kuzey yarım kürede ilkbaharın başlamasını temsilen, 22 veya 23 Mart'ta kutlarlar

Etimoloji
Kelimenin aslı eski Farsça'dan gelir: nava=yeni + rəzaŋh=gün/günışığı, anlamı "yeni gün/günışığı" dır ve günümüzün Farsçasında da hâlâ aynı anlamda kullanılmaktadır(no=yeni + rouz=gün; anlamı "yeni gün") [4] [5]
Nevruz teriminin tarihte ilk yer aldığı kayıtlar, MS 2 yüzyıldaki Pers İmparatorluğu kayıtlarıdır, ancak bundan çok daha öncesindeki (yaklaşık MÖ 648 ve 330 yılları arasında) Pers İmparatorluğu altında yaşayan değişik milletlerin Pers Şahına Nevruz gününde hediyeler getirdiğine dair bilgiler mevcuttur
Nevruz diğer Türk devlet ve topluluklarında da kutlanılır Bunlardan Azerbaycan'da Novruz, Kazakistan'da Navrız meyrami (Наурыз мейрамы), Kırgızistan'da Nooruz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Mart dokuzu Kırım Türklerinde Navrez, Batı Trakya Türkleri'nde Mevris adları ile anılır
Kürtçe'de , Farsça'daki ile aynı anlama gelmesiyle birlikte yazılışı Newroz'dur İran kökenli bir devlet olan Tacikistan'da (Наурыз мейрамы) Navrız meyrami adı ile kutlanan Nevruz Arnavutluk'da ise Sultan Nevruz olarak isimlendirilir

Nevruz ve Ekinoks
800px-Earth-lighting-equinox_ENjpg
Ekinoksta Dünyanın Güneş tarafından aydınlatılmasının gösterimi

Nevruz, baharın ilk günüdür ve bu gün kuzey yarım kürede bahar ekinoksunun oluştuğu gündür Güneş ekvatora dik açı ile gelir Ayrıca hem kuzey hem de güney kutbu aynı anda gündoğumu hattındadırlar ve gün ışığı her iki yarım küre arasında eşit olarak paylaşılmaktadır

Tarih ve Gelenek
Nevruz geleneğinin tarihin en son Buzul Çağı'nın bitmesinden hemen önceki günlere yani 15000 yıl öncesine kadar uzanır Efsanevi Pers Kralı Cemşid, Indo-Iranlıların avcılıktan hayvacılığa ve yerleşik yaşama geçişini temsil eder O çağlarda mevsimler insanoğlunun hayatında günümüzdekinden daha yaşamsal bir önem arz ediyordu ve yaşamla ilgili herşey dört mevsim ile çok yakından ilgiliydi Zor geçmiş bir kışın ardından gelen bahar, tabiat ananın çiçekler, yeşillenenen bitkiler uykusundna uyanması ve sığırların yavrulaması, insanoğlu için büyük bir fırsat ve bolluğun canlanması demekti İşte böyle bir dönemde bu Nevruz kutlamalarını başlatanın Kral Cemşid olduğu söylenir
İran Evrenbiliminin mimarlarından ve Zerdüştlerin Peygamberi olan Zerdüşt birçok bayramın kurumsallaşmasını sağlayan kişidir işte bu bayramlardan en sonuncusu ve en manalısı da Nevruzdur

Persepolis_hediye_sunumu_Nevruzjpg
Persepoliste krala hediyelerin sunumu

Bundan 12 yüzyıl sonrasında, MÖ 487 yılında, Büyük Darius, Persepolisteki yeni inşa edilmiş olan sarayında Nevruzu kutluyordu Son araştırmaların sonuçları bu kutlamaların çok özel bir anlam ifade ettiğini göstermektedir Sadece Nevruz gününde sabah saatin 06:30'unda güneşin ilk ışıkları gözlemevindeki büyük kabul salonuna denk geliyordu ve bu olay sadece 1400 yılda bir gerçekleşiyordu Bu durum aynı zamanda Babillilerin ve Yahudilerinde yeni yılı ile çakışıyordu ve bu nedenle, bu kutlamaların eski toplumlar için çok uğurlu ve önemli sayıldığı açıktır Persepolis yerleşkesinin ya da en azından Apadana'non sarayının ve "Yüz sütunlu Salonun" Nevruzu kutlamak amacıyla inşa edildiği sanılmaktadır Ne yazıkki eski kitabelerde Nevruzdan bahsedilmemektedir

Türklerde Nevruz
800px-Sumalak_navruz_tajikjpg
Orta Asya'da Nevruz bayramlarında geleneksel olarak pişirilen sümelek

Türkiye'de bir gelenek Türk Cumhuriyetleri'nde ise resmî bayram olarak kutlanır Baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder Türk kavimleri tarafından MÖ VIII yy'dan günümüze kadar her yıl 21 Mart'ta kutlanır
Oniki Hayvanlı Türk Takvimi ve Melikşah'ın Celali Takvimi'nde yılbaşı olarak belirlenen 21 mart, Divânü Lügati't-Türk'te de ilkbaharın gelişi olarak belirtilir Türk edebiyatı ve musikisine de Nevruz; Nevruz-ı Asl, Nevruz-ı Arap, Nevruz-ı Bayati, Nevruz-ı Hicaz, Nevruz-ı Acem ve Nevruz-ı Seba olarak girmiştir Tarihte pek çok devlet tarafından bayram ve gelenek olarak kutlanmıştır Bunların başında Anadolu beylikleri, Eski Mısır, İran, Safavi, Sasani, Moğollar, Selçuklu ve Osmanlı gelir
Selçuklu ve Osmanlı'da millî bayram olarak kutlanan Nevruz, Nevruziye adlı şiirlere ve şenliklerle ziyafet verilerek kutlanırdı Özel olarak hazırlanan Nevruziye adlı macun Osmanlı döneminden kalan bir kültür olarak bu gün hâlâ Manisa'da 21 Mart'ta Mesir macunu şenlikleri yapılmaktadır Alevi ve Bektaşiler arasında da kutlanan Nevruz'da özel ayinler yapılırdı, yine Zerdüştler ve Yezidiler'de 21 Mart'ı bayram olarak kabul etmişlerdi

Kürtlerde Nevruz
Kürtler Nevruzu 18 ile 21 Mart arasında kutlarlar Kürt halkına ait günümüze kadar gelebilmiş çok az kutlamadan biridir ve Kürtler için tüm dini kutlamalardan daha önemli sayıldığı söylenebilir
Bu bayram ile Kürtler çoğunlukla şehir dışındaki bölgelerde ve açık alanlarda bir araya gelir ve gelmekte olan ilkbaharı kutlarlar Kadınlar rengarenk elbiseler giyerler ve başlarına pullarla süslenmiş ışıltılı örtüler örterler Topluluk büyük bir ateş yakar ve bu ateşin etrafında dans ederek ya da üstünden atlayarak büyük bir coşkuyla bu bayramı kutlarlar
Kürtler Nevruzu Kürtçe olarak, Newroz pîroz be! (Mutlu Nevruzlar!) ya da Bijî Newroz! (Yaşasın Nevruz') diyerek selamlarlar
Kürt mitolojisindeki Kawa efsanesine göre, günümüzden(2007) 2500-2600 yıl öncesinde Zuhak (Bazı kaynaklara göre Dehak)adında Asurlu çok ama çok zalim bir kralın altında yaşayan Kawa adında bir demirci vardı Bu kral tam bir canavardı ve efsaneye göre her iki omuzunda da birer yılan bulunuyordu Her gün bu iki yılanı beslemek için Kürtlerden iki genci sarayına kurban olarak getirtip aşçılarına bu iki çocuğu öldürtüp beyinlerini yılanlarına yemek olarak verdiriyordu Aynı zamanda bu canavar kral ilkbaharın gelmesini de engelliyordu[14] En sonunda bu zulümden bıkan ve bir şeyler yapmak isteyen Armayel ve Garmayel adlı iki kişi kralın sarayına mutfağa aşçı olarak girmeyi başarırlar ve Kralın yılanlarını beslemek için beyinleri alınarak öldürülen çocuklardan sadece birini öldürüp diğerinin gizlice saraydan kaçmasına yardımcı olurlar Böylece ellerindeki bir insan beyni ile kestikleri bir koyunun beynini karıştırarak yılanlara vererek her gün bir çocuğun kurtulmasını sağlamış olurlar İşte bu kaçan kişilerin Kürtlerin ataları olduğuna inanılır ve bu kaçan çocuklar Kawa adlı demirci tarafından gizlice eğitilerek bir ordu haline getirilirler Böylece Kawa'nın liderliğindeki bu ordu bir 20 Mart günü zalim kralın sarayına yürüyüşe geçer ve Kawa kralı çekiç darbeleri ile öldürmeyi başarır Kawa etraftaki tüm tepelerde ateşler yakar ve yanındakilerle birlikte bu zaferi kutlarlar Böylece Kürt halkı zalim kraldan kurtulmuş olur ve ertesi gün ilkbahar gelmiş olur
Kürt yazar Musa Anter'e göre Nevruz aslında Kürtlerde ilk başlarda 31 Ağustosta kutlanıyordu ancak daha sonra Arap Takviminin kabul edilmesiyle bu kutlamalar Mart ayına kaymıştır Bu efsane Kürtler tarafından kendilerini güçlü ve farklı hissetmeleri için bir hatırlatıcı güç olmaktadır ve yaktıkları ateşte özgürlüklerinin simgesi haline gelmiştir

Afganlarda Nevruz
687px-Mazar-e_Sharif_-_scenejpg
Afganistandaki kutlamaların yapıldığı Mezarı Şerif Mavi Camisi

Afganistan'da, Nevruz gelenksel olarak iki hafta boyunca kutlanılan bir bayramdır Hazırlıklar günler öncesinden başlar ve Chaharshanbe Suriden yani Yeni Yıl'dan önceki en son Çarşamba gününden sonra bitmiş olur Birçok gelenek ve görenek içinde en önemlileri aşağıda sıralananlardır:
Haft Mewa
İran'da hazırlanan Haft Sinnin aksine Afganistan'da Haft Mewayı yani Yedi Meyva'yı hazırlarlar Haft Mewa, kuru meyvalardan hazırlanarak kendi şurupları içinde sunulan bir çeşit meyve salatası gibidir Bu 7 meyva, kuru üzüm, Senjed denilen iğde, antep fıstığı, kuru kayısı, ceviz ve badem ya da eriktir
Smanak
Buğdaydan yapılan bir çeşit tatlıdır Kadınlar bu tatlıyı özellikle geceleri biraraya gelerek ve sabahın ilk ışıklarına kadar şarkılar söyleyerek yaparlar Bu şarkılardan bir tanesinin sözleri: Samanak dar Josh o mā Kafcha zanem - Degarān dar Khwāb o mā Dafcha zanem
Gul-e Surkh Festival
Türkçedeki tam karşılığı Kırmızı Gül Bayramıdır (Gül diyerek aslında kırmızı lalelerden bahsedilmektedir) Bu bayram sadece Mezarı Şerif şehrinde ve yılın ilk 40 günü boyunca laleler gelişirken kutlanan eski bir gelenektir İnsanlar, ülkenin birçok kesiminden bu bayrama katılmak için Mezarı Şerif'e gelirler Bu bayram Jahenda Bālā denilen özel bir dini törenle birlikte kutlanır Bu özel tören birçok Sünni Afgan'ın inancına göre dördüncü halife olan Ali ibn Abi Talib'in mezarının bulunduğu mavi camide yapılır Kutlamalar, yılın ilk gününde yani Nevruzda camiye bir bez afişin asılmasıyla başlar ve değişik kutlamalar ile lale tarlalarında ve caminin etrafında tam kırk gün devam eder
Buzkashi
Diğer kutlamalarla birlikte buzkashidenilen ve at üzerinde oynanarak yerdeki bir kafası kesilmiş keçi yada koyunu yerden alarak rakibten önce hedeflenen alana bırakmak biçiminde oynanan bir oyunun turnuvası da düzenlenir Buzkashi maçları daha çok Afganistan'ın kuzeyinde ve Kabil'de düzenlenir
Özel yemekler
İnsanlar nevruz için özellikle de Nevruz arefesinde özel yemekler hazırlarlar Genellikle, Sabzi Chalaw denen ve pilav ile ıspanaktan oluşan bir yemek hazırlarlar Bununla birlikte, fırıncılar sadece Nevruza has olan ve adına Kulcha-e Nowrozi denen bir çeşit kurabiye yaparlar Nevruz için hazırlanan yemeklerden bir diğeri de Māhī wa Jelabī yani Kızarmış balık ve Jelabidir ve bu yemek özellikle pikniklerin vazgeçilmez yemeğidir Afganistan'da, nişanlanmış çiftlerin ailelerinin, Nevruz ve yine diğer bayramlardan olan Ramazan Bayramı ve Beraat Kandilinde, karşı tarafa hediye vermesi ya da özel yemekli bir davet vermesi bir gelenektir Erguvan bahçelerine yapılan geziler
Kabilliler Istalif, Charikar ya da çevredeki diğer Erguvan çiçeklerinin açtığı yerlere özellikle yeni yılın ilk iki haftası piknik yapmak için giderler
Jashni Dehqān
Çiftçilerin bayramı anlamına gelir Çiftçiler, yeni yılın ilk gününde tarım üretiminin cesaretlendirilmesi için şehirlerin içinde yürürler Günümüzde özellikle Kabil ya da diğer büyük şehirlerde şehrin önde gelenlerinin de katılımıyla düzenlenir

Bahailerde Nevruz
Bahailer bu bayramı (Naw-Rúz derler) sadece bir bayram olarak değil aynı zamanda dini bir tatil olarak da kutlarlar Ancak bu kutlama sadece Bahai takvimine göre yeni yılın kutlaması değil aynı zamanda tutmuş oldukalrı 19 günlük oruç'un da bitmesinin kutlanmasıdır İrandaki Bahailer bu günü hala İran gelenek ve göreneklerine göre kutlarken, dünyanın diğer yerlerindeki Bahiler ise kendi yerel geleneklerine göre kutlarlar


Alıntı Yaparak Cevapla

Nevruz Hangi Ülkelerde Kutlanır ? Nevruz Kutlamaları Hangi Ülkelerde Yapılıyor?

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nevruz Hangi Ülkelerde Kutlanır ? Nevruz Kutlamaları Hangi Ülkelerde Yapılıyor?



Nevruz Bayramı (21 Mart)

Türk Dünyasındaki Nevruz Kutlamaları ile ilgili Adetler
Çeşitli adlarla ve yaygın olarak Nevruz adıyla kutlanan bu bahar bayramıyla ilgili olarak Türk topluluklarında çeşitli gelenekler meydana gelmiştir Orta Asya'dan, Balkan Türkleri'ne ve hatta Amerika'daki Kızılderililerin yaşatılan âdetlerinde bu gelenekleri ve törenleri tespit edebiliyoruz
K K Yudahin'in eserinden Kırgız Türkleri'nde Nevruz gününün, Mart ayında olduğu ve yeni yılın ilk günü anlamına geldiği ifade edilir Bu günde "Nouruz Köcö " denilen özel bir yemek yaparlar "Köcö", darı yarması veya bulgur konulmak suretiyle yapılan bir nevi tirittir
Kazak Türkleri de Kırgız Türklerinin yaptığı aşı pişirirler Ayrıca Nevruz törenlerinde mevlit okuturlar O günü evler baştanbaşa temizlenir, yeni elbiseler giyilir Nevruz törenleri sırasında ev duvarlarına veya çeşitli eşyaların üzerine kil kaplar atılarak parçalanır Ateş üzerinden atlanır Çadırlar kurulup sofralar açılır
Özbekistan'ın Semerkant, Buhara, Andican taraflarında, Nevruz günü başlayan törenler bir hafta kadar devam eder Halk bu törenlerde çadır çadır gezerek birbirlerinin bayramını kutlar Bu ziyaretlerde ikram edilen yemek "aş" adı verilen pilavdır Köpkarı, güreş, at yarışları, horoz dövüşleri gibi gösteriler düzenlenir
Tacikistan'da Nevruz Mart ayının başından, 21 Mart gününe kadar baharın gelişini ve tabiatın canlanmasını karşılamak amacıyla kutlanır Nevruzda yenilen "Ş" harfi ile başlayan 7 yiyecekten süt; temizliği, tatlı; yaşama sevincini, şeker; serinlik ve dinlenmeyi, mum; ateşe tapınmayı, tarak; kadının güzelliğini temsil eder İslâmiyet’ten sonra İslâmî geleneklere göre "Ş" ile başlayan 7 nesne bunların yerini almıştır
Afganistan'da Nevruz, Türkler arasında doğum günü olarak kutlanır Bugün herkes en yeni elbiselerini giyerler Kabir ve akraba ziyaretleri yapılır, güreş tutulur ve oğlak oyunu oynanır İnsanlar arasındaki dargınlıkların kaldırılmasına çalışılır Yeni yıla nasıl başlanırsa, yılın öyle geçeceğine inanılır
Türkmenistan'da Nevruz bayramında halk gününü ülkemizdeki dini bayramlara benzer bir şekilde geçinmekte, karşılıklı ev ziyaretleri yapılmakta, tebrik mesajları gönderilmektedir Nevruz kutlamaları basın yayın organlarında geniş bir şekilde yer almaktadır
Azerbaycan'da her yıl Mart'ın 2123'ünde, Nevruz bayramı büyük törenlerle kutlanır Mezarlık ziyareti yapılır Bu ziyaretlerde hazırlanan helva pilav ve diğer yiyecekler fakirlere dağıtılır "Gapı Pusma", "Suya Yüzük Atma", "Su Başı", "Baca Baca" adetlerinde uzun yılların gelenekleri çeşitli motif ve oyunlarla sürdürülür Semeni göğertilir Yani tohum çimlendirilir
Karapapaklar'da Nevruz, Kırım Türkleri'nde Navrez, gündönümü; Batı Trakya Türkleri'nde Mevris, Makedonya ve Kosova Türkleri'nde Sultanı Navrız, Gagauzlarda İlkyaz bayramı adıyla yukarıda bahsettiğimiz ortak coşku ve geleneklerle kutlanmaktadır
Çok geniş coğrafyaya yayılmış olan topluluklarda Nevruz törenlerinde genellikle şu oyunların değişmeden devam ettiği gözlenir: Gökböri Oyunu Türkistan'da oynanan milli oyunların başında yer alır Bu oyuna "gökböri, köpkâri, oğlak/ulak, buzkaşi, kökpar, kükbar" gibi isimler de verilir At yarışları, cirit oyunu, kılıç sallama, yamba kapma, güreş, at üzerinde güç gösterisi, sinsin oyunu, huntu oyunu Bu oyunlar genellikle spora dayalıdır
Oyunların bir kısmı ise seyirliktir Bunları halk tiyatrosu veya Orta oyunu şeklinde değerlendirebiliriz: Koskosa oyunu; deve oyunu; ekende yoh, biçende yoh, yeyende ortag gardaş oyunu; kış bovay; yolbars; argımak
Nevruz bayramında mahalli eğlencelere de yer verilir Gençler aralarında mani ve şiir söyleyerek yarışırlar Bunlardan bazıları: Halay oyunu, Yaşıl yarpag, Gızılgül, Hahışta, Benövşe, Bahtıyar ve atışmalardır
Anadolu sahasında da oynanan bu oyunların yanı sıra 21 Mart'ta büyük bir coşkuyla kutlamalar yapılmaktadır Geçmişte o güne has olarak macunlar, şerbetler, hediyeler hazırlanarak devlet erkânı büyükten küçüğe, bunları birbirlerine takdim ederlerdi Bu adetler günümüzde Mesir Macunu Şenlikleri adı altında hâlâ devam etmektedir Anadolu'da Yörük Bayramı günümüzde de kutlanarak bu âdeti yaşatmaktadırlar
Anadolu'da "Sultanı Nevruz", "Nevruz Sultan", "Mart Dokuzu" ve "Mart Bozumu" gibi adlarla bilinen nevruz, gelenekleriyle bütün Türk toplumu içerisinde yaşamaya devam etmektedir
Tahtacı Türkmenleri'nde, Nevruz Bayramı eski Mart'ın dokuzudur ve Sultan Nevruz olarak adlandırılır Nevruz, Tahtacı Türkmenleri'nin yaylaya çıkışında; 22–23 Mart tarihlerinde kutlanmaktadır Tahtacı Türkmenleri'nde Nevruz; ölülerin yedirilip içirildiği gün olarak kabul edilir Burada eski Türk inanç sisteminin atalar kültürü kendini gösterir
22 Mart Nevruz'dan bir gün önceyi karşılamaktadır Bu gün Nevruz hazırlıkları yapılır Çamaşırlar yıkanır, yemekler hazırlanır Nevruz günü yenilen yemekler arasında ıspanaklı börek, soğan kabuğu ile boyanmış yumurtalar, yufka, sarı burma, şeker, leblebi, lokum sayılabilir 23 Mart günü öğleden sonra kadınlar geniş bir tabağa çerezler koyarak "hak üleştirir"ler Yiyecekler dağıtılarak "ölünün ruhuna değsin" dileğinde bulunurlar Bu bayramda herkes güler yüzlüdür Suçlar bağışlanır Bayrama katılmak zorunludur Katılmayanlar köy halkınca dışlanır
Yörükler arasında, Nevruz ile birlikte, kışın bittiği ve bahar mevsiminin başladığı kabul edilir Köy ve yaylalarda 22 Mart'ta, şehirlerde ise Nevruz günü pazara rastlamazsa, bu tarihi takip eden Pazar günü kutlanır Köy halkı 22 Mart sabahı yaylalara doğru yola çıkarlar Daha önceden "davar evleri"ne yerleşmiş olanlar köylerden gelen akraba ve komşularına ev sahipliği ederler Köylerden gelen grupla, yayladakiler karşılaştıklarında bir el silah atarak "Nevruzunuz kutlu, dölünüz hayır ve bereketli olsun" şeklinde selamlaşırlar Gelen misafirler çadırlara yerleşir, kendilerine ikramlarda bulunulur Sürü sahipleri tarafından kesilen kurbanlar birlikte yenilir Sünni olan yörüklerde imamlar tarafından yapılan dualara halk katılır ve şükrederler
Gençler tarafından eğlenceler düzenlenir, yemekler yenir, şarkı ve türküler söylenir, oyunlar oynanır Eğlenceler geç saatlere kadar devam eder
Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerimizden Gaziantep ve çevresinde 22 Mart gününe "Sultan Nevruz" adı verilir Diyarbakır'da; Nevruz günü halk, eğlence ve mesi re yerlerine giderek Nevruz'u kutlarlar Kars ve çevresinde; bu tarihte kapı dinleme, baca baca adetleri görülür Evde bulundurulan çeşitli meyvelerden baca baca gezenlere verilir
Tunceli ve çevresinde; bu gün erkekler alınlarına kara sürerek su kaynaklarına giderler Bu karaları orada temizleyerek dua ve niyazda bulunurlar Özellikle Orta Anadolu'da Nevruz, "Mart Dokuzu" olarak bilinir Diğer bölgelerdekine benzer kutlama adetleri yapılır Nevruzla ilgili Anadolu'da görülen diğer gelenekler arasında, ağacın güneşten etkilenmemesi için ağaca bez bağlanarak yapılan "Mart ipliği" adeti ve özellikle Giresun'da "Mart Bozumu" adeti önem taşır
Tekirdağ'da Nevruz soğukların sonu, baharın başlangıcı olarak kabul edilir ve "Nevruz Şenlikleri" adıyla kutlanır İzmir, Uşak, Sivas ve Şebinkarahisar'da hemen hemen aynı geleneklerin devam ettiği görülür
Bilindiği üzere eski takvim Mart ayından başlardı Mart ayının ilk on iki günü ayrı ayrı ayları temsil etmek suretiyle, o yıl içinde neler olacağı ilk on iki günden tespit olunurdu O gün yedi çift, bir tek baş harfi "S" ile başlayan yiyeceklerden yenilmesi adettendir
Altay Türkleri arasında 21 Mart'a tekabül eden günde kutlanan "Cılgayak" bayramı vardır Bu bayram da Nevruz gibi baharın gelişi, tabiatın canlanması ve yeni bir yıla giriş bayramı olarak kutlanır Bu bayramın hazırlıkları yaz mevsiminde başlar Bir önceki yıldan toplanarak saklanmış yılın ilk çıkan bitkileri olan kandıklar ve onların sargay adı verilen kökleri çıkarılarak bunlardan çeşitli yiyecekler hazırlanır Ayrıca bu bayram için bal katılmış yoğurt, dondurulmuş ve kurutulmuş et, koyun ve mal tırnaklarından yemekler yapılır Dört tahıl hazırlanır Güneş bayramının kutlandığı kır başına vurmaya başladığı zaman dört tahılın üzerine arçın bırakılır Ateşle bu arçınlar alaslanır Büyükler çocuklar gibi oyunlar oynar Akşama doğru köye dönülürken hep bir ağızdan şarkılar söylenir
Nevruz'un bir bahar bayramı olduğun ortaya koyan delillerden birisi de Saha Türkleri arasında yaşatılan Isıah Bayramı'dır Bu bayram hakkında ilk bilgileri veren Dr Yakup Deliömeroğlu şunları söylemektedir:" Göktanrı dini geleneklerinin hâkim olduğu Saha Türklerinde Isıakh bayramı, ilkbaharın gelmesi ve yılın bereketli geçmesi için Tanrı'ya bir şükür bayramıdır Saha Türkologları ve halkı Isıakh bayramının Türkistan kökenli olduğunu bilmektedirler
21–22 Haziran tarihleri de Nevruz'da olduğu gibi güneş sisteminin ayrıcalıklı bir dönemidir; çünkü bugün yılın en uzun günüdür Diğer yandan Saha Türkleri'nin yaşadığı Sibirya'da bahar yeni hissedilmeye başlanır
Isıah bayramında törenlere, Akşaman'ın dualar ve kımızla tören alanını temizlemesiyle başlanır Tören alanına yarım ay şeklinde genç akağaçlar dikilir Alana ateş yakılır ve bu ateş törenler bitene kadar söndürülmez Akşaman'ın yere kımız serpmesi, duaları ve dualarla yakılan ateşle geçmiş yılın kötülüklerinin kovulduğuna, yeni başlayan güzel günlere zarar vermelerinin önlenmiş olduğuna inanılır Akağaçlara başta genç kızlar ve genç erkekler olmak üzere halk yeni yılda olmasını istedikleri dileklerini tutarak bez parçası bağlarlar Bu inanış ve âdet dünyanın hemen her yerinde bütün Türk halklarında hâlâ yaşamaktadır
Isıah bayramı hakkında ilk belgelere Hollandalı gezgin İdesa'nın notlarında rastlanmaktadır İdesa 17 Yüzyılda Sibirya'dan Çin'e yaptığı seyahatte Isıah bayramının Sahaların tek bayramı olduğunu yazar Saha halkının İlkbaharın gelişini büyük bir coşkuyla kutladıklarından, ateş yakma ve ateşin törenler son bulana kadar söndürülmesi, bol miktarda kımız yapılması, yerlere kımız serpilerek "temizlenmesi" ve misafirlerin bu içki ile ağırlanmaları adetlerinden bahseder
Bugün de yaşayan bu geleneklerle Isıah, takvimi bir bayram olarak Saha halkının örf, adet ve tarım faaliyetleriyle kopmaz bir hal almıştır Sahalar bu bayramı 2122 Haziran günlerinde yılbaşı olarak kutlamaktadırlar Onlar bu bayramı yenilenme, tabiat ve insan doğasının kaynaşması, iyilik, temizlik ve aydınlığın başlangıcı ve geleceğe umutla bağlanmanın günü olarak kutlamaktadırlar
Uzun süren bir kışın ardından Saha halkı bir araya gelip eğlenir; eğlencelerde kımız içilmesi, bayram yerinde pişirilen şiş kebapların yenmesi, milli oyunların oynanması, güreş, at yarışları, Olonhosut yarışları ve vazgeçilmez olarak Osuohay dansı yapılmaktadır Olonhosut yarışları kaya parçalarını kaldırarak omuzdan arkaya atarak yapılan güce dayalı bir Sibirya sporudur Sibirya'da yaşayan Hakaslar ve diğer Türk halklarında da aynı spor yaygındır Osuohay ise Isıakh törenlerinin vazgeçilmez kısmını oluşturmaktadır Kımızlar içilip bazı yarışmalar, eğlenceler yapıldıktan sonra Anadolu halaylarında da bulunan, ellerin parmakların birebir kilitlenmesiyle yanyana dizilen insanlar Isıakh ateşinin etrafında dans veya halay çekmeye başlarlar Bazı destanlarda bu halayın 9 gün sürdüğü yazılmaktadır"
Bugün de büyük coşkuyla kutlanan Isıah bayramı 1991 yılında Saha Cumhuriyeti kurulduktan sonra diğer Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi resmi tatil olarak ilan edilmiştir
Son yıllarda Amerika'daki yerli Kızılderili Kabileleri'nin "soy kütüğü" ile ilgili çalışmalar Türk kültürünün yayıldığı sahalar hakkında bize ilgi çekici bilgiler vermektedir Bu konuyla ilgili olarak Dr Ahmet Ali Arslan şu bilgileri veriyor: " Son yıllarda bağımsız araştırmacı uzmanların, Sibirya ve Alaska'da ve Alaska'nın daha güneyinde bulunan insan kemikleri ve toprağa yayılmış insan yağı kalıntıları üzerinde yaptıkları "gen" araştırmaları Amerika ve Asya kıtalarında vakti ile yaşamış bu insanların birbirleri ile yakın akraba olduklarını tespit etmesine rağmen, Amerika'ya Avrupa üzerinden gelenler bu gerçeklere sırt çevirmektedirler Amerika yerli Kızılderili kabileleri ile Sibirya Saka, Altay, Hakas, Telvit ve Tuva bölgelerinde yaşayan eski Türk âdetlerinin ve mevsimlik dinî merasimlerin birbirine benzemesi ve paralellikler göstermesi oldukça ilgi çekicidir
Amerika'nın toprakla ve ziraatla uğraşan Kızılderili kabileleri arasında dinî ağırlıklı merasimlerle kutlanan mevsimlik bayramların başında Mart ayında "Yeni Yılın Başı" için yapılan kutlama törenleri ve şenlikleri gelir Kaliforniya Eyaletinde geçimini topraktan temin eden yerleşik, şehirli Kızılderili kabileleri, göçebe bir hayat sürerek, yazın serin dağ yamaçlarına ve kışın ise daha ılık ve mülayim bölgelere göç eden ve geçimini avcılıkla temin eden Kızılderili kabilelerine kıyasla "Yeni Yılın Başı" kutlamalarına daha büyük bir bağlılık göstermektedirler Bu kutlamalar, "Eski yıldan yeni yıla geçişi, ölümden sıyrılıp yeniden dirilişi, kısırlıktan kurtulup yeniden üremeye dönüşü kutlamak maksadıyla" yapılmaktadır
Kaliforniya ve etrafındaki topraklarda dağınık olarak yaşayan Amerika yerli Kızılderili kabilelerinden Yurok, Karuk, Hupa, Yuki, Pomo, Modoc ve Maidu kabileleri yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilen "Mart" ayında, bahar bayramını, tabiatın yeniden canlanması ve uyanmasına bağlı olarak "Yeniden Doğuş"un bir sembolü olarak kutluyorlar Bununla ilgili dinî merasimlere diğer Kızılderili kabilelerinde olduğu gibi, yine kabilenin Şamanı öncülük etmekte ve yönetmektedir
Yeni yılın başlangıcı olan Mart'ta kutlanan "Diriliş" kutlamaları ile ilgili Kızılderililerin yaptığı merasimlerde kabilenin yaşadığı köy veya kampın tam orta yerine uzun ve düzgün bir "direk" dikilir New Mexico, Arizona ve Kaliforniya eyaletlerinde yaşayan Kızılderili kabileleri köyün orta yerine dikilen bu "direğin" kâinatın "ekseni" olduğuna ve dünyayı yaratan "Bir"i temsil ettiğine inanırlar Bu inanç yerleşik ve şehirli manasına gelen "pueblo" yerli Kızılderili kabileleri arasında da aynı şekilde yaygındır
Kızılderililerin yaptığı merasim ve kutlamaların en ilginç yanlarından birisi, kabilenin Şamanı'nın "Gök Tanrı" olarak kabul edilen "Ulu Ruh"a daha çok yaklaşmak ve kabilesi için O'nun yardımını ve rahmetini talep etmek maksadıyla, bu düzgün "direğe" tırmanmasıdır Dinî maksatlı bu merasimi yöneten Şaman'ın bu direğe tırmanması, mensubu olduğu kabilesini kötü ruhlardan ve onların sebep olabileceği hastalıklardan koruması, yeni yılda kabilesine bol mahsul bahsetmesi konularında görüşme talep etmek maksadıyla "Gök Tanrı"ya Daha yakın olma amacı taşır Direğe tırmanma merasimi Kaliforniya eyaletindeki Camella Kızılderilileri arasında oldukça yaygındır” Demirin Türk tarihindeki yerinden yazımızda bahsetmiştik Demir Türk’ün inanç sistemi içerisinde bütünleştirici bir unsurdur Ergenekon Destanı’nın ana temasını oluşturan “Demirin eritilmesi ve kutsallığı” motifleri Amerika’da ki Kızılderililer arasında da yaygındır Onlar da demire hürmet ederek özellikle yılbaşı kutlamalarında mutlaka demir uçlu silahları itina ile taşırlar AArslan araştırmasında bu konuyu şöyle anlatır “Türk kültür tarihinde ve önemli mevsimlik merasimlerde mühim bir yer tutan “Demir” e Kuzey Amerika Kızılderili kabileleri arasında da büyük önem verilmekte ve bazı kimselerin demirden yapılmış mukaddes sayılan “Silah” lara dokunması katiyen yasaklanmıştır Amerika Kızılderili kabilesinde, hamile kadının demir ve çelikten yapılmış silahlara dokunması yasaktır Öldürücü gücü kaybolur ve düşmana tesir etmez korkusu ile özellikle hamile kadınların ve yetkili olmayan şahısların kabilenin savaşçılarının silahlarına dokunması yasaktır Yaygın olan söylentilerin tam aksine, bu kadar tabu ve yasaklamaya rağmen, Kızılderili kabilelerinden hiç birisi, ne şekilde olursa olsun diktikleri toteme tapınmazlar
Amerika'da Alaska'nın Güneyinde yaşayan Yakutat ve Tlingit Kızılderilileri arasında "demir"e Sibirya Türkleri'nin verdiği değere eş bir hürmetle yaklaşılmaktadır "Yakutat ve Tlingit Kızılderilileri de diğer Kızılderililer gibi çelikten yapılmış bıçak ve savaş baltaları veya sivri uçlu silahlar yapmak için kullandıkları demire büyük hürmet ve rağbet gösteriyorlar"
Ahmet Ali Arslan'ın yapmış olduğu bu araştırma şu sonucu ortaya çıkarıyor: "Türk Şamanizmi ile Amerikan yerli Kızılderili Şamanizminin izlerine "Yeni Yılın Başı" merasimlerinde yoğun bir şekilde rastlanmaktadır Aynı zamanda paralellikler mevcuttur Mart ayında kutlanan yeni yıl merasimleri Orta Asya Türk şamanizmine paralel olarak Güney Amerika'da, Bolivya'da yaşamakta olan "Aravak" ve "Manası" Kızılderili kabilelerinin varlıkları tespit edilmiştir Ayrıca Amerika'nın Mexico eyaletinde yaşayan "Arıkara" Kızılderili Şamanı'nın ilkbaharda Türk Şamanlarının yaptığı ayinlerin aynısını yaptığına dair kayıtlar mevcuttur Bütün bu kalıntılar Orta Asya'dan Amerika'ya geçen Şaman kültürünün dolayısıyla Türk kültürünün kalıntılarıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.