06-09-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Bilim Felsefesi
3 ÜNİTE BİLİM FELSEFESİ
Bilimlerde görülen büyük gelişmeler dikkatleri bilime yöneltmiştir Bilim felsefesi bilimsel kesinlik ve bilimsel sistem düzeyine erişen bir bilgiyi inceler Bilim felsefesinin inceleme alanına,bilimin yanında bilimin özel yöntemleri,düşünce biçimleri bilimlerin hangi ana gruplara girebileceği gibi problemler girer
BİLİMİN TARİH İÇİNDEKİ GELİŞİMİ
İlk çağda bilim felsefe ile iç içe iken, matematiğin felsefeden ayrılmasıyla bilimlerin felsefeden ayrılışı başlamıştır Avrupa ortaçağda bir durgunluk dönemi geçirdiğinden 5 ve10 Y:Y arasında felsefe ve bilim alanında önemli bir gelişme olmamıştır Bu dönemde İslam ülkelerinde felsefe yanında bilim ve teknikte gelişmiştir Ortaçağda duraklayan, bilimlerin felsefeden ayrılma hareketi Rönesans ve sonrasında hızlanmıştır Bilim adamları ve filozoflar yeni görüşler geliştirerek;bilim felsefesinin ortaya çıkmasını hızlandırdı
BİLİMİN FELSEFENİN KONUSU OLUŞU
19 ve 20 Y:Y da bilimin olağanüstü başarı sağlaması, ona olan ilgiyi büyük ölçüde arttırmıştır Bu ilgi düşünen kişileri;neyin bilim olduğu neyin olmadığını; ayırmaya , birtakım ölçütler aramaya ve bilimi sorgulamaya yöneltmiştir Bu da bilimin felsefenin konusu içine alınmasına yol açmıştır Sorun, felsefeyi bilimleştirmekten çok bilime aykırı düşmeyen ve bilimlerle verimli etkileşim içinde bulunan bir felsefe türünü oluşturmaktır
BİLİME FARKLI YAKLAŞIMLAR
1-ÜRÜN OLARAK BİLİM:
Temsilcileri Reichenbach ve Carnap'tır Bu yaklaşım; bilimi anlamak için,bilim diye ortaya konmuş eserleri(ürünleri) ele alır ve onları tarihsel gelişmeleri içinde anlamaya çalışır Bunun yolunu da bilim eserlerini mantık açısından çözümlemekte görür Böyle bir çözümleme bilimlerin dillerini incelemek ve yöntemlerini belirtmektir Bilimle ilgili eserler,günlük dille yazılmış metinlerle oluştuklarından,çözümleme işlemini kolaylaştıracak bir tekniğe ihtiyaç vardır Bu da söz konusu metinleri sembolik mantık diline çevirmekle sağlanır Yani "Doğru" ve "Yanlış" değerleri ile çözümlenir Böylece incelenen metnin genel-geçerli olup olmadığı ortaya çıkarılabilir Bu yapılırken metindeki önermelerin doğrulanabilirliği veya yanlışlanabilir olmasına bakmak yeterlidir Çünkü doğrulanabilir önerme,”anlamlı” önermedir Anlamlı önermeler ise bilgi veren,bilimsel önermelerdir Carnap’a göre doğrulanamayan önermeler metafizik önermelerdir Carnap’a göre;iki türlü doğrulama yapılabilir;
1-Doğrudan doğrulama:Herhangi bir nesnenin belirtilen yerde bulunuşunun gözlenmesi sözkonusudur Örn:”şu anda bu yazıyı okuyorum” önermesi doğrudan doğrulanabilen bir önermedir 
2-Dolaylı Doğrulama oğrulanabilir önermeler, doğrulanmış başka bazı önermelerle birleştirilerek doğrulanmaları sağlanır Örn:”Anahtar demirden yapılmıştır” önermesini doğrulayalım; Fizik kanununa göre “demirden yapılmış; nesne mıknatısla çekilir” “mıknatıs çubuk şeklindedir”(doğrulanmış bir önermedir) Anahtar çubuk nesneye yakın konmuş (doğrudan doğrulanmıştır) Sonuç olarak anahtar şimdi çubuk nesne tarafından çekilecektir Bu durumda anahtarın demirden yapıldığı dolaylı olarak doğrulanmıştır
2-ETKİNLİK OLARAK BİLİM:
Temsilcileri Kuhn ve Toulmin’dir Bu yaklaşıma göre bir kültür ortamında oluştuğundan bilimi, anlamak için bilim adamları topluluğunun yaşayış biçimlerine,inançlarına,kültürlerine bakmak gerekir T Kuhn bilimi anlamaya yönelik çalışmasında çıkış noktası olarak “Paradigma” kavramını kullanır Paradigma: Belli bir bilimsel yaklaşımın,doğayı ya da toplumu sorgulamak ve onlarda bir ilişkiler bütünü bulmak için kullandığı açık ya da üstü kapalı tüm inançlar, kurallar,değerler,kavramsal ve deneysel araçlardır Bilim adamları topluluğunca paylaşılan ortak paradigmada bilime ait temel sorular ve onlara verilebilecek cevapların genel çerçevesi çizilmiştir Paradigma aynı zamanda bilim adamları için dünyaya bakılan bir standartlar ve ölçüler yumağı olduğu gibi,gerçekliğin belirli kurallara göre algılanmasını kavranmasını ve genelleştirilmesini sağlayan bir şablondur Paradigmalar arası tartışmalar sonucunda iki paradigmadan birinin galip çıkması,paradigmanın değiştirilmesini ve algı dönüşümünün gerçekleşmesini sağlar
KLASİK GÖRÜŞ AÇISINDAN BİLİM
Klasik görüşe göre;
1-Bilim yeryüzündeki nesneleri araştırma etkinliğidir
2-Bütün bilimler temelde birleştiklerinden birbirleriyle bağlantılıdır
3-Bilim (yanlış bilgilerin ayıklandığı) birikimsel bir süreç izler
4-Bilimin yardımıyla daha önce bilinenler kesinleştirilir,bilinmeyenler bilinir duruma getirilir
Klasik görüşün en iyi temsil edildiği felsefe akımı Pozitivizm ve daha sonra Mantıkçı Pozitivizm’dir
KLASİK GÖRÜŞE GÖRE BİLİMİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER
1-Bilim olgusaldır
2-Bilim mantıksaldır
3-Bilim genelleyicidir
4-Bilim nesnel(objektiftir)
5- Eleştiricidir
BİLİMSEL YÖNTEMİN ÖZELLİKLERİ
Bilimsel yöntem olguları betimleme –açıklama amacıyla izlenen sistemli bilgi edinme yoludur Betimleme ilk aşamayı oluşturur Betimleme gözlem ve deneyden oluşur Açıklamayla ilk aşamada betimlenmiş olan olgular ve birbirleriyle ilişkilerini yansıtanempirik genellemeler bazı teorik kavramlara başvurularak anlaşılır hale getirilir O zaman varsayımlara başvurulur Doğrulanmış varsayımlar teorileri oluşturur Teorilerin genelleştirilmesiyle ortaya çıkan kesin,genel-geçer doğrular da kanunları oluşturur
BİLİMSEL AÇIKLAMA-ÖNDEYİNİN ÖZELLİKLERİ
Öndeyi olgular arası ilişkilerden ve ya bu ilişkileri ifade eden genellemelerden yararlanılarak henüz olmamış bir olguyu önceden kestirmedir Örn:Newton fiziğindeki bazı yasalardan yararlanılarak gelecekteki ay ve güneş tutulmalarını önceden bilmek gibi Bir teori ve ya hipotezden çıkarılan her mantıksal sonuç bir öndeyidir Bir olguyu izah etme oluş nedenini ortaya koyma işi bir açıklamadır Her açıklamada önceden bir öndeyinin olmasına karşılık; öndeyi niteliğindeki her çıkarımın bir açıklama sağlayacağı iddia edilemez
Varsayım-Kuram İlişkisi:
1-Varsayımlar kuramlara dönüşebileceği gibi;gelişmiş kuramlar da genellikle varsayımsal öğeler içerir
2-Varsayım bir tek önermeyle ifade edildiği halde ;kuram bir bütünlük içinde düzenlenmiş önermeler sistemiyle dile getirilir
3-Varsayım belli ve sınırlı bir açıklamadır;oysa kuram kapsamlı ve köklü açıklamalar getirir Bilgi edinme süreci aşamasında ortaya atılan geçerliliği ve güvenilirliği bilimsel yöntemlerle saptanmış olan iç tutarlılığı bulunan bilgiler ve açıklamalar bütününe BİLİMSEL KURAM denir
KLASİK GÖRÜŞE YAPILAN ELEŞTİRİLER
1-Bilime gereğinden çok değer verilmiştir
2-Klasik görüşün; bilinmeyen şeylerin nedenini bilimin gelişmemiş olmasına bağlamaları doğru değildir Çünkü evren sonsuz ve sınırsızdır ve bilmeye konu olacak olanların tümünü bilim açıklayamaz
3-Tüm bilimlerin bir tek bilime indirgenmesi mümkün değildir
4-Klasik görüşün sandığı gibi bilim; birikimsel bir süreç izlemez Çünkü bilim eğer birikimsel bir süreç izlemiş olsaydı bilimdeki ani değişiklikler olmaz gelişmeler birbirini tamamlardı 
5-Bilimi oluşturan bilim adamları topluluğunun varlığı görmezlikten gelinmemelidir
BİLİMİN DEĞERİ
Tarih boyunca; bilimi bilgiye giden önemli ve tek yol olarak görenler olduğu gibi bilimden korkan ve kuşku duyanlar da olmuştur 
Oysa bilim ne en yüce varlığın en yüksek düzeydeki etkinliği ; ne de zavallı insanın zarar verici bir etkinliğidir Bilim insanın diğer etkinliklerinden biri olarak çok yönlü bir varlık alanına sahiptir İnsan ilgi ve isteği doğrultusunda bilimsel bilgiden başka gündelik bilgi,dini bilgi,sanat bilgisi, v b ile de uğraşmaktadır Diğer bilgi türleriyle birlikte bilimsel bilginin ve onun ürünü olan teknolojinin insan hayatındaki yeri açıkça bilinmektedir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|