[KAPLAN]
|
Birmanya ve Birmanya Tarihi
■ BİRMANYA, Güneydoğu Asya'da, Bengal Körfezi'nin doğu kıyısında bir ülkedir Kuzeybatıda Bangladeş ve Hindistan'la; kuzey ve doğuda Çin, Laos ve Tayland'la komşudur Bu ülkelerle sınırlarını çoğunluk sık ormanlar ve dağlar oluşturur
Birmanya topraklarının yaklaşık yarısı ormanlarla kaplıdır Dağlar daha çok kuzey-güney doğrultusunda uzun, paralel sıralar halinde uzanır Bunların arasından, Sittang ve Saluen ırmaklarıyla, Çindvin adlı koluyla birlikte bütün ülkenin neredeyse dörtte üçünü sulayan büyük İravadi Irmağı akar İravadi Irmağı'nın 2 100 kilometrelik toplam uzunluğunun yaklaşık 1 500 kilometresi i ulaşıma elverişlidir Bu ırmak büyük bir deltayla denize ulaşır Bengal Körfezi'nin birçok adayla bezeli olan bu kıyısı, kayalık olduğu için tehlikelidir
Ülke doğal yapısından dolayı Yukarı ve Aşağı Birmanya'ya bölünmüştür Eskiden bu bölgelerde egemen olan iki ayrı krallık, 1885-1948 arasındaki İngiliz sömürge yönetimi sırasında ortadan kalkmıştır Aşağı Birmanya üç büyük ırmağın alçak vadileri ile, Tenasserim adı verilen dar veuzun bir toprak şeridini içerir
Tenasserim, güneyde, kalay ve tungsten çıkartılan ve kauçuk üretilen Malakka Yarımadası'na doğru uzanır Aşırı yağış alan Aşağı Birmanya, Yukarı Birmanya'dan çok daha nemlidir Gelişen bir liman olan başkent Rangun, yılda 2 540 mm yağış alır Kentin kuzeyindeki dağlık Arakan bölgesinin büyük bölümü 5 080 mm yağış alırken, eskiden Yukarı Birmanya'nın başkenti olan Mandalay, yılda yalnızca 838 mm yağış alır
BİRMANYAYA İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ: 676 577 km2 YÖNETİM: Tek partili halk cumhuriyeti COĞRAFİ ÖZELLİKLER: Aşağı Birmanya'da üç büyük ırmağın; iravadi, Saluen ve Sittang'ın geniş vadileri yer alır Yukarı Birmanya'da ise kuru ve açık alanlar yaygındır Ülkenin doğu bölgesinde yüksek bir yayla vardır
BAŞLICA ÜRÜNLER: Pirinç, şekerkamışı, sebze, kavun, karpuz, yerfıstığı, karides, tikağacı, gümüş, kalay ve tungsten
ÖNEMLİ KENTLER: Rangun (Rangoon), Mandalay, Mul-
mein, Bassein, Pegu EĞİTİM: 6-11 yaş arası çocuklar için zorunludur
Aşağı Birmanya'da muson iklimi egemendir Genellikle, mayıs ortasından kasım ortasına kadar süren muson yağmurlarından sonra, yılın geri kalan bölümü kuru geçer Bu bölgede, değerli tikağacının yetiştiği muson ormanları vardır Nüfusun yüzde 75'inin yaşadığı İravadi ve Sittang deltalarının zengin toprakları pirinç tarlalarıyla örtülüdür
Yukarı Birmanya'nın merkezi çok farklıdır Daha düz, çok daha kuru ve açıklık olan bu bölgede susam, dan, pamuk ve yerfıstığı gibi ürünler yetişir Birmanya'nın II Dünya Savaşı'nda büyük zarar gören petrol bölgesi güneydedir Bu bölge Birmanya ekonomisi için bugün de önem taşır
Yağmur ormanlarında hâlâ pek çok yabanıl hayvan yaşar Ormanlarda gibon denilen bir tür uzun kollu maymuna rastlanır Kaplan ve küçük bir geyik türü olan munçak ise daha az rastlanan hayvanlardır Birmanya'da pars ve yaban mandası da vardır; dağlarda ayılar, ormanların çoğunda filler yaşar Köylerde sokak köpeklerinden geçilmez Kırsal alanda yılanlar ve sıtma taşıyan sivrisinekler boldur
Halkın çoğunluğu ırmak kıyılarında kurulmuş küçük köylerde yaşar Yabanıl hayvanlardan korunmak için bambu ya da ağaçtan kazıklarla çevrelenmiş olan köy evleri de bambu ve ağaçtan yapılır
Nüfusun üçte ikisi Orta Asya'dan yüzyıllar önce göçmüş olan insanların soyundandır Geniş, yassı yüzleriyle Moğollar'a benzerler; ama tenleri, genellikle Çinliler'inkinden daha koyu renklidir Geriye kalan nüfus, yerli kabilelerden, Hindistan ve Çin'den gelmiş insanlardan oluşur Halkın yüzde 70'ten çoğu Birman'dır; yüzde 15'ini de Karenler, Şanlar ve Kaçinler oluşturur Geri kalanlar, çoğun -lukla doğu sınırında yaşayan, çevreden soyutlanmış dağ kabileleridir Konuşulan dil Birmanca'dır, ama çeşitli kabilelerin konuştuğu 100 kadar başka dil de vardır Birmanlar'ın yaklaşık yüzde 85'i Bu-dacı'dır; bununla birlikte, kırsal kesimde nat adı verilen eski orman ve dağ ruhlarına tapanlar da vardır İngilizce'nin resmi devlet dili olduğu İngiliz sömürge yönetimi dönemindeki gibi bugün de okullarda İngilizce öğretilir Birmanlar'ın ulusal giysisi longyi, tıpkı Endonezyalıların giydiği sarong gibi, vücuda sarılan uzun bir kumaştır ve önden düğmeli bir ceketle birlikte giyilir Birmanlar iş hayvanı olarak hörgüçlü, küçük bir tür öküzden yararlanırlar Geniş ırmak vadilerinde, İravadi deltasında ve pirinç yetiştirilen bataklıklarda mandalar iş görür Pirinç temel tarımsal üründür ve ana besin kaynağıdır Bir zamanlar öbür Asya ülkelerine, özellikle Hindistan'a çok miktarda pirinç satılırdı, ama II Dünya Savaşı'ndan bu yana pirinç satışı düşmüştür Öbür ürünler arasında yağı kullanılan susam, yerfıstığı, meyve, pamuk, baklagiller, mısır, şekerkamışı ve ince Birmanya purosunda kullanılan tütün sayılabilir
Birmanya'nın maden kaynakları zengindir Özellikle petrol, tungsten, kurşun, kömür, bakır, kalay, altın, gümüş, mika, demir cevheri ve yeşim taşı vardır Buna karşın madencilik az gelişmiştir Tikağacı sanayisi (bak TİkaCaci) büyük önem taşır Tikağacı ve öbür sert odunlu ağaç türleri Birmanya'nın dış ülkelere sattığı başlıca ürünlerdir Kerestelik ormanlar devletin denetimi altındadır Ormanlarda, kütüklerin taşınması ve istiflenmesinde, eğitilmiş filler çalıştırılır Ülkede kauçuk da üretilir
Birmanya'da tarım, ormancılık ve madencilik gelişmektedir Çoğu Rangun yakınlarında olmak üzere, çeltik fabrikaları, ağaç ve pamuk işleme kuruluşları, hepsinden önemlisi de petrol rafinerileri vardır Birmanya'da ulaşıma elverişli karayolu azdır 1938'de işgalci Japon ordularının yaptığı, Çin'in güneybatısındaki Kunming'den Birmanya'nın kuzeybatısındaki Laşio'ya uzanan ve bir demiryoluyla Mandalay'a bağlanmış olan Birmanya Karayolu, Çin'le ticareti kolaylaştırmıştır Rangun ile Mandalay arasında bir ana demiryolu hattı vardır Başka demiryolları da olmakla birlikte ülkeyi Hindistan'a ya da öbür komşularına karadan bağlayan karayolu yoktur Birmanya'ya gelen turistler burada bir haftadan fazla kalamazlar ve geliş gidişlerinde özel uçak kullanamazlar
Tarih
Birmanya'da gelişkin bir Buda uygarlığı vardır Terk edilmiş bir kent olan Pagan'da bu uygarlıktan izler görülür Kentte 9 -13 yüzyıllar arasında yapılmış binlerce Buda tapınağı bulunmaktadır 11 -19 yüzyıllarda Birmanya prensleri arasında amansız savaşlar oldu 1820'de büyük Birman Generali Maha Bandula, Hindistan'ın İmphal (Manipur) ve Assam eyaletlerini ele geçirip Bengal'e yönelince, o zaman Hindistan'a egemen olan İngilizler Birmanya'ya savaş açtılar Maha Bandula geri püskürtüldü ve Birmanyalılar yalnızca Assam ve İmphal üzerindeki isteklerinden vazgeçmekle kalmadılar, aynı zamanda Aşağı Birmanya' nin Arakan ve Tenasserim bölgelerini de İngilizler'e bırakmaya zorlandılar 1826-82'de ingilizler, Aşağı Birmanya'yı adım adım ele geçirdiler Kral Thibavv'la 1886'da yapılan savaştan sonra, başkenti Mandalay olan Yukarı Birmanya da İngilizler'in denetimi altına girdi 1919'dan 1937'ye kadar Birmanya, Hindistan'ın bir eyaleti olarak İngiliz yönetiminde kaldı

II Dünya Savaşı sırasında Japonlar, Birmanya'yı işgal ettikten sonra sözde bağımsız bir devlet kurarak egemenlikleri altına aldılar Savaştan sonra İngiliz egemenliği yeniden kuruldu, ama Birmanyalılar bağımsızlık istiyordu İngiltere'ye yapılan baskı sonucunda seçimlere gidildi ve 1947'de bağımsız Birmanya Cumhuriyeti kuruldu Birmanya bağımsızlığını kazandıktan sonra İngiliz Uluslar Topluluğu'ndan ayrıldı
Yansız bir dış politika izleyen Birmanya, Çin, Japonya ve SSCB ile yakın ekonomik ilişkiler kurdu Çeşitli ayaklanmalardan ve siyasal çekişmelerden sonra 1962'de ordu komutanı Ne Win'in yaptığı hükümet darbesiyle, başbakan U Nu yönetimden uzaklaştırıldı Yeni hükümet pek çok sanayi dalını ulusallaştırdı 1973'te yeni bir anayasa kabul edildi Birmanya bugün de kabile ayaklanmaları ve çoğu Tayland ve Laos sınırlarından kaynaklanan, yasadışı afyon ticareti gibi sorunlarla mücadele etmektedir
BİRMİNGHAM İngiltere'nin ortasında yer alır Ülkenin ikinci büyük kentidir Nüfusu 1 008 000, yüzölçümü 264 km2'dir Ülkenin en büyük sanayi kentlerinden biri olan Birmingham, Sanayi Devrimi'nden önce bile İngiltere'nin ekonomik gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştu Sanayi dallarının çeşitliliği nedeniyle Birmingham'a "1 000 meslek kenti" de denir
Birmingham İngiliz otomobil sanayisinin merkezidir Dünyanın en büyük kakao ve çikolata fabrikası da buradadır Ağır makine sanayisinin yanı sıra, cam, çikolata, lastik, deri, kimyasal ürünler boya ve plastik fabrikaları vardır
Birmingham, 18 yüzyıldan başlayarak İngiltere Sanayi Devrimi'nin merkezinde yer aldı ve o dönemin en önemli mucitleri bu kentte yetişti Örneğin, buhar makinesini bulan James Watt, gene buhar makinesinin geliştirilmesinde öncülük eden ve bu makineyi sanayide ilk kez kullanan Matthevv Boulton ile oksijen, azot, amonyak ve sülfürik asidi bulan kimyacı Joseph Priestley Birmingham'da yaşadılar Banliyösü Bournville'de ise Cadbury şirketinin ünlü çikolata fabrikası vardır
17 yüzyıldan başlayarak kentin yakınlarındaki kömür ve demir madenleri nedeniyle Birmingham'da çelik üretimi gelişti Çelik işletmeleri bir süre sonra yöreden taşındıysa da metal işçileri yerlerinde kalarak yeni işçilerle birlikte otomobil, bisiklet, demiryolu yapım gereçleri gibi çeşitli metal eşya türlerinin üretimine geçtiler
Birmingham sanayinin korkunç çirkinlikler ürettiği bir dönemde gelişti Ama bugün o pis, isli Victoria dönemi kentinin yerinde, sonlu sisteminin merkezi olan Spagetti Kavşağı'na bağlanır Birmingham'ın 1960'larda yeniden yapılan New Street İstasyonu'na her gün 700 tren girip çıkar Birmingham Kanal İşletmesi kuzey ve güneyin büyük kanallarını birleştirir Havaalanı 1980'lerin başında büyük ölçüde onarım görmüştür İngiltere'nin en önemli ticaret fuarları ve sergileri, özel bir tren istasyonu ve yedi büyük salonu olan Ulusal Sergi Merkezi'nde düzenlenir
Kent, İngiltere'de kurulan ilk ortaokul, ilk Belediye Bankası ve ilk Belediye Orkestrası ile tüm ülkeye bu konularda öncülük etmiştir Birmingham Üniversitesi 1900'de, Aston Üniversitesi ise 1966'da kurulmuştur Kentin Ön-Rafaellocular koleksiyonuyla ünlü güzel bir sanat galerisi, değerlibir Bilim ve Sanayi Müzesi vardır
Kaynak: Temel Britannica
|