Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, hakkında, hasan, hasanın, hayatı, kimdir, kınalı, nelerdir

Kınalı Hasan Kimdir? Kınalı Hasan'ın Hayatı Hakkında Bilgiler Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kınalı Hasan Kimdir? Kınalı Hasan'ın Hayatı Hakkında Bilgiler Nelerdir?



Kınalı Hasan kimdir? Kınalı Hasan'ın Hayatı Hakkında Bilgiler Nelerdir?
Kınalı Hasan kimdir? Kınalı Hasan'ın Hayatı Hakkında Bilgiler Nelerdir?
Cepheden kötü haberler gelmektedir Şehit sayısı arttıkça daha çok asker gerekmekte ve askere alınma yaşı 18lere kadar düşmektedir Hasanın köyü çok şehit veren köylerden biridir Hasanın yaşı küçük olduğundan ve ailede başka erkek çocuk bulunmadığından yasal olarak askere gitmeme hakkı vardır Babası bir şehittir ve ablasının kocası, eniştesinden hala bir haber yoktur Bir yandan bu duygular onu askere çağırırken ve geceleri kabus haline gelirken, diğer yandan sevdiği kız Melekle bir gelecek hayali kurmadan edemez Kalma ve gitme kararı kendisine aittir Bu ikilem onu çok rahatsız eder Ama o kararını gitmekten yana kullanır
Hasanın annesi Akça Kadın yavrusundan ayrılmak istemeyen ama vatan için gerekirse evladını kurban etmekten kaçınmayacak kadar cefakar bir Türk kadınıdır Hasanı askere uğurlarken Hasanın saçlarını kınalar Hasan ve daha sonra cephe arkadaşları ve komutanları buna bir anlam veremez Hatta, bu durum zaman zaman bir espri konusu bile olur Hasan diğerlerine göre hem yaş hem de fizik olarak daha ufaktır Ama kendini sevdirmeyi başarır ve cesareti parmakla gösterilir hale gelir Cephede Anadolunun dört bir yanından gelen yiğitlerle tanışır Hepsi, kendi memleketinde sıradan biri iken burada kahramana dönüşürler
Son saldırıda Hasan ve arkadaşları şehit olur Hasanın kınasını yadırgayan komutan kurtulur ve Akça Kadının kına olayını açıkladığı mektubu okur Mektupta Akça Kadın, kınanın üç şeye yakıldığını söyler:
Kurbanlık koyunlara, Allaha kurban olsun diye; Evlenen kızlara, kocasına kurban olsun diye; Askere giden gençlere, vatanına kurban olsun diye


Alıntı Yaparak Cevapla

Kınalı Hasan Kimdir? Kınalı Hasan'ın Hayatı Hakkında Bilgiler Nelerdir?

Eski 09-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kınalı Hasan Kimdir? Kınalı Hasan'ın Hayatı Hakkında Bilgiler Nelerdir?



İŞTE KINALI HASAN DESTANI
Yüzbaşı Sırrı Bey, cepheye yeni gelen askerleri denetlerken, bir yandan da onlarla sohbet ediyor, “Nerelisin?” ya da “Kaç kardeşsiniz?” gibi sorular soruyordu
Gözleri bir ara, saçının bir tarafı kınalanmış delikanlıya takıldı Delikanlıyı yanına çağırdı ve merakla sordu:
“Adın ne senin, evladım?” dedi
Delikanlı hazır ol durumuna geçti ve komutanın sorusunu bir solukta yanıtladı:
“Hasan komutanım” dedi Sonra da, komutanın “Nerelisin?” sorusunu da aynı çeviklikte yanıtladı:
“Tokat’lıyım, komutanım” dedi “Tokat’ın Zile kazasındanım…” Yüzbaşı Sırrı Bey şimdi de, kafasını kurcalayan sorusunu sordu: “Peki evladım, bu kafanın hali ne?” dedi “Saçlarını ortası neden böyle kırmızı boyalı?”
Hasan, duraksamadan yanıt verdi:
“Cepheye gitmek için evden ayrılmadan önce anam saçıma kına yaktı, komutanım” dedi “Neden yaktığını da bilmiyorum
Yüzbaşı daha fazla üstelemedi, “peki, gidebilirsin Kınalı Hasan” dedi
Onun o gün ağzından çıkan “Kınalı Hasan” adı, Hasan’ın o günden sonraki adı oldu Cephe de tüm arkadaşlarının ağzında onun adı artık, “Kınalı Hasan” idi Arkadaşları ona “Hasan” yerine “Kınalı Hasan” demekle kalmıyorlar, saçlarının ortasındaki kınasına takılıyorlar, onun kınalı saçını, zaman zaman yoğunluğunu artırdıkları şakalarının konusu da yapıyorlardı
Kınalı Hasan, arkadaşlarına karşı sevecen tutumu ve cephedeki cesur atılımlarıyla kısa sürede tüm arkadaşlarının sevgisini kazandı
Bir gün memleketine mektup göndermek isteyince, arkadaşlarından yardım istedi
“Anama, babama burada iyi olduğunu ve ellerinden öpmek istediğimi bildirmek istiyorum ama, okumam yazmam yok, mektup yazamıyorum” dedi “Bana biriniz olsun yardım eder mi acaba?”
Bir değil, bir çok arkadaşı yardımına geldi Kınalı Hasan’ın:
“Sen söyle, biz yazalım mektubunu” dediler Kınalı Hasan, söylüyor, bir arkadaşı yazıyor, öteki arkadaşları ise, mektubu yazanın sağıdan solundan başlarını uzatarak, söylenenleri doğru yazıp yazmadığını denetliyorlardı
“Sevgili anacığım, babacığım” diye başlıyordu Kınalı Hasan’ın mektubu ve “hasretle ellerinizden öperim; ben burada çok iyiyim, beni sakın merak etmeyin” diye devam ediyor
“Kız kardeşini, kendinden bir küçük erkek kardeşinin sağlığını ve hatırını soruyor, köydeki herkesin burnunda tüttüğünü ve kimsenin kendisini merak etmemesini” söyledikten sonra, “Biz burada var oldukça, bilesiniz ki düşman bir adım bile ilerleyemeyecektir” cümlesiyle bitiyordu Mektubunu yazdırmayı bitiren Kınalı Hasan, tam zarfı kapatırken birden durdu ve “iki üç satır daha ekleteceğini” söyleyerek mektubunun sonuna şunları ekletti:
“Anacığım, beni buraya gönderirken kafama kına yaktın ama, burada komutanların da, arkadaşlarım da benimle hep dalga geçtiler Cepheye gitmek sırası yakında inşallah Ahmet’e de gelecek Onu gönderirken sakın kına yakma saçına Burada onunla da dalga geçmesinler Bir kez daha ellerinden öperim, sevgili anacığım
Gelibolu’da savaş giderek şiddetleniyordu İngilizler kesin sonuç almak için tüm güçleriyle Gelibolu’ya yüklenmeye başlamışlardı Gelibolu Cephesini savunan erlerimiz, önceleri teker teker, sonraları beşer beşer, onar onar şehit oluyorlardı Onlara destek olmak için giden yedek güçler de yeterli olmuyor, onların sayıları da giderek azalıyordu Gelibolu düşmek üzereydi Kınalı Hasan’ın komutanı da bu durum karşısında çaresizliğinden ve hırsından yerinde duramıyordu Kendisinin bölüğü, henüz sıcak temasa hazır değildi Onlar yeni gelmişlerdi cepheye Genç erlerini, insan bedenini süngü ve mermilerle orak gibi biçildiği bu cepheye göndermek zorunda kalmaması için Allah’a dua ediyordu
Komutanlarının bu düşünceli ve sıkıntılı durumunu gören ve cephenin düşmekte olduğunu bilen Kınalı Hasan ve arkadaşları, komutanlarına gittiler ve ondan, kendilerini cepheye göndermesini istediler Erlerinin yalvarırcasına birkaç kez yineleyerek bildirdikleri bu istekleri karşısında komutanları daha fazla direnemedi ve ölüme gönderdiğini bile bile onların bu isteklerini kabul etmek zorunda kaldı
Kınalı Hasan ve arkadaşları, sevinç çığlıkları atarak cepheye, bile bile ölüme gidiyorlardı
Kısa bir süre sonra Hasan Cephede iken, anne ve babasından mektup geldi Mektubu onun yerine komutanı okudu Kınalı Hasan’a (Bu mektubun aslı Çanakkale Müzesi’nde sergilenmektedir)
Gelibolu cephesine gitmeden önce onun, arkadaşlarına yazdırdığı mektubuna, aile adına babası yanıt veriyordu:
“Oğlum Hasan, nasılsın, iyi misin gözlerinden öperim, selam ederim” dedikten sonra şöyle devam ediyordu mektup:
“Öküzü sattık, parasının bir kısmını sana gönderiyoruz, bir kısmını da yakında cepheye gidecek küçük kardeşine veriyoruz Şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum Zaten artık Zahire’ye de fazla ihtiyacımız olmadığı için, yorulmuyorum da Siz sakın bizi merak etmeyin, bizi düşünmeyin
Babası mektupta, köydeki herkesten, akrabalarından haberler verdikten sonra, “şimdi sana ananın da diyeceği bir şey var” diyerek sözü ona bırakıyordu Mektubun bundan sonraki bölümü, Kınalı Hasan’ın anasının ağzından yazılmıştı Şöyle diyordu anası:
“Ey gözümün nuru Hasanım,
Köyümüzde rahat rahat oturalım mı? Vatan sevgisi içimizde alev alev yanıyor Sen ecdadından, babandan aşağı kalmazsın ben, senin anan isem, beni ve seni Allah yarattı, vatan büyüttü Allah, bu vatan için seni besledi Bu vatanın ekmeği iliklerinde duruyor Sen bu ailenin seçilmiş kurbanısın
Hasanım söyle Zabit Efendi’ye, bizim köyde üç şeye kına yakarlar:
1) Gelinlik kıza, gitsin ailesine, çocuklarına kurban olsun diye,
2) Kurbanlık koça, Allah’a kurban olsun diye,
3) Askere giden yiğitlerimize, vatana kurban olsun diye…
Ben de seni evlatlarım arasından vatana kurban adadım Onun için saçını kınalamıştım
Allah’ın hükmüyle, Allah seni İsmail Peygamberin yolundan ayırmasın Seni melekler şimdiden rahmetle anacaktır
Gözlerinden öperim,
Annen Hatice,
O gün güle oynaya Gelibolu cephesinde ölümle buluşacakları yere koşan Kınalı Hasan cephede savaşır, savaşır Sonra yaralanır, geriye alınır Cephenin hemen gerisinde Sığındere Köyü’ndeki sargı yerine getirilir Fakat tedavi göremeden şehit olur Diğer şehitlerle birlikte, Hasan’ında kimlik tespiti yapılıp mezarlığa gömülecektir Bu işlerle görevli Zabit Namzeti (Yedek Subay) Mehmet Efendi, Kınalı Hasan’ın üzerini aradı, anasının mektubunu ve tamamlanmamış bir şiir karalaması buldu
“Anam yakmış kınayı adak diye,
Ben de vatan için kurban doğmuşum
Anamdan Allah’a son bir hediye, Kumandanım ben İsmail doğmuşum

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.