Prof. Dr. Sinsi
|
Manisada Gezilecek Yerler, Manisanın Gezilecek Yerleri ,Salihlide Gezilecek Yerler
manisada gezilecek yerler, manisanın gezilecek yerleri ,salihlide gezilecek yerler
manisada gezilecek yerler, manisanın gezilecek yerleri ,salihlide gezilecek yerler
manisada gezilecek yerler, manisanın gezilecek yerleri ,salihlide gezilecek yerler ,salihli gezilecek yerler, manisa meşhur yerleri ,manisa salihli tarihi yerler, manisa tarihi kalıntılar, manisadaki tarihi kalıntılar ,manisa gezilecek yerleri, manisa kalesinin tarihçesi,, kula gezilecek yerleri ,helenistik dönemde manisanın tarihi, manisada gidilcek mekanlar ,manisa salihli yi caddelerini göster
Batı Anadolu'da Spil Dağı ile Gediz Nehri arasında yer alan Manisa, Ege Bölgesinin ulaşım bakımından önemli bir noktasında bulunan zirai, ticari ve sanayi açıdan gelişmiş bir kentimizdir Tarihi M Ö 3000 yıllarına inen ilde Hitit, Frig, Lidya, Makedon, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı uygarlıklarına ait izler bulunmaktadır Tarih boyunca kültür ve sanatın yoğunlaştığı, ticaret yollarının geçtiği Manisa, kültürel ve doğal zenginlikleri ile ilgi çekici tatil olanakları sunmaktadır
Manisa da ilk görülmesi gerekenler    
Mesir Macunu Şenlikleri
=================
Her yıl Nevruz’da tekrarlanan Mesir Saçma Töreni Yıllardır Devam Etmekte O günden bugüne onbinlerce insan Sultan Camii etrafında toplanır, doğanın uyanışının, baharın gelişini, bereket ve bolluğun başlangıcını, sevincini yaşar Bu şenlik aynı zamanda Manisa’nın ekonomik ve sosyal yaşantısına canlılık getirmektedir Ancak bu tarih kış şartlarının hakim olduğu bir mevsime rastlandığından son yıllarda kutlamalar Nisan ayı sonlarına kaydırılmıştır
spil dağı
===========
Manisa - Spil Dağı Milli Parkı
Ulaşım: Ege Bölgesinde Manisa ilinin yamaçlarına yaslandığı Spil Dağı üzerinde yer alan Milli Park Manisa'dan 24 km lik bir karayolu ile ulaşılmaktadır
Özelliği: Kanyon vadiler, inler, mağaralar, dolinler ve lapyalar gibi karstik oluşumları jeolojik yapısından kaynaklanan ilgi çekeci yer şekilleridir
Çam, ardıç, kavak, ceviz, kızılağaç, karaağaç, meşe ağaçlarından meydana gelen bölgenin zengin bitki türleri yanında, Milli Parkta bilimsel araştırmalarla belirlenen 20'den fazla endemik bitki türü bulunmaktadır Osmanlı İmparatorluğu'nun bir devrine adını veren ve Avrupa Ülkelerine de götürülen Manisa laleleri de Milli Parkta tabii olarak yetişmektedir
Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Park bölge halkının rekreasyon ihtiyacını gidermektedir Arazinin jeomorfolojik yapısı dağcılık sporuna uygundur Aynı zamanda track ve atıcılık sporları da yapılmaktadır Milli Parkın Ataalanı mevkiinde düzenlenen günübirlik ve kamp alanı bölge halkının yaz-kış rekreasyon ihtiyacını büyük ölçüde karşılamaktadır Kır gazinosu ve bunglowlar mevcut hizmetler içindedir
Dağ dinlenme evlerinde önceden rezervasyon yapmak suretiyle konaklamak mümkündür Rezervasyon için Spil Milli Park Başmühendisliği Tel: 0 236 237 10 63-65
Sultan Camii ve Külliyesi :
====================
Kanuni Sultan Süleyman, annesi Ayşe Hafsa Sultan adına Mimar Acem Ali'yi cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret ve hankahtan meydana gelen bir külliye inşa etmesi için görevlendirmiştir 1522 yılında tamamlanan bu yapılara daha sonra dar-üş şifa ve çifte hamam ilave edilmiştir Cami 16 yüzyıl Osmanlı mimarisinin Manisa'daki en önemli örneklerindendir
Külliyenin ana binası olan cami, kesme taş ve tuğladan sade bir üslupla yapılmış, ortada bir büyük, yanlarda iki küçük kubbeyle örtülmüş, iki minareli bir camidir Mermer minberi oyma ve kabartmalıdır Mihrabı alçı kabartmalarla bezelidir Ünlü Mesir Macunu'nun halka saçıldığı cami olması sebebiyle halk arasında Mesir Camii adıyla da anılmaktadır
sard harabeleri
===========
SARDES/SARDEİS/İsmi bu muhteşem LYDİA kentinin Hellenistik ve Roma dönemindeki ismi
SART günümüze kadar gelmiş TÜRKÇE'leşmiş adı İlkçağ Anadolu dillerinden LUVİ kökenli
SVARDA kentin Tunç çağındaki ismi,sva(a)arda kutlu güzel akarsu anlamına geliyor Sart;
TMOLOS/BOZDAĞ'ın kuzey eteğinde,bu sıradağın uzantısı bir akropolün doruğunda yer alır
MANİSA/SALİHLİ ilçemize bağlı olan antik kentin içersinden antik PAKTOLOS Çayı geçer PAKTOLOS yani SART çayı Tmolos/Bozdağdan çıkar Gedize dökülür Sart çayı LYDİA çağında ALTIN kırıntılarını taşıyormuş
Ağlayan kaya
======================
Şehrin güneyinde yükselen Spil Dağı’nın mekan olduğu öykülerden biri de Niobe’ye aittir Tantalos’un kızı olan Niobe Manisa’da doğmuş, yine efsaneye göre tanrıça Leto ile birlikte çocuklukları bu yörede geçmiştir Daha sonra Thebai Kralı Amphion ile evlenen Niobe’nin, yedi kız, yedi erkek olmak üzere 14 çocuğu olur Çocukluk arkadaşı ve Zeus’un eşi Leto’nun ise Apollon ve Artemis olmak üzere iki çocuğu vardır Her fırsatta çocukları ile gururlanan Niobe’nin, kendisinin çok çocuğu olduğunu, Leto’nun ise sadece iki çocuğunun olduğunu söylemesi tanrıça Leto’yu öfkelendirir ve çocuklarından Niobe’yi cezalandırmalarını ister Niobe’nin bütün çocukları, Apollon ve Artemis’in oklarıyla öldürülürler Niobe, çocuklarının cesetleri başında günlerce ağlar Sonunda tanrı Zeus, Niobe’nin haline acır ve ızdırabına son vermek için onu Spil Dağı eteklerinde taş haline getirir
Karaköy semti Çaybaşı Mevkii’nde kadın başı şeklindeki bu kayanın göz çukuru şeklindeki girintilerinden yakın zamana kadar sızan su damlaları Niobe’nin gözyaşları olarak yorumlanır ve halk arasında “Ağlayan Kaya” adıyla anılırdı Yakından bakıldığında doğal bir kaya oluşumu, batı yönünde biraz uzaklaşılarak bakıldığında ise kadın başı şeklinde görünen bu kaya en çok ziyaret edilen yerlerden biridir
Kaynak :
Muradiye cami
================
III Murad'ın Mimar Sinan'a 1585 tarihinde yaptırdığı Muradiye Camii
Mimar Sinan bu eserini hiçbir zaman görememiş O yıllarda doksanlı yaşlarda olan Sinan, yaşlılığın etkisiyle inşaatta bulunamamış, caminin projesini hazırlamış, inşaatı ise talebeleri yapmıştır
Mimar Sinan'ın Ege'deki tek camii
TARİHİ VE DOĞAL DEĞERLER
Niobe (Ağlayan Kaya :
======================
Manisa Merkez Karaköy Semti Çaybaşı Mevkii’nde kadın başı şeklindeki kaya efsaneye göre Niobe’ye aittir Kayanın göz çukuru şeklindeki girintilerinden yakın zamana kadar sızan su damlaları Niobe’nin gözyaşları olarak yorumlanır ve halk arasında “Ağlayan Kaya” adıyla anılırdı Kadın başı şeklinde görünen bu kaya ziyaret edilen yerlerden biridir
Kybele Kaya Anıtı :
=============
Merkez Akpınar Mevkii’nde iki yanında birer aslan olduğu halde oturmuş kadın şeklinde tasvir edilen Kybele Kaya Kabartması M Ö 13 yüzyıla tarihlenmekte ve Hitit ordularının
yaptığı bir sefer sırasında yapıldığı sanılmaktadır “Papaz Kayası” adıyla anılmaktadır
Manisa Kalesi :
===========
Manisa’nın hemen güneyindeki Spil Dağı’nın kuzey yamaçlarında kalıntıları görülen kale dış kale ve iç kale olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir Yapım tarihi bilinmemekle beraber 13 yüzyıl başlarına tarihlenebilir Kale Bizans mimarisinin genel özelliği olan tuğla hatıllı moloz taş örgü tekniği ile yapılmıştır
Aigai Antik Kenti :
===================
Manisa Merkez Köseler Köyü yakınında bulunan ve Nemrut Kale adıyla anılan Aigai, Herodot’un bahsettiği Batı Anadolu’daki 12 Aiol kentinden biridir Kentin tarihi, M Ö 8 yüzyıla kadar inmektedir Hellenistik Dönemde ise önemli bir ticari merkez olduğu anlaşılan kentte kazı çalışması yapılmamıştır Surlar içinde üç katlı agora ve bu yapıyı taşıyan duvarlar, meclis binası, teras duvarlı stadyum, tiyatro ve Demeter Tapınağı gibi kalıntılar bulunmaktadır
Yoğurtçu Kalesi :
===========
Merkez Uzunburun Köyü yakınlarında Gediz Vadisi’ne hakim bir konumdaki kalenin 12 yüzyıl sonları veya 13 yüzyıl başlarında yapılmış olması muhtemeldir Halk arasında “Yoğurtçu Kalesi” adıyla anılmaktadır
Tepe Mezarlığı Ören Yeri :
====================
Akhisar İlçesinin üzerinde bulunduğu Antik Thyateira Kenti, geçmişi erken bronz çağ dönemine kadar inen bir kenttir Antik çağda önemli dokumacılık merkezlerinden biri olan Thyateira askeri ve ticari açıdan da önemli bir kavşakta bulunmaktadır
Halk arasında “Tepe Mezarlığı” adıyla anılan alandaki kazılarda, Roma Dönemine ait sütunlu bir cadde, mimari parçalar ve sikkeler bulunmuştur Mevcut kalıntıların yanı sıra, Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait Ege Bölgesi’nde bulunan yedi kiliseden, Thyateira Kilisesi’nin bulunduğu yer olarak da inanç turizmi kapsamında ziyaret edilen önemli yerlerden biridir
Darkale – Tarhala :
==================
Tarihi Bergama Krallığı Dönemine kadar inen köyün eski adı Tarhala’dır Tarhala adının Darkale olarak değiştirilmesinin ise Selçuklular döneminde olmuştur
Darkale 19 yüzyıl Osmanlı Dönemini hatırlatan, set üzerine yapılmış manzaralı evleri, dar sokakları, Kırkoluklu ve Minareli Camiileri, bedesteni ve hamamı ile görülmeye değer yerlerden biridir
Julia Gordos :
==========
Gördes İlçesi’nin eski yerleşim alanın altındadır Tarihi Hellenistik Döneme kadar inen kentte, toprak yüzeyinde görünen kalıntı yoktur Seleukhos, Bergama ve Roma yönetimi altında kaldığı ve geç antik dönemde piskoposluk merkezi olduğu anlaşılmaktadır
Saittai (Sidas) Antik Kenti :
========================
Demirci İlçesi İcikler Köyü sınırları içinde bulunmaktadır Henüz kazı yapılmamış olmakla birlikte toprak üstünde bulunan birçok mimari parça ile belirgin bir halde olup,önemli bir kent olduğu ve Roma Döneminde imar gördüğü anlaşılmaktadır
Fosil Ayak İzleri :
============
Salihli İlçesi baraj gölü yakınlarındaki Sindel Köyü’nde günümüzden 15 000 – 25 000 yıl öncesine ait fosil ayak izleri bulunmuştur Killi, ıslak çamur tabakasında oluşan izler, sıcak volkan küllerine maruz kalması neticesi tuğla gibi pişerek binlerce yıldır şekillerini muhafaza etmiştir
Sardes Antik Kenti :
==============
Sart Kasabası ve yöresi 5000 yılı aşkın bir süredir çeşitli yerleşimlere sahne olmuş, Roma ve Bizans Dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olmuştur
Tarihte devlet güvencesinde paranın ilk basıldığı yer olarak bilinen Lidya Devleti’nin başkenti Sardes, tarım, hayvancılık, ticaret ve Paktolos (Sart ) Çayı’nda yapılan altın madenciliği sayesinde zengin bir kent olmuştu Sardes M Ö 7 - M S 7 yüzyıl arasında gerek ulaşım, gerekse idari ve ticari bakımdan önemli bir şehirdir İncil’in Vahiy bölümünde, Hıristiyanlığın batıya yayılmasında önemli rolü olan Batı Anadolu’daki yedi kiliseden biri olarak anılan Sardes, dini açıdan da öneme sahiptir
Hamam – Gimnazyum Kompleksi : Mermerli cadde ve dükkanların arkasında yer almaktadır Kompleks Roma İmparatoru Septimius Severus, eşi Julia Donna ve çocukları Caracalla ve Geta’ya adanmıştır Mermerli avlu on yıl kadar süren bir çalışma sonrası restore edilmiş ve yapı ortaya çıkmıştır
Sinagog : Hamam-gimnazyum kompleksine ait büyük bir salon, geç Roma Döneminde kentin Musevi cemaatine verilerek sinagog haline getirilmiştir
Artemis Mabedi :
===========
Paktolos (Sart Çayı) vadisindeki Artemis Mabedi, İon tarzındaki en büyük mabetlerden biridir M Ö 4 yüzyılda yapılmış olan mabet M S 17 yılındaki depremde ve 3 yüzyıldaki sel baskınında hasar görmüş ve Romalılar tarafından onarılmıştır
Bintepeler :
========
Salihli-Gölmarmara yolu üzerinde irili ufaklı 90 kadar tümülüsün yer aldığı bir kral mezarlığıdır Tümülüslerde ölü gömülen taş odalar yer almaktadır En büyükleri Krezüs’ün babası Kral Alyates ile Kral Gyges’e ait olan tümülüslerin hemen hepsi ilk ve orta çağlarda tahrip edilmiştir
St Jean Kilisesi :
===========
Alaşehir’in üzerine kurulu olduğu Antik Philadelphia Kenti’nin akropolü durumunda olan Toptepe düzlüğündeki tapınak kalıntıları, Toptepe’nin kuzey eteklerinde erken Roma Dönemi tiyatro kalıntıları, surlar, doğu kapısı ve M S VI yüzyıla ait St Jean Kilisesi en önemli eserlerdir Havarilerden Ioannes adına yapılan, Ege Bölgesi’ndeki Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait yedi kiliseden biri olan St Jean Kilisesi’ne ait ayaklardan üç tanesi sağlam durumdadır
Kula Evleri :
=========
Kula, sivil Osmanlı mimarisinin özellerini taşıyan genellikle 18 ve 19 yüzyıl yapısı evleriyle ünlü, görülmeye değer açık hava müzesi gibidir Türünün özgün örneklerini oluşturan, dar sokaklar boyunca sıralanmış evlerde, ağırlıklı olarak ahşap malzeme kullanılmıştır Daha çok iki katlı, cumbalı ve saçakları süslemeli olan evlerin hepsinde, yüksek duvarlarla sokaktan ayrılmış birer avlu bulunur Zemin katta mutfak, kiler ve ahır gibi mekanlar yer alır Fırın ve tuvalet genelde avludadır Evlerin üst katlarındaki odalardan bir ya da iki tanesi baş oda olarak ayrılmıştır
Peri Bacaları :
==========
Kula ve çevresi, volkanik orijinli jeolojik yapı arz etmektedir Burgaz Mevkii’nde, ısı değişiklikleri, yağmur, rüzgar ve erozyon neticesinde oluşmuş, peri bacaları görünümlü doğal oluşumlar görülür Gediz Vadisi içinde, pastel tonlarda görkemli bir peyzaj meydana getirir
Kula Volkanları :
============
Volkanik etkinlikler dördüncü zamanın başlarına kadar sürmüş ve genç volkanlar oluşmuştur Çeşitli dönemlerde püskürmeler olmuş ve lav akıntıları çevreye yayılmıştır Bu özelliğinden dolayı Kula ve çevresine Yanık Ülke (Katakaumene) denilmiştir
|