Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, bilgiler, fethi, hakkında, istanbulun

İstanbul'un Fethi Hakkında Bilgiler - İstanbul'un Fethi Hakkında Bilgi

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbul'un Fethi Hakkında Bilgiler - İstanbul'un Fethi Hakkında Bilgi



İstanbul'un Fethi Hakkında Bilgiler - İstanbul'un Fethi Hakkında Bilgi
İstanbul'un Fethi Hakkında Bilgiler - İstanbul'un Fethi Hakkında Bilgi

istanbulun fethi, istanbulun fethi ne zaman oldu, istanbulun fethi nasıl yapıldı, istanbulun fethi hangi tarihte, istanbulun fethinin nedenleri, istanbulun fethi nedenleri ve sonuçları, istanbulun fethi ne zaman olmuştur, istanbulun fethinin sonuçları



İstanbul’un Fethi

Peygamber Efendimizin müjdesi olarak gerçekleşmiş, İstanbul’un Fethi’nin yıldönümünü her yıl aşk ve heyecanla yaşıyoruz Bu büyük olayı sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için, Hicreti, Peygamber Efendimiziin konu ile ilgili müjdesini ve İslam Tarihi’ni çok iyi bilmek gereklidir

Güzel İstanbul’umuz Fetihten önce 22 kere kuşatılmış, bu kuşatmanın 11′i Müslümanlar, 11′i ise, diğer kavimler tarafından gerçekleştirilmiştir Bu büyük müjdeden 1453′e nasıl gelinmiştir? Önce bunu değerlendirmeye çalışalım:
Mekke’den Medine’ye Hicret’i sırasında, tüm Medineli Müslümanlar Yüce Rasülümüze kucak açmışlar, bir yandan “Ay doğdu üzerimize Veda Tepesi’nden…” diye ilahiler okurken, bir yandan da, herbiri kendi evlerinde misafir etmek istemişlerdi Peygamber Efendimiz de hiç kimseyi kırmamak için “devesinin çöktüğü yerde” misafir olmak istediğini belirtmişti Devesi “Ebu Eyyub el-Ensarî” (Halid bin Zeyd) isimli fakir bir sahabenin evinin önünde çökmüş ve bu büyük sahabe, Efendimizi 7 ay evinde misafir etme şerefini elde etmişti

Başta Ebu Eyyub el-Ensarî olmak üzere, Müslüman toplumlar Peygamber Efendimiz’in şu müjdesi ile heyecanlanmışlar ve bu müjdenin muhatabı olmak için harekete geç-mişlerdi: “İstanbul mutlak fethedilecektir O’nu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir” Sahabe ve Müslümanların içine, şehirler dilberi “İstanbul sevdası” düşmesinin asıl sebebi işte bu müjdedir

İlk sefer, Hazreti Osman zamanında yapıldı Hz Osman, bir komutanı başkanlığında bir donanmayı Bizans’a gönderdi Bu sefer ile, hem Bizans donanmasına büyük kayıplar verdirdi, hem de bu sefer İstanbul deniz yollarının Müslümanlara açılmasını sağladı

İkinci sefer, 668′de Emevi Halifesi Muaviye zamanında gerçekleşti Bu seferde, Peygamber Efendimiz’i misafir etme şerefini elde etmiş Ebu Eyyub el-Ensarî hazretleri de bulunuyordu 96 yaşına rağmen Medine’den İstanbul üzerine sefere çıkmakta kararlıydı Evlatları, torunları, hatta evlatlarının torunları bile vardı Her biri: “Babacığım, dedeciğim! Sen gitme! Senin yerine biz sefere çıkalım” demelerine rağmen, O şunları söylüyordu:
- “Hayır! Ben Kur’an-ı Kerim’i okudum Oradaki cihat ayetlerini ve Fetih Süresi’ni müteala ettim Peygamber Efendimizin İstanbul hakkındaki müjdesine şahit oldum Bu sefere mutlaka çıkacağım

Bu sefere, Ebü Eyyüb el-Ensari yanında pek çok sahabe de katılmıştı Bu ikinci kuşatmadan da sonuç alınamadı Fakat bazı sahabeler ve Ebü Eyyüb el-Ensarî hazretleri İstanbul önlerinde şehit düşmüştü O günün şartlarında şehitleri Medine’ye götürmek mümkün olmadığından, şehitleri gizli bir yere gömdüler Ayrıca “Ebü Eyyub”un tanınması için bir mermer üzerine “Kabri Eyyüb” yazısını işlemişlerdi

Emevîler, Abbasîler, Yıldırım Beyazıt, Musa Çelebi ve II Murad’ın yaptığı seferler sonuçsuz kalmış ve sıra 22 ve son kuşatmaya gelmişti Murat oğlu II Mehmed’e…
II Mehmet daha çocuk yaştan itibaren devrinin en seçkin hocalarının elinde yetişmişti Kalbine “İstanbul Sevdası” daha küçük yaşta düşmüştü Hatta çocukluk oyunları bile, İstanbul üzerine kurulmuştu

Devrinin, Molla Gürani, Molla Hüsrev, Vezir Sinan, Ahmet Paşa, Akşemsettin gibi pekçok alimi, II Mehmet’e dünyevî ve uhrevî ilimleri talim ettiriyordu Sekiz yabancı dil öğreniyor, gün geçtikçe ufku açılıyordu

1451′de babasının ölümü üzerine Padişah oluyor, ilk iş olarak İstanbul’un Fethi’ni programına alıyordu Çünkü baştan beri Fetih ruhu ile yoğrulmuştu Bu anlayışla devrinin teknolojisinden faydalanıyor, askerini bu disiplin içinde eğitiyordu

Bizans’ın geçit vermez surlarını yıkabilecek, 1,5 kilometre uzağa fırlatılabilen 2 ton ağırlığında toplar döktürdü Ayrıca “Havan topu”nu icad etti

Bu sırada Bizans’ın durumu hiç de iç açıcı değildi Halk ahlakî ve ekonomik çöküntüden bıkmış, Konstatin’in zulmünden yılmıştı O kadar ki halk “Hristiyan külahı görmektense, Müslüman sarığı görmek daha iyidir” diyecek duruma gelmişti Çünkü o dönemde Osmanlı “Adil bir dünya düzeni” kurmayı başarmış, dünyanın hayranlığını kazanmışta

İstanbul’u fethetmekte kararlı olan II Mehmet tarihin ilk ağır toplarını döktürdü Karadan ve denizden kuşatılması gereken bu şehir için her türlü tedbiri aldı “Ya ben İstanbul’u alırım, ya da İstanbul beni” diyordu Ölümü göze alacak kadar kararlı alan bir insanın elinden hiçbir şey kurtulamazdı Öyle de oldu

Fatih, düşmanların hayallerinin bile ulaşamayacağı şeyleri “gerçek” haline getirmişti Donanmayı bir gecede Dolmabahçe’den Haliç’e indirmeyi başardı Gemileri gemiden yürüttü

Hocası Akşemsettin Hazretlerinin izni ve duası ile kuşatmayı başlattı 53 gün durmadan surlar doğuldu Geçit vermez surlar delik-deşik oluyordu Bütün tedbirlere rağmen İstanbul düşmüyordu Son gece Fatih hocasının yanına geliyor:
- “Hocam, ne olur, artık himmet buyurun da İstanbul’u fethedelim” diye ağlıyordu

Akşemsettin Hazretleri kısa bir uykuya dalıyor, rüyasında “Ebu Eyyüb el-Ensarî’nin kabri gösteriliyordu Bu fethin müjdecisiydi Gece yarısı “Talebesini yeniden çağırıyor, 29 Mayıs sabahı için son hücum emrini veriyordu Gerçekten bu son hücuma surlar dayanmıyor, İstanbul Osmanlıya teslim oluyordu Surlara Tevhid Bayrağı’nı dikme şerefi ise ulubatlı Hasan’ın… Genç ulubatlı, bir ok yağmuruna maruz kalmasına rağmen, azim ve kararlılığından hiç bir şey kaybetmiyor, bayrağı burçlara diktikten sonra şehitlik rütbesine yükseliyordu

Ulubatlı bir sembol şahsiyetti Fatih’in ordusunda, Ulubatlı Hasan misali Peygamber müjdesine ulaşmanın aşk ve iştiyakiyle yanıp tutuşan, Anadolu’nun binlerce bağrı yanık delikanlısı bulunuyordu Her biri genç neslin ideal örneği olması gereken yiğitler…

Fatih, önde hocası Akşemsettin Hazretleri olduğu halde, çoşkulu bir törenle İstanbul’a giriyordu Bizans halkı ve kadınlar yollara dökülmüş, genç Fatih’i selamlıyor, üzerine çiçekler atarak tebrik ediyorlardı Başka bir ülkenin tarihinde böyle göz yaşartıcı bir sahneye şahit olabilmek mümkün mü? Çünkü Bizanslılar, Osmanlı’nın zulmetmeyeceğini çok iyi biliyorlardı Öyle de oldu Fatih, Bizanslıları dinlerinde serbest bıraktı ve mabedlerine dokunmadı

Fatih İstanbul’a girerken, yeryer halkı öndeki “Akşemsettin”i padişah zannediyor, Akşemsettin “hükümdar arkada” işaretini yapınca, Fatih’teki edep, terbiye ve inceliğe bakın ki, şöyle karşılık veriyordu:
“- Evet, hükümdar benim, lakin o da benim Hocam’dır!”

Fetih’ten sonra, başkent, Edirne’den İstanbul’a taşınıyordu Daha önce Trakya bölgesi fethedildiği için, İstanbul ortada kalmış, fetihle birlikte Trakya ile Anadolu arasındaki köprü de kurulmuş oluyordu
İstanbul’un Fethi, yıkılmaz sanılan Bizans surlarının yıkılabileceğini, “sağlam İmanın tekeden bile süt çıkarabileceği” gerçeğini ortaya çıkarmıştı

Fetih, bir işgal olayı değildir Tüm insanlığı sevgi ve özgürlük ülkesine taşıma arzusudur Mutluluğa kanat açmaktır Kilitli gönüllerin açılması, fetih ile gerçekleşir Zaten fetih de “açma”, “başlatma” anlamlarına geliyor Fedai olmadan fetih olmaz Can feda etmeden İslam yayılmaz Uğrunda ölünebilen davalar ebedî olarak yaşar
Kaos, huzursuzluk ve madde saltanatının hüküm sürdüğü bir dünyada fetih ruhuna o kadar muhtacız ki… Fetih anlayışı, insanımıza hız ve hamle gücü kazandıracak, azim ve fedakarlık duygularını canlı tutacaktır
Millet olarak, genç nesle zafer ve başarılarımızı yeteri kadar anlatabildiğimiz söylenemez Eğer, Çanakkale, İstanbul, Preveze, Mohaç, Varna gibi zaferlerin birini Batılılar gerçekleştirmiş olsaydı, sırf onun için yüzlerce film yapar, bu başarısını yeni nesle anlata anlata bitiremezdi Nitekim tarihlerindeki basit direniş örnekleri için bunu uyguluyorlar Bize düşen ise “Fatih ruhu”nu genç nesle taşımak ve yaşanmaya değer hayatın ne olduğunu göstermek
Zaferlerimizi tanıtalım ki, “gençlerimiz inançları uğrunda fedakarlık yapabilme” zevkini tatsınlar Kahramanlarımızı tanıtalım ki, her gencimiz “Fatih, Ulubatlı Hasan, Yıldırım, Yavuz, Seyyid Çavuş” olmaya özensin Fetih bereketiyle, bütün insanlığın yüzü gülsün

Sebepleri:
1Osmanlı’nın Anadolu ve Rumeli’deki topraklarının arasında bütünlüğün sağlanmak istenmesi
2İstanbul’un coğrafi konumu ve ticaret merkezi olması
İSTANBUL:
Tüm uluslar ve devletler bu kenti almak için uğraşmıştır Ancak birçok ulus kuşatsa da alınamadı Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemi padişahlarından olan Yıldırım Beyazıt ve Mehmet Çelebi bunlara örnektir

3Avrupa’da ilerleyebilmek için Rumeli’ye asker sevkıyatının zorlaşması
4Avrupalıları sürekli Osmanlı’ya karşı kışkırtan ve iç işlerine karışan Bizans devletini yok etmek
5Hz Muhammed’in İstanbul’u fethedecek kişiyi övmesi(hadis-i şerif-i)
6Boğazları ele geçirmek

FETİHİ KOLAYLAŞTIRAN ETKENLER
1Bizans’ın eski gücünün olmaması
2Bizans’ta taht mücadelelinin yaşanması
3Bizans’ta mezhep çatışmalarının yaşanması
4Osmanlı ordusunun ve donanmasının güçlenmesi

FETİH İÇİN YAPILAN HAZIRLIKLAR:
1Yeniçeri Ocağına düzen verildi
2Kdeniz’den gelecek yardımı önlemek için RUMELİ HİSARI yaptırıldı
3Donanma güçlendi(400 parçalık donanma hazırlandı)
4Şahı adı verilen büyük toplar yaptırıldı
5Bazı kaleler alındı

-Hazırlıklar 6 NİSAN 1453’TE tamamlandı-

TÜRK TARİHİ AÇISINDAN SONUÇLARI:
1Anadolu ve Rumeli’deki toprakların bütünlüğü sağlandı
2Balkan fetihlerinde engel ortadan kalktı
3Başkent Edirne’den İstanbul’a taşındı
4Bu olaydan sonra II Mehmet’e fetheden anlamına gelen “fatih” unvanı verildi
5Osmanlı devleti yükselme dönemine girdi
6Boğaz ticareti, deniz ticareti gelişti
7coğrafi keşifler hızlandı
8Osmanlı’nın İslam dünyasındaki itibarı arttı
9Osmanlı imparatorluk karakteri kazandı
10Ticaret yollarından önemli bir merkeze sahip oldu

DÜNYA TARİHİ AÇISINDAN SONUÇLARI:
1Bizans (Doğu Roma) yıkıldı
2Orta çağ kapandı Yeniçağ başladı
3İstanbul’dan İtalya ya kaçan Bizanslı bilginler orada Rönesanssı başlattılar
4Deniz ticaretinin Osmanlı’ya geçmesiyle Avrupalılar yeni ticaret yolları aramaya başladılar Bu olay da coğrafi keşiflerin başlamasına zemin hazırladı
5Fatih, patrikhanelerin açık kalmasını emretti(Ortodoksların koruyuculuğunu üslenmiştir)Fatih, böylece başka dinlere saygı gösterdiğini de ortaya koyar Aynı zamanda bununla birlikte haçlı birliğini de bozmak istiyordu
Alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.