Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akdeniz, anadolu, doğu, hakkında, iskender, ordusu, pers, ülkelerinin, zaptı

2. Anadolu Ve Doğu Akdeniz Ülkelerinin Zaptı,İskender Ve Pers Ordusu Hakkında

Eski 09-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

2. Anadolu Ve Doğu Akdeniz Ülkelerinin Zaptı,İskender Ve Pers Ordusu Hakkında



2 Anadolu ve Doğu Akdeniz Ülkelerinin Zaptı,İskender Ve Pers Ordusu Hakkında
2 Anadolu ve Doğu Akdeniz Ülkelerinin Zaptı,İskender Ve Pers Ordusu Hakkında

2 Anadolu ve Doğu Akdeniz Ülkelerinin Zaptı
MÖ 334 senesinin ilkbaharında İskender, öncü kuvvetlerin Çanakkale boğazının Anadolu kıyısında kurmuş oldukları köprübaşı sayesinde, kayp vermeksizin Anadolu’ya ayak bastı Pers donanması düşman ordusunun Boğazı geçmesini önlemek için hiçbir harekette bulunmadı
İskender Arisbe düzlüğüne kadar ilerledi ve buarada daha önce ordugahını kurmuş olan Parmenion’un kuvvetleri ile ordusunu birleştirdi Vakit kaybetmeden ilerlemeye devam ettiler Granikos (Bigaçay) çayının denize döküldüğü yerden pek uzakta bulunmayan Priapos şehri Makedonya ordusuna teslim oldu Adrasteia ovasına hakim olan bu yerin önemi, şimdi çok büyüktü Çünkü gelen raporlara göre Pers ordusu Granikos kıyılarına kadar ilerlemiş olduğundan, düşmanla ilk çarpışmanın burada yapılması bekleniyordu
İskender Pers ordusu ile mümkün olduğu kadar kısa bir süre içerisinde savaşmak arzusundaydı Ancak Pers’lerin harb meclisindeki Mennon (Pers kralının çok güvendiği ancak diğer Pers ileri gelenleri tarafından pek sevilmeyen Yunanlı bir komutan) kazanılma ümidi hiç vaadetmeyen, hatta kazanılması ile büyük bir kar sağlanmayacak olan bir muharebeye tutuşulmamasını tavsiye etmişti Mennon’a göre Makedonya’lılar piyade bakımından Perslerden kat kat üstün konumada idiler, ayrıca Pers ordusunun başında Dareios yoktu, oysaki Makedonya’lıları bizzat kendi krallarıyönetiyordu ve bu olabiliecek bir savaşı kaybetme riskini iki kat arttırıyordu Hatta Persler savaşı kazansa bile İskender’in arkası güvenlikte bulunacak, bütün kayıplar boş yere yapılan bir taaruzdan ibaret kalacaktı Oysa ki Persler tek bir yenilgi ile savunmakta oldukları koca bir memleketi kaybetmek zorunda kalacaklardı Bu yüzden yapılması gereken şey her türlü meydan muharebesinden kaçınmaktı İskender’in elinde ancak kısa bir zaman yetecek kadar yiyecek bulunmaktadır; yavaş yavaş geri çekilmeli arkada düşmanlara hiçbir vasıta, hayvan ve mekan sağlamayacak bir harabe bırakılmalıydı Böyle yapılırsa İskender’le meydan muharebesi yapmaksızın savaş Perslerin lehine bitecekti Ancak Mennon’un bu görüşleri korkaklığa yorulmuş ve Pers kendilerine böyle bir hareketi yakıştıramamıştır Sonuç olarak savaş kararı alındı ve Pers ordusuyla, Makedonya ordusu ilk defa Granikos çayında karşılaştılar
Sağ kanattaki süvarilerin başında bulunan İskender’in hücüma geçmesi ve yaptığı taaruzda muvaffak olması bu muharebenin Makedonya’lılar tarafından kazanılmasını sağladı (334) Bu savaşta İskender’in kaybı Pers ordusunun yanında çok az kalıyordu Kaynaklar bu savaşta Makedonya ordusunun kaybının 60’dan fazla olmadığını göstermektedir Ayrıca Pers komutanlarından birçoğuda bu savaşta ölmüşlerdi
Bu savaştan sonra Dareios İskender tehdidini artık daha fazla hafife alamazdı Şimdi Küçük Asya yolu İskender’e açılmıştı
Makedonya kralı Hellespontos Phrygia’sı satraplığını Kalas’a teslim etti Böylece arkasını sağlama almış oldu İskender bundan sonra güneye dönerek Lydia üzerine yürümeye başladı Hedefi Lydia satraplığının başkenti olan Sardes idi Artık daha fazla doğuya gitmenin bir anlamı yoktu Çünkü önemli olan Ege ve Akdeniz üzerindeki Hellen kentlerini ele geçirmek ve Perslerin deniz üslerini ortadan kaldırmaktı
Şehre varıldığında Pers komutanı Mithrines İskender’e hazineleriyle beraber şehri teslim etme teklifiyle İskender’i karşıladı İskender bu teklifi kabul ederek şehri teslim aldı Sardes’in ele geçirlmesi önemliydi çünkü buradan Ön-Asya’nın büyük ticaret yolları geçiyordu
Bundan sonra İskender Ephesos’a doğru ilerledi Ephesos Pers ülkesi ile Hellen memleketi arasında başka bir iletişim noktasıydı Granikos meydan muharebesinde yenildikten sonra kaçan Mennon ve kalan askerleri Ephesos’a sığınmışlardı Ancak bunlar İskender’in gelişini duyunca daha iyi bir savunma hazırlamak amacıyla Halikarnassos’a kaçtılar İskender herhangi bir güçlükle karşılaşmadan şehri ele geçirdi Şehirde demokrasiyi yeniden kurdu Artemis tapınağını restore ettirilmesi için para yardımında bulundu İskender Ephesos’da bulunduğu sırada Karia’nın önemli iki şehri olan Tralleis ve Magnesia’dan elçiler gelerek şehirlerini Makedonya ordusunu teslim etmeye hazır olduklarını bildirdiler

İskender Ephesos’dan ayrıldıktan sonra ordusuyla beraber Miletos üzerine doğru yola çıktı Miletos şehrinin geniş bir limanın olması burasını Pers donanması için önemli bir üs haline getiriyordu
Helen donanmasına komuta eden Nikanor, Pers donanmasından önce Miletos’a gelmitşi 160 kadar üç kürekli gemi ile limanın önüne demir atmıştı İskender de aynı zamanda şehrin surları önüne gelerek dış mahalleri ele geçirerek iç tarafları dört bir yandan kuşattı Pers donanması bundan üç gün sonra Miletos’a varabildi Hellen gemilerinin liman önünde durduğunu görünce Pers donanması daha kuzeye demir attı O anki duruma göre bir deniz muharebesi kaçınılmaz görünüyordu Ancak 400 gemilik Pers donanması Hellen’lere göre çok daha üstündü İskender’e göre de bir deniz savaşı anlamsız olurdu Kara savaşında ustalaşmış olan Makedonya ordusunun zamanının en iyi denizcileri olan Fenikelilere karşı savaşması anlamsız bir kayıptan başka bir şey olmazdı
Bu sırada Miletos ileri gelenlerinden Glaukippos eğer İskender kuşatmayı kaldırırsa şehrin hem Makedonlara hem de Perslere hizmet verebileceğine dair bir teklif getirdi ancak İskender bu teklifi kabul etmedi
Ertesi gün İskender saldırıya geçti Yunan gemileri limanın ağzını tıkadılar böylece ne Pers gemileri Miletos’a yardıma gelebildi ne de Miletos’lular Pers donanmasına kaçabildiler Böylelikle İskender şehri ele geçirdi Makedonya’lılara karşı savaşan ücretli Yunan askerlerine kendi saflarında savaşmaları karşılığında canları bağışlandı Böylece 300 Yunan askeri daha orduya katılmış oldu
Bu olay göstermiştiki Pers donanması Makedonya kara ordusunun hareketlerine engel teşkil edebilecek bir güç değildi Karada tamamiyle bir taaruz kuvvetini elinde bulunduran İskender, üç kat üstün düşmanına karşı denizde hakimiyeti kazanmak imakansız gözüktüğünden, kendi deniz kuvvetlerini savunma durumunda bulundurmak zorundaydı Makedonya donanması seferin başında yararlılık göstermişse de Pers donanması karşısında hiçbir şansı yoktu Ayrıca donanma gideri de çok fazlaydı Bu kadar masrafı karşılayacak para İskender’in elinde bulunmuyordu Kara ordusunun giderleri çok fazlaydı ve gelir yoktu Çünkü ele geçirilen Yunan şehirleri vergiden muhaf tutuluyordu Bütün bunlar sonucunda İskender donanmasını dağıttı Sadece kıyı boyunca taşıt işlerini sağlayabilecek pek az sayıda gemiyi alıkoydu
Miletos’un düşmesinden sonra arda kalan Pers kuvvetleri Halikarnassos’a kaçtılar Halikarnassos Karia’nın başkentiydi; önemli bir liman ve iyi korumaya sahip büyük bir şehirdi Karia iki yıldır yerel bir hanedanlktan öte Pers satrapı Orontobates’in yönetimi altındaydı İki sene öncesine kadar yerel bir hanedanlık olan Hekatomnos hanedanın yönetimi altındaydı Ünlü kral Maussollos’un ölümünden sonra karısı Artemisia yönetimi eline almıştı Onun ölümünden sonra yerine Idreus gelmiş ondan sonra da yerine kızkardeşi Ada geçmişti Ancak kardeşi Pixodarus kardeşi Ada’dan zorla yönetimi almış ve ona da sadece bir dağ kalesi olan Alinda’yı bırakmıştı Pixodarus Pers kralının isteğine uyarak kızını Orontobates’e vermeye razı olmuştu Pixodarus ölünce de yerine o geçmişti
İskender Miletos’dan ayrıldıktan sonra Halikarnassos’a doğru ilerlemeye başladı Onun gelişinin haberinin yayılmasıyla birlikte Ada İskender ile temasa geçti Halikarnasos’un ele geçirilmesinde İskender’e her türlü desteği vereceğeni söyledi İskender de ona şehri ele geçirince hakimiyeti tekrar alabileceğine dair söz verdi Ada aynı zamanda İskender’den manevi oğlu olmasını rica etmiş İskender de bunu kabul etmiştir
Halikarnassos zorlu savaşlardan sonra ele geçirildi Bu savaş İskender’i oldukça zorlamış ama yine de başarılı olmuştu Karia satraplığı tekrar Ada’ya verildi Onun idaresi altındaki Karia şehirleri vergiden muhaf tutuldular
Karia’nın düşmesiyle beraber İskender Küçük-Asya batı kıyılarının fethini tamamlamış sayabilirdi Lydia ve Karia’da bulunan Makedonya garnizonları, bu bölgeleri Pers donanmasının girişebileceği yeni akınlara karşı koruyorlardı İç Anadolu Persler tarafından hemen hemen tamamiyle boşaltımıştı Bu durumda burdan da bir tehlike gelme olsılığı söz konusu değildi Ayrıca, gelecek yıl yapılması tasarlanan hareketler için ordunun Makedonya’dan gelecek yeni asker takviyelerine ihtiyacı vardı Dolayısıyla İskender ordusunu dinlendirmeye ve Perslerle yapılacak olan büyük savaş için hazırlanmaya karar verdi
Kışı Gordion’da geçirmek üzere yola çıktı Gordion’a yürüyüş Lykia toprakları üzerinden yapıldı Lykia Pers devletinin egemenliği altında olmasına rağmen kendi anayasasını muhafaza edebilmiş, çok geçmeden de yalnız belirli bir vergi vermekten başka Perslerle ilgisi kalmayacak derecede bağımsızlığını tekrar kazanmıştı
Lykia’da Pers muhafız kıtaları yoktu İskender, şehirleri limanlar bakımından çok zengin ve önemli olan bu eyaleti ele geçirmekte hiçbir zorlukla karşılaşmadı Pinara, Ksanthos, Patara ile yukarı Lykia’da bulunan daha otuz kasaba İskender’in ordusuna teslim oldular
Bundan sonra Makedonya Kralı Phaselis’i, Side’yi, Aspendos’u, Sagalassos ve Kelainai da alarak yoluna devam etti ve Frigya’nın başkenti olan Gordion’a vardı ve 343-333 senesi kışını burada geçirdi
Bir efsaneye göre Kral Gordias Gordion şehirini kurmakla ün salmıştı Şehrin kalesine Gordias bir araba yerleştirmiş, o arabının oku öyle çapraşık bir düğümle bağlıymışki kimse çözemezmiş bu düğümü Oysa tanrı sözcüsü du düğümü kim çözerse, Asya krallığını onun elde edeceğini söylermiş Gordias’a Bunu bilen Büyük İskender Gordion’a gelince, düğümü çözmeye uğraşmı ancak başaramamış Elle çözemeyeceğini anlayınca kılıcını kınından çıkarmış ve düğümü kesivermiş Böylece nasıl olursa olsun düğüm çözülmüş ve kehanet gerçekleşmiş
Bu ilk harb yılının ardından İskender’in elde ettiği toprak kazancı, genişlik bakımından o kadar da fazla değildi Hellas’ta devlet adamları ile harb sanatından anlayanlar, kralın büyük törenle kutlanmış olan Granikos zaferiyle Küçük-Asya’nın batı kıyılarını, bir de güney sahilinin yarısını fethetmekten başka bir kar sağlanamadığını dudak bükerek söylüyorlardı Bunların düşüncelerine göre Mennon, akıllıca hesaplayarak denizlerde adalara hakim olmak, böylece İskender’in Makedonya ile bağlantısını kesmek amacıyla bu memleketlerin kendi elinden çıkmasına müsaade etmişti
İskender’in hareketine tesir eden amiller açıkça görülmeketedir Pers donanması denizlere hakim olduğu, Hellas’ta hert rülü karışıklığa yol açabilecek durumda bulunduğu müddetçe daima daha çok toprak işgal etmek, daima Küçük-Asya’nın içlerine doğru ilerlemek, şüphesiz kralın niyeti olamazdı İlk büyük meydan muharebesiyle elde ettiği sonuçlar sayesinde Pers donanmasını sahillerle limanlardan büsbütün mahrum etmek yetişirdi Bunlara dayanmadıkça da Pers deniz kuvveti, İskender’in ikinci seferine başlıyarak daha doğuya ilerleyeceği zaman arkadan tehdit edemezdi
Bu ilk sefer sırasında belirli olan bir şey varsa o da kralın aldığı tedbirlerde mümkün olduğu kadar yerli şekillere bağlı kalmış olduğudur Bununla beraber aynı şekillerin bünyesinde yapılan esaslı değişiklikler, bunların mahiyetini değiştirmiş gibi görünüyordu Hellespontos Phrygia’sında, Lydia ile Karia’da satraplık rejimine dokunmamıştı Fakat Lydia’da vergileri çıkarıp toplamak göreviyle Satrap’ın yanında bir de özel memur bırakılomıştı Karia Satrap’lığı Prenses Ada’ya verilmiş olmakla beraber buradaki önemli kuvvetlerin başına Makedonya’lı bir komutan geçirilmişti Aynı şekilde yine komutan ünvanıyla bir genral de Lydia Satrap’ının yanına verilmişti
Bu sıarada Pers komutanı Mennon hastalanarak öldü Bu ölüm Dareios’un onda beslediği ümitleri için çok erken gelmişti Dareios Mennon’un ölümü üzerine harb meclisin topladı Durmaksızın ilerleyen düşmana karşı Satrap’larımı göndereceği yoksa bizzat kendisi orudunun başına geçip savaşacağı konusunda tereddüt ediyordu Sonuçta harb meclsinde şu karara varıldı: Doğrudan doğruya büyük kralın yönetimindeki Pers ordusu, Yukarı-Asya’ya ayak basar basmaz Makedonya’lıların karşına çıkacak, mümkün olduğu kadar çok Yunan ücretli askeri donanmadan buraya çekilecek; Ppharnabazos, mümkün olduğu kadar kısa bir süre içinde bunları Fenike kıyılarındaki Tripolis’e getirip karaya çıkaracak Bu askerler de teslim alınıp Pers ordusuna getirelecekti
333 senesinin ilkbaharında İskender Gordion’dan hareket etti Ankira (Ankara) üzerinden güneye inerek Toroslar'’an geçti Kilikya ovasını istila ederek Tarsus şehirini ele geçirdi Bizzat Dareios’un komutasında bulunan büyük bir Pers ordusunun Amanos (Nur) dağlarının gerisinde, sohoi ovasında bulunduğunu haber aldıktan sonra kıyı şeridini takip ederek İskenderun dolaylarına geldi Buradan Beylan geçidinden Suriye ovasına inmek üzereydi ki İskender’in kendisiyle çarpışmak cesaretini gösteremediğini zanneden Pers kralının Makedonya ordusunu bulmak üzere Amanos’un kuzey geçitlerinden Kilikya’ya girmiş
olduğunu ve güneye doğru ilerlediğini öğrendi İşte böylece iki ordu, aralarındaki Amanos’lardan dolayı, farkında olmadan bribirlerinin yanından geçmiş, Persler kuzeyde, Makedonya’lılar ise güneyde kalmışlardı Ricat yollarının kesilmiş olduğunu gören İskender hemen geri dönerek kuzeye doğru ilerlemeye başladı İki ordu İsssos yöresinde Pinaros (Deliçay?) kenarında ters cephelerde, yani Dareios Anadolu’dan, İskender ise Suriye’den geliyormuş gibi karşılatılar
Bu karşılaşma iki tarafın ordusu arasında kesin bir netice vercekti Pers ordusunun sayısı yüzbinlerce idi ve bunların üçte birini paralı Yunan askerleri oluşturuyordu
Dareios, İskender’in geri dönüp sahil geçitlerine geldiği, bir meydan muharebesi vermeye hazır olduğu ve bu nedenle yaklaşmakta bulunduğunu haber alır almaz, mümkün olduğu kadar çabuk ve iyi bir şekilde Pers ordusunu tertipledi Karşılaşacakları alan çok dardı Büyük Pers ordusunun serbestçe hareket etmesine ve sürekli ve etkili bir savunma yapması için hiç de uygun değildi Pers ordusu Pinaros suyunun gerisinde düzenlenip mevzilenmek zorundaydı Dareios bu hazırlığı her türlü taciz ve müdaheleden korunmuş olarak yapabilmek için, otuz bin süvari ile yirmi bin hafif piyadeyi ırmağın ötesine geçiridi Otuz bin ücretli Yunan askerini sağ kanada, altmış bin ağır piyadeyi sol kanada yerleştirdi Geri kalan yirmi bin ağır piyadeyi ise daha soldaki tepenin üzerine İskender’in sağ kanadına saldıracak şekilde yerleştirdi Hafif ve ağır silahlılardan oluşan geriye kalan piyadeler ise bir hat halinde ovaya sığamadıkları için muharebe hattını gerisine alındı Böylece gerektiği anda yeni kıtalar savaş alanına sürülebilecekti Dareios ise Pers geleneğine uygun olarak kendi muharebe arabası içinde muharebe hattının tam ortasında yer aldı
İskender ise arka arekaya ağır piyade, süvari ve hafif silahlılar sırasıyla ilerlemekte olan yürüyüş kolundan ağır piyadeyi ayırarak sağa ve sola on sekiz adım derinliğinde olmak üzere muharebe hattına sürdü
İskender bu savaşta da çarpık muharebe düzenini takibeden İskender’in sağdaki taaruz kanadıyla karşısında bulunan Yunan ücretli askerlerini dağıttıktan sonra sola doğru kıvırılarak Pers kralının bulunduğu merkeze taaruz etmesi ve kralı firar ermek zorunda bırakması üzerine Pers ordusu büyük bir bozguna uğradı(333)
Pers ordusunun kayıpları çok büyüktü Dareios ise kaçmayı başarmıştı Ele geçen ganimetler ise para ve değer bakımından çok fazla değildi Çünkü hazineler, sahra takımları, Kralın ve Satrap’ların eşyaları daha önce Şam’a gönderilmiş bulunuyordu Fakat Ana-Kraliçe Sisygambis, Dareios’un eşi ve üç çocuğu kargaşa sırasında unutulmuş böylece İskender’in eline düşmüşlerdi Ancak İskender bu insanlara mevkilerine ve uğradıkları felakete saygı göstererek insancıl bir biçimde davrandı
Bu meydan muharebesinde Makedonya ordusunun insan kaybı 300 piyade ile 15 süvari olarak gösterilmiştir Kralın kendisi de bacağından yaralanmıştır İskender savaşta ölenler için anıt olmak üzere Pinaros çayı kenarında üç sunak inşaa ettirdi Ayrıca Suirye geçitlerinin kapısına bugünün anısı olarak İskenderun şehrini kurdu
Pers ordusunda ise 10000’i süvari olmak üzere 100000 kişinin öldüğü bildirilmektedir Kaçan askerler ise Phrygia ve Küçük Phrygia Satrapları tarafından yokedildiler
İskender bundan sonra Parmenion’u Thessalia süvarileri ve başka kıtalarla beraber Şam’a gönderidi Büyük kralın harb hazinesi, sefer takımları ve saray eşyaları buraya gönderilmişti Burası Suirye Satrap’ın ihaneti yüzünden kolayca Parmenion’un eline geçti Ele geçen ganimet çok büyüktü
Coğrafi mevkileri ve iç durumları sonucu olarak Fenike şehirleri, Pers devletinin içinde isyasi bakımdan özel bir yer tutmakta idiler Yüzyıllardan beri denizde kuvvetli olan bu şehirler deniz kuvvetleri için kaçınılmaz bir zaruret olan ada-devleti olmak durumundan yoksundular Kara tarafında yüksek Lübnan dağlarının oluşturduğu sed ile hemen hemen büsbütün kıtadan ayrılmış, bazılar küçük ada sahilleri üzerine kurulmuş, bu sayede hiç olmazsa kıtaya hakim olan devletin doğrudan doğruya ve tamamiyle hiçbir zaman nüfuzu altına girmekten korunmuş olduklarından eski yasalarıyla eski bağımsızlıklarını bir dereceye kadar muhafaza edebilmişlerdi Böylece Pers kralları da Fenike’yi sadece himayeleri altına almakla, bir de Fenike donanmasını hizmetlerinden kullanmak yetkisiyle yetiniyorlardı İşte bu yüzden bu şehirlerin zaptı önemliydi
Aynı zamanda İskender’in planına göre Pers donanmasının üssüz kalması için kıyılar fethedilmeliydi Bu kararından vazgeçmeyerek Suriye üzerine yürüdü ve Fenike kıyılarını hemogonyası altına aldı Bu sıralar artık kendini sadece hellen öç seferinin başkomutanı değil aynı zamanda Asya Kralı olarak da görmekteydi ve bu yüzden Dareios’un pek elverişli şartlar sunan barış teklifini reddetti
Dareios gönderdiği mektupta annesini, karısını ve çocuklarını geri istiyor ve İskender ile bir ittifak yapmaya hazır olduğunu dile getiriyordu Ancak İskender artık kendisinin Asya Kralı olduğunu söyleyerek bu teklifi reddetti
Fenike kıyılarının zaptedilmesinde zorluk çıkaran tek şehir Tyros oldu Tyros bir ada şehriydi İskender Tyros’lular anlaşmaya oturdu ve iyi niyetini göstermek için karada bulunan eski Tyros tapınağda şehrin tanrısına adak kurban etmek istedi Tyros’lular bunun onlar için büyük bir şeref olduğunu ancak İskender’in adada bulunan şehre girmemesi gerektiğini ona bildirdiler İskender hemen görüşmeleri kesti çünkü geride bırakacağı tarafsız ve kuvvetli bir Tyros Hellen memlektindeki bütün kötü niyetlilere, ayaklanmalara bir merkez teşkil edebilirdi Sonuçta bu şehrin de alınması gerekiyordu
Şehirle yapılan ilk muharebede İskender aşarılı olamadı Bu ona Tyros’un kara yoluyla alınamayacağını göstermişti Bundan sonra İskender kariyerinin en zor askeri operasyonlarından birini gerçekleştirdi ve şehri almayı başardı
İskender zafeirini şu şekilde kutladı: Kendisi, vaktiyle Tyros’lıların müsaade etmemiş oldukları Herakled kurbanını, şehrin Heraklion’una sundu
Tyros zaferi önemliyidi Çünkü bu zafer tıpkı İssos zaferinin doğu ülkelerinde yaptığı gibi Tyros zaferi de batının bütün sahil ülkerinde aynı etkiyi ve belki de daha fazlasını yaparak Makedonya’lıların ne kadar güçlü olduklarını gösterdi Bu savaş sonucunda Fenike ve Kıbrıs gemilerinde oluşan Pers donanması Makedonya’lıların tarafına geçti ve Makedonya ordusuna Mısır yolu açılmış oldu Mısır’ın ele geçirilmesi İskender için önemliydi; çünkü bununla Perslerin donanmasının son deniz üssü Makedonya’lıların eline geçmiş olacaktı
Tyros’tan hareket ede İskender Filistin yönünde ilerledi Gaza’ya vardı Tıpkı Tyros gibi kattapultalar sayesinde surlarını yıkarak, burayı da ele geçirdi İskender bu savaşta sol bacağından yaralanmıştı
Gaza’dan sonra İskender Nil Dletası yönünde ilerlemeyi sürdürdü 1 haftalık bir yürüyüşten sonra Mısır halkı onu adete bir kurtarıcı gibi selamladılar Çünkü Mısır Pers hemogonyası altında çok uzun süre işkenceler çekmiş ,ezilmiş bir halktı Mısır 525 yuılından beri Perslerin egemenliği altındaydı ve bu süre içerisinde tapınakları Persler tarafından yok edilmiş, inançlarına saygısızlık edilmiş ve kutsal inekleri eski Pers kralının bizzat kendisi tarafından öldürülmüştü
Mısır kaytsız şartsız İskender’e teslim oldu Kral 331 senesinin kışında, bu ülkenin kuzey kıyılarında, üzerinde sonraları meşhur fener kulesi yükselecek olan Faros adasıyla Mareotis gölü arasında Nil’in ağızlarına yığdığı çamurlardan müteesir olmayacak bir yerde, yeni bir şehir kurdu İskenderiye (Alexandria) adını alan ve bir Yunan Polisi şeklinde teşkilatlandırılan bu şehir, elverişli coğrafi durumundan dolayı, kısa bir zaman içinde büyük bir gelişme gösterdi ve Yunan kültürünün Mısır’a girmesinde büyük bir rol oynadı
Mısır’ın işgali ile İskender, Pers egemenliği altında bulunan akdeniz sahillerinin fethini tamamlamış oluyordu Helen dünyası için Akdeniz’in doğu bölgesi, Mısır üzerindeki egemenlik ile de Aithiopia’ya ve Hindistan’a giden yol kazanılmış oluyordu
İskender Mısır’dayken, stratejik planları dışında çöl ortasında bulunan Amon tapınağına gitti Makedonya Kralı bununla Dareios’la ikinci bir savaşa girmden önce kahinden geleceği öğrenmek ve elverişli bir cevap almakla yaptığı sefere dini bir karakter vermek istemiş olsa gerekir Fakat Amon rahibi İskender’i “Amon’un oğlu” sıfatıyla karşılamıştır Bu bir taraftan bu hükümdarın kendisinin bir tanrı olduğuna inanç getimesine ve kendisine yahut babasına doğrudan doğruya tapınılmasını istemeksizin bu inancı hayatı sonuna kadar muhafaza etmesine, diğer taraftan maiyyetinin ve hatta bütün ordusunun bu inancı kendisiyle paylaşmasına yol açtı Bu olayın Yunanlılar üzerinde de derin bir etki yapmış olduğunu Miletos’daki Didyma tapınağındaki kahinin İskender’i “Zeus’un Oğlu” olarak selamlaması gösterir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.