![]() |
Tarihten Hazır Cevaplar |
![]() |
![]() |
#1 |
[KAPLAN]
|
![]() Tarihten Hazır CevaplarYIKA DA GETİR ![]() Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister ![]() -Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir ![]() SUSTURUCU TEDAVİ ![]() Zamane gençlerinden biri,bir toplantıda Akifi küçük düşürmeye çalışıp: - Siz baytardınız, değil mi? Demiş ![]() Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş: - Evet,bir yeriniz mi ağrıyordu? NE ALIRSINIZ? ![]() Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır ![]() -Buyrun beyim ne alırsınız? Yahya Kemal tebessümle: -Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım ![]() SIR SAKLAMAK ![]() Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış ![]() - Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş ![]() Vezir, Yavuzdan cevap alacağı ümidiyle: -Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış: -Ben de bilirim ![]() CENNETİN YOLU Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister ![]() -Aferin çocuğum, der ![]() ![]() Çocuk, papazın niyetini sezerek: - Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir ![]() ÇANAKKALE İÇİNDE İngiliz garson, Türk müşteriye: -Çanakkalede çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış: -Orada ne işiniz vardı? HASTANIN YEMEĞİ Lokman Hekime: -Hastamıza ne yedirelim? diye sorduklarında, şu cevabı vermiş: -Acı söz yedirmeyin de, ne yese olur ![]() GÖNÜLSÜZ GÖNÜL Abdülhak Hâmidin evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır ![]() -Efendim, gönül kocamaz! der ![]() Hamid cevap verir: -Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez ![]() BÖYLE KORUNUR Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder ![]() Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak: -Seni tebrik ederim yavrum, der ![]() ![]() VELÂYETİN GÖRDÜĞÜ ![]() Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2 ![]() -Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz diye çıkışır ![]() Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der: -Peder ne der, kader ne der ![]() ÇIKMAYAN MANA Mehmet Akif, Baytar Mektebinde müdür muavini olarak çalıştığı bir dönemde, muhasebeden gelen bir yazıyı anlayamaz ![]() ![]() -Salih Efendi İki türlü mana çıksın diye böyle yazdık efendim cevabını verince, Akif dayanamaz ve: -Hayret doğrusu, der ![]() ![]() SOKRAT VE BİLEYTAŞI ![]() Talebelerden biri Sokrata sormuş: -Herkese güzel konuşma dersleri verdiğin ve onlara hitabet sanatını öğrettiğin halde, niçin sen de çıkıp bir konuşma yapmıyorsun? -Evlat, demiş Sokrat ![]() ![]() ![]() ![]() ANLADIĞININ İSPATI Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfike göstererek fikrini sorar: Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam: -İyi ama, der ![]() Neyzen Tevfik şu cevabı verir: -Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım ![]() ![]() BİRBİRİNE BAĞLI Hâkim, kaza yaparak birkaç kişinin ölümüne yol açan bir şoförün ehliyetini iptal edince, şoför: -Aman hakim bey, diye sızlanmış ![]() ![]() Hâkim cevap vermiş: -Başkalarının yaşaması da sizin şoförlük yapmamanıza bağlı ![]() AKŞAM YEMEĞİ Yahya Kemâl, dostlarından birine: -Bu akşam yemeği benimle yer misin? Diye sorunca, arkadaşı: -Hay hay! Der ![]() ![]() Yahya Kemal gülümseyerek karşılık verir: -İyi öyleyse, bu akşam size geliyorum ![]() HAKLI ÖLÜM Sokrat ölüme mahkum edildiğinde, eşi: -Haksız yere öldürüyorsunuz, diye ağlamaya başlayınca, Sokrat: -Ne yani, demiş ![]() HZ ![]() Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş ![]() -Aman Sultanım, demiş ![]() Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci: -İkimiz de Hazreti Ademin çocukları değil miyiz? demiş ![]() ![]() Sultan Fatih: -Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş ![]() ![]() GÖNLÜMÜ FETHETTİĞİ İÇİN Fatihe sorarlar: -İstanbulu niçin fethettin? Cevap verir: -Önce o benim gönlümü fethettiği için! DÜŞMANIN CANI ![]() Şair Nefi bir toplantıda konuşurken, düşmanlarından biri içeri girmiş, fakat herkese selam verdiği halde kendisine: -Merhaba canım! demiş ![]() Nefi durur mu? Hemen cevabı yapıştırmış: -Derhal çıkıyorum ![]() FİKİR YAKALAMAK Şahabettin Süleyman, bir gün Ahmet Haşim'e: -Üç günden beri zihnimde önemli bir fikir saklıyorum, dediğinde, Ahmet Haşim, onun fikir üretmedeki kısırlığını ima ederek şöyle demiş: -Günahtır yahu, salıver gitsin şu fikri ![]() UYKU KARDEŞLİĞİ ![]() Mevlana Hazretleri, talebelerinin biriyle yürürken, yol kenarında birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler ![]() Yanındaki talebesi: -Güzel bir kardeşlik örneği, der ![]() ![]() Mevlana, tebessüm ederek karşılık verir: -Aralarına bir kemik atıver de, gör kardeşliklerini ![]() DÜNYANIN YÜZÜ Hastalıktan ötürü gözleri kapanmış olan bir adam, halk şairi Seyraniye: -Bende dünyayı görecek göz mü kaldı? diye şikayette bulununca, söz eri Seyrani: -Hiç üzülme dostum demiş ![]() ![]() BRAVO! ![]() ![]() ![]() Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugoya okuduktan sonra: -Üstad, diye sormuş ![]() Victor Hugo: -Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve tam muvaffak olmuşsunuz, demiş ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|